Mars'ta Yaşam Projesi çalışmasıyla Dünya birincisi olan Sudenaz Çelik, Buz Bateni Dünya Rekortmeni Efe Cetiz, Atletizm 100 ve 200 metre Türkiye Şampiyonu Simay Özçiftçi, Atletiz Türkiye Şampiyonu Emid İlbasan, Santranç Türkiye Şampiyonu Ela Bursalı ve Kule Atlmama Türkiye Şampiyonu Alper Tancı, Koç Eğitim Vakfı'nın "Yılın Eğitimcisi" ödülüne layık gördüğü Büyükerşen'le keyifli bir söyleşi gerçekleştirdi. Büyükerşen ilk olarak Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı'nın (TEGEV) nasıl doğduğunu anlatırken "Eğitim sadece devletin desteklediği bir yapı olmamalıydı. Biz aydınlar olarak eğitimi her alanda insanlarımıza sunmalıydık. İlk olarak 1996 yılında İstanbul Fatih'te Çukurbostan'da Eğitim Parkı kurarak işe başlandı. Ardından terör bölgesi olan Güneydoğu Anadolu'da çalışmalar yaptık. Helikopterlerle o bölgeye gidip, subayların aileleriyle birlikte herkese eğitim verildi" diye konuştu. Eğitim parkında kütüphane, tiyatro ve konser sahneleri, laboratuvar, spor alanları gibi birçok donanıma sahip imkanların olduğunu vurgulayan Büyükerşen, "Yavaş yavaş eğitim parklarımızı diğer şehirlerimizde de kurduk. Bazı binalarda ise eğitim birimleri oluşturduk. Amacımız tüm gençlere ulaşmaktı. Türkiye'nin dört bir yanında insanlarımıza eğitim verilmeye başlandı. Amacımız, düşünen, araştıran, sorgulayan ve sorunları doğru tespitlerle çözüme kavuşturan kişiler yetiştirmekti. Çünkü insan beyni çalışırsa parlar. Uygarlıkların ötesine geçmenin tek yolu çalışmak" ifadelerini kullandı. Büyükerşen öğrencilere de, "Hepiniz araştırın, sorgulayın. Atatürk ve Cumhuriyet ilkelerine bağlı kalın, demokratik parlamenter sisteminden taviz vermeyin" çağrısında bulundu.
AÇIK ÖĞRETİM NASIL DOĞDU?
Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen açık öğretimlerin nasıl hayata geçirildiği yönündeki soruya ise şu yanıtı verdi: "1970'li yıllarda Avrupa'nın önemli ülkelerinde üniversite öğrencileri eğitimin yetersiz olduğunu savunup gösteriler yapıyorlardı. Ardından bizim ülkemizde de birçok genç üniversite okuyamadığını ve okullarda yeterli kontenjan olmadığını gerekçe gösterip protesto gösterileri yapmaya başladı. Gençlerimiz mutsuzdu. Kendime kendime 'Neden bu gençler okula giremiyorlar' diye düşündüm. O dönem üniversitelerde derslikler azdı. Öğretim üyelerini sayısı yetersizdi, kampüsler küçüktü. Çocukların sadece 4 duvar arasında eğitim alamayacağını düşündüm. Duvarsız eğitimin nasıl olacağı sorusu aklıma geldi. Gençlerimizi evinde de eğitebilirdik. Ancak o dönem Kıbrıs Barış Harekatı gerçekleşince yasadan açık öğretimi geçiremedik. Nihayet 1981 yılında Kenan Evren döneminde açık öğretim yasadan geçti. Televizyonlarla, radyolarla ve kitaplarla gençler üniversiteli oldu."
"ŞEHİRLER BİR OKULDUR"
Eskişehir'de 1999 yılından bu yana Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini yürüten Yılmaz Büyükerşen, kentlerin bir okul olduğunu belirterek, "İnsanlar şehirde kuyruğa girmeyi öğrenir. Kentte jüriler vardır. İnsanların hatalarını gösterir. Mesela yere çöp atarsın sizi uyaran jüriler her zaman vardır. Burada herkes bir sınav verir. Önemli olan el ele, omuz omuza yaşamaktır" dedi.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |