Önce tarlaya sonra folklor kursuna!

İzmirli kadın çiftçiler, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünün başlattığı projeyle, tarlada çalıştıktan sonra folklor kursuna giderek hayatlarına renk katıyor.  

İzmir Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünce Kemalpaşa ilçesi Dereköy Mahallesi'nde kadın çiftçilere yönelik başlatılan folklor kursu, yöre kadınları tarafından büyük ilgi gördü. 22-63 yaş aralığındaki 20 kadın üreticiden oluşturulan folklor ekibi, ev ve tarladaki işlerini tamamladıktan sonra kimi zaman açık kimi zaman da kapalı bir alanda yapılan çalışmalara katılıyor. Günlerini folklor kursuyla renklendiren kadın üreticiler, üç farklı yöreye ait oyunları öğrenerek bunları sergilemeye başladı.

İzmir Tarım İl Müdürlüğü Koordinasyon ve Tarımsal Veriler Şube Müdürü Ali Ateş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bakanlık olarak kadın çiftçilere pozitif ayrımcılık yaptıklarını, kadınlara yönelik tarımsal faaliyetlerde ve hayvancılıkta birçok proje yürüttüklerini söyledi. 

Kadın çiftçileri günlük tarımsal faaliyetlerin içerisinden ve yorgunluğundan kurtarmak amacıyla "Kadın Çiftçi Kültür ve Spor Etkinlikleri Projesi"ni hayata geçirdiklerini anlatan Ateş, "İlk etapta kadın çiftçilere yönelik başlattığımız folklor eğitimi, yaklaşık 4 aydır devam ediyor. Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden farklı oyunlar öğrendiler. Bundan sonraki hedefimiz bir tiyatro ekibi oluşturarak tiyatro oyunu sergilemek. Sonrasında gerekirse köydeki kadın çiftçilerimizin oluşturacağı yürüyüş ekibi, voleybol takımı gibi şeyler düşünüyoruz. Amacımız onları köydeki bu yoğun tempodan, günlük yaşantıdan, tarımsal üretimden biraz daha uzak tutmak, zaman zaman onları keyiflendirmek, onların özgüvenlerini arttırmak, bu şekilde çalışıyoruz." diye konuştu.  

Ateş, üretici kadınlardan oluşan folklor ekibinin, Bakanlık tarafından yapılacak organizasyonlarda sahne alacağını ifade etti. 

Bornova Çınar Sanat Kulübü Halk Oyunları Eğitmeni Abdülselam Yatar, çalışmalara aralık ayında başladıklarını söyledi.  

Kadınların bölgede böyle bir proje yapılmasından memnuniyet duyduğunu ve çalışmalara büyük ilgi gösterdiklerini aktaran Yatar, "Güneydoğu, Karadeniz ve Ege Bölgesi'nden bir sunum yapmak istedik. İzmir yöresine ait Harmandalı ve Albasma oyunumuz var, Adıyaman yöresinin Galuç oyunumuz var. Karadeniz'e ait horon kurma oyununu mizansenler yaparak sahneye taşıdık." dedi. 

"Eşlerimiz de bizleri tebrik ettiler"
Projeye katılan kadınlar ise her gün ev işi yapmaktan ve tarlaya gidip çalışmaktan sıkıldıklarını, bu projenin hayatlarına renk kattığını belirttiler.

 Folklor kursuna katılan 63 yaşındaki Gülfem Şaylan, nar ekşisi yaptıkları sırada projeyle ilgili yetkililerin kendilerini ziyaret ettiğini, folklor kursu açılacağını söylediklerinde çok sevinerek katılmak istediğini anlattı. 

Proje sayesinde Dereköyü de tanıtma imkanı bulacaklarını aktaran Şaylan, "Kahvaltımızı yapıp zeytine gidiyoruz. Tarladan gelip yemeklerimizi yaptıktan sonra koşa koşa buraya geliyoruz. Bizim Dereköylü kadınların amacı köylerini tanıtmak, sadece oynamak değil. Dersler çok güzel, hocalarımız çok iyi, çalışmalarımız neşeyle geçiyor. Eşlerimiz de bizleri tebrik ettiler." ifadelerini kullandı. 

61 yaşındaki Nermin Canoğlu, hayvanların bakımını ve ev işlerini yaptıktan sonra büyük bir heyecanla folklor kursuna geldiklerini ifade ederek, "Gezmeye gitsen bir kişinin evine gidersin, burada herkes toplanıyor arkadaşlarla oturuyoruz. Erkekler bizi desteklediler, yoksa bizi yollarlar mıydı buraya?" diye konuştu.  

Projeye annesiyle katılan 23 yaşındaki Hatice Şaylan da annesiyle halk oyunları ekibinde yer almanın farklı bir duygu olduğunu anlatarak, köydeki erkeklerin de kendilerini desteklediğini kaydetti. (AA)