Kocaoğlu'ndan canlı yayında yerel seçim süreciyle ilgili flaş açıklamalar!

GERÇEKİZMİR - Mart 2019'da yapılacak yerel seçimler için 'aday olmama' kararı alan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Aziz Kocaoğlu, katıldığı TV programında önemli açıklamalarda bulundu.

kocaoğlu aday olmama kararı, geri dönüş ihtimalinin olup olmadığı, CHP’nin göstereceği Büyükşehir Adayı, CHP’nin İzmir’deki hedefi, ittifak konusu, AK Parti’nin Adayı Zeybekci ve başkanlık sonrası hedeflerine kadar çarpıcı çıkışlara imza attı.

Kocaoğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:

(Aday olmama kararı)

Bu karar 2013 yılından itibaren bir karardır. Bugünün kararı değildir. 2 dönem yeteli olduğunu, başka nefesin,gözün girmesi gerektiğine inanan bir başkanım. O zaman aday olmayacaktım. İzledim. Adalet ve Kalkınma Partisi’nde Binali Bey’in ismi geçiyordu. Orada Binali Bey aday olunca çalışma azmim siyasetteki iddiam nedeniyle aday olmam şarttı. O nedenle 5 yıl daha uzatmış olduk. Onun üzerine yeterli olduğunu düşünüyorum. Gönül istiyor ki karar verdiğin işlerin tamamen sonuçlanmasını görmek. Sonuçlanmasını emekliyken göreceğiz.

(Gönlünde yatan bir aday var mı)

Benim mevcut belediye başkanları içerisinde gönlümün nerde olduğunu İzmir çukurunda herkes bilir. Malumu ilan etmeye gerek yok. İzmir seçimlerinde hem Büyükşehir Belediye Başkan Adayını hem de ilçe adaylarını doğru belirlersek 2009’daki başarıya yakın bir başarı elde ederiz. Yani 28 ilçeye. Hata yaparsak o zaman bir şey diyemem. Zor bir seçim ama CHP için kolay bir seçim. Hata yapmamak kaydıyla. Adayları meclis üyesi adaylarını doğru şekilde belirlemek şartıyla.

(Genel Merkez’den aday ol teklifi gelirse...)

Öyle bir teklifin geleceğini zannetmiyorum. Sayın Genel Başkan da Genel Başkan Yardımcıları da benim nasıl yoğurt yediğimi bilir. Kentteki ‘geri dön’ bir teveccüh. Arkadaşlara İzmirlilere teşekkür ediyorum. İnsanın gururunu gönlünü okşuyor. Her gittiğimiz yerde aynı istekle aynı dayatmayla karşılaştık ama bunlar olağan şeyler. Sonuç itibariyle Büyükşehir Belediyesi’ni CHP’den güveneceğimiz kefil olacağımız bir arkadaşa devretmektir.

(2014’te partiden ayrılan isimlerden bazılarının 2019 için başvuru yapması)

CHP’de 2014’te aday yapılmayan arkadaşlar başka partilerden aday olup oy böldüler. Onlardan birkaç tanesinin 2019 için aday adaylığı kabul edildi. Buna karşıyım. Beni ilgilendirmiyor artık. ‘Yolcudur Abbas bağlasan durmaz.’ Bir partili belediye başkanına vekile kızabilir. Genel Başkanı sevmeyebilir. Ona muhalefet yapabilir. Bu parti içi yarıştır. Ama aday adayı konumuna gelen bir kişi aday gösterilmedi diye başka partiye gidiyor senin partinin seçim kaybetmesine neden oluyorsa oyunu düşürmeye neden oluyorsa o adamın mezara kadar partide işi yoktur. Partinin bunun karşısında dimdik durması gerek. Söylediklerimi sert bulabilirler ama ihanet esneklik istemez.

(AK Parti’nin Nihat Zeybekci’yi aday göstermesi)

Hayırlısı olsun. Beraber belediye başkanlığı yaptık. Biz buradaydık. O Denizli’deydi. Sonra bakanlık yaptı.İş dünyasından geliyor. Hayırlısı olsun ama seçimi biz kazanacağız. 31 Mart akşamı İzmir’de CHP’den bir Büyükşehir Belediye Başkanı olacak.

(Aday olmaması seçimi nasıl etkiler)

Adaya bağlı. Kolaylaştıracağını sanmıyorum. İzmirli beni sever destek olur ama kıymetli arkadaşlar var. En az bizim kadar görevi başarılı şekilde yapacak arkadaşlar var. Öyle arkadaşlar oldukça aynı başarı olacaktır.

(İttifaklara nasıl bakıyor)

Genel seçimlerde ittifak olur... Yerelde  illeri paylaşmak ilçeleri paylaşmak bunu sadece CHP İYİ Parti ittifakı için söylemiyorum. Aynı zamanda Cumhur İttifakı içinde söylüyorum. Burada dört partiden ikisi kalma sürecidir. Çünkü başkanlık sistemi iki partili sistemdir. Ona zorlamak demektir. Partiler birbiriyle kaynaşacaktır. Bu ittifak partilerde aidiyeti ciddi anlamda törpüleyecektir. Partiler tabanlarında yara alacaktır. Benim görüşüm bu. Yerel yöneticiyim... Genel siyasetten anlamam. Genel Başkanlar doğru bir karar vermişlerdir. Şahsi görüşüm yerel seçimlerde ittifak olmayacağı yönünde. Sen bu ilde bana ver o ilde ben sana oy veririm siyasi kurallara benim bildiğim evrensel kurallara uymamaktır.

(Size aday ol derlerse)

Kişiler fanidir. Partiler de araçtır ülkeyi yönetmek için. Baki olan ülkedir topraktır millettir devlettir vatandır. Gerisi teferruattır. Biz faniyiz. Çok kıymetli arkadaşlar var. Mutlaka benden başarılı olanlarda vardır. Genel Merkez’e düşen görev bunlardan bir tanesini göstermek. Büyükşehir Adayı kadar ilçe adayları da önemli...Büyükşehir Adayı aynı zamanda lokomotif olur. Diğer ilçeleri de sürükler. İlçe belediye başkanları da kendi ilçelerinde hem kendilerini yukarıya taşıyacak hem de Büyükşehir’e oy kazandıracak kişilerden belirlenmeli.

(CHP’nin İzmir’de 30’da 30 hedefi)

CHP’nin İzmir’de potansiyel olarak kaybedeceği ilçe yok. Ama siyasettir. Siz bir aday gösterirsiniz daha sevilen bir aday çıkartır diğer parti o kazanır. Diğer daha zayıf bir aday çıkarır o zaman farklı olur. 30 ilçe içinde her zaman kaza bela olur. Hedefimiz 30 ilçedir. Kaza bela olursa 28-29 olursa da bereket olsun deriz.

(Süreç içinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’yla irtibatı)

Belediye başkanları toplantısına gittim. Orada Genel Başkan çağırdı. Bir çalışma yap İzmir profilini anlat dedi. Gittim anlattım. Son olarak telefon görüşmesi yaptık. Park açacağız. Davet ettim. Başka ne Genel Başkan Yardımcılarıyla ne de vekillerle irtibatım yok. Cuma günü Ankara’da bir Genel Merkez ziyareti Genel Başkan ziyaretim yok. ODTÜ mezunları derneğinin davetlisi olarak gideceğim. İzmir modelini anlatacağım. Başka bir görüşmem, programım yok. Randevu istemedim. Bana da bir davet gelmedi.

(Siyasete devam edecek mi?)

Benim kişiliğim vekilliğe yatkın değil. Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapıldıktan sonra vekilliğin ben yapılmasının doğru olmadığına inanıyorum. Yapanlara saygı duyuyorum. Ben vekillik yapamam. Karakterim müsait değil. Ben sabah kalkacağım bu iş yarım kaldı bu ne oldu akşam edeceğim. Ben çalışacağım üreteceğim. Hayatım boyunca öyle oldum. Parlamenterlik yapamam. Keşke yapabilsem.