Mecliste dönüşüm tartışması: Soyer'den eleştirilere tek tek yanıt!

GERÇEKİZMİR - Büyükşehir Belediye Meclisi mart ayı olağan ilk oturumu Başkan Tunç Soyer idaresinde gerçekleştirildi. 

Oturum Büyükşehir Belediyesi’nin geride kalan ay yaptığı çalışmaların ve deprem bölgesindeki yara sarma mesaisinin detaylandırıldığı bir video gösterimiyle başlarken, Başkan Tunç Soyer’den de bir açıklama geldi. 

SOYER’DEN BİRLİK MESAJLARI 
Başkan Soyer açıklamasında, “Acımız, yasımız çok büyük. Bundan sonraki hayatımızda ne yaşarsak yaşayalım bir yanımız eksik olacak. Ben İzmir’de tek yürek olan tüm siyasal partilere, STK’lara, tüm derneklere teşekkür etmek istiyorum. İzmir deprem bölgesinde tüm gücüyle, tüm paydaşlarıyla herkesin el ele verdiği örnek bir çalışma sergiledi. Tüm İzmirlilere şükranlarımı sunuyorum. Ne yapsak az ama biliyoruz ki bu devam etmek zorunda. Orada on binler, yüz binler hala çok büyük sıkıntılarla başediyor. Desteğimizi sürdürmek zorundayız. Çok büyük bir felaket” ifadelerine yer verildi. 

3 KRİTİK DİRENÇLİ KENT DÜZENLEMESİ KOMİSYONLARA 
Oturumda meclise ek gündemle gelen ve depreme dayanıklı ve güvenli yapıların oluşturulması için 3 kritik düzenleme komisyonlara sevk edildi. 

Acil kaydıyla sevk edilen önerge yeni yapılacak yapılarda sismik izolatör, 5 kat ve üzeri yapılarda en az bir adet bodrum kat yapılması zorunluluğu, İnceleme Kurulu oluru alınmadan yapı ruhsatı verilmemesini kapsıyor. 

Öte yandan MHP Grup Başkanvekili Selahattin Şahin önergeye temel sisteminin de radye olarak zorunlu hale getirilmesinin eklenmesini önerdi. 

HIZAL’DAN DÖNÜŞÜM SALVOSU VE “İZBETON GAYRİMENKUL İŞİ YAPIYOR” ÇIKIŞI! 
Oturumda gündem dışı bölümde söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal’dan dönüşüm eleştirileri ve İZBETON’a kat karşılığı inşaat çıkışı geldi. AK Partili Hızal, “Asrın felaketi dediğimiz, hepimizi derinden üzen, milyonlarca vatandaşımızı etkiliyen bir deprem felaketiyle karşı karşıyayız. Bu felaket bir kez daha gösterdi ki yerel yöneticiler olarak deprem gerçeği ve dönüşüm gerçeğiyle yüz yüzeyiz. Elbette İzmir’de bir dönüşümü tek başına yerel idarenin yapması mümkün değildir. Çok komplike bir şey, yerel idarenin, merkezi idarenin ve vatandaşın el birliğiyle yapacağı bir hamledir. Ancak yerel belediyelerin bir lokomotif görevi vardır. Yapacağı hamlelerle güven verir. Vatandaş da belediyelere ne oranda güveniyorsa o oranda konutlarının dönüşümü için adım atar. İzmir bir deprem kenti, diri fayların üzerinde. Deprem kapımızda. Yine sizi yakın bir zamanda dile getirdiğiniz bir konu var, İzmir’deki yapı stokunun yaklaşık yüzde 85’i depreme dayanıklı değil. Bunların dönüşmesi gerek. Bizim konumuz burada İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin dönüşüm performansı... Bu eleştirileri burada defalarca yaptım. Bundan sonraki dönemde bütçemizin yüzde 10’unu kentsel dönüşüme ayıracağız dediniz. Önemli ama eksik bir açıklama çünkü bugüne kadar yüzde 1’i bile ayırmadınız. 4 yılda 50 milyar lira kaynak harcamış Büyükşehir Belediyesi yüzde 10’nu ayırsaydı bu eleştirilerin hiç birini yapmayacaktık. ‘Artık İZBETON devreye girdi, maç değişti’ dediniz biz de ilk oylama da oybirliği verdik. İZBETON eliyle bu işi yapalım’ dediniz, biz de ‘tamam’ dedik. ‘İZBETON güçlü bir kuruluş bu işi yapar’ dediniz, arkasından muhalefet şerhimize rağmen diğer etapları da İZBETON’a verdiniz. Aradan yıllar geçti, Büyükşehir de İZBETON da kendi bütçesinden bir kaynak ayırmadı. Ve hukuki olmadığını söylediğimiz bir kooperatif modeliyle karşımıza çıktınız. ‘Bu aslında bir finans modeli’ dediniz. Bu çok daha acıydı. Bu Büyükşehir’in kentsel dönüşüm çalışmalarına bütçe ayırmadığı anlamına geliyor. Örnekköy 3.etap, iş programına göre yüzde 69’da olması lazım. Hadi pandemi, deprem yüzde 50 diyelim ama seviyesi yüzde 8...” diye konuştu. 

