Kocaoğlu'na çifte salvo: Avukatlardan 'çöp, Güçbirliği'nden 'çukur' çıkışı!

İzmir'in çöplerinin toplanacağı, bertaraf edileceği ve biyogaz elde edilecek olan Yamanlar Dağı eteklerine kurulması planlanan Katı Atık Bertaraf Tesisi'yle ilgili tartışma sürüyor.

Yer seçimini onaylayan Valilik kararının yürütmesinin mahkeme tarafından durdurulması üzerine, yapılamayan projeyle ilgili İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun son yaptığı açıklamalar, konuyu yine kent gündemine taşıdı. Kocaoğlu'nun muhtarlarla yaptığı toplantıda, "Nasıl bir adam olduğumu biliyorsunuz. Ben kimsenin önünde eğilmem. Ama çöp tesisi için eğildim. Katı Atık Geri Dönüşüm ve Biyogaz Tesisi'ne dava açan avukatlara gidip davayı geri çekmeleri için yalvardım. Her şeyimiz hazır" dedi. Kocaoğlu, mahkemenin atadığı bilirkişinin olumsuz raporu üzerine itiraz ettiklerine, mahkemenin yine aynı bilirkişileri atadığını ve bu kez daha olumsuz bir rapor hazırlandığına dikkat çekerek yine itiraz ettiklerini de belirtti.

Kocaoğlu'nun bu sözlerine davayı açan iki avukat Murat Fatih Ülkü ve Senih Özay'dan yanıt geldi. Yazılı olarak açıklama yapan iki avukat davadan feragat etmeyeceklerini açıkladı. İki avukat açıklamalarında, "Karşıyaka-Yamanlar'a yapılacak çöplük konusu, 'İki avukatın açtığı dava'nın çok üstünde, doğayı, yaşamı, gelecek nesilleri ilgilendiren önemli bir konudur. Bu aşamada, bilim ve hukuk 'Karşıyaka Yamanlar'a çöplük (katı atık bertaraf tesisi) yapılamaz' demişken, davacı 'iki avukat' olarak, Karşıyaka-Yamanlar'a yapılacak çöplüğün yer seçiminin iptali için açtığımız davayı sürdürmememiz (feragat etmemiz) söz konusu olamaz. Bu çöplük projesi ile ilgili çözüm yine hukuk ve bilimdedir. Hukuku ve bilimi, Karşıyaka Yamanlar'ın çöp tesisi için uygun yer olduğuna ikna edecek olan da İzmir Büyükşehir Belediyesi'dir" dedi.

GÜÇBİRLİĞİ'NDEN SERT YANIT
Başkan Kocaoğlu geçtiğimiz günlerde Konak ilçesi muhtarlarıyla yaptığı toplantıda, sorular üzerine Basmane Çukuru ve süreçle ilgili açıklamalar yaptı. Kocaoğlu "Hala Basmane Çukuru'nu konuşanlar var. O araziyi ben vermedim, oradaki adamları ben iflas ettirmedim. Sadece cenazeyi kucağımda buldum. Orada Belediye'nin hissesi yüzde 12'ydi, yüzde 88'i başkasına aitti. Ben yoğun çaba harcayıp Belediye hissesini yüzde 30'a çıkardım. Türkiye Cumhuriyeti'nde sözleşmesi bitmiş, anlaşması yapılmış bir konuda, masa başına oturup da yerel yönetimin hakkını 1.5 kat artıran başka bir belediye başkanı bulursanız, getirin benim karşıma, konuşun. Yazıktır günahtır! 12 bin metrekare inşaat hakkımız vardı, 30 bin metrekareye çıkarttım. Daha önce burada kamunun hakkı; belediyenin, İzmirlinin hakkı yenilmiş diye çıkarttım. Türkiye Cumhuriyeti'nde bunu yapacak başka bir delikanlı varsa, çıksın gelsin. Adam gitti, TMSF'den 80 milyon dolara ihaleyle araziyi aldı. Benim hakkım da baki. Belediye payını yüzde 12'den yüzde 30'a çıkartırken TMSF'de her yere kaydettirdim. Benim işim sağlam" dedi.

