ABD Başkanı Joe Biden’ın skandal niteliğindeki “soykırım” iddiası Ödemiş’te protesto edildi. CHP Ödemiş İlçe Başkanı Hamdi Halis, Biden’ın kullandığı soykırım ifadesini şiddetle kınadıklarını belirtti.
Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş, emperyalist oyunlara karşı birlik-beraberlik çağrısı yaparak iftiralara karşı TBMM çatısı altında ulusal bir tavır belirlenerek somut eylemlerle uygulanması gerektiğini vurguladı.
ABD Başkanı Joe Biden’ın 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak tanıması, İzmir’in Ödemiş ilçesinde CHP Ödemiş İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen eylemle protesto edildi. Sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin de katılımıyla Hükümet Meydanı’nda düzenlenen eylemde CHP Ödemiş İlçe Başkanı Hamdi Halis, Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş, CHP Ödemiş Kadın Kolları Başkanı Ayşen Kaya Görgülü ve CHP Ödemiş Gençlik Kolları Başkanı Özgür Günlü, üzerinde “Türk Milleti’nin geçmişinde soykırım yoktur” ifadelerinin yer aldığı çelengi Atatürk Anıtı’na sundu. Saygı Duruşu gerçekleştirilerek İstiklal Marşı okundu. Halis ve Eriş daha sonra basın açıklamasında bulundu.
“Emperyalizmin ülkemiz üzerindeki oyunlarını protesto ediyoruz” diyen CHP Ödemiş İlçe Başkanı Hamdi Halis, “Emperyal güçler karşısında uyanık ve dikkatli olacağız. ABD Başkanı Biden’ın sözde soykırım açıklamasını şiddetle kınıyoruz. ABD’nin siyasi amaçlarına ve baskılarına geçmişte boyun eğmedik bugün de eğmeyeceğiz. 1. Dünya Savaşı’nda Doğu Anadolu’da Çarlık orduları ile Büyük Ermenistan vaadi ile kandırılmış ve silahlandırılmış Ermeni çeteleri arasında kalan Osmanlı Ordusu’nun korumak için alınan ‘tehcir’ kararını soykırım diye kabul edenler, nefret suçu işleyip düşmanlık tohumu ekiyor. ABD Başkanı Biden da bu kervana katılmıştır. Biden’ın açıklamasıyla halkımız emperyalizmin karanlık yüzünü bir kez daha görmüştür. Görünen şudur: Emperyalizm, Kurtuluş Savaşı’nda Büyük Atatürk önderliğinde Türk Milleti’nden yediği şamarı unutamamıştır. Emperyalistler, Türkiye’yi parçalama hayallerinden vazgeçmemişlerdir. ABD, PKK, PYD ve YPG üzerinden Türkiye’nin güneydoğu sınırlarında terör koridoru yaratmak amacındadır. ABD’nin besleyip büyüttüğü terör örgütü FETÖ aracılığıyla neler hedeflediğini gördük.
HALİS: “BİZİM TARİHİMİZDE SOYKIRIM YOKTUR”
Bizim tarihimizde soykırım yoktur. Ancak sözde soykırım iddialarının maksatlı bir şekilde gündeme getirenlerin geçmişleri soykırımlarla doludur. Yaşanan bu durum göstermektedir ki; Büyük Atatürk’ün dış politikasına hemen dönülmesi hayati önemdedir. Atatürk’ün felsefesine, Atatürk’ün ilkelerine aykırı davranan siyasiler bu sonuçtan sorumludur. Ermenilerin acı çektiği doğru ama bunun suçlusu Osmanlı Türk’ü değildir, bunun suçlusu batıdır. Bu yüzden Ermeniler tarihsel gerçeklik peşinde değiller. Bu işten nemalanan Ermeni diasporası ve Ermenistan asla masaya oturmak, hakikatleri araştırmak ve hukuk mücadelesine girmek istemez.
Türkiye’yi soykırım yapmakla itham eden ABD, Vietnam’da 4 milyon, Kore’de 3 milyon, Kamboçya ve Laos’da 1 milyon, Afganistan’da 1,5 milyon, Irak’ta 1 milyon, Hiroşima ve Nagazaki’de 350 bin kişiyi ve ayrıca 15 milyon Kızılderili’yi katletmiştir.
Biz unutmadık; 2003 yılında Türk askerlerinin başlarına geçirilen çuvalı unutmadık. Büyük Ortadoğu Projesiyle emperyalizmin bölgemizde neyi amaçladığını unutmadık. Görevleri başında Ermeni terör örgütü ASALA’nın katlettiği yurtsever diplomatlarımızı unutmadık. Bölgemizde terör örgütlerine yapılan her türlü yardımı unutmadık. Terör örgütüne havadan atılan silah, tehçizat ve gıda desteğini unutmadık. ABD Başkanı’nın sözde soykırım açıklamasını reddediyor ve lanetliyoruz. Yapılan açıklama ne tarihi ne de gerçekleri değiştirebilir. Geçmişi belgelerle tescillenmiş ABD, soykırım nedir görmek istiyorsa önce kendi tarihiyle yüzleşmelidir. Şanlı tarihimizin her bir sayfası kahramanlıklarla doludur. Kimse kalkıp 1915 olayları üzerinden bize tarih dersi vermeye kalkmasın. Önce kendi karanlık tarihini incelesin. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yolundan ilerleyen Türk Milleti, Milli Mücadele’de olduğu gibi bugün de oynanan oyunları bozacaktır. Ne mutlu Türk’üm diyene!” diye konuştu.
ERİŞ: “BELGELERE DAYALI GERÇEKLERE RAĞMEN BIDEN YALAN SÖYLEMEYİ SEÇTİ”
Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş, ABD’nin göz göre göre yalanlara başvurduğunu belirterek, “ABD Başkanı Joe Biden, 1915 yılında yaşanan olaylarla ilgili “soykırım” ifadesini kullanarak göz göre göre yalan söylemiştir. Biden, belgelere dayalı gerçeklere rağmen yalan söylemeyi seçmiştir. Asla kabul edilemeyecek skandal açıklamalara imza atan Biden’i şiddetle kınıyoruz.
Kara bir iftira olan bu açıklamalarında “Konstantinopolis” ifadesine de yer veren Biden maksatlı tavırlarıyla haddini aşmıştır. Bu açıklamayla aynı zamanda bölgenin barış ve huzuru da hedef alınmıştır. Tarihi gerçekler ortadadır. Tarih, popülizmle ve günlük politik çıkarlarla ele alınabilecek bir olgu değildir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti geçmişte 1915 olaylarıyla ilgili Osmanlı’dan günümüze tüm arşivlerini açtığı halde uluslararası toplum gözünü, kulağını ve yüreğini gerçeklere kapatmıştır. Üçüncü devletler tüm bu gerçeklere rağmen yaraların sarılmasına katkı sunmak yerine yalana sarılmaya devam ediyor. ‘Elimizde binlerce ama binlerce belge var. Bu belgeler Türklerin değil, Ermenilerin soykırım yaptığını gösteriyor. Osmanlı arşivleri açık ama Ermenilerinki değil. Tarih, insanların birbirini öldürmesine savaş der. 1915’te orada olanlar da soykırım değil, savaştı’ Bunu kim söylüyor? ABD’li tarih profesörü Justin McCarthy. McCarthy, bunu söylediği konferansta bir grup Ermeni tarafından protesto ediliyor ABD’de.
ABD Başkanı Ronald Reagan'ın hukuk danışmanlığını yapan Bruce Fein’e kulak verelim bir de. Gerçeklere kulak tıkayanlar da dinlesinler. Fein diyor ki; ‘Beyaz Saray araştırma yaptı, Ermenilerin 2 milyon Müslüman Osmanlı'yı katlettiği ortaya çıktı. Ermeniler, kendi arşivlerini açmıyor; çünkü, bu gerçeğin ortaya çıkmasını istemiyor’
Bu gerçekler ortadayken bile isteye yalan söyleyen ABD’nin kendi geçmişine, yıllardır dünyanın dört yanında işlediği insanlık suçlarına, cinayetlere bakmasını zaten beklemiyoruz. Çünkü, bunu hiçbir zaman yapmadılar. Çünkü emperyalizmin ta kendisi budur. Emperyalist emellerle dünyaya kan ve gözyaşından başka bir şey vermeyen ABD’nin Türk Milleti’ne yönelik bu saldırgan tutumu artık somut adımlarla protesto edilmelidir.
Temelleri meşru bağımsızlık mücadelesiyle ve millet iradesiyle atılmış olan bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni töhmet altında bırakmaya kalkışanlara karşı birlik-beraberlik içerisinde sağduyulu ulusal bir tavır sergilenmelidir. Bu tavır da millet iradesinin tek temsilcisi TBMM’de belirlenmelidir.
Yaşananlara soykırım denilebilmesi için mutlaka ulusal ve uluslararası mahkeme kararları gerekir. AİHM bu konuda toplanmış, böyle bir şey olmadığını belgeleriyle söylemiştir yıllar öncesinde.
Tarihe şaşı bakmaya çalışanlara gerekli yanıt verilmeli, yalanların bedelinin olduğunu tüm dünya bilmelidir.
Haklı sebeplerle düzenlenen Kıbrıs Barış Harekatı ve ülkemizde haşhaş ekiminin yeniden yapılması kararı sonrası ülkemize haksız şekilde ambargo uygulayan ABD’ye gerekli yanıtı verip askeri üsleri kapatan dönemin liderleri Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan ve Süleyman Demirel’in duruşu hepimizin hafızasındadır. Farklı siyasi görüşlerde de olsa Milli Duruş bunu gerektirir.
Bağımsızlık konusunda kararlılığımızı dünyaya gösterdiğimiz bu duruş, ders niteliğindedir.
Sözde Soykırım iddialarını dayatmak ve Türkiye’yi sıkıştırmak adına geçmişte terör yoluna başvurulduğu da unutulmamalıdır. 1973 ile 1984 yılları arasında Türkiye’nin 31 diplomat ve aile mensubu Ermeni terör örgütlerinin saldırılarında şehit olmuştur. Tüm şehitlerimizi bir kez daha saygı ve rahmetle anıyoruz.
Ermenilerin sözde soykırım yalanı için Marsilya’da anıt dikildiğinde o günün Paris Büyükelçisi Hasan Esat Işık, hiç kimseye sormadan ilk uçakla Ankara’ya dönmüştür. Daha sonra Dışişleri Bakanlığı da yapan Işık, kendilerine basın tarafından niçin Türkiye’ye dönüldüğü sorulduğunda, ‘Diplomat önce ülkesinin onurunu düşünür, o onuru düşündüğüm için hiç kimseye sormadan ilk uçakla ülkeme döndüm’ diyerek örnek olmuştur.
“YURTTA BARIŞ DÜNYADA BARIŞ”
Mustafa Kemal bizlere ‘Yurtta barış dünyada barış’ diyerek öğretti. Biz bunu sonuna kadar savunuyoruz. Ama İngiliz emperyalizminin oyuncağı haline gelip Bağdat demiryolu’nu patlatarak en büyük Osmanlı Ordusu’nun bölgeyle bağlantısını koparan Ermeniler, Rusların çekilme anında bıraktığı silahlarla kıyım yapmışlardır. Türk insanının canına kast eden Taşnak ve Hınçak çetelerine bağlı çalışanlar tabi ki tehcir edildi. Onların Berlin’de katlettiği Cemal Paşa, onların sağ salim istenilen yere gitmesi için iaşelerini sağladı. İşte bu gerçekler varken, biz tüm belgelerimizi açtığımız halde Ermeniler açmıyor. Kendi tarihimizi de bilelim ve yalanlara geçit vermeyelim.
Son sözümüz şudur; ‘Yurtta barış dünyada barış’. Emperyalistlerin ülkemizi zor durumda bırakma adına yaptıkları her türlü eyleme karşı olmak zorundayız. Bunu siyasilerimiz TBMM çatısı altında göstermek zorundadırlar. Bugün her zamankinden fazla birlik olmak zorundayız. Yarın çok geç olabilir” dedi.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |