Türkiye'de ilk örneklerini Osmanlı dönemi 1890 yılların sonlarına doğru İstanbul'da görülen ve daha sonra Anadolu'ya yayılan gazozla ilgili 15 yıldır araştırma yapan gazoz şişesi koleksiyoneri İzmirli Tolga Bugakaptan, İzmir'in gazoz tarihiyle ilgili kitap hazırladı. 'Geçmişten günümüze İzmir'in Gazoz Tarihi' isimli kitabında İzmir'deki gazozun geçmişten günümüze değişen hikayesini anlatan Bugakaptan, 1500'ün üzerinde gazoz şişesinden oluşan koleksiyonunun İzmir ile ilgili bölümüyle Kemeraltı'nda Antikacılar Çarşısı'nda sergi açtı.
İzmir'in sosyo-kültürel tarihinde önemli bir yeri olan gazozun İzmir hikayesini kitabında anlatan Tolga Bugakaptan, "Geçmişteki anılarımı bir araya getirerek geleceğe bir şey taşımak istedim. Bunu da çocukluğumuzun en önemli tatlarından biri olan gazozla yapmak istedim. Gazoz şişesi koleksiyonu yapmak için yola çıktım. En fazla 150 çeşit gazoz şişesi olduğunu düşünürken 3-4 binlere varan gazoz şişesi olduğunu öğrendim" dedi.
İZMİR'E AİT 150 FARKLI GAZOZ ŞİŞESİ TOPLADI
İzmir özelinde 150 farklı gazoz şişesi topladığını ifade eden Bugakaptan, “Yaptığım araştırmalarda bazı markalar zamanla şişeleri değiştirdiğini öğrendim. Şişeleri toplarken hikayelerini de topladım. Bu koleksiyonu hazırlarken gazozun sadece 1960'lı ve 1970'li yıllarda değil Osmanlı döneminde de olduğunu gördüm. Osmanlı dönemine ait gazoz şişelerini araştırarak toplamaya başladım. Gazoz şişelerini ve hikayelerini toplarken bunu bir kitaba çevirme fikri geldi. Türkiye genelinde toplamak çok zordu ve bunu 'İzmir Gazoz' tarihi olarak araştırdım ve kitaba dönüştürdüm. 15 yıllık koleksiyonerim ve 1500'ün üzerinde çeşitli dönemlere ait gazoz şişesine ulaştım. 4 senedir kitap üzerinde çalışıyorum. 2 hafta önce kitabım çıktı. İzmir özelinde 150 farklı gazoz şişesi topladım. En eski tarihi 1920'li yıllara dayanıyor. İsmail Hakkı, Çeşmeli Hasan gibi Osmanlı dönemi şişelerine ulaştım" ifadelerini kullandı.
GAZOZ ŞİŞESİNDE BİLYELER KAPAK OLARAK KULLANILMIŞ
Gazozun sadece bir içecek olmadığını, kentin bir belleği, kültürü, sosyolojisinin, anılarını, ticaretini ve yeme içme kültürünü yansıttığını aktaran Bugakaptan şöyle devam etti:
"İstanbul'da 1890'lı yılların sonlarına ait ağzı kırık şişeler temin edebildim. Eskiden taç kapak icat edilmediği için yerine özel şişeler yapılmış ve ağızlarında bilye kapak yerine kullanılmış Çocuklar da gazozları içtiği zaman şişenin ağzını kırıyorlar ve içindeki bilyeleri alıp, oyun oynuyorlar. Ayrıca sifonlu şişeler buldum. Yaptığım araştırmalarda gazoz sadece bir içecek olmadığını kentin bir belleği, kültürü, sosyolojisinin, anılarını, ticaretini ve yeme içme kültürünü yansıttığını gördüm. İzmir'in bu konuda çok zengin olduğunu öğrendim. İzmir'in sıcak bir şehir olması, İpek Yolu güzergahında olması, liman şehri, tren yolu olması, nakliye sıkıntısının olmaması birçok ticaret insanını buraya çekerek gazoz markaların oluşmasını sağlamış."
GAZOZ KAPAĞI MİMARİ YAPILARDA KULLANILMIŞ
Gazoz kapaklarının Anadolu'da mimari yapılarda da kullandığını aktaran Bugakaptan, “Gazoz diyerek geçmemek gerek. Çok enteresandır, gazozu mimari yapıda da görebiliyoruz. Eskiden kerpiç evlerin sıvaları tutabilmesi için ahşap kalasların üzerine gazoz kapakları çakılmış. Koleksiyonerler kapakların ortası neden delik olduğunu yıllarca düşünmüş sebebi ise mimaride kullanılmış olmasıdır. Gazoz kültürü sosyal yaşamın tam ortasında olan bir konu. Gazozuna maçların yapılması, açık hava sinemalarda gazoz içilmesi, çay bahçelerinde pipetlerle gazozların olması, sevgililerin çay bahçelerinde buluştuklarında birbirlerine gazoz ısmarlaması kültürü var" diye konuştu.(DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |