Gizem TABAN/GERÇEKİZMİR – İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Eylül ayı üçüncü oturumu Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu idaresinde gerçekleşti.
Oturuma AK Parti cephesinden gelen eleştirilere yanıt veren; ulaşım, Körfez’deki kötü krizi ve 2009 yerel seçimleri öncesi patlak veren arsenik tartışmasıyla ilgili dönemin Başbakanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmeyi ilk kez açıklayan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun açıklamaları damga vurdu.
O HAT İÇİN ÇAĞRI: KALDIRMAYIN
Toplantıda ilk sözü AK Parti Grup Başkanvekili Ali Kökoğuz aldı. Kökoğuz ESHOT tarafından pilot nokta seçilen Seferihisar bölgesinde hayata geçirilen ‘Gittiğin Kadar Öde’ tarifesinin Urla-Fahrettin Altay hattında da faaliyete geçecek olması hakkında konuşarak “Urla’dan Fahrettin Altay’a kadar güzergaha göre ücret belirlenecek deniyor. Burada her ne kadar vatandaşın lehinde gibi gözükse de vatandaşa kaşıkla verip kepçeyle geri alma durumu vardır. Çünkü neden 90 dakikayı otomatik olarak kaldırmış oluyorsunuz. Lütfen vatandaşın 90 dakika hakkını kaldırmayın” dedi.
TÜRKİYE’DE ÖRNEK OLACAK
Başkan Aziz Kocaoğlu bu sözlere “Ulaşım konusunda Türkiye’ye örnek olacak bir uygulamayı oya gibi işleyerek hayata geçirmeye çalışıyoruz. Vatandaşın aleyhine hiçbir iş yapmadık, şahsi menfaatler üzerine iş yapmadık karar da almadık. Bu yeni ulaşım sistemi vatandaşın lehinedir . O sizin düşünceniz saygı duyuyorum” ifadeleriyle yanıt verdi.
Başkan Kocaoğlu’nun sözleri üzerine Kökoğuz’dan “90 dakika kalktı mı kalkmadı mı?” çıkışı geldi.
Kökoğuz’un sorusuna Başkan Kocaoğlu şu yanıtı verdi: Bir gün o projenin ne olduğunu size anlatırım. Madra dağındaki köyden Beydağ’da ki köye kadar herkes merkezi hükümetin ve belediyenin ulaşım için verdiği destekten yararlanacaktır, bu onun projesidir!
KOCAOĞLU’NDAN KÖKOĞUZ’A: İNCİLER DÖKÜLÜYOR!
Toplantının dilek ve temenniler bölümünde de söz alan Kökoğuz, “Sayın Başkan İzmirimizi gören göremeyen, İzmir’in dünyanın ve Türkiye’nin incisi olduğunu bilmektedir. Bazı bulvar ve caddelerde büyükşehir bilboardlarını görmekteyiz… Bu billboardlarda da şiirsel cümleler görmekteyiz… ‘Her yer İzmir gibi olsun’ demektesiniz. İzmir bir deniz şehridir, İzmir’i deniz kültürüne yabancı bıraktınız. Deniz ulaşımı yetersiz, yüzülebilir körfez dediniz insanları denize yabancı bıraktınız. Tramvay ve sahil yolunda yapılan düzenlemeler deniz ulaşımını engellemiş durumdadır. Konak meydanında yürümek yayalar için işkencedir” dedi.
Bu konuşmanın üzerine salonda kısa süreli gerginlik oluştu. Kocaoğlu, “Hatibi dinleyelim, inciler dökülüyor” dedi.
Kökoğuz ardından İzmir Körfezi’ndeki kötü krizini gündeme getirdi ve şunları söyledi: Bütün işleri insansız planlıyorsunuz. Akşam karar verip sabah uyguluyorsunuz! Şehir kaldırımında yürümek zulüm… Her taraf kokuyor, nerede sizin yüzülebilen körfeziniz? Bu konuyu günlerdir sormaktayız hala araştırıldığı söyleniyor. Yeni bir uzay mekiği mi inşa ediyorsunuz? Son yapılan testlerde 2 bin kat fazla oranda bakteri çıkmıştır. Lütfen bunun gereğini yerine getirin. Aklınız fikriniz bunları yapmaktansa, siyaset üretmekte… Bilboardlarda İzmir gibi olsun diyorsunuz da her yer böyle mi olsun? Vatandaş bunu kabul etmiyor…
O AÇIKLAMAYI HATIRLATTI
AK Partili Meclis Üyesi Çağlar Haspolat da söz aldı ve deniz kirliliğiyle ilgili Sağlık İl Müdür Bediha Salnur’un yaptığı açıklamayı hatırlattı. Haspolat, “İl sağlık müdürü açıklama yaptı. Denize dokunan hasta olur diyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden bir açıklama gelmedi. Biz de vatandaş da bekliyor. Deniz kirliliğinin yanında koku da var. Çiğli’deki çamur arıtma tesislerinde buna benzer kokular var. Bu tesisler İzmir’in kapasitesini kaldırıyor mu, kaldırmıyor mu? Dere ıslahları yeterli mi? Bununla ilgili açıklama bekliyoruz. Bilim insanları ne bulmuş? İzmir Büyükşehir Belediyesi ne bekliyor?” açıklamasını yaptı.
KOCAOĞLU O DİYALOĞU İLK KEZ ANLATTI
Başkan Kocaoğlu’ndan AK Parti cephesinden gelen eleştirilere toplu yanıt geldi. Kocaoğlu 2009 yerel seçimleri öncesinde yaşanan arsenik krizini hatırlattı. Kocaoğlu, dönemin Başbakanı ve şimdiki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile arasındaki görüşmeyi ilk kez aktardı. Büyükşehir Belediye Başkanı şunları söyledi: Tam 10 sene önce 2009 seçimlerine 6-7 ay kala bir arsenik krizi yaşandı. İzmir’in suyunda arsenik var dediler. O zamanki Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek bunu duyurdu. Çoğu vilayetlerimizde bizim değerlerimizden kat be kat fazla arsenik değerleri olmasına rağmen sadece İzmir gündeme getirildi. Aslında bir geçişten dolayı bu yaşandı. 50 miligram olan değer, dünya standardı 10 mikrograma düşürüldü. Bizim de bazı yerlerimizde 15-20 mikrogram bir durum allandı pullandı. Kızılırmak’ın ağır metal yüklü suyu Ankara’da verildi. O zaman Ankara’daki insanlara o suyun ne durumda olduğunu sormamız mümkündür. O süreçte epeyce uğraştık. Bakanlarımız sular içerek şov yaptılar. En son Ankara’da 36 yerde numune aldım, değerlerini tespit ettim. Sabahleyin açıklayacağım, akşam dönemin başbakanı ‘bu tartışmayı bitirelim’ dedi. Devlet nezaketinden dolayı açıklamadım…
KÖTÜ KOKU AÇIKLAMASI
Büyükşehir Belediye Başkanı'ndan Körfez'deki kötü krizi hakkında da açıklama geldi. Kocaoğlu, "“Şimdi koku meselesiyle karşı karşıyayız. Çeşitli nedenler üzerinde çalışıyoruz. Tek bir neden yok. Sabaha karşı borular boşalınca artıyor. Biz çok yoğun bir çalışma gerçekleştiriyoruz. Ve su değerlerimiz hem çevre il müdürlüğü tarafından hem diğer kurumlar tarafından hem İZSU tarafından sürekli denetlenmektedir. Bir problem söz konusudur. Basmane’de bir havuza dökülür güneyden gelen sular. Oradan da cazibeyle Bayraklı gümrük pompaya gider. Basmane ile Bayraklı gümrük pompa, Çiğli’ye kadar 2 bin 200’lük tahliye boruyla gider. Basmane’ye kadar olan boruda yetersizlkik vardı. 6-7 sene önce gazi bulvarından ikinci bir hat çektik, o hattı rahatlattık. Geçen kış aynı şekilde Üçkuyular’dan gümrük pompaya gelen hatta zaman zaman denize deşarj oluyordu. Onu tespit ettik. Proje ihalesine çıktık. Proje bitti, elimizde. Aynı kazmayı yaparken em temiz hem pis suyu birlikte yapalım diye onun da ihalesine bir ay içinde çıkıyoruz. Cazibeyle gelen hattı gümrük pompaya ulaştıracağız. Körfeze zaman zaman doluluktan dolayı olan tahliyenin olduğu yerden alınan numunelerle bize saldırılmaktadır. Çiğli arıtma 3 faz 24 saat çalışıyor. Biz kentin büyümesini de hesaba alarak 4’üncü fazın inşaatına başladık. Oradaki müteahhitlerde anlaşmazlık oldu. Yeniden ihaleye çıktık. 13-14 ay içinde o faz da devreye alınacak. Kapasitemiz yüzde 30 daha fazla artacak. Ayrıca büyük kanal projesi için yıllarca Anadolu Caddesi bir tarafı kapalı olarak tek hat çalıştı cadde. Çok uzun sürdü. Bir taraftan yapılırken bir taraftan da kullanılmadan eskimeye başladı. Biz pis su master planında onu da bitirmek üzereyiz. Tünel sistemiyle, boru değil ve Çiğli arıtmaya götürecek bir projeyi daha gerçekleştiriyoruz. Bu bugün yapılmayacak. Bugünkü sistem bunu karşılıyor ama önümüzdeki yıllarda köklü çözüm olarak biz bunu değerlendiriyoruz. Sağlık il müdür bir değer bulmuş. Biz de bir değer aldık. Orada değerler kabul edilebilir değerlerin altında çıkıyor” diye konuştu.
O MÜDÜRE ‘FOÇA’ GÖNDERMESİ
Kocaoğlu Foça’da yaşanan çevre felaketindeki araştırma sürecinde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün yaptığı bir çalışmayı hatırlatarak manidar bir tebrikte bulundu. Kocaoğlu, “Yeni Foça da bir gemiden atık sızdı, çevre kirliliği oldu. Çevre ve Şehircilik İl Müdürü ‘Bu yeni Foça arıtmadan mı geliyor’ diye yardımcısını gönderdi. ‘Bu yakıt eğer orda jeneratör kullanılıyorsa oradan sızmış olabilir’ diye… Oraya kadar iyi niyetli bir çalışmada bulundu. Kendisini de canı yürekten tebrik ediyoruz! Aliağa’da binlerce kişi PETKİM'de yemekten zehirlendi. O yemek firmasının, yemekleri yapanların kimler olduğunu biliyor musunuz? Araştırın…” dedi.
Kocaoğlu AK Parti cephesinden gelen tepkiler sonrası da ‘Bu şarbon işi nedir’ diye çıkış yaptı. Büyükşehir Belediye Başkanı şunları söyledi: Çevre konusunda İzmir değil Türkiye’de dünyada yatırım yapmış çevreyi koruyan en önemli kentlerdendir. Bunun bilinmesi gerekir. İstanbul yarımız kadar Ankara 15’te 1’imiz kadar su arıtıyor. Bunları bilip İzmirliyi körfeze küstürdünüz demek… Tebrik etmek lazım. İzmir’i kim körfeze küstürdü? 70 sene İzmir’in körfezini lağım çukuru olarak kim kullandı? 2002 yılından bu yana büyük kanal bittikten sonra gözümüzün içi gibi bakıyoruz. Körfezdeki değişimi de tüm İzmir takdir ediyor. Yüzülebilir körfez dünyanın en büyük çevre projelerinden biridir. Onu anlayıp değerlendirmek gerekiyor. İzmir’in kurtuluşu oradadır. Bana ve 5 arkadaşıma ait bir projedir. Devlet Demiryolları ile çıktık ÇED raporunu aldık, liman sahasını derinleştirmek ve kuzeydeki ada yapımı için… Biz ÇED raporunu alır almaz proje ihalesine çıktık. Çalışmalar devam ediyor. Kazı yapabilmemiz için gerekli donanımların tespiti ve temini yolunda hızlı bir şekilde ilerliyoruz…
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |