GERÇEKİZMİR - 1 Ekim’de aday olmayacağını açıklamasına rağmen adaylık hamlesi yapan ve aday adaylığı başvurusunda bulunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, basın mensuplarıyla Tarihi Asansör’de bir araya geldi.
Kocaoğlu daha önce 15 yılını anlattığı toplantıda kullandığı “Güneş İzmir’den doğuyor” sloganını yine kullandı. Kocaoğlu’nun konuşma yaptığı kürsünün arkasında bu slogan yazdı.
Kocaoğlu’nun konuşmasının satır başları şöyle:
“İzmir Büyükşehir Belediyesi 2018 yılında ESHOT ve İZSU dahil 2.5 milyar liralık fiili yatırım yaptı. Bunu 2004-2008 dönemimizde 5 yılda 2.5 milyarlık yatırım yapabilmiştik. İkinci beş yılda 4.5 milyar liralık yatırım yapmıştık. Üçüncü 5 yılda ise 10 milyar liranın üzerinde yatırım yaptık. Yatırım miktarımız 17 milyar 600 milyonlarıdır. Devam eden büyük projelerimiz var. Bunların başında opera binası geliyor. Çalışmalar hızla devam ediyor. Anadolu coğrafyasının ilk opera olarak projelendirilmiş bir sanat merkezini gerçekleştiriyoruz. Narlıdere metrosu, hızlı bir şekilde ilerliyor. Halk arasında uçan yol olarak bilinen Konak Tünellerinden Buca ve Bornova’yı toplayan bir ana arterin hem 2.5 KM tüneli ve 2.2 KM viyadük çalışmaları hızlı bir şekilde devam ediyor. Kırsal kalkınmaya verdiğimiz destek devam ediyor. 1 milyar 78 milyon lira fiili destek vermişiz. Kentsel dönüşüm bizim modelimizle hızlı bir şekilde devam ediyor. Devam edecek. Bizden kaynaklanmayan genel bir sıkıntı var. Konut arz-talebinde ekonomik durumdan kaynaklanan düşüt talepten dolayı bir müddet sonra ihale süreçlerini uzatabilir. Ekonomi biraz hareketlendiğinde, konut stokları dengelendiğinde bu model hızlı bir şekilde İzmir’in konu ihtiyacını karşılayacak. Çarpık yapılardan İzmir kurtulacak. Herkesin mutluğu olduğu modeli Uzundere’de gerçekleştirdik. 7 bölgede çalışıyoruz
RAYLI SİSTEMLE 205 MİLYON YOLCU RAYLI SİSTEMLE TAŞINDI
Bu yatırımda İzmir büyük bir sıçrama yaptı. 11 KM ve 70 bin kişi günlük taşımadan bugün İZBAN’la, metroyla ve tramvayla günde ortalama 800 bin civarında yolcumuzu taşıyoruz, bu toplam yolcunun yüzde 40’ına takabül ediyor. Bir aylık İZBAN grevi olmasına rağmen oran bu. Narlıdere metrosu bittiğinde bu oran daha da artacak. Hedef taşıdığımız yolcu sayısının yüzde 50’nin üzerinde çıkması, daha da önemlisi seyahat edilen kilometrenin büyük çoğunluğunun raylı sistemle gerçekleştirecek olması. 2018’de 205 milyon yolcuyu raylı sistemle taşıdık. Vapurlarımızla yine 16 milyon çıtasını geçtik”
ALİAĞA-BERGAMA İZBAN HATTI KONUSUNDA ANLAŞTIK
“Aliağa-Bergama konusunda TCDD ile anlaştık. Bize düşen ihalelere hemen çıkacağız. Projeler TCDD tarafından yapıldı. Buca metrosu, şuanda bakanlıkta onay bekliyor. Onayı geldikten sonra da önümüzdeki sene onun çalışmalarına başlayacak. Dünyadaki finans yapısı bu süreçleri uzatabilir, kısaltabilir. Ona göre hareket edeceğiz. Karşıyaka’dan Çiğli’ye tramvayı uzatmayı planlıyoruz. Bunun projeleri hazırlandı, Ankara’ya gönderildi. Onay geldikten sonra çalışmalarına başlayacağız”
RAKİBE GÖRE ADAYLIK SAPLAMAK GEREKİYORDU!
