İzmir ve tıp dünyasının yas günü: Mertan'a veda...

İzmir'de, cuma günü, evinde başına dayadığı tabancayı ateşleyerek, yaşamına son veren Altınordu Spor Kulübü Derneği Başkanı ve özel hastane sahibi Opr. Dr. Salih Mertan'ın cenazesi, öğle vakti Alsancak Hocazade Camii'nde kılınan namazın ardından Kokluca Mezarlığı'nda toprağa verildi. Salih Mertan'ın eşi Nermin ve kızları Tuğçe ile Cemile Mertan, yakınlarının taziyelerini gözyaşları içinde kabul etti.

Cenaze törenine Altınordu Başkanı Seyit Mehmet Özkan, Yönetim Kurulu üyeleri ve Teknik Direktör Hüseyin Eroğlu'nun yanı sıra Göztepe Başkan Vekili Talat Papatya, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila, İzmir Spor Kulüpleri Birliği Vakfı (İZVAK) Başkanı Ali Erten, Göztepeli efsane futbolcular Nevzat Güzelırmak ve Fevzi Zemzem ile Mertan'ın sevenleri katıldı.



CENAZE ÖNCESİ İKİ TÖREN 
Salih Mertan için bugün Yeşilyurt'taki Sait Altınordu Yerleşkesi'nde ve kurucu ortağı ile yönetim kurulu başkanı olduğu özel hastanenin önünde iki tören düzenlendi. Parkinson nedeniyle depresyona girerek, intihar ettiği belirtilen Salih Mertan'ın eşi Nermin Mertan ve ABD'den İzmir'e gelen kızları Cemile ile Tuğçe Mertan'ın törenlerde çok üzgün olduğu görüldü. Mertan ailesinin acısını paylaştığını dile getiren Altınordu Başkanı Seyit Mehmet Özkan, "Çocuklarımıza vermek istediğimiz en önemli değerler olan 'iyi birey', 'iyi vatandaş' ilke ve kriterleri onun üzerinde vardı. Tam bir 'fakir dostu'ydu. Tüm spor camiasına yardımcı oluyordu. Hayatını hep başı dik yaşamış bir ağabeyimizdi" dedi. Konuşmacılar, tören yapılan tesisi Altınordu'ya kazandıran Mertan'ın yerinin doldurulamayacağını dile getirirken, minik futbolcular ise tabutunun üzerine karanfil bıraktı.

'HAYATI MÜCADELEYLE GEÇTİ'
Özel hastanenin ortaklarından Opr. Dr. Selim Amato da hastane önündeki törende gözyaşı döktü. Salih Mertan'la 33 yıl omuz omuza çalıştıklarını belirten Amato, "Çok onurlu bir insandı. Birlikte çok mücadele ettik. Çok zor günler geçirdik. Herkesle kavga ederdi, benimle de kavga ederdi. Kavgacı bir insandı. O dünyanın en kavgacı insanı, ben uzlaştırmacıydım. Mıknatısın eksisi, artısı kadar zıt insanlardık. Bugüne kadar hep zıt olarak ama kardeş ve ağabey olarak kaldık. Gölgesiyle bile kavga eder, ertesi gün gölgesinden bile özür dilerdi. 1 gün sonra herkesin gönlünü alan bir yapısı vardı. Onun kadar mücadeleci çok az insan vardır. Hayatı mücadele olduğu için ve son yakalandığı hastalıkla mücadele edemediğinden azmini kaybetti. Yaşam onun için bitmişti. Son 6 ayda kendisini kapatmıştı, telefonlara zor cevap veriyordu. Çok yoğun depresyon yaşadı. Son dönemdeki hayata küskünlüğü bilinen bir gerçek" diye konuştu. (DHA)