"BU İFADE  SAYIN BAŞKAN'A YAKIŞMAMIŞTIR"
Güçbirliği A.Ş. bugün yaptığı yazılı açıklamayla Kocaoğlu'na yanıt verdi. Kocaoğlu'nun açıklamasının iyi niyetten ve gerçeklikten uzak olduğu öne sürülen açıklamada, "Şirketimiz 'o adamlar' diyerek hafife alınacak konumda değildir. Bu ifade Sayın Başkan'a yakışmamaktadır. Kamu arazileri herhangi birinin tasarrufu ile birilerine verilebilen araziler değildir. Bu arazi Belediye tarafından 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu şartları gözetilerek kamuya açık ihale sureti ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi niteliğinde projelendirilmiştir. Herhangi bir belediye başkanının bireysel tasarrufu söz konusu değildir ki işlem 'vermek vermemek' sığlığında değerlendirilebilsin. Sayın Başkan, 'Adamları ben iflas ettirmedim' ifadesi ile projenin gerçekleşememesindeki belirleyici sorumluluğun Belediye'de olduğu gerçeğini örtmek istemektedir. Şirketimiz iflas etmemiştir, ayaktadır. Bu ifade ile ticari itibarımıza saldırı olmuştur, tazminat hakkımız saklıdır" denildi.

"TEK SORUMLUSU İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİDİR"
Projenin gerçekleşmeme sebebinin belediyenin belirlenen ihale koşullarına uygun olarak imar planı yapıp sonuçlandıramaması olduğunu savunan Güçbirliği A.Ş.'nin yaptığı açıklama şöyle devam etti: "Pilot firmamız ihale koşullarına uygun olarak nakit ödeme, çok katlı otopark inşası, temel harcamalar ve benzerleri nedeniyle imar planı iptali davası sonucu inşaat durdurulana kadar 40 milyon Amerikan dolarına yakın harcama gerçekleştirmiş bulunmaktadır. Projenin gerçekleştirilememesinin tek sorumlusu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'dır. Belediyeye karşı her türlü yasal hakkımız sonuna kadar aranacaktır. Yani, inşaatın yapılamaması şirketin aczi veya kötü niyetinden değil, Belediye'nin imar planlarını uygun yapmamasından kaynaklanmaktadır. Ve halen kesinleşmiş bir imar planı bulunmamaktadır. İlgili dosya İzmir 5. İdare Mahkemesi'ndedir."

"BAŞKANIN KİŞİSEL ÇABASIYLA DEĞİL"
Güçbirliği A.Ş. açıklamada, Kocaoğlu'nun "Kamunun, belediyenin ve İzmirlinin hakkı yenilmiştir" sözlerine hatırlatarak, "Bu açıklaması da gerçek dışı ve talihsiz bir açıklamadır. Sayın Başkan'da çok iyi bilmektedir ki ihalede firmamız İzmirlilik bilinci ile kamunun ve İzmirlinin hakkını gözeterek en yakın yarışmacı firma tekliflerinin çok üzerinde teklif vererek ihaleyi kazanmıştır. Projedeki Belediye payının yükseltilmesi Sayın Başkan'ın kişisel çabası ile değil; imar planını iptal eden Mahkeme kararındaki kamu yararı hususunu yerine getirmek ve sorunun bir an önce çözüme kavuşturulmasını sağlamak adına taraflarının mutabakatı ile gerçekleştirilmiştir. Yapılan tüm fedakarlıklar, gerçek İzmirlilik ruhu taşımamızın sonucudur" denildi.

"SORUMLULUĞU ÖRTMEYE ÇALIŞMASINI YADIRGADIK"
İmar durumu kesinleşmeden ihale yapıldığına dikkat çeken Güçbirliği A.Ş.  "Şirketimizle ilişki devam ederken TMSF'nin teamül dışı satışına muvafakat eden Sayın Başkan'dır. Bu kamu hukukunu savunmak mıdır? Üstelik satış izni verirken Meclis'ten karar alınmış mıdır? Şirketimizin ödemeleri 40 milyon Amekiran dolarına yakın ve belirli iken satışına muvafakat verilen arazi için Başkan'ın tabiri ile 'Adam' Belediye'ye bedel ödemiş midir? Tüm bu hususular ortada iken Sayın Başkan'ın delikanlı üslubu ile sorumluluğunu örtmeye çalışmasını yadırgamış olduğumuzu kamuoyu ile paylaşırız" açıklaması yapıldı. (DHA)