İzmir'deki utanç davasında ceza yağdı!

Şubat ayında meydana gelen olayda, Bornova'da, annesi ve üvey babasıyla yaşadığı evden kaçan M.Ü., polise giderek 3 kişinin kendisine cinsel istismarda bulunduğunu söyledi. M.Ü.'nün, Çocuk İzlem Merkezi'nde (ÇİM) ifadesi alındı. M.Ü. buradaki adli görüşmeciye başından geçenleri anlattı.

Anne ve üvey babasıyla yaşadığını, imam hatip lisesindeki öğrenimini yarıda bıraktığını, psikolojik sorunları nedeniyle ayda bir evden kaçtığını söyleyen M.Ü., en son kaçışında bir süre sokaklarda gezdiğini ve arkadaşı Ş.S.'yi (21) telefonla arayıp, kendisi için kalacak yer bulmasını istediğini anlattı. Bornova'da buluştuğu arkadaşı Ş.S.'nin kendisini otomobilde taciz ettiğini, sonra bir arkadaşının iş yerine götürdüğünü, burada ise işletmenin sahibinin kardeşi E.A.'nın (19), cinsel istismarda bulunduğunu öne sürdü. ÇİM'deki ifadesi sırasında sıklıkla kekelediği öğrenilen M.Ü., E.A.'nın yanında bir kişiyle telefonla konuştuğunu daha sonra ayrıldığını, bir süre sonra iş yerine gelen Suriye uyruklu A.O.'nun da kendisine istismarda bulunduğunu anlattı. İzmir Emniyeti Ahlak Büro Amirliği ekipleri, M.Ü.'nün ifadesinin ardından, 3 zanlıyı kısa sürede yakaladı. Gözaltına alınan zanlılar suçlamayı reddetti. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilerek tutuklanan 3 kişi hakkında 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı' suçundan dava açıldı.

'İNANDIRICI GELDİ, SADECE ÖPÜŞTÜK'
İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasına tutuklu sanıklar Ş.S., E.A., Suriye uyruklu A.O., mağdur M.Ü., tarafların avukatları ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Müjgan Bilgen Özen katıldı. Duruşmada savunmasını yapan A.O., M.Ü.'yü sadece öptüğünü, cinsel istismarda bulunmadığını öne sürerek, "Bu olaydan dolayı mağdur oldum. Ailemden uzak kaldım. Kendisi bana yaşının büyük olduğunu söyledi. Bana inandırıcı geldi ve sadece öpüştük, pişmanım" dedi.

Diğer sanık Ş.S. ise M.Ü.'nin kız arkadaşı olduğunu söyleyerek, suçlamaları kabul etmedi. "M.Ü. ile sadece bir kez öpüştük" diyen Ş.S., kendisine yaşının 17 olduğunu söylediğini iddia etti. Sanık E.A. da "Sadece bir kez öpüştük. Bana lise 3'e gittiğini söyledi. Hata yaptım ama ilişkiye girmedim" diye konuştu.

Duruşma savcısı esasa yönelik mütalaasında, Suriyeli A.O. ve E.A.'nın 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı' suçundan 16 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarını, diğer sanık Ş.S.'nin ise eylemin cinsel eylemin gerçekleşmemesi nedeniyle 'basit cinsel istismar' suçundan 8 ila 15 yıl arasında hapis ise cezalandırılmasını talep etti.

Mütalaayı kabul etmeyen sanık avukatlarından Suat İşler, müvekkilinin tahliyesini isteyerek, "Mütalaada savcı 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı' suçundan cezalandırılma talebinde bulunmaktadır. Ancak bu konuda delil yoktur. Sadece Adli Tıp raporu vardır. Nitelikli cinsel istismar için belirti vardır. Suçun hangi sanıklar tarafından gerçekleştirildiği açık ve net değildir. Sadece mağdurun anlatımları vardır. Nitelikli cinsel istismar suçu için delil yoktur" dedi. Diğer sanık avukatı Abdi Yaşar ise M.Ü.'nün yalan beyanda bulunduğunu öne sürerek, "M.Ü. ÇİM'de verdiği ifadede müvekkilim E.A. ile ilişkiye girmediğini söylemiştir. Bizim için ilk ifade doğrudur. Olayın gerçekleştiği yer çok merkezidir. Eğer olay zorla gerçekleşmiş olsaydı ve M.Ü. bağırsaydı herkes duyabilirdi" diye konuştu.

SURİYELİ, ÇOCUĞA CİNSEL İSTİSMARDAN 20 YIL HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDI
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Müjgan Bilgen Özen ise sanıkların suçlarının sabit olduğunu belirterek, "Sanıklar mağdureye karşı nitelikli cinsel istismar suçunda bulunmuşlardır. İndirim yapılmadan en üst sınırdan cezalandırılmalarını talep ediyoruz"  dedi.

Mahkeme heyeti, Suriyeli A.O.'ya 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı' suçundan 16 yıl hapis cezası verirken, eylemin birden fazla gerçekleşmesinden dolayı cezasını arttırarak 20 yıla çıkarttı. E.A. 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı' suçundan 16 yıl hapis cezasına, diğer sanık Ş.S. 'basit cinsel istismar' suçundan 8 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Sanıkların Ş.S. sabıkasız olması ve tutuklu kaldığı süre gözönüne alınarak, tahliye edildi. Diğer iki sanığın ise tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. (DHA)