2014’e göre geç kaldı diye gündeme geliyor. Geç kalıp kalmamak tarih olarak değerlendirecek bir şey değil. 2014’ü hatırlarsanız Cumhurbaşkanımız, Binali Yıldırım’ı elini kaldırdıktan sonra il binasına gidip adaylık dosyasını vermiştim. Biz adayımızı olmadığımız açıkladık. 27 Kasım’da Nihat Zeybekci Bey’in adaylığı kesinleşti. 2 aya süredir Nihat Bey sahada ama bizde daha ilçe belediye başkanları ve büyükşehir belediye başkanları belli değil. Bu bizim için dezavantaj. Rakibe göre adayları saplamak gerekiyor. 1 Ekim’den bu yana süreci izliyorum. Sorumlulukla izliyorum. Bir müddet sahada veda ziyaretlerine başlamıştım. Sonra onu da durdurmanın uygun olduğunu düşündüm. Açıklamam yapmamaya başladım. Aday belli olduktan sonra adayla birlikte yürürüz diye düşünmüştüm. Benim hiçbir zaman kişilerle ilişkim olmadı. Kişilerle uğraşmadım. Böyle bir lüksüm yok. Kişiliğim de yok. Burada, “2014’te aday yapılmayacaktı ama operasyondan dolayı mağduriyet söz konusu olduğu için aday yapılmazsa mağdur olacağı için aday yapıldı” diye söylentiler abartılarak devam ediyor. Dün bir köşe yazarı, bizim genel başkan adaylığın düşündüğümüz konusunda yazı yazmış. Ailem 1877’den beri 4. kuşağım. Yerel yöneticilik yapıyoruz.
GENEL BAŞKANLIĞI AKLIMDAN GEÇİRMEDİM
Bütün felsefelerin, inançların, deneyimlerin, özünde kendi bilmek, haddini bilmek vardır. Benim hiçbir zaman kişiliğim el vermediği için ne genel siyaset yapmaya ne de boyumdan büyük genel başkanlık gibi konuya hiçbir zaman aklımdan geçirmedim. Ata’dan gelen yerel yöneticilik fırsatı verilirse kentime hizmet etmek için görev yaptım. 15 yılın sonucunda aday olmamaya, bayrağı başka bir arkadaşımızın ileriye götürmesi gerektiğine inandığım için verdim. 6 ay kala partim pozisyon alsın diye 6 ay kala açıkladım. 71 yaşındayım. 3.5 ayda öğrendiğimi, 70 senede öğrenmediğimi bugün farkına vardım.
ADAY ADAYI OLMA GEREKÇELERİNİ SIRALADI
“2003’te bir babamla-annemle konuşmamı anlatmak istiyorum. Annem ‘biz çok çektik diye kesinlikle Bornova’ya olma’ diye tepki gösteriyor. Eşime, ‘ben kocama sahip çıkamadım’ diyor. Telefonla konuşurken annemle, babam telefonu aldı elinden, ‘Oğlum 500 bin nüfuslu belediye başkanı olmak çok şerefli bir iştir. Ailemiz ve senin için de. Sen devam et’ dedi. Ama sana bir şey söyleyeceğim. 22 yaşında siyasete girdim. Evren Paşa bizi kovdu da canımı kurtardım. Girmek senin elinde ama çıkmak senin elinde değil’ dedi. O zaman bir şeyler anlamıştık ki ama rahmetli annemin-babamın sözleri hala kulağımda çınlıyor. Siyaset girmek kolay, yüklediği sorumluluktan sonra çıkmak maalesef kolay değil. İzmir’e karşı borcum var. 15 sene Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptım. En uzun süre belediye başkanlığı yapıyorum. Ben bu kentte yaşıyorum. Çocuklarımın hepsi, bu kentte yaşıyor. Bu kente karşı borcum var. Bu kadar problem yaşanmasaydı aday olmayacağımı açıklamıştım. Ama İzmirli’ye olan sorumluluğundan dolayı birinci neden budur. Tekrar aday aday olmama kararı vermek zorunda kaldım. Partime olan sorumluluğundan dolayı…Partimin en fazla oy aldığı ilde Büyükşehir’i belki alabiliriz ama ilçelerde büyük sıkıntı yaşayacağı sıkıntıdan dolayı aday adayı olma kararı aldım. Ben bu kentte yaşayacağım. Bir olumsuzluk olursa başarısızlık olursa bunun faturası bana çıkacaktır. ‘Sen 5 yıl daha aday olsaydın böyle olmayacaktı’ diye bu kenti bugünkü halimle yaşayamayacağımı hissettim. Bunun ağırlığı altında ezileceğimi hissettim. 71 yaşından bu kenti terk etmek gibi bir niyetim olmadığına göre elimin taşın altına koymam gerektiğini düşündüm. Bütün mesele budur. Kişiyle, kuruluşla uzaktan yakından alakam yoktur. Genel başkanımızla, genel başkan olduktan bu yana, Deniz Baykal’la da genel başkanlarla birebir görüşerek süreci götürdüm. Her zaman genel başkanımızla teke tek görüşerek her türlü konuşu konuşuyoruz. Aramızda sevgi, saygı bağı vardır. Bunu da buradan ifade etmek istiyorum. Aday adayları MYK’ya, PM’ye kendilerini teslim eder. Takdir onlarındır. Partimizin ilgi kurumlarındadır. Fedakarlık yapmamız gerektiğini düşündüğümüz için aday adaylığına talip oldum. Görev yapma bilirciyle aday olduk. Bağımsız olacak sözü boştur. Bağımsız aday olmayız. Partimize kendimiz adaymış gibi sorumlulukla çalışacağımı ifade etmek istiyorum.
SORU-CEVAP BÖLÜMÜ
3 dönemden sonra birikimlerinizi, öngörülerini sizden sonra gelecek isme taşımayı düşünmediniz mi?
“Bu işin isimlerle alakası yok. Sormayın. Zorunluluğu olduğu için aday adayı oldum. Kendimi ilgili kurumlara kendimi teslim ettim. Partim için olumsuzluk görmeseydim o kararımda vazgeçmeyecektim,
Gördüğünüz olumsuzluklardan bahsettiniz. Bu yüzden aday adayı olduğunuzu söylediniz. Bunlar nelerdir?
“Söylediklerim Yeteri kadar açık bana göre. Süreci hep birlikte izliyoruz. AK Partinin adayı iki aydır sahada çalışıyor. Bizim adayımız ortalıkta yok”
Bir televizyon programında partinin mutfağı yok dediniz ve farklı eleştirileri dile getirdiniz. Pişman mısınız? Adaylık kararını ne zaman aldınız?
“Pişmanlığım yok. Bugün de söylüyorum. Bu çalışma yapılsaydı aday adayı olmayacaktım. Partinin proje mutfağı yoktur. Ben bu konuyu televizyonda konuşmadan önce Deniz Baykal’la, hem de sayın Kılıçdaroğlu ile mutfak kelimesini defalar defası konuştum. Bunu yapmamız gerekiyor. Bunu yapmazsak olmuyor diye bu eleştiriyi getirdim. Kişilerle ilgilim yok. Genel gidişatı değerlendiriyorum. Genel gidişatın bana verdiği sorumlulukla aday adayı olmaya karar verdim. Aday aday olma konusunda genel başkan konuşurken bu kararı vermek durumunda kaldım. ‘Ben müsaade edersiniz aday adayı olmak istiyorum’ dedim. Orada karar aldım. Kafamda bir şey vardı satranç gibi siz bir hamle yaparsınız, karşınızdaki hamle yapar. En sonunda siz başka bir gücünüz olmadığı için kendinizi ortaya atarsınız”
Kemal Kılıçdaroğlu ile ne konuştunuz?
“Görüşme gayet iyi geçti. Aday konusunda bir görüşme yapabilir miyiz diye geldim’ dedim. Kendisi bana, ‘Arkadaşlarla birlikte değerlendiriyoruz’ dedi. Ben de ‘Efendim ben bir daha gelemem. Süre daralıyor. Bu konuyu açmamız mümkün mü’ dedim. Kendisi bana ‘Arkadaşlarla değerlendiriyoruz’ dedi. O zaman beni de değerlendirin’ dedim, o da bana ‘hay hay’ dedi.
Milletvekillerinin adaylığına karşı mısınız?
“15 yıldır belediye başkanlığı yapıyorum. Bütün belediye başkanlarımızı tanıyorum. İzmir’in sokaklarını, kimin nasıl iş yaptığını en iyi bilen kişiyim, konuyu bilirim. Çok başarılı belediye başkanlarımız var. Ama milletvekillerinin kökten belediye başkanı olmasına karşıyım. 6 ay önce seçim oldu. Eğer belediye başkanlığını düşünüyorsan neden vekil oldun? Cebime vekilliği koyayım, olursa belediye başkanı olayım! Vekillik bir basamak mıdır? Genel başkanımız da böyle düşünüyor. Balıkesir’de ekstra bir durum vardı. İzmir’den vekil ol, sonra belediye başkanı olmaya çalış. O zaman milletvekili koltuğuna neden doldurdun?
Son hamleniz ne olacak?
“Benden başka belediye başkanlığı yapamaz deseydim 1 Ekim’de açıklamazdım. Böyle bir şey söz konusu değil. 3 gerekçeyi söyledim. Sorulan her soruya 15 yıldır nasıl cevap verdiysem, eski belediye başkanı olarak bu sorulara cevap verebilmek için aday adayı olduğumu söylüyorum. Bu gayet net ve açık. Yeteneği olan herkes belediye başkanlığı yapabilir. Herkesi milletvekili yapabilirsiniz ama herkesi belediye başkanı yapamazsınız. Bu işi yapabilecek bilgi birikiminin olması gerekiyor. Herkes çalışır, yapar, saygım var. İzmir daha önemli. CHP’nin gücü ülkenin geleceği açısından önemli”
Tunç Soyer ve Tuncay Özkan'a karşı mısınız?
"Tuncay Özkan İzmir Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı. Tunç Soyer de 10 yıldır Seferihisar Belediye Başkanlığını yapıyor, beraber çalışıyoruz. Benim kişilerle işim olmaz."