CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
''Öteden beri Suriye politikasının doğru olmadığını söyledik. Suriye bataklığına girmeyin dedik. Şehitlerimiz geliyor. Aydınlarımıza yeni bir tehdit. Cumhuriyet gazetesinin yazarları istinaf mahkemesinin onaylamasıyla hapse girecekler. Aydınları, gazetecileri hapse atıp ne yapacaksınız? Türkiye'de yargının bağımsız olduğunu kimse söylemiyor. Adalete en büyük zararı aslında adalet mensupları veriyor.
''SÖZLEŞMELİ ER VE ERBAŞLARIN SORUNLARINDAN SÖZ EDECEĞİM''
Şu anda görev yapan sözleşmeli er erbaşların sorunları var mı? Bu sorunlardan söz edeceğim. Uzman çavuş veya astsubay mesai bitiminde akşam evine gider. Orduda 7 yıl görev yapan sözleşmeli er erbaşlar evlerine gidemiyorlar. 7 yıl evlerine gidemiyorlar. Ancak yılda 30 gün izin var veya 15 gün mazeret izni veya doğum ölüm izni 7 günlük evlilik izni var. Sonra 7 yıl kışlada bekleyeceksin tıpki erler gibi. 7 yıl boyunca kışlada er koğuşunda kalmak zorundalar. Neden? Bunlar insan değil mi? Ocak 2018'de uzman çavuş astsubay ve üst kademeye 400 lira iyileştirme zammı yapıldı. Herkese zam sözleşmeli er erbaşlara bu zam verilmedi. Neden? Sözleşmeli er erbaşlara aile çocuk yardımı yapılmaz. Askerler bir yerden bir yere görevlendirilebilirler. Giderlerken tayin izni yol harcırahı alırlar. Sözleşmeli er erbaşlara bu hak da yok. Bunlar robot değil bunlar da insan. Bunlarda eş durumu tayini de yok. Neden? Şehit olduklarında yakınlarına ayda 4200 lira veriyorlar. Sözleşmeli er erbaş dışında şehit olursa 5600 lira veriyorlar. Şehit şehittir. Haksızlık değil mi bu? 15 Temmuz şehitleri için soru sorumuştum toplanan paralar nereye gitti diye. Şu ana kadar tık yok. Toplanan milyonlar nereye gitti? Şu ana kadar hiçbir haber yok. Şehit yakınlarına gazilere kira yardımı yapılıyor. Ama şehit sözleşmeli er erbaşların ailelerine kira yardımı yapılmıyor.
''UZMAN ER VE UZMAN ONBAŞIYA VERİLEN HAKLAR BUNLARA DA SAĞLANSIN''
Çözüm; uzman er ve uzman onbaşıya verilen haklar bunlara da sağlansın. Uzman er ve uzman onbaşıya verilen haklar bunlara verildiği zaman bu sorun da büyük ölçüde çözülmüş olacak. Ordu milletvekilimiz araştırma önergesi hazırladı Meclis'e verdi.
''BUGÜN 'ANADOLU KAPLANLARI'NDAN SÖZ EDEN YOK, KAPLAN KALMADI ÇÜNKÜ''
İş arayan bütün kardeşlerime sesleniyorum; 17 yıldır iktidardalar onların çocukları işsiz değil. Sarayda işsizlik yok. Saray çevresinde de işsizlik yok. Fakirin arkası olmayanın çocuğu işsiz. Ama sen hala gidip oyunu beni işsiz bıraktı gidip oyumu ona vereyim diyorsan yarın ağzındaki lokmayı da alır. Bunlar iktidar olmadan önce 'Anadolu Kaplanları' diye bir laf vardı. Bugün 'Anadolu Kaplanları'ndan söz eden yok kaplan kalmadı çünkü. Çift dikiş maaş alanlar var. Emeklilikte yaşa takılan işsiz kalan yüz binlerce kişi var. Bunların derdi ile ilgilenen var mı bizim dışımızda? Hayır yok.
"FABRİKALARI SATTIN, ŞİMDİ DOMATES SATIYORSUN"
Ben işsizliği çözeceğim demekle işsizlik çözülmez. Herkes işçi alsın diyen Erdoğan'dı çözüldü mü? Üniversiteyi bitirdiğinde iş bulursun, biraz oku... Binlerce ünivesite öğrencisi var iş bulamıyorlar. Plan program olmazsa işsizlik sorunu çözülmez. 3.5 milyon Suriyeliyi Türkiye'ye getirirse işsizliği çözemezsin, hazineyi damada verirsen işsizliği çözemezsin. Fabrikaları sattın, şimdi domates satıyorsun. Çiftçiyi üretemez hale getirirsen işsizlik sorununu çözemezsin.
Terörist ilan ettikleri hal esnafının kullandığı ürünlerin fiyatlarına ne kadar zam gelmiş. gübreye yüzde 80, zirai ilaçta yüzde 100'ün üzeinde. Seraların kaplandığı naylona yüzde 80-90. Çiftçi üretemiyor, borç batağı içinde. İşsizlik sorunu akılla programla çözülür. Devlettte likayak kalmadı, hepsini yok ettiler. Ahkam keserek işsizlik önlenemez. Önce işsizlik varsa önce üretmek olmalıdır. İşsizlikle mücadelenin temel anahtarı üretimdir. Sanayideki programın ne, fabrikaları satmak mı? Her şeyi sattın şimdi kuru soğan satıyorsun.
35 BİN FAKİR AİLEYE SOĞAN VE DOMATES
Baktılar tıkandılar, tanzim satış mağazaları kuruyorlar. Gariban yakınsa gidip alışveriş yapıyor. Varoşta oturan kadın otobüs bileti alacak gidecek alışveriş yapıp dönecek. Otobüs parası var mı o ailede. Haftasonu İzmir'deydim. Aziz Kocaoğlu 35 bin fakir aile var dedi. 35 bine eve 10 kilo soğan, 10 kilo domates teslim edeceğiz. Sosyal adalet budur. Hİçbirisi gidip kuyruğa girmeyecek, cebinden para vermeyecek. Böylece bu mesele bitmiş olacak. Bu şimdi yapılmıyor, süt projesi var. Fakir zengin ayrımı yapılmadan. Vatandaşın aklıyla dalga geçiyorlar. Varlık kuyruğuymuş. İnsan bunu söylerken utanır.
Bu yüksek binaları kim yapıyor diyor. Sanki Güney Kore'den gelip yaptılar. şikayet eden kim, Erdoğan. Kim izin verdi bu yüksek binalara, izin verenin Allah belasını versin diyorum ne diyeyim başka. İzmir'deki gibi fakir fukarayı kuyruğa dizmeyeceğiz. Gidip evlerine teslim edeceğiz. Sözümüz söz hiç bir çocuk yatağa aç girmeyecek."
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |