İzmir'de, araç trafiğinde yaşanan artış, yaya güvenliğini tehlikeye atan bölgeleri ortaya çıkardı. İzmir'de yaya güvenliği için çeşitli çalışmalar yürüten Yaya Derneği Başkanı Erol Akcan, otobüs, tramvay ve İZBAN yanı sıra dolmuşların aktarma istasyonu durumda olan Alsancak Garı bölgesinin yaya güvenliği açısından büyük risk taşıdığını belirtti. Tramvay duraklarında geçiş noktalarından kaygılandıklarını aktaran Akcan, "Özellikle Mustafa Kemal Paşa Sahil Bulvarı'ndaki noktalar ciddi anlamda tehlike arz ediyor. Alsancak bölgesi de yaya güvenliği bakımından riskli. Yayalar, ışıklara riayet etmeden geçmek zorunda kalıyor. Çünkü burası biraz daha stresli bir alan. Kentin içinde kalması nedeniyle İstinye Park bölgesini söyleyebiliriz. Buralar acil çözüm üretilmesi gereken noktalardan. İzmir, 5 milyonu aşan bir nüfusa sahip. Kentin merkezinde kalan bu noktalar yaya güvenliği açısından ciddi sorun yaratan bölgeler" ifadelerini kullandı.
'ARAÇ ODAKLI KENT YAYA GÜVENLİĞİNE OLUMSUZ ETKİLİYOR'
İzmir'in araç odaklı bir kent olması nedeniyle yaya güvenliğinde olumsuzlara neden olduğuna dikkati çeken Akcan, İzmir'in yaya merkezli kent olması için çalışma yaptıklarını kaydetti. Akcan, "Fakat görüldüğü gibi daha fazla araç trafiğiyle hızlandırılmış bir kente sahibiz. Buradaki sorun da araçların yoğun olmasından kaynaklanıyor. Sorunların çözümü de kesinlikle kent merkezlerine araçların girmemesi, toplu taşıma ile bu işin sürdürülmesidir. Uzun vadede ise bazı kent merkezine toplu taşıma araçları girmeden, yaya bir şekilde hareket edilmesinin sağlaması gerekiyor. İzmir'de bu yönde plan yapmalı" dedi.
'ALSANCAK GAR BÖLGESİNDE ARAÇ TRAFİĞİ AZALTILMALI'
Alsancak Gar bölgesinde araç trafiğinin azaltılması gerektiğini vurgulayan Akcan, "Bornova Sokağı'nın 2019 yılında Avrupa Hareketlilik Haftası nedeniyle yaya bölgesi olması yönünde bir isteğimiz vardı. Bu uygulandı ve çok güzel oldu. Alsancak, can alıcı noktalardan biri. Alsancak, otobüs, tramvay ve İZBAN'ın hareket noktası haline getirilmiş durumda. Oysaki burası araç trafiğinin azaltılması gereken noktalardan biri. Bu alan aynı zamanda tarihi bir değere de sahip. Biraz daha sakin bir alan olarak kullanılması gerekirken kaosun iç içe olduğu bir alan. Aynı şekilde İstinye Park'ın olduğu yerde de çok ciddi bir araç trafiği ve otobüs, tramvay ve metronun iç içe geçtiği bir alan. Burası da acil çözüm getirilmesi gereken noktalardan biri" ifadelerini kullandı.
'BURADA KAOTİK BİR ORTAM VAR'
Alsancak Sait Altınordu Meydanı'nın İzmir'in ana kent merkezi niteliğinde ve yaya kullanımının çok fazla oldu bir alan yer olduğuna değinen Yaya Derneği Genel Sekreteri ve Şehir Plancısı Mühendisi Özlem Şenyol Kocaer ise "Bu bölge aynı zamanda ulaşım entegresinin yapıldığı, aktarma sistemlerinin burada olduğu tramvay, otobüs, İZBAN ve dolmuşun aktarmalarını yaptığı merkez niteliğinde. Bu bölgede hakim olması gereken yayalar. Bölgenin yayaların kullanımı konusunda elverişli hale gelmesi gerekiyor. Ancak şu andaki kullanım yaya güvenliği olmayan, bariyer bulunmayan, kaldırımların bile çizgi ve hatlarının belirlenmediği, yaya geçit noktalarının belirsiz olduğu bir durum söz konusu. Sinyalizasyon yaya öncelikli olarak belirlenmemiş bir şekilde çalışıyor. Burada kaotik bir ortam var. Yayalar, boşluk bulduğu alandan karşıdan karşıya geçmeye çalışıyorlar" açıklamalarında bulundu.
'YAYANIN KULLANIMI AÇISINDAN TAMAMEN GÜVENLİKSİZ'
Karşıyaka, Bayraklı, Bornova ve Konak bölgesinden araç trafiğinin Alsancak'a yönlendirilmesi sonucu bölgenin kilit nokta durumuna geldiğini belirten Kocaer, "Alan içinde çok fazla otopark var. Bu nedenle de çok araç çekiyor. Merkezlerin otoparktan arındırılması gerekiyor. Bütünleşik bir ulaşım planlamasına ihtiyacı duyulan bir yer. Lokal olarak baktığımızda İzmir'in yaya açısından en yoğun kullanıldığı bölge. Tarihi kent merkezine Kemeraltı'na gittiğimizde o bölgeyi vapur iskelesi ile tamamen yaya aksı olarak birleştiren bir meydan vardır. Burası da aynı şekilde olmalı. Ancak şu an yayaların kullanımı açısından tamamen güvensiz. Araçların öncelendiği bir sitem burada hakimiyetini sürdürüyor" dedi.
Liman arkası bölgede yeni bir kentleşme olduğunu dile getiren Kocaer, "Konut ve alışveriş merkezleri, yaklaşık 200 metrelere ulaşan gökdelenlerin inşa edildiği bir bölge. Çok büyük bir yoğunluk aslında 1990 yılların planları ile bu tarafa aktarılmış. Bugün ne yazık ki bu kadar sıkışık ve yoğun olan bir bölgeye aslında belki bunun kadar bir yoğunluk daha gelecek. İnsanların kullanımına açılmadan önce planlanma ihtiyacı var. Birkaç ay orada insanlar yaşamaya başlayacaklar. Gerekli çalışmaların yapılması gerekiyor. Buraya özel araç çekmeyecek, özel araç kullanımını azaltacak yaya öncelikli bir bölge haline getirilmesi gerekiyor" diye konuştu.(DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |