Torbalı Kaymakamı Kadir Sertel Otcu ve Metropolis Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Serdar Aybek ile birlikte Metropolis'te incelemelerde bulunan Kaya, kazı çalışmasında bulunan arkeologlar ve işçilerle sohbet etti. Anadolu'nun en iyi korunmuş antik tiyatrolarından birisine sahip olan, Roma İmparatorluğu döneminde inşa edilen hamam ve spor alanı, mozaikli salon, peristyl ev, dükkanlar, genel tuvalet, sokaklar gibi antik kent dokusunu oluşturan yapılarıyla tarihe ışık tutan Metropolis'te yürütülen kazıları oldukça önemsediklerini belirten Kaya, binlerce yıl öncesindeki toplumsal yaşama dair önemli ipuçları sağlayan kalıntıların açığa çıkarıldığı antik kentin Torbalı için büyük şans olduğunu söyledi. Geçtiğimiz yıllarda Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ören yeri statüsüne alınan Metropolis'te şimdiye kadar 12 bine yakın tarihi eserin gün yüzüne çıkarıldığını hatırlatan Kaya, ören yeri statüsüne kavuşmasıyla birlikte antik kenti binlerce yerli ve yabancı turistin de ziyaret ettiğinin bilgisini verdi.
Antik kente ışıklandırma müjdesi
Metropolis'te ören yeri statüsünün kazanılmasının ardından kazı ekibini güçlendirdiklerini, kentin tanıtımının sağlanması için antik tiyatro içerisinde konserler düzenlenmesini sağladıklarını hatırlatan Kaya, yeni dönemde antik kentin ışıklandıracaklarını belirtti. İzmir Röleve Anıtlar Müdürlüğü tarafından ışıklandırma ihalesine çıkılacağının bilgisini veren Kaya, İZKA tarafından da İzmir Müze Müdürlüğü'nün başvurusuna olumlu yanıt verildiğini Metropolis Hamam-Gymnasium Koruma Çatısı Projesi'ne mali destek sağlanacağını söyledi.
Metropolis Ana Tanrıça Kenti
İzmir şehir merkezine 40, Efes Antik Kenti'ne 20 kilometre uzaklıkta bulunan Ana Tanrıça Kenti anlamına gelen Metropolis'in ilk yerleşimi, günümüzden 5000 yıl önce Erken Tunç Çağı'nda Akropol'de kurulmuştur. Yoğun bir etkinliğin gözlendiği Helenistik dönemde, surlarla çevrilmiş, Tiyatro, Stoa, Bouleuterion (Meclis Binası) gibi anıtsal kamu binaları yapılmıştır. Roma Dönemi'nde de gelişmesini sürdüren kentin ekonomisi, sadece tarım ve hayvancılıkla sınırlı değil, aynı zamanda İzmir-Efes yolu üzerinde olmasından dolayı, ticaret ve gümrük en önemli gelir kaynağıydı. Bu dönemde, özellikle kentin doğu yamaçlarında, imparatorluk geleneğine uygun zengin evleri, atölyeler, dükkanlar, Hamam ve Gymnasium yapıları inşa edilmiştir. Bizans Dönemi'nde Piskoposluk Merkezi olan kent, imparatorluğun durumuyla bağlantılı olarak gerilemeye başlamıştır. 14. yüzyılda, Türk akınlarına karşı yapılan kale, antik yapıların üzerinde yer almaktadır. 15. yüzyıldan sonra, yerleşim terkedilmiş ve Torbalı Ovası'na taşınmıştır.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |