Mecliste 'İZBETON' tartışması: AK Parti'den istifa çağrısı, CHP'den üslup tepkisi!

GERÇEKİZMİR – İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi ekim ayı son olağan birleşimi Başkanvekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirildi. 

Kültürpark’taki meclis salonunda gerçekleştirilen oturumda 13’ü oyçokluğu 33’ü de oybirliğiyle olmak üzere 46 önerge meclis onayı alırken, gündeme İZBETON tartışması damga vurdu. Kurum için alınan sermaye artışı kararı, hafriyat alanı devrindeki denetim yetkisi maddesinin yanı sıra inşaatı devam eden Orhan Kemal İlköğretim Okulu'nda gelinen nokta da tartışma konusu oldu. AK Parti'den Genel Müdürü Kaya'ya istifa çağrısı, CHP'den AK Parti'ye üslup tepkisi geldi.

Oturumda ilk tartışma İZBETON için alınan sermaye artışı kararı hakkında oldu. “İZBETON A.Ş’nin 05/09/2023 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında şirket sermayesinin 986.550.000,00-TL’den 200.000.000,00-TL artırılarak; 1.186.550.000,00-TL’ye çıkarılması kararı doğrultusunda Belediyemizin, İZBETON A.Ş içerisindeki sermaye payının korunabilmesi için, payına düşen (%98,792'sine tekabül eden) 197.584.000,00-TL’lik rüçhan hakkının kullanılarak sermaye artışına iştirak edilmesi maddesi oy çokluğuyla geçti. 

ÇALIŞKAN: HER İŞİ YAPMAYA ÇALIŞAN HİÇ BİR İŞİ YAPAMAZ 
Sermaye artışı tartışmasında ilk sözü alan AK Partili Meclis Üyesi Erhan Çalışkan, “Şirketlerimizin zararları durmuyor, sermaye artışları da durmuyor. İZBETON’un hak edişlerini 5 aydır alamayan müteahhit arkadaşlarımız var. Taşıma suyla değirmenin dönmeyeceği ve her işi yapmaya çalışanın hiçbir işi yapamayacağı bir gerçektir. İZBETON asfalt üretmek için kuruldu, bugün her işi yapıyor. Bu sefer ne oluyor? Olmayan arabaların ihaleleri, zararla araba kiralama haberleri basına yansıyor” diye konuştu. 

HIZAL’DAN SERT ÇIKIŞ! 
AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal ise şunları söyledi: Büyükşehir iştiraklerinin asgari belediye hizmetlerini yerine getirmesini bekliyoruz. İZBETON o kadar dallanıp budaklandı ki müteahhitçilik oynamaya başladı, bilmediğimiz arsa devirleri oldu, kat karşılığı inşaat sözleşmeleriyle Büyükşehir gayrımenkulleri birilerine devredildi, taşıma işine girdi ama geldiğimiz noktada hala İZBETON’a finansman desteği vermek zorunda kalıyoruz. Bir şirketin ne kadar kötü yönetilebileceğini İZBETON’da görüyoruz ama anlamsız bir şekilde koruma kalkanı olduğunu da görüyoruz. Bir karanlık kuyu misali veriyoruz da veriyoruz nereye gittiğini bilmiyoruz. Önümüze dalga geçercesine bir rapor konmuş. Bir çok belediye başkanı hatta CHP’li belediye başkanları ‘Yollarımız yapılmıyor’ diye bağırıyor, kendi işini kendi görüyor. İZBETON ne yapıyor? Anca Büyükşehir Belediyesi’den alsın da alsın. Siz İZBETON’un başına yönetici olarak bu işleri bilmeyen kişileri atarsanız şirketin geleceği nokta bu olur. Büyükşehir Belediyesi’nin şirketlerinin neredeyse tamamında siyasi saiklerle yöneticiler atandı. İZBETON sadece İzmir siyasetini mi dizayn eder? İzmir siyasetini dizayn etmek için personel mi alır? Ya da İZBETON Genel Müdürü elinde kamerayla ‘Tunç Soyer’i övün’ diye fotoğraf mı çeker? İZBETON Genel Müdürü bu şehri karış karış gezmesi gerekirken şehri dizayn etmekle uğraşıyor. Olmayan araçların ihalesini yaptılar. 150 aracın ihalesi… Sonuç ihaleyi İZBETON aldı. Peki elinde bu araçlar var mıydı? Yoktu. Araçları teslim etmeden 90 gün sonra o araçları tedarik edip İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne verdi. Peki o 90 günün ödemesini yaptı mı? Hayır. Önümüzdeki günlerde İZBETON Büyükşehir Belediyesi’nden hak ediş de alamayacak. Kentsel dönüşüm inşaatlarını bitiremediği için yasaklı hale gelecek, ceza ödemek zorunda kalacak ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde hiçbir bürokrat da o cezanın iptali için imza atmayacak.

“KİŞİSELLEŞTİRİYORSUNUZ” 
AK Parti sıralarından gelen eleştirilere yanıt veren CHP’li Meclis Üyesi Bülent Köklü, “150 milyon nereye gitti diyorsanız? İZBETON’un kendi içinde 6 tane iştiraki var. Onlar da sermaye artırımı yaptığı için kendi paylarında paraları yatırılmak zorunda. Bu taahhütleri de zaten 2023 Ağustos ayına kadar bitirmiş. Yani çöpe atılan bir para yok. Ama biliyoruz ki İZBETON konu olduğunda konuşmalar başka boyutlara geliyor. Özgür Bey konuyu kişiselleştiriyor. Konumuz 200 milyon TL sermaye artışı. İzmir’de belediyelerin hepsi ek bütçe yaptı, devlet ek bütçe yapa yapa devam ediyor. Yani bir yönetimsel eksiklik varsa, para iyi kullanılmıyorsa bu devletinde iyi kullanmadığı anlamına geliyor? Türkiye’de işsizliğin ortamında belediyelerin sağladığı istihdam kaçınılmaz bir durum. ‘200 milyon da seçime kullanılacak’ cümleleri çok yanlış… Bu şehrin yollarını kim asfaltlıyor, kaldırımlarını kim yapıyor? Bunları yaparken bu maliyetleri artıran İZBETON yönetimi mi?” diye konuştu. 

Harfiyat depolama alanlarının İZBETON’a devri protokolü de komisyonlardan geldiği şekliyle oy çokluğuyla kabul edilirken, bu önerge de tartışmalara neden oldu. 

“GERÇEKTEN DALGA GEÇİYORSUNUZ!”
AK Partili Meclis Üyesi Burçin Kevser Sevil ise yaptığı konuşmada, “Geçen yıl İZBETON’la bir protokol yaptık ve 4 tane depo alanının işletmesini oy çokluğuyla işletmesini devrettik. Sonrasında yönetmelik değişikliği ile yeni bir sistem getirdik. Haliyle de yeni protokol için bir revize gerekliydi. Ancak önümüze gelen protokol hiç alakası olmayan 2 madde şeklinde geldi. ‘İZBETON’un bize sağlayacağı personelle bunun denetiminin yapalım’ diyoruz. Biri mantığını açıklasın. İşletmesini İZBETON’a devrettiğimiz bir işin denetimini de İZBETON’a veriyoruz. Bu gerçek mi? Bence gerçekten dalga geçiyorsunuz” dedi. 

KÖKLÜ: YETKİNİN TAMAMEN VERİLDİĞİ YÖNÜNDE BİR ŞEY YOK 
AK Partili Burçin Kevser Sevil’e yanıt veren CHP’li Köklü, “Daha önce de burada da oy birliği vermiştik diye hatırlıyorum. Burada Özgür Bey’in talebi doğrultusunda talebi derken çekincesi doğrultusunda oy çokluğu oldu. Burada tamamen yetkinin verildiği yönünde bir şey yok. ‘İdarenin talep ettiği hususlarda yardım ve destek olacaktır’ diyor. İdarenin ve yüklenicinin hükümlülükleri de yazıyor” ifadelerini kullandı. 

“O ZAMAN BÜTÜN DAİRE BAŞKANLIKLARINI KAPATALIM, BÜTÜN İŞLERİ İZBETON YAPSIN”
AK Parti Grup Başkanvekili Hızal da yeniden söz alarak, “Biz meseleleri kişiselleştirerek bir eleştiri ortaya koymuyoruz. Yapılan yanlışları da konuşmaya devam edeceğim. ‘Özgür Bey’in talebi doğrultusunda’ diye bir ifade var. Onu siz yaparsınız. Özel Kalem Müdürlüğünün talebi doğrultusunda plan değişikliği yaparsınız. Biz de yok, bizde istişare var. Danışmanın talebiyle çok kıymetli mülkleri verirsiniz. Prokotolü okumadığınız için sizi ben uyardım. Burada temel sorun şu: O alanların İZBETON’a verilmesiyle ilgili oy birliği yaptık, verdik ama İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin belli görevleri var, başında da denetim görevi var. Büyükşehir’in denetim ekibi var ama yetersiz bunun için İZBETON personel alacak, Büyükşehir’e verecek ama gelecek İZBETON’u denetleyecek. Böyle bir şey olabilir mi ya? Koca Büyükşehir’in itibari bu kadar ayaklar altına alınabilir mi? O zaman ilgili daire başkanlığını kapatalım, bütün bu işleri İZBETON yapsın. Çok samimi bir şekilde, ‘Böyle olmaz, reddedin’ dedik. Bir günde bir protokol değerlendirilip okumadan geçirilir mi? Bu bu meclise saygısızlık değil mi?” açıklamasını yaptı. 

“KONU İZBETON OLUNCA KARŞI ÇIKIYORLAR”
Tartışmada söz alan CHP’li Meclis Üyesi İrfan Önal, “İZBETON’un belediyenin diğer şirketlerinden hiçbir farkı yok sadece kişiselleştirilmiş bir mesele var. Şirketler eliyle çalıştırdığımız yaklaşık 28 bin emekçimiz diğer şirketlerden gelip bu denetimi yaparken sorun olmuyor da İZBETON olunca oluyor. Niye karşı çıkıyorlar biliyor musunuz? Kişiselleştirilen mesele yüzünden. İZBETON’a da diğer şirketleri de alınan tüm mühendisler Büyükşehir şirketi çalışanı olarak geçiyor. İZBETON personeline verilen yetki yine Büyükşehir yetkisi. Bu nedenle ortalığı velveleye verip anlattığınız mesele zaten geçen sene oy birliği verilmiş bir alanda denetleme işinin yine İZBETON mühendisleri tarafından yapılması. İZBETON kar etmeye çalışmıyor, bir yere gittiğinden hizmeti öncelemek zorunda” diye konuştu. 

“ZATEN YETKİ DEVREDİLEMEZ” 
CHP’li Meclis Üyesi Taner Kazanoğlu da, “Konuştuğumuz şu, bir döküm sahası var ve bu saha İZBETON’a verilmiş. Anlayamadığım bir karmaşa var. Zaten kanunen denetim yetkisini yönetmelikle veya meclis kararıyla bir başka kuruma ve şahsa devredemezsin. Zaten Büyükşehir’in denetim yetkisi var. Böyle bir meclis kararı varsa da kadüktür zaten. Ama burada tabi İZBETON’un siyaseten bir getirisi var ondan yapılıyor herhalde” dedi. 

“YASAL OLMAYAN BİR KARAR ALMIYORUZ AMA…”
CHP’li Kazanoğlu’na yanıt veren AK Partili Hızal, “Elbette ki yasal olarak bir yetkiyi devretmiyoruz, yasal olmayan bir karar da almıyoruz. Biz burada İZBETON’a kentsel dönüşüm alanları için oybirliğiyle işi verdik, İZBETON hepimizden habersiz gitti bu işleri o kooperatife verdi, bu kooperatife verdi. Bu kooperatiflerle kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapmadı mı? Yaptı. Protokolün 7.maddesinde ‘hafriyat sahalarının dışındaki alanlarda kaçak tespiti yapılması konusunda bendeki birtakım yetkileri veriyorum’ diyor.  Kendisinin maaş ödediği personelle İZBETON’u denetleyeceğim. Böyle bir mantıksızlık olabilir mi?” mesajlarını verdi. 

AYDIN’DAN ELEŞTİRİLERE YANIT 
CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın ise eleştirilere toplu yanıt verdiği açıklamada, “Bir kere Özgür Bey’e teşekkür ederim, ‘yasal olmayan bir şey yapmıyoruz’ dedi. Bu konuda hem fikiriz. İkincisi burada tartıştığımız konu şu, insanların kaçak olarak yasak bölgelere yaptığı dökümlerin denetlenmesinde İZBETON’dan destek alınması. Şimdi bir vatandaş bir yere kaçak olarak döküm yaptığında herhangi bir vatandaş da onu tespit edip bize bildirebilir ve işlem yaparız zaten. Söylemiyorlar ama yasal alanlar dışındaki alanlara döküm yapılmasına bir görevli kurum daha var, söylemiyorlar ama Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü… Bu faaliyet onların da faaliyetini destekleyecek bir faaliyet. Dolayısıyla burada tartıştığımız konu hukuki açıdan değil. Siyasi açıdan eleştirilerini dile getirebilirler buna bir sözüm yok ama şuna itirazım var. Bütün bürokratlarımızı komisyonlara aynı bilgileri veriyorlar, bir komisyona başka bir komisyona başka bilgi vermeleri mümkün değil. Her komisyonun görev alanı farklı olduğu için ağırlık merkezleri doğal olarak farklı olur” ifadelerini kullandı. 

Oturumda komisyonlardan oy çokluğuyla ret alan planlama maddeleri de gündeme oturdu. 

“BİR TANE BÜTÜNSEL PLAN VARSA İSTİFA EDECEĞİM” 
AK Partili Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe, “Güven Eken arkadaşımız kentin imar konularına da el atmış. Eko-turizm çalışmalarını biliyoruz, İZDOĞA bu kentin planlamasına da soyunmuştur. Yaptığınız protokol var, buna uyun, buraların planlamasını yapın. Gerçekten merak ediyorum bu planlara neden hayır diyorsunuz? Zaten etrafı yapılaşmış bu alanların. Gelin yeni bir ilke kararı alalım şu kalan 5 ayda bu kentin önünü açalım. Bu kentin en önemli konusu olan emsal artışlarıyla ilgili hazırlanan önerge özel kalem müdürlüğü tarafından hazırlanıp bu meclise geliyorsa bu gerçekten utançtır. Sanırım yakın zamanda İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığını da kapatırsınız” çıkışında bulunurken AK Parti Sözcüsü Hakan Yıldız da alanların fotoğraflarını göstererek, “Alanların tamamının etrafına yapılaşma yapılmış, parseller oluşmuş, siz diyorsunuz ki ‘ilke’… Zaten planlasan halihazırları alacaksın, aldığında da tamamının yapılaştığını göreceksin. Emin olun bu parseller yüzde 45 zayiatla plan tadilatı vermişlerdir.  Bu ilkesel kararı Torbalı’daki oteli geçirirken niye uygulamadınız? Foça’da geçirdiğiniz okul yerini parsel bazlı mı yaptınız? Yazıktır, günahtır. Diyorsunuz ki, ‘bütünsel’. Ya zaten bütünsel planlasan bunu planlayacaksınız. Maalesef bu kentin önüne engel olmaya devam ediyorsunuz, bu kentin insanların hukuksal haklarını çiğniyoruz. 4 tane yer sordum, dosyasını çıkarsınlar, bir tane bütünsel plan yaparak getirdiyseniz ben meclis üyeliğimden istifa edeceğim. Bu kadar açık söylüyorum” diye konuştu. 

“İLKESEL YAKLAŞIMIMIZ BURAYA DAYANIYOR”
CHP’li Meclis Üyesi Önal konu hakkında yaptığı açıklamada, “Bahsettikleri bir protokol var. 2018 yılında yapılmış. Uzlaşmazlıkların giderilmesiyle ilgili görüş beyanı… Bu önergeler bundan bağımsız 1/5 binlik plan yapılmasıyla ilgili, yani bir imara açılmış. İlkesel yaklaşımımızdan rahatsız olabilirler. Biz başladığımız günden bugüne şunu söylüyoruz: Daha önceden yapılmış planlama 6.5 milyon nüfusa yetecek durumda. Bununla ilgili yeni yerlere imara açılması bizim için söz konusu değil. İlkesel yaklaşımımız buraya dayanıyor” dedi. 

“URLA’DA PLANLAMA YAPARKEN PARSEL BAZLI DEĞİL MİYDİ?”
AK Partili Hızal ise, “Biz burada İzmir plansız bir şehir derken havadan söylemiyoruz. 25 binlik planlar yapılması için öneri geliyor, yapın diyoruz, ‘İlkesel kararımız, yapmak zorunda değiliz’ diyorlar. Peki ’25 binliğe uygun 5 binlik yapılmış’ diyoruz, ona da ‘Hayır, ilkesel’ diyorlar. Akaryakıt istasyonlarıyla ilgili bu belediyenin aldığı bir karar var, hepimizi bağlıyor. Bakıyoruz yönetmeliklere yasalara uyuyor mu diye… Bu ilkesel karar nedir arkadaş mülkiyet hakkı diye bir şey vardır. Onu yapmazsanız, bunu yapmazsınız vatandaş ne yapsın? Kaçak yapıyor. Belli işleri objektif kurallara göre yaparsınız. Subjektif olursunuz x kişiye farklı, y kişiye farklı karar çıkar. Urla’da planlama yaparken yüzlerce konut için 6.5 nüfus sınırı yok muydu? Parsel bazlı değil miydi?” diye konuştu. 

“SÖYLEDİĞİNİZİ ANLADIK VE SİZİNLE HEM FİKİR DEĞİLİZ… BU KADAR!”
Tartışmada söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın ise, “1/1000’lik, 5000’lik ve 25 binlik uyum meselesini herhalde ben 15-20 defa falan konuştum. Arkadaşların bu üslubuna, bu tarzına, laf çakarak konuşmalarına falan gerek yok. Söyledikleri şeyleri anlıyoruz ve kendi fikrimizle cevap veriyoruz. Ama dönüp dönüp aynı şeyi sanki hiçbir şey söylenmemiş gibi anlatmasınlar. Gerçekten ayıp oluyor artık. ‘Soruyoruz cevap vermiyoruz’lara falan gerek yok. Söylediğinizi anladık ve sizinle hem fikir değiliz. Bu kadar. Hem fikir olmak zorunda da değiliz. Bu da bu kadar! Hiç değilse neden anlaşamadığımızda anlaşalım. Bu da bir şeydir. Bu konudaki tavrımız bellidir, kendilerinin de tavrı bellidir” açıklamasını yaptı. 

?Aydın’ın ardından yeniden söz alan AK Partili Hızal, “4 arkadaşımız kalktık önergeyle ilgili konuştuk. Üslup noktasında Sayın Aydın’ın söylemlerini ve iddialarını kabul etmiyorum. Soru sorarız, cevap vermezseniz, ‘Neden cevap vermediniz?’ deriz. Sayın Aydın grubumuza ayar verme çabasına girmesin, elbette ki bunları konuşacağız. Bu hatalar düzeltilene kadar konuşacağız. Konuşmayalım mı o zaman?” çıkışında bulundu. 

