Mülteci tartışması: Özdağ'dan İzmir Barosu'na tepki, Yücel'den sert yanıt!

Efe Can TAN / GERÇEKİZMİR - Siyasetin bir numaralı gündem maddesi olan mülteci tartışması Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın açıklamalarıyla İzmir'e de sıçradı. 

Zafer Partisi Genel Başkanı Özdağ, İzmir Barosu'nun Geri Gönderme Merkezi'ndeki (GGM) hak ihlalleri iddiası açıklamasına sosyal medya hesabından sert tepki gösterdi. 



Özdağ, "Değerli İzmirliler, İzmirli genç kızlar saldırıya uğradığı zaman aramayan İzmir Barosu kaçakları korumak için harekete geçmiş. İzmir Barosu ülkemizi dünyanın lunaparkına çeviren zihniyetin hizmetkarıdır. Zafer Partisi İzmirlileri baroyu protesto etmeye davet ediyoruz" ifadelerini kullandı. 

BARO NE AÇIKLAMA YAPMIŞTI? 
İzmir Barosu Geri Gönderme Merkezi'nde yüze yakın Afganistanlı kaçak göçmene zorla belge imzalatılarak iade süreci başlatıldığını iddia etti. Baro, ihlaller hakkında suç duyurusunda bulundu ve kaçak göçmenlere hukuksal yardıma hazır olduğunu duyurdu.

YAKLAŞAN SEÇİM ÖNCESİ REKLAM YAPMA ÇABASI! 
Özdağ'un bu mesajına İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel'den çok sert bir yanıt geldi. Gerçekizmir'e konuşan Baro Başkanı Yücel, "İçi boş, saçma hamaset söylemlerinden ibaret bir açıklama. Yaklaşan seçim öncesi İzmir Barosu üzerinden reklam yapma çabası gibi görünüyor. Oysa biz siyasetle ilgilenmiyoruz biz hukuk siyasetiyle ilgileniyoruz, biz hep evrensel hukuk kurallarına uygun yaklaşımlar ortaya koyduk. Burada ortaya koyduğumuz yaklaşım da budur. İltica bütün uluslararası metinlerde Türkiye’nin de imzasını attığını bütün metinlerde bir insan hakkı olarak tanımlanmıştır. Mültecilere insanca yaşamın koşullarını hazırlamak devletlerin sorumluluğundadır. Bu anlamda ayrımcı ve nefret içeren söylemleri zorla insanları geri göndermeye dönük yaklaşımları asla kabul etmiyoruz. Hukuk bunun prosedürünü ortaya koymuş durumda. Bizim yaklaşımımız bundan ibaret..." dedi. 

ASIL TEHLİKE FAŞİZAN SÖYLEM!
Zafer Partisi ve Ümit Özdağ’ın sürdürdüğü göçmen karşıtı politika hakkında da konuşan Yücel, ‘’Siyasetçilerin sorumlu davranması gerekir, nefret söyleminden uzak kalmaları gerekir çünkü toplum onların söylemleri ile gerginliğin bir kaosun çatışma ortamının içine sürükleniyor. Bunu acılarını daha önce çok yaşadık bu ülkede insanlar öldü. Bu ülkede doğrudan ırkçı ya da ayrımcı saldırılar söz konusu oldu. Buna yol açabilecek siyasi açıklamalardan uzak durmak gerekir anlıyorum partiler seçim yaklaştıkça acaba nereden oy devşiririz derdindeler ama buna İzmir Barosu’nu ve hukuku alet etmesinler. Bizim onlarla bir alakamız yok. Biz sadece evrensel hukuk kuralları çerçevesinde bir mücadeleyi sürdürüyoruz. Nerede olursa olsun her türlü hak ihlalinin de karşısında olmaya devam edeceğiz. Asıl tehlikeli olan kısım siyasetçilerin gittikçe daha faşizan bir söylemi ortaya koyuyor olmaları, daha milliyetçi daha radikal yapıyor olmaları bu maalesef toplumda çatlamaya yol açıyor. Endişem yarın öbürgün bu söylemlerden güç alan toplumun bazı kesimlerinin yabancılara karşı saldırılar gerçekleştirebilecek olmasındandır bunun tabi ki bizim açımızdan kabulü mümkün değil’’ ifadelerini kullandı.