İzmir'deki "askeri casusluk" soruşturması kapsamında Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyelerinin sahte delil üreterek kumpas kurdukları iddiasına ilişkin davada savcı, 86 sanık hakkındaki mütalaasını mahkemeye sundu.
İddia makamı, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesine sunduğu 48 sayfadan oluşan mütalaada, 26 sanığın "görevi kötüye kullanma" ve "silahlı terör örgütü üyesi olma" suçundan, aralarında eski İzmir İl Emniyet Müdürü Ali Bilkay ile eski Batman Emniyet Müdürü Hasan Ali Okan'ın da bulunduğu 3 sanığın "görevi ihmal" ve "silahlı terör örgütü üyesi olma" suçundan, 3 sanığın "silahlı terör örgütü üyesi olma" suçundan, bir sanığın da "görevi kötüye kullanma" suçundan cezalandırılmasını talep etti.
Örgüt elebaşısı Fetullah Gülen'in de aralarında bulunduğu 18 firari sanığın dosyasının ayrılması istenen mütalaada, 35 sanık için ise beraat talebinde bulunuldu.
Kumpas mağdurlarının sanıklar hakkındaki şikayetleri olan "terör örgütü yöneticiliği, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak, iftira, suç uydurmak, kamu görevlisi tarafından evrakta sahtecilik yapmak, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, kişisel verilerin kaydedilmesi, kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek, yasaklanan bilgilerin açıklanması, kamu görevlisi tarafından suç delillerinin yok edilmesi, gizlenmesi, değiştirilmesi" gibi suçlara ilişkin yeterli delil bulunmadığını savunan savcı, tüm sanıkların bu suçlardan beraatini istedi.
Mütalaada, kamuoyunda "İzmir Casusluk" davası olarak lanse edilen, adli süreç boyunca örgütün emniyet teşkilatı içerisindeki uzantısı görevlilerince birçok usulsüz dinleme yapıldığı, usulsüz belgelerle arama kararları alındığı ve bunların sonucunda Türk Silahlı Kuvvetleri içerisindeki birçok subay ve astsubay sınıfı personele soruşturma açtırıldığına dikkat çekildi.
Aramalara katılan personellerin, aramalar esnasında kameralarla görüntü aldıkları ancak görüntülerin kesik kesik kaydedildiğine değinilen mütalaada, bir kısım görüntülerde atlamalar olduğu, bir kısmında ise konuşmaların net anlaşılamadığı, görevlilerin genel itibarıyla eldiven takmadıkları, aramaların dağınık halde gerçekleştirildiği, ortak olarak ikamet edilen evlerde bulunan materyallerin kime ait olduğunun tespitinin yapılmadığı kaydedildi.
Bir kısım aramaların şüpheli kişilerin gitmedikleri ve başka kişilerle paylaştıkları yerlerde gerçekleştirildiği, bu hususlarında aramalar ve elde edilen delillerin güvenilirliğini zedelediği, aramalara katılan sanık polislerin görevlerinin gereğini yapmadıkları ve kötüye kullandıkları ifade edildi.
BAZI SANIKLAR EMNİYET MAHREM LİSTESİNDE
Mütalaada ayrıca emniyet mahrem yapılanması soruşturması kapsamında ele geçirilen micro SD kartın incelenmesinde, örgüt tarafından emniyet teşkilatında görevli personelin kodlandığı ve buna ilişkin liste oluşturulduğu, listede, dosya sanıklarının bir kısmının da isminin ve örgüt içerisindeki konumunun belirlendiğine yer verildi.
Listede yer alan bazı sanıkların, B4 (FETÖ içerisinde olup bağlılığı ve sadakati olan ancak bazı konuları sorgulayan veya zaafı olan),A5 (FETÖ içerisinde olup teslimiyeti, bağlılığı ve sadakati en üst düzeyde olan),B5 (FETÖ içerisinde olup bağlılığı ve sadakati olan ancak bazı konulan sorgulayan),SAYA (FETÖ içerisinde olup zaafları olmayan, her şeyiyle kendisini örgüte teslim etmiş polis memuru),EA (FETÖ içerisinde olup örgüt benim örgütüm diyen ancak zaaftan olan kişi) olarak kodlandığına vurgu yapıldı. (AA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |