İzmir'de yem fabrikası bulunan Türkay Pala'nın kullandığı otomobil, 14 Şubat'ta Esentepe Caddesi'nde, babasıyla market işleten İsmet Güzelküçük (31) yönetimindeki otomobile arkadan çarptı. Kazada Güzelküçük yaşamını yitirdi, Türkay Pala tutuklandı. Kazanın ardından hazırlanan bilirkişi raporunda, Türkay Pala'nın araçlar arasındaki mesafeyi korumayıp Güzelküçük'ün aracına çarptığı belirtildi. Adli tıp kurumu tarafından yapılan incelemede ise kaza günü Pala'dan alınan kan örneğinde bir uyuşturucu maddeye rastlandığı kaydedildi. Türkay Pala hakkında, 'taksirle ölüme neden olma' suçundan Menemen 3'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Yapılan yargılamanın ardından hakim, sanığın 'taksirle ölüme neden olma' değil, 'olası kastla öldürme' suçundan yargılanması gerektiğine hükmedip dosyayı Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Karşıyaka 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlanan davanın ilk celsesinde sanık Pala tahliyesini talep ederken, Güzelküçük ailesi ise en ağır cezayı almasını istedi.
Avukatının talebi üzerine heyet, sanığın doktorunun tanık olarak dinlenmesine, İzmir Adli Tıp Kurumu Kimyasal İhtisas Dairesi'ne müzekkere yazılıp, kanında ve idrarında uyuşturucu madde bulunup bulunmadığının belirlenmesine, 1 milyon lira kefalet ile tahliyesine karar vererek, duruşmayı erteledi.
8 EKİM'DE DURUŞMA
Duruşmanın ardından Güzelküçük ailesinin avukatı, belirlenen kefalet miktarının az olduğu, Pala'nın avukatı ise miktarın fazla olduğu gerekçesiyle itirazda bulundu. Ancak mahkeme her iki itirazı da reddetti. Bunun üzerine taraflar üst mahkeme olan Karşıyaka 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ne itirazda bulundu. İtirazları reddedildi. Karşıyaka 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi, sanık avukatının dilekçesine istinaden geçen 8 Ekim'de bir duruşma açtı. Duruşma neticesinde Pala için istenen kefalet miktarı 100 bin liraya düşürüldü. Güzelküçük ailesinin avukatı, kefalet ücretinin düşürülmesine itiraz etti.
'BAŞKA İSMETLER ÖLMESİN'
Kazada oğlunu kaybeden Vahit Güzelküçük, kefalet kararına tepki gösterdi. Hukuki mücadelesini sonuna kadar sürdüreceğini belirten Güzelküçük, şunları söyledi:
"Hislerimizi anlatacak kelime bulamıyorum. 30 yaşına kadar büyüt, biri gelsin elinden alsın. Yaşasaydı kız kardeşine böbreğini verecekti. Oğlumu kara toprağa verdim. Olay günü oğlum sipariş götürmek için yola çıkmıştı. Polis tarafından arandım ve oğlumun kaza yaptığını söylediler. Olay yerine gittiğimde oğlumun arabası parçalanmıştı. Sanık, 90 kilometre hızla gittiğini söylüyor ancak buna inanmıyoruz. O hızla çarpsaydı oğlumun otomobili bu hale gelmezdi. Bunun yanı sıra sanığın aracı son teknoloji bir araç. Ben oğlumun geriye gelmeyeceğini biliyorum. Ancak 'başka İsmetler ölmesin' diye adalet mücadelemi sürdüreceğim. Sanığın birçok trafik cezası var. Ceza almadıktan sonra yeniden aynı şeyleri yapmayacağının garantisi var mı?" diye konuştu.
Kefalet ücretinin düşürülmesini de eleştiren Güzelküçük, "Tazminat davası bile açmadık. 'Önce ceza alsın sonra açarız' dedik. Alacağımız tazminatı da oğlumuz adına gençleri yetiştirmek için kullanacaktık. Bizim için önemli olan para değil ceza. Başka anneler, babalar yanmasın istiyoruz. Ancak 100 bin lira kefaletle çıkarılmasına aklımız ermiyor. Bizim haberimiz olmadan ara duruşma yaptılar" dedi.
'KURBAN PAZARLIĞI YAPARCASINA'
Anne Keziban Güzelküçük ise "Sanığın, oğlumun yaşı kadar ceza almasını istiyorum. En son çıkardığı tişörtü kokluyorum. Ben yandım, başkaları yanmasın. Sanığın pişmanlığını hissetseydim farklı bakardım ama hissetmedim" diye konuştu. Kararı değerlendiren Güzelküçük ailesinin avukatı Çağrı Şanlıer ise "Tutukluluk haline ilişkin değerlendirme bugün yapılacaktı. Ancak her nasılsa 5 gün önce bize haber verilmeksizin açılan duruşmada kefalet miktarı sanığın bir aylık gelirinin yarısına düşürülmüştür. Tarafımıza hiçbir haber verilmeyecekse katılanların ve vekillerinin dosyadaki yeri nedir? Sanık kefaleti ödeyemeyecek durumda ise neden nakdi kefalet ile serbest bırakılmayı talep etmiştir? Kurban pazarlığı yaparcasına 1 milyon lira olan kefaletin 100 bin liraya düşürülmesinin hiçbir mantıklı izahı yoktur. Verilen karar hukuka aykırı olduğu gibi vicdanları da kanatmaktadır" diye konuştu. (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |