CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi ve İzmir Milletvekili Mahir Polat, Plan Bütçe Komisyonu’nda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bütçesi üzerine konuştu.
İklim krizinin AK Parti iktidarınca yeterince ciddiye alınmadığını vurgulayan Polat, “Türkiye önemli bir yenilenebilir enerji potansiyeline sahip ancak daha iddialı yenilenebilir enerji hedeflerine ve bu hedeflere ulaşmayı destekleyecek politikaların uygulanmasına ihtiyaç var” diye konuştu.
TÜRKİYE GEREKLİ ATILIMI YAPMIYOR
Bakanlık sunumunda iklim krizine yeterince yer verilmediğini oysa yenilenebilir enerji kaynakları payının 2023 yılında hedeflenenin altında kaldığını belirten Polat, “Uluslararası kuruluşların da raporlarında yer verdiği gibi Paris Anlaşması’nda yer alan küresel ortalama sıcaklık artışını 1,5 santigrat derece ısınma sınırı ile sınırlı tutmak için 2030 yılına kadar emisyonların yarıya indirilmesi gerektiği yönündeki hedeflere rağmen fosil yakıt üretiminin sübvansiyonlarının 2021’den şimdiye kadarki en yüksek seviyesinde olduğunu görüyoruz. Türkiye’nin kömür üretimini artırmak yerine yenilenebilir enerji yoluyla enerji bağımlılığını güvence altına alırsa yeni istihdam alanları da yaratılabileceği ve kısmi yüksek fosil yakıt fiyatlarından kaynaklı mevcut enflasyonu azaltabileceği öngörülüyor. Türkiye'nin karbon salınımını azaltacak ya da emisyonu düzeltecek herhangi bir atılım yapmadığı gibi hâlâ fosil yakıtlara, kömüre yönelik finansal desteklerinin sürdüğünü gözlemlemekteyiz, bankaların bununla ilgili teşvikleri devam ediyor” dedi.
ELEKTRİKLİ ARAÇLAR DESTEKLENMELİ
Bakanlığın sunumunda bisiklet yolları ve TOGG’a değinildiğini de vurgulayan Polat, “Tabii ki elektrikli araçlar önemli, çağın gereği, elektrikli araçları Türkiye'de kullanmak gerekiyor. Egzoz gazı emisyonlarından kaynaklı çevre kirliliklerini göz önüne alırsak iktidarın özellikle elektrikli enerjiyle çalışan araçları teşvik etmek yerine bunlara yüzde 60’a varan oranlarda ÖTV'ler getirdiğini görüyoruz. Bazı ülkeler bunları sıfırladı, hatta tüm vergileri de sıfırlarken, bizim iklim değişikliğiyle ilgili bir bakanlığımız olmuş olsaydı eğer karşımızda sadece inşaat düşünen bakanlık dışında, bunu Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığıyla müzakere eder, elektrikli araçları teşvik ederlerdi” dedi.
‘SEÇİM YATIRIMLIĞI BAKANLIĞI’
Millet bahçelerine de değinen Polat, “ ‘Kek yiyip yuvarlanma’ adı altında millet bahçeleri seçim yatırımı olarak kullanıldı. Yeşile karşı çıkmak mümkün değil, insanların dinlenebilecekleri yeşil alanların yaratılması elbette ki hükûmetlerin görevleri arasında. Fakat bunların sadece iktidara, sadece saraya, sadece bakanlıklara yaranılmak anlamında birtakım yerel yöneticiler tarafından suiistimal edildiğine çok ciddi bir şekilde tanıklık ediyoruz. Bakanlık sunumunda kent belleği ve kent kültürü vurgusu varken, mesela, benim seçim bölgemde İzmir Bergama'da her taraf doğal bir park hâlindeyken ‘yeni bir millet bahçesi yapmak’ adı altında kentin göbeğindeki herkesin hatıralarının olduğu yerde yüzlerce esnaf mağdur edilerek yeni bir alan yaratılmaya çalışılıyor. Bu, sadece genel merkezlerine, parti genel merkezine ve genel başkanına yaranmak için yapılıyor ve insanlar mağdur edildi. Bunlar da seçim yatırımı olarak düşünülüyor. Bundan sonraki süreçte Bakanlık umarım, millet için çalışır, AKP'nin önemli ‘Seçim Yatırımlığı Bakanlığı’ olarak görünmez” ” diye sözlerini tamamladı.