POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER GÜNCEL SPOR KÜLTÜR-SANAT DÜNYADAN EKONOMİ TÜMÜ
Galatasaray 3-0 öne geçtiği maçta puan kaybetti
Galatasaray 3-0 öne geçtiği maçta puan kaybetti
CHP'li Ediz Ün partisinden istifa etti
CHP'li Ediz Ün partisinden istifa etti
'İsrail'in cinnet siyasetine artık dur denilmeli'
'İsrail'in cinnet siyasetine artık dur denilmeli'
Serhat Akın'a silahlı saldırıda yeni gelişme!
Serhat Akın'a silahlı saldırıda yeni gelişme!
21 Aralık 2022 Çarşamba - 16:25

Kadına karşı şiddet konusunda 4 bakış açısı!

Ege Üniversitesi Felsefe bölümü öğrencilerinin yürüttükleri Kadın Cinayetlerine Karşı Farkındalık Projesinde, uzmanlar bir araya gelerek kadına yönelen şiddeti farklı yönleriyle değerlendirdiler.

Kadına karşı şiddet konusunda 4 bakış açısı!

Ege Üniversitesi Felsefe bölümü öğrencileri, Kadın Cinayetlerine Karşı Farkındalık projesi gerçekleştirdiler. Proje kapsamında İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyoloji bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selda Tuncer, Psikolog İlknur Peder ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Üniversite Kadın Meclisleri Sorumlusu Güneş Fadime; kadına karşı şiddet konusunda değerlendirmelerde bulundular. Kadına karşı şiddetin sosyolojik yönlerinin değerlendirildiği projede medyanın şiddete olan etkisi sorgulanarak mağdur ve mağdur yakınlarının yaşadıkları psikolojik ve sosyal problemlere de dikkat çekildi.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selda Tuncer: “Kadınlar, hukuk karşısında güçlendirilip korunmalıdır”

Pınar Bayram'ın haberine göre Kadın cinayetlerinin toplumda biriken sorunların bir sonucu olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirten Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selda Tuncer, kadın cinayetlerinin temelinde ataerkil sistemin yattığını vurguladı: “Ataerkil yani erkek egemen sistemden kastımız, erkeklerin kadınlar karşısında farklı ve hiyerarşik olarak daha üstün, daha avantajlı, daha güçlü ve iktidar sahibi olarak konumlanmasıdır. Bu anlayışın sonuçlarını kişisel ve gündelik hayatımızda, makro politikalarda, hatta uluslararası pratiklerde görüyoruz. Herhangi bir cinayetten bahsetmediğimizin altını çiziyorum.  Çünkü kadın cinayetlerinde mevzu kadınların, kadın olmasından dolayı şiddete uğramasıdır. Yani daha dezavantajlı, daha güçsüz bırakılan kadınlar; toplumsal cinsiyet kimliği, rolleri, statüsü, pratikleri, daha genel bir tabirle yaşadığı eşitsizlik sonucunda erkekler tarafından şiddete uğruyorlar, hatta öldürülüyorlar. Burada tek tek erkeklerden söz etmiyoruz; genel olarak karar mercilerinde erkeklerin olduğu, uygulayıcı ve denetleyici mekanizmaların erkeklerden oluştuğu, kuralları erkeklerin koyduğu ve onların çıkarları, ilgileri doğrultusunda oluşturulan bir düzenden söz ediyoruz. Bu nedenle kadın cinayetlerinin önlenmesi için öncelikle toplumda kadın erkek eşitliğinin sağlanması gerekiyor. Bu eşitlik karşılıklı farklılıkların tanınmasıyla dengelenmeli ve evrensel temel insan hakları temelinde her alanda sağlanmalıdır. Sorunun tespiti sonrasında bütünlüklü politikaların yapılması gerekiyor. Tersi, ancak yaranın üstünü örtmektir. Sorunu kökünden çözmek için kadınların; eğitim, sağlık, siyaset gibi alanlarda karar mercilerine katılmalarını sağlamalıyız. En önemlisi ise kadının, hukuk karşısında daha güçlü hale getirilip korunmasıdır. Bu nedenle politikacıların bir an önce kadınların uğradığı mağduriyetleri görüp eşit ve adil bir hayat için bütünlüklü politikalar üretmesi gerekmektedir.”

İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi: “Şiddete karşı farkındalık önlemleri, ulusal politikalar gerektirir”

Kadına karşı şiddet olayları başta olmak üzere her türlü şiddeti konu alan haberlerde, medya içeriklerinde kullanılan yanlış aktarımların şiddeti beslediğini ifade eden İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi “Yaptığımız çalışmalarda meslektaşlarımızın arasında dahi şiddeti körükleyen medya dilini kullananlara rastlıyoruz. Kadına şiddet, dünya genelinde bir sorundur fakat Türkiye’de bu sorunun kemikleşmiş, kangren haline gelmiş, kanıksanmış yanları olduğunu görüyoruz. Hatta geleneklerin ağır bastığı bölgelerde kadına şiddet mazur bile görülebiliyor” dedi. İzmir Gazeteciler Cemiyeti ve Hollanda Krallığı Büyükelçiliği’nin İnsan Hakları Programı desteği ile başlayan NAR Projesi’nin geçtiğimiz günlerde tamamlandığını belirten Gappi, proje hakkında bilgi verdi: “Yaptığımız çalışmalarda ‘Kısa etek giyiyordu’, ‘Ama eve geç geldi’ gibi mağduru suçlu gösteren yaklaşımların arttığını tespit ettik. Bu soruna karşı cemiyet olarak öncelikle medya farkındalığı oluşturmak istedik ve altmışa yakın meslektaşlarımıza 2.5 ay süren eğitimler verdik. Barış gazeteciliğinin ve doğru medya dilinin, nasıl olması ve nasıl olmaması gerektiğini eğitimler aracılığıyla gösterdik.  Örneğin biz artık ‘kadın şiddeti’ ifadesini kullanmıyoruz. Erkek şiddeti diyerek doğrudan bu şiddeti yaratan faili ortaya çıkarıyoruz. İkinci olarak akademisyenler ve uzmanlarla birlikte Türkiye’de ilk defa mahalle bazlı şiddet haritaları oluşturduk. Böylece hangi mahallelerde daha fazla şiddet görülüyor bunu tespit ettik. Projenin üçüncü ayağı ise mahalle çalışmalarıydı. Mahallelerde yaşayan kanaat önderleri aracılığıyla şiddete karşı alınabilecek önlemler, mağdurların karşılaşabileceği sorunlar ve çözüm önerileri üzerinde yoğunlaştık. Biz bu projeye özellikle nar adını verdik.  Şiddet gören birey, tek başına görünse dahi mutlaka etrafında, çevresinde ona destek veren yüzlerce unsur olmalı diye düşündük. Bu elbette İzmir Gazeteciler Cemiyeti perspektifinden bir bakış. Fakat kadına karşı şiddet dahil olmak üzere her türlü şiddete karşı alınabilecek farkındalık önlemleri ulusal politikalar gerektirir ve bu politikaların da geriye gitmesi bizim için maalesef üzücü.”

Psikolog İlknur Peder: “Sosyal medyada yapılan olumsuz yorumlar, mağdur yakınlarının yaşadıkları travmayı tetikleyebiliyor.”

Kadın cinayetlerine kurban giden mağdur yakınlarının ciddi bir travma yaşadığını ifade eden Psikolog İlknur Peder, mağdur yakınlarıyla olan iletişimde yapıcı olunması gerektiğinin altını çizdi. Özellikle sosyal medya paylaşımlarında olumsuz içeriklerin travmaları tetikleyici bir etkiye neden olabileceğini belirten Peder: “Kadın cinayetlerine kurban giden mağdur yakınlarının, yaşadıkları travmayı atlatmaları için bazen çok uzun zamanlar gerekebiliyor. Böyle bir mağduriyette zaten ortada bir acı, bir kayıp var. Hele ki cinayet vakaları; bir aile bireyi, bir yakın tarafından gerçekleşmişse daha büyük bir travma durumu ortaya çıkıyor. Sosyal medyadaki yorumlar, mağdur yakınlarının yaşadığı travmayı; sarmaya çalıştıkları yaraları daha çok acıtan, kanatan bir duruma dönüştürebiliyor. Hatta empatiyle yapılan yorumlar bile bazen çok yararlı olmayabiliyor. Bu da mağdur yakınlarının uzun zamanlar duygularında, belleklerinde, ruhlarında derin yaralara yol açabiliyor. Toplum olarak bizler çok yetkin olmadığımız alanlarda, iddialı yorumlarda bulunabiliyoruz. Bu da isteyerek ya da istemeyerek başkalarını incitmemize yol açabiliyor. Bir yorum yapacaksak; hele ki böyle kritik ve kırılgan bir konuda yorum yazacaksak öncelikle gerekli mi diye düşünmemiz gerekiyor. Çünkü söz konusu olan insanların bir hayatları var. Bu yorumlardan etkilenebileceklerini öngörmek lazım” diye konuştu.  