Gündem dışı bölümde ise AK Parti Sözcüsü Hakan Yıldız bir önceki oturumda gündeme gelen ve İZBETON tarafından yapılan Orhan Kemal İlköğretim Okulu konusunda sert bir çıkışta bulundu. 

İZBETON GENEL MÜDÜRÜ HEVAL SAVAŞ KAYA’YA İSTİFA ÇAĞRISI! 
CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın’ın inşaatının yüzde 48’inin bittiği yönündeki açıklamasına yanıt veren AK Partili Hakan Yıldız, “Okulun yüzde 48 seviyesinde olduğunu söyledi. Meclisin başında İZBETON’u tartıştık, neredeyse son 3 aydır İZBETON tartışıyoruz. Göstereceğim fotoğrafların Sayın Aydın’ı düşürdüğü durumdan kaynaklık özür diliyorum. Hiçbir genel müdürün Grup Başkanvekili böyle bir duruma düşürme hakkı yok. Eksik ve yanlış bilgi taşımaya hiç hakkı yok. Ama kendisi artık kendisini belediyenin üzerinde gördüğü için… Kendisi genel müdürü ama siyaset de yapıyor. 150 yılı aşmış Büyükşehir Belediyesi’nin değerlerini bu kadar ucuzlatmaya Sayın Genel Müdür’ün hakkı yok. Ve ben bir meclis üyesi olarak kendisini istifaya davet ediyorum. Sen kooperatifler üzerinden yetkini aşacaksın, Grup Başkanvekilini cevap veremez hale getireceksin, kooperatifler üzerinden genel sekreteri zora sokacaksın, devletin sana emanet ettiği malı teminat mektubu almadan eylemlere imza atmaktan çekinmeyeceksin… Sadece Sayın Aydın’ı değil, Sayın Tunç Soyer’i ve Sayın Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu da zora sokuyor. Çünkü Sayın Kılıçdaroğlu burada temel attı” dedi. 

Yıldız okul inşaatının fotoğraflarını göstererek, “Yüzde 48 dediğiniz burası mı? Maalesef böyle göstere göstere anlatmak zorunda kalıyoruz. Bir inşaatın kabası yüzde 40’ına denk gelir. Ben kırmayayım Sayın Aydın’ı yüzde 50 olsun. Neresi yüzde 48 bunun? Sayın Grup Başkanvekilini bu duruma düşürmeye Sayın Genel Müdürün hakkı yoktur. Bugünden itibaren o koltukta oturmaya hakkı yoktur. Bütün bu beceriksizliğinizin temelinde yere göğe koyamadığınız İZBETON’un beceriksizliği yatıyor. Bu okulun müteahhidine de 1 yıldır ödemeye yapmayıp çek verip gönderen bir genel müdürden bahsediyoruz. Utanmadan, sıkılmadan yalan söyleyen, bu belediyenin parasını peşkeş çeken, CHP’nin Grup Başkanvekilini bu mecliste eksik ve yanlış bilgiye sürükleyen bir genel müdür var. Bu genel müdürün derhal istifa etmesi gerekiyor” diye konuştu. 

AYDIN'DAN ÜSLUP TEPKİSİ! 
CHP Grup Başkanvekili Aydın ise Yıldız’a verdiği yanıtta, “Bu üslubu benimsemiyorum. Kendileri doğru bulabilirler sureti haktan görünüp, ‘Özür diliyorum’ diye başlayıp, oradan laf çakıp, ‘Bu duruma düşürdü’ kelimesini kullanmak benim üslubum değil en azından. Buna gerek yoktur. Genel Müdürümüzü istifa davet edebilirsiniz ama kullandığınız sıfatlar size de yakışmaz, bu meclise de yakışmaz. Kimsenin yaptığı pişkinlik, peşkeş değildir, bir duruma düşürme meselesi değildir. Okul inşaatıyla ilgili verdiğimiz seviyeyi yanlış bulabilir, bununla ilgili iddianızı ortaya koyabilirsiniz, ben yanlış bilgi de vermiş olabilirim, bunu inceleyeceğim ve bakacağım. Doğrusunu öğrenip burada tekrar dile getireceğim, bundan da gocunmam. Ama bunu anlatmaya çalışırken bu tarza gerek yok. Sağlık Bakanlığının bütçesi kaç para Büyükşehir Belediyesi’nin kaç para? Bunu mu karşılaştıracağız. Bu nasıl bir tarz. ‘Biz onu yapamadık ama siz de bunu yapamadınız?’ Verilen cevap bu. Peki biz okulu yapamadık tamam, bu sizin eksiğinizi giderir mi? O zaman neden bu tarz? Bütün dünyada bu enflasyon oranı yok, bu seviyeye düşürülmüş bir asgari ücret yok, bu gıda enflasyonu yok. Bunu siz yarattınız. Sizin yarattığınız bu ekonomik bozulma herkesin işini etkiliyor, hükümetin işini de etkiliyor. O yüzden inşaatlar yarım kalıyor. Anlattığımız bu. Bayraklı Şehir Hastanesi bitti de ben mi başka bir şey söyledim. Biz okul, opera bitti mi dedik de Bayraklı’yı söyleyince bunu getiriyorsun. Hasta mı kabul ediyorsun orada? Hadi gidelim tedavi olalım” ifadelerini kullandı. 

HIZAL: BUNLARI KONUŞMAYACAK MIYIZ?
AK Partili Hızal ise, “Elbette ki aynı şeyleri konuşacağız. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin görev sınırları içerisinde konuşuyoruz. Bizim ortaya koyduğumuz bu önemli eleştirilere CHP Grubu’nun cevap vermeyip konuları önemsizleştirmesini de kabul edemiyoruz. Burada Belediye Başkanı tarafından terbiyesizlikle suçlanmış bir meclis üyesi, grup başkanvekili olarak konuşuyorum. Üslupsa bunu konuşuruz. Biz hastane projesi bitmedi de bitti mi dedik. Yalan mı söyledik. Hangi meclis üyesi arkadaşımız şehir hastanesi bitti dedi. Ama bu şehrin belediye başkanı çıktı, ‘Biz Çiğli Arıtma Tesisi’nin 25 yıldır yapılmayan revizyonunu yaptık’ dedi. Yüzde 7 seviyesinde. Parayı da kaptırmış, para da gitti. Bunları konuşmayacak mıyız? Bunları bin kere de olsa konuşacağız, on bin kere de olsa konuşacağız. Sizin de üslup ve tarz üzerinden konuları başka yere çekip konuları itibarsızlaştırmanızı da kabul etmeyeceğiz. Size gelen yanlış bilgiyle ‘yüzde 48’ diyorsunuz. Fotoğraf gösterdiğimizde de ‘üslubunuz yanlış’ diyorsunuz. Üslubumuz yanlış değil. Sizin üzülmenize üzüldük Murat Bey… Sizi çok sıkıyor bu konular biliyorum ama bir gün belediyenin önüne gelecekler ‘Dairemiz nerede?’ diyecekler, ‘yok’ diyeceksiniz. Sayın Soyer, ‘Biz muhteşem bir model ortaya koyduk’ diyor. ‘İZBETON ihaleleri aldı’ diyor, İZBETON ihaleyle iş almadı. İkincisi diyor ki, ‘İhaleyle işi alan bir firma betonu nereden alır, demiri nereden alır biz bilmiyoruz’ diyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin aldığı bugüne yaptığı bütün ihaleleri zan altında mı bırakıyor? Bu nasıl bir belediye başkanlığı anlayışı? Ondan sonra biz bunları eleştirince üslup diyorsunuz. Siz hırsızı yakalayan daire başkanını cezalandırdınız, daire başkanlığını kapattınız. Kılavuz İZBETON Genel Müdürü, sonuç bu!” şeklinde konuştu. 

Hızal’ın sözlerinin ardından tansiyon yükseldi. 2 Grup Başkanvekili arasında sert bir atışma yaşandı.