Başkan Soyer bu noktada Hızal’a, “Nereden aldınız bu rakamı? Siz mi ölçtünüz?” diye sordu.

”İnşaat ölçümleri” yanıtını veren Hızal sözlerine şöyle devam etti:  İşin bitiş tarihi 29.08.2023... Bitecek mi? Tabiki bitmeyecek. Örnekköy 4.etap yüzde 19 seviyesinde. Gaziemir 1.etap yüzde 2.5... Uzundere 3.etap yüzde 1 seviyelerinde. Bu bizim yaklaşık 3 yıldır burada boğazımızı yırtarcasına ortaya koyduğumuz eleştirilerin göstergesi. Haklılığımızı bu veriler gösteriyor. İZBETON’un dönüşüm noktasında performansı bu! 
Peki aynı İZBETON başka neler yapıyor? Asli işi İzmir’deki altyapı yatırımları... Gördük ki İZBETON asli işlerini yerine getirirken de başarısız oluyor, bir de gayrimenkul işine girmiş. Elime bir tapu seneti geçti. 15 Mart 2022 tarihinde 39 milyon 20 binlik bir gayrimenkul İZBETON’a satılmış. Nasıl satılmış? Encümen kararıyla satılmış ama bu ihaleye sadece İZBETON girmiş. 39 milyon 10 bin liraymiş, 39 milyon 20 bin liraya çıkarmış, almış. İZBETON bu gayrimenkule neden ihtiyaç duyar diye baktım. Yeri ağaçların, ormanların olduğu bir yer ve burada bir inşaat yapılmak isteniyor. Araştırdık, elimize kat karşılığı inşaat sözleşmesi geçti. İZBETON ile x bir firma arasında yapılmış. Burada bir kentsel dönüşüm alanından bahsetmiyoruz. İşe geldiğinde kooperatif, kooperatif modeliyle finans modeli oluşturuyoruz diyenler işe geldiğinde burada kat karşılığı inşaatla finans yaratıyor, buralar veriliyor. Ve hatta orada o ağaçları kesmek için bir takım bürokratik işlemler de yapılıyor. Ama görülüyor ki o gayrimenkulün üzerinden haciz var, ağaçlar da kesilemiyor. Hacizler Vergi Dairesi’nin, SGK’nın... Neden kaldıramıyorlar? Çünkü nakit yok. Bu şekilde bu şehirde maalesef kentsel dönüşümde başarılı olamayız. Kendimizi de katıyorum, meclis üyesi olarak söylüyorum. Sizden ricam bu modelle ilgili şapkanızı önüne koyun ve revizyon yapılacaksa yapalım. 

ŞAHİN’DEN RİSK YÖNETİMİ VE MASTER PLAN ÇAĞRISI 
MHP Grup Başkanvekili Selahattin Şahin ise Büyükşehir’e riskli alanları tespiti ve yapı stokunun yenilenmesi çalışmaları üzerinden eleştirilerde bulundu. MHP’li Şahin ayrıca ‘dirençli kent’ sağlama yolunda önerilerini sıraladı. Şahin, “Belediyelere denetimleri eksiksiz yapma, deprem yönetmeliğine göre eksik projelendirilen binaların mal sahiplerine bildirim yapma, revizyon planlamaları, her ilçede birer ana toplanma ve lojistik merkezi ile helikopter pisti inşa edilmesi, toplanma merkezlerinin enerji ihtiyacı için güneş enerji sistemleri kurulmalı, bitişik nizam yapı adaları ayrı nizama dönüştürülmeli, mevcut riskli yapı stokunun taşınacağı rezerv alan planları yapılmalı” dedi. Şahin ayrıca Büyükşehir Belediyesi’nin bir dönüşüm takvimi açıklaması gerektiğini, eğer dönüşümler tamamlanamıyorsa TOKİ’ye devir kararı alması gerektiğini ve kentin deprem master planının güncellenmesi gerektiğini de söyledi. 

SOYER: TEESSÜF EDİYORUM 
Şahin’e yanıt veren Başkan Soyer, “Teessüf ediyorm. Konuşmanızı siz yazıyorsanız, çalışmalarımızdan haberdar olun. Bizim yaptığımız işleri siz olmalı, yapılmalı diye sayıyorsunuz. Teessüf ediyorum” diye konuştu. 

ÖNAL: BURADAN YARATILAN FİNANSLA İZMİR’E YATIRIM YAPILIYOR 
AK Partili Hızal’ın İZBETON çıkışına yanıt veren İmar Komisyonu Başkanı, CHP’li Meclis İrfan Önal ise, “Satılığa çıkardığımız yerlerde dışarıdan katılım olmuyordu. Çözüm için kendi kamu şirketlerimiz buraları kullanıp faydalı hale getirebilir dedik. İZBETON açık ihaleye katılıp işi almış. Nasıl bir çelişkidir ki, artık arsalar yüzde 50 kat karşılığı verilebiliyor. İZBETON hiç kimsenin ihaleye girmediği yerleri alıp yüzde 50 kat karşılığı yapabiliyor. Arsayı aldı sanki birine verdi? Buradan yaratılan finansla İzmir’e yatırım yapılıyor. Oradan doğan bütçeyle İzmir halkı faydalanıyor” ifadelerini kullandı. 

ÇALIŞKAN’DAN ‘KİPTAŞ ÖRNEĞİ’ VE ‘1/25 BİN’ MESAJI! 
Dönüşüm tartışmasında söz alan AK Partili Meclis Üyesi Erhan Çalışkan ise “Türkiye’de her 2 konuttan biri, İstanbul’da 4 konuttan biri, İzmir’de ise 12 konuttan biri dönüştürülmüş. Kimseyi suçlamak için söylemiyorum. Bu dönem mecliste karar aldığımız 6 tane dönüşüm projesi var. 6 projede yıkılacak bina sayısı 16 bin 360. Yapılacak yeni konut sayısı ise 30 bin ile 33 bin arasında. Son 10 yıl içerisinde bizim dönüştürdüğümüz 960, inşaatı devam eden toplam konut sayısı 3494, inşaatı bu yıl başlayacak konut sayısı da 2167. Bu İzmir gibi bir kent için yeterli midir değil midir tartışması yapılacak bir konu değil. Yetersiz olduğu kanaati hepimizde var. Diğer şehirlerde belediyeler ve TOKİ’nin iş birliğini ve daha çok konutun dönüştüğünü görüyoruz. 1999 yılında radyus projesi bitti, 2001’de yine bir çalışma yapıldı, Büyükşehir yine o işin içindeydi. Bunların ortak sonucunda da uluslararası bir panel düzenlendi. Bu panelde de anlatılanları da gördüm. Yapılan similasyon da İzmir’deki durumu anlatan bir özetti. Önerilerimizi ilettik. Evet İZBETON dönüşümü yapmalı dedik. Bize KİPTAŞ’ı örnek gösterdiler. Ama KİPTAŞ’ın tek işi konut yapmak ama İZBETON’un sermayesi kendi faaliyetlerine yetmiyor. Bu bir uzmanlık işi. Gerekçeleri vardır, anlatırsanız dinleriz. KİPTAŞ gibi kuracağınız bir şirket güçlü sermayesi olursa işi bir kooperatife vermez. Diğer konu da şu, imar affıyla ilgili konu. Neden affa doğru gidiyoruz, neden bu sebep oluyor. Tüm Türkiye’deki belediyeler planları zamanında yapmadığı için gecekondu doğuyor, çünkü arsa yok. Sizden rica ediyorum 1/25 binlik planlarımızı bitirelim, yeni konut alanları yaratalım” açıklamasını yaptı. 

SANDAL’DAN ‘MALİ BASKI’ VE ‘AFET KAPSAMI’ ÇIKIŞI! 
Oturumda söz alan Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal’dan ise çarpıcı mesajlar geldi. Söze İZBETON tartışmasıyla başlayan Başkan Sandal, “İZBETON meselesiyle ilgili gerekli cevaplar verildi ama bu meselenin arkasında bir sistematik kötülü var. Kamu kurumlarında özellikle muhalefette yer alan yerel yönetimleri dışarıda bırakarak bir iş organize ettiğinizde farklı sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Ben Bayraklı Belediye Başkanıyım, kamu bankalarından kredi alamıyorum, özel bankalardan kredi alamıyorum. Şirket borçlarıyla ilgili belediyenin tüm taşınmazlarına haciz konularak ve satışı engellenerek nakite ulaşmasıyla ilgili ciddi tedbirler alınıyor. Ama aynı siyasi irade fonlara ve bankalara yüzde 8.5’tan krediyi veriyor onlar hazinemize yüzde 22-23’le satıyor. Ama bu çözümlere de eleştiri yapabilecek cüreti kendilerinde bulabiliyorlar! Bir diğer konu. TOKİ rezerv alanda konutlar yapıyor ama orada arsa satıyor. Günü birlik tesisler adı altında satışlar yapıyor. Peki depremzede için size verilen bu araziyi satarken buradan alınan parayla depremzedeye mal ettiniz konutların fiyatlarını düşüyor musunuz? Finans yaratıyorsunuz değil mi?” dedi. 

”Bayraklı’ya toplam yardım 3 milyon lira”
Bayraklı Belediye Başkanı, “Burada çıkıyoruz, hep birlikte konuşuyoruz, kentin dertleri bizim dertlerimiz, hepimiz İzmir için çalışıyoruz. Ben Bayraklı Belediye Başkanı olarak ve tüm depremzedeler adına şunu açık yüreklilikle söylüyorum, sesimiz duyulmuyor. Dertlerimiz görülmüyor, sadece burada doğruyu yansıtmayan bilgilerle bizleri karalamak adına ellerinden geleni yapıyorlar. Elazığ’da bir deprem oldu, yurttaşlarımız mağdur oldu, 41 tane canımızı kaybettik. Merkezi hükümet bir çok iş yaptı, Elazığlı yurttaşlarımıza helali hoş olsun, daha fazlası da yapılmalı. Bizim can kaybımız 117, yıkılan bina sayılarımız eşit ama bizim ağır hasarlı binalarımız neredeyse orta hasarlı gösterildi ama Elazığ’da bu binaların tamamı ağır hasarlı gösterildi. Ben hep, ‘Önemli olan vatandaşın orada oturup oturmayacağına karar vermektir’ dedim. Ama binaların hasar durumuyla ilgili tüm söylemler politik tavırlardır çünkü az ve orta hasarlı bina tespiti vatandaşın kendi kaderine terk edilmesi olarak görmekteyiz. Yapılan yardımlar... Bayraklı Belediyesi’ne yapılan toplam yardım 3 milyon lira. Bakanlık ödemelerinden Bayraklı’ya gelen 2 milyon, Elazığ’a giden 142 milyon lira, İller Bankası’ndan Bayraklı’ya gelen 1 milyon, Elazığ’a giden 10 milyon, bakanlık ödemeleri Bayraklı’ya 0, Elazığ’a 45 milyon lira, AFAD’ın SMS’yle Bayraklı’ya 0, Elazığ’a 110 milyon, Kızılay’ın ödemesiyle gelen Bayraklı’ya 0, Elazığ’a 49 milyon... Bayraklı’da yapılan konut sayısı 5 bin, Elazığ’da yapılan sayı 23 bin” diye konuştu. 

”Bittiyse teslim edin” 
Başkan Soyer bu noktada, “Pardon bitti mi o 5 bin konut” diye sordu, Sandal da “Bitmedi” dedi. AK Parti sıralarından itiraz geldi, Sandal ise “Bittiyse teslim edin” yanıtını verdi.  

Sandal sözlerini şöyle tamamladı: Bir meclis üyesi olarak şunu söylüyorum, nasıl Elazığ afete maruz bölge ilan edildi ve insanların evleri afet kapsamında 2 yıl ödemez 18 yıl sıfır faizle yapılıyorsa Bayraklı’da da yapılsın. Yok doğru değil diyorsanız depremzedeye kredi verdiniz, 0.89 faizle vadesi 10 yıl. Müteahhite kredi ayırdınız 0.65 ve 15 yıl. Bir tarafta müteaahit bir tarafta depremzede! Gelin hep birlikte, arsalarımız hazır, TOKİ de gelsin afet kapsamında 2 yıl ödemesiz, 18 yıl sıfır faizle yapsın. Biz de diyelim ki adilsiniz, eşitsiniz, size oy vermeyenlere de eşit davranıyorsunuz. 

AYDIN: 19 DAKİKADA ANLATTI, 1 DAKİKADA ÖZETLEYEYİM! 
AK Parti cephesinden gelen eleştirilere yanıt veren CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi: Özgür Bey yaklaşık 20 dakika konuştu. Ne anladık söylediğinden? 19 dakika ne anlatıldığını sanırım 1 dakika içinde özetleyebilirim. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bir gayrimenkulü varmış. Bunu satmaya karar vermiş, encümen ihale kanunu hükümlerine göre satışa çıkarmış, alıcılar başvurmuş, 1 alıcı gelmiş. Bu 1 alıcı kimmiş? İZBETON A.Ş... Tek alıcı olduğunu gördüğü için sembolik bir rakam vermiş. Sayın Boztepe dedi ki, ‘Bugün bir arsa sahibinin taşınmazını yüzde 50’yle müteahhite vermesi muazzam bir kardır, bu kadar olmamalı, daha düşük olmalı’ dedi. Ben de baktım, İZBETON A.Ş. yüzde 50’ye vermiş. Yani iyi kar etmişiz... Anlatılan buydu yani. İşte bir bilgiyi eksik vererek, birşey varmış gibi anlatmak böyle olur işte. Bunu yapmayan belediye yoktur. Hatta deriz ki konut imarlı yerlerinizi satın ya da kat karşılığı verin. Ha ‘Miktar azdır’ diyorsa bu başka bir hikayedir. ‘Deprem vergileri ne oldu?’ deyip durmayın diyorlar bugün yapılan bir araştırmada ‘Deprem vergilerinin doğru kullanılıp kullanılmadığını düşünüyor musunuz’ sorusuna AK Parti seçmenlerinin yüzde 25 evet, yüzde 75’i hayır ya da fikrim yok yanıtını veriyor. Bu ülkenin deprem vergileri kötüye kullanıldı demiyorum ama kötü kullanıldı. Ve yılda 25 milyar lira Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesiyle yaptıklarıyla bilmem kaç katrilyonluk bütçesi olan hükümetin yaptıklarını karşılaştırmayın, ayıp oluyor. Bir sözü farklı şekilde dile getirmek ya anlamamaktan gelir ya da bilerek anlamamazlıktan gelir. ‘Bütçenizin yüzde 10’nu dönüşüme ayıracağız’ dediniz diyor, Sayın Başkan’ın sözü o değil ki. ‘Yatırım bütçemizin yüzde 10’unu dirençli kent yaratmak için ayıracağız’.. Bu cümle ile o cümle arasında dağlar var. Sayın Şahin rica ediyorum, siz Büyükşehir Meclis üyesisiniz, ara sıra bakın bu kurum ne yapıyor diyor. O metni kim yazıyorsa söyleyin sizi bu duruma düşürmesin. Söylediklerinizin bir çoğunu zaten yapıyoruz, bir kısmı da zaten yasa düzenlemesi gerektiriyor. Sayın Boztepe binalarla ilgili çok doğru bir şey söyledi ama binaların vizesi diye bir mekanizma yok bu ülkede. Rica ediyoruz merkezi hükümetten, 2 ay kaybımız olmasın diye söylüyorum ne olur yapın, binalara vize getirin. 5 yılda bir gideceğim, bakacağım deyin. Bunu Büyükşehir Belediyesi bir meclis kararıyla yapamaz. Satılan yerle ilgili haciz var dediler. Kimin haczi var, SGK ve Vergi Dairesi... Bilmediğim için soruyorum Sayın Hızal’a sigorta ve vergi borcu yüzünden haciz görmüş AK Partili Belediye var mı? Bütün belediyeler taşınmazlarla ile ilgili rica ediyor. Mesela Karşıyaka Belediyesi taşınmazı üzerinde Beşikçioğlu Cami var. Camii yıkıp orayı boşalttıracak değiliz ya. Veya okul varsa okulu yıkacak değiliz ya. O zaman bununla ilgili birşey yapın. AK Partili belediyeler için bu kolaylıklar sağlanıyor. Şehir Plancıları Odası’nın yönetim kurulu üyesi imar komisyonuna ve imar komisyonu başkanına söz söylemiş. Her kurum ve kuruluşu özellikle de meslek odalarını saygıyla yaklaşan birisiyim. Ülkenin demokrasi zeminin derinleşmesi bakımından faydalı olduğunu düşünüyorum ama sayın yönetim kurulu üyesi İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin her komisyon üyesinin şehir plancısı olmasını beklemiyor herhalde. O zaman bir teknokrat komisyon olurdu. Ya mevzuattan habersiz ya da başka birşey düşünüyor. Sayın komisyon başkanı yıllardır bu işi özveriyle yapıyor ayrıca kararları başkan vermiyor, orada hep beraber tartışarak bir karar veriyoruz. Bu nezaketsiz çıkışı yanlış bulduğumuzu belirtmek isterim. 

SOYER'DEN ELEŞTİRİLERE TEK TEK YANIT! 
Oturumun sonunda söz alan Başkan Soyer, “Çok verimli bir toplantı oldu. Birincisi bugünkü oturumda tüm kararların oy birliğiyle alınması nedeniyle hem AK Partili hem de MHP’li arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Bu Türkiye’ye örnek gösterilecek bir iyilik halidir, bir başarıdır, her birinize çok çok teşekkür ediyorum” dedi. 

"İzmir Büyükşehir en azır belediyedir!"
Ardından dönüşüm konusunda gelen eleştirilere tek tek yanıt veren Başkan Soyer şunları kaydetti:
Gerçekten iftiharla söylemeliyim ve her biriniz iftihar etmelisiniz şu anda en çok depreme dirençli kent adayı İzmir şehridir. Bu sadece kendi fikrim değil, değerli hocamız Naci Görür burada kendisi ifade etmiştir. Bunu tüm bilim insanları çok iyi biliyorlar. Biz burada 5 saatlik bir toplantı yaptık. İzmir’de mikro bölgeleme çalışması, depremsellik ve zemin araştırması, deprem güvenlik karnesi verilmesi konusunda çalışan akademisyenler uzun uzun yaptıkları çalışmaları anlattılar, ondan sonra 10 daire başkanımız nasıl çalışma yaptıklarını anlattılar. Kısaca sadece şunu biliniz, İzmir Büyükşehir Belediyesi depreme dirençli kent olma noktasında en hazır belediyedir. Bu konuda hiç bir şüpheniz olmanız. 

"İlkeli bir duruş sergiledik" 
Kentsel dönüşüm konusunda rakamlar verildi. Belki İzmir Büyükşehir Belediyesi müteaahit payını yükseltseydi çok daha hızlı yol almış olabilirdi bugüne kadar. Yerinde dönüşüm ilkesini bir kenara bıraksaydı çok daha hızlı yol alabilirdi. Belediyenin uzlaşı yapmasını korumasıyla çok daha fazla yapabilirdi bugüne kadar ama biz ilkeli bir duruş sergiledik. Tüm Türkiye’ye örnek olması gerek bir ilkeli duruş, bu nedenle çok kıymetli. Az sayıda kentsel dönüşüm binasına imza atmış olabilir ama her biri bu duruşun eseridir. İZBETON şirketimizi devreye soktuk. Müteahhitlerin o oranlarla o ihalelere girmesinin mümkün olduğunu biliyorduk ama daha fazla almak istedikleri için girmediklerinden şüphe ettik ve karşılarına İZBETON’u koyduk. Bazı yerlerde İZBETON aldı, bazı yerlerde o bir türlü girmeyen müteahhitler aldı. Gayet iyi oldu. 5 bin civarında binanın kentsel dönüşümü için yol almaya başladık. 

Ege Şehir Planlama açıklaması 
İZBETON’un kasası da senin de kasan benim de kasam. Yüzde 50 kat karşılığı alıyorsa, vatandaş olarak bizim de cebimize giriyor. Büyük bir şirket kurulsaydı dendi. Ege Şehir Planlama şirketini bunun için canlandırdık ama iş bitirme diye birşey var. İş bitirme belgesi geçerli olmayınca o büyük ihalelere giremiyor ama İZBETON kurumsal kapasitesi büyük olduğu için girebiliyor. İş yaptıkça daha da fazlasını yapacak ve İzmir’de Ege Şehir Planlama’yla büyük dönüşümlere imza atacak. 

Depremde ölmek ya cehalettir ya ihanettir! 
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaptıklarıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin İzmir’de yaptıklarını kıyaslamak doğru değil. Tabiki devlet daha fazlasını yapmak zorunda. Onun için dedik biz ‘Bütçemizin yüzde 10’nu ayıracağız. Hükümetten de bunu bekliyoruz’ diye... Bu da bizim en doğal hakkımızdır. Çünkü kentsel dönüşüm dediğiniz şey tabiki yerel idarenin düzenlemeleriyle çok ilgili ama aynı zamanda finansmanla çok ilgili. Hükümetin savunma sanayine ayırdığı bir bütçe var, eğitim politikalarına, sağlığa ayırdığı bir bütçe var. Peki bizim vatandaş olarak şunu söyleme hakkımız değil mi? Ey hükümet kentlerimizi dirençli hale getirmek için bütçenden bugün ayırdığından 10 misli fazlasını daha ayır. Hakkımız değil mi? Biz canımızı veriyoruz. Savunma sanayinden de eğitimden bile daha kıymetli değil mi yaşam hakkı? Onun için diyoruz ki imar affı adı altında imar mevzuatına dair hiç bir düzenleme yapılamayacağı  anayasal güvence altına alınmalıdır. Fay hatları üzerinde bir ülkemiz var, coğrafya kaderdir, bizim kaderimiz bu. Ölüm de mukadder o da doğru ama depremde ölmek kader değil. Depremde ölmek ya cehalettir ya ihanettir! Bunun ikisinden ölür insanlar. Çok daha sağlam binalar yapmak mümkündür. 

Hatay Havaalanı çıkışı! 
İZBETON’un yaptığı dönüşüm diyoruz e şuanda görmüşsünüzdür. Tarım alanları üzerine beton atılıyor. Ekilmiş nohut sökülüyor, beton atılıyor ve hükümetimiz ‘1 yıl içinde 320 bin bina yapacağız’ diyor. Önce söyleyeyim yaptıklarınız yapacaklarınızın teminatıysa, o deprem vergiler Hatay Havaalanı’na da gitti. Peki Hatay Havaalanı ne oldu? 1960’lardan itibaren Amik Gölü’nün kurutulmasıyla ilgili bir irade kondu. Bunun için muazzam çalışmalar yapıldı ve kurutulmaya başlandı. Gerçekten de önemli bir bölümü kurutuldu. Kurutulup tuzlanma oranı da yüksek kaldığı için tarım arazisi olmaktan çıktı, havaalanı yapalım dendi. Ama bütün o dağlardan gelen su oraya gelmeye devam etti, ne direnaj kanalı ne yapılan yatırımları tanıdı. Oraya su gelmeye devam etti. Ne yapılırsa yapılsın Amik Gölü kurutulamadı, Hatay Havaalanı da o gölün ortasında kaldı. Peki ne oldu depremde? Terminal binası 1.5 metre yukarıda, bütün ova 1.5 metre çökmüş durumda. Ama daha vahimi havaalanı patladığı için depremde, pist patladığı için, karayolunda buzlanma olduğu için acil yardım indirilemedi. Eğer devleti yönetenler yanlış bir irade ortaya koyarsa onun bedelini bütün bu milletin torunu, çocuğu öder. Biz akıldan, bilimden ve doğadan yana çözümler bulmalıyız diyoruz. Böyle olursa, örneğin deprem dirençli kent yaratmak için hükümetin bütçesinden çok ciddi pay ayırmak gerekir. Ukrayna-Rusya savaşına bakalım. Her 2 ülkenin de savunma sanayi bütçeleri var. Dünya para basıyorlar, kaç kişi öldü? Bizim depremimizde can ve mal kaybı daha büyük. Hadi buyurun savunma sanayine yatırım yaptınız ama deprem dirençli kentler için yatırım yapmadınız. 

"15 dakikada anlattılar, 'İzmir' demediler"
Burada Bayraklı Belediye Başkanımız çok güzel bir şey söyledi, burada bir üvey evlat, öz evlat muamelesi var demek istedi. Ben bir televizyon kanalında şöyle başlayan bir cümleyle bir analiz izledim, ‘70 şehir seferber oldu, yaraları sarmak için’... 15 dakika boyunca Konya’dan Antep’e, Urfa’dan ilçe belediyelerine saydılar. Bir tane İzmir, bir tane İstanbul veya Ankara yok mu? 15 dakika boyunca yerel yönetimlerin çalışmalarını izledim ama bir tane İzmir görmedim. 

"Halk Konut ülkeye örnek bir model"
Son olarak Halk Konut... Haydar Bey burada (İZDEDA Başkanı)... Bir dernek kurdu, tüm depremzedelerin haklarını korumak için canla başla mücadele etti. Hepinizin huzurunda teşekkür ediyorum. Özgür Bey, ‘Kooperatifçilik diye birşey çıkartıldı’ dedi. Kooperatif diye birşey yaptık. Halk Konut Türkiye’ye model olacak bir kentsel dönüşüm projesidir. Tamamen kamu gücüyle vatandaşın kentsel dönüşümünü aracısız ve karsız yapmak demektir. İZBETON yüzde 1 kar alır, proje ve danışmanlığı ücretsiz yapar. Dolayısıyla da iftihar edebilirsiniz, gurur duyabilirsiniz, Türkiye’ye örnek bir dönüşüm modelini İzmir hayata geçirmiştir. Bayraklı’da herkesin yüreği ferah olsun.