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Üniversite Kadın Meclisleri Sorumlusu Güneş Fadime: “Mağdur yakınları, hiçbir kadının öldürülmemesi için mücadele yürütüyor”

Kadın cinayetlerini durdurmak için mağdur yakınlarıyla birlikte mücadele verdiklerini belirten Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Üniversite Kadın Meclisleri Sorumlusu Güneş Fadime kadına karşı şiddet sorununun herkesin problemi olduğunu ifade ederek “Temel amacımız elbette ki kadın cinayetlerini durdurmak. Ama bizler için yaşamak sadece nefes almak değil; özgürce kendi kararlarımızı alabildiğimiz, eşitçe yaşadığımız yarınları kurmak. Biz 12 yıl önce öldürülen kadınların yakınlarıyla birlikte bu mücadeleye başladık. Onlar platformumuzun kurucuları arasında. Toplumdan beklentileri elbette birlikte yürüttüğümüz hayat mücadelelerinde yanlarında yer almaları. Ama bu ülkede öldürülen kadınların yakınları sadece adalet mücadelesi yürütmüyor. Onlar başka hiçbir kadın öldürülmesin, kadınlar eşit ve özgür yaşasın diye mücadele yürütüyorlar. Destekler ve olumlu mesajlar; onları motive ediyor, umut veriyor. Olumsuz içeriklere gelince; bizler 10-12 yıl önce bu söylemlere daha sık rastlıyorduk. Çünkü o zamanlar kadın cinayetleri bu kadar görünür değildi. Kadınların yürüttüğü mücadele bu kadar çok toplum tarafından meşruiyet kazanmamıştı. Bugün geldiğimiz aşamada verdiğimiz mücadeleyle birlikte toplum da değişti, dönüştü. Kadına karşı şiddet sorunu artık toplumun da canına tak etmiş durumda. Herkes bu sorunun çözülmesini istiyor” diye konuştu.

 
Eymen Sadık'ın ismi Çiğli'de yaşayacak
 
Hastane randevusunu iptal etmeyene yaptırım!
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Ünlü sanatçı hayata gözlerini yumdu!
Geçtiğimiz aylarda demans teşhisi konulan oyuncu Pakize Suda, beynine ...
İzmir'de kadın otobüs şoförüne saldırıda karar: Ne ceza verildi?
İzmir'de, kadın otobüs şoförünü darbettiği ve belediye otobüsüne zarar ...
Barınaktaki vahşetle ilgili flaş gelişme!
Konya Büyükşehir Belediyesi´ne ait Hayvan Rehabilitasyon Merkezi´nde, ...
 
İZBAN'da korkunç son: Raylardan ölüme atladı!
Karşıyaka istasyonunda kimliği henüz belirlenemeyen bir kişi tren geldiği ...
İzmir'de barajların doluluk oranları düştü
Kentin en önemli su kaynaklarından Tahtalı Barajı'nda doluluk geçen yıla ...
Harmandalı için bir acil uyarı daha!
DEÜ Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM), Çiğli ilçesinde katı ...
 
İzmir'de hırsızlık operasyonu!
Torbalı'da bir iş yerinden hırsızlık yaptıkları iddiasıyla gözaltına alınan ...
ASM'de dehşet: "Seni parçalarım" deyip saldırdı!
İstanbul'da, Aile Sağlığı Merkezi'nde, defalarca tuvaleti kullanarak binadakileri ...
İzmir'de CHP'li belediye başkanına 'Love Erdoğan' soruşturması!
İzmir’in Selçuk ilçesinde, izinsiz asılan 'Love Erdoğan' afişlerini kaldıran ...
 
RÖPORTAJLAR
ÇOK OKUNANLAR
FACEBOOK'TA GERÇEK İZMİR
TWITTER'DA GERÇEK İZMİR
YAZARLAR
Sercan Avcı
Başkanların 150 günü
ÇOK YORUMLANANLAR
Gerçek İzmir
KünyeKünye Ä°letiÅŸimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri