Politika Durağı'nda gündem 3 günlük 'Özel' mesai ve CHP'nin 'İzmir anketi'

Gazeteciler Onur Çakır ve Sercan Avcı, EGE TV’de yayınlanan Politika Durağı programında gündemi değerlendirdi. Programda gündem başlıkları Büyükşehir’de yaşanan ‘maaş ödeme’ krizi ve süreçte yaşananlar, Büyükşehir Genel Sekreteri Ramazan Tezcan’ın ‘genel sekreter’ yazısının gelmesi, CHP Lideri Özgür Özel’in 3 günlük İzmir mesaisindeki detaylar ile Genel Merkez’in İzmir anketi oldu.

SERCAN AVCI

Programda gazeteci Sercan Avcı’nın değerlendirmeleri, yorumları ve paylaştığı kulis bilgiler şöyle;

TUGAY SARI YELEĞİ GİYİP ALANA İNMELİYDİ
Sendikanın maaş krizinde eylem yapması tabi ki hakları ama İzmirliyi mağdur edecek eylemler olmamalı. Eylemler farklı farklı olabilirdi. İnsanlar bu yağmurda, soğukta otobüs bulmakta zorlanırsa, İzmirliyi zarar vermiş olursun. Cemil Bey’in profilini biliyoruz. Beyefendi, nezaketli, çok fazla şova yönelik hareketler yapmıyor ama… Bu eylem krizini çok farklı yere çekebilirdi. Bu tabi ki çevresindeki isimlerin akıl vermesiyle de ilgili…  İn sendikanın yanına, giy sarı yeleğini, blokaja tepki göster, o eylemi hükümete yönelik döndürebilirsin. Bu tarz varyasyonlar yapılabilirdi. Rüzgarı arkana alabilirdin. Cemil Tugay mizaç olarak bu varyasyonları yapmayabilir ama bu tarz krizlerde gerekli ve bu krizler iyi yönetilebilir.

ÖZEL’İN SENDİKA ÇIKIŞI ŞAŞIRTTI AMA DOĞRUYDU 
CHP Lideri Özgür Özel’in sendikayı eleştirmesi herkesi şaşırttı ancak doğruydu. Bazı başkanlarla konuştum adeta hepsinin duygularına tercüman olmuş.  Sendika temsilcilerine Özel’in açıklamalarını sorduk. Cevap veren olmadı. ‘Genel Başkanımız bir şey söylerse söyler. Bize bir şey düşmez’ bakış açısındalar.

ASLANOĞLU’NUN KENDİSİ AÇISINDAN BİR YILDA DEĞİŞTİRDİĞİ TABLO ÇOK ÖNEMLİ
Çalıştayın kapanışında dikkat çeken konuşmalar oldu. İzmir açışından baktığımda bence Şenol Aslanoğlu tam bir il başkanı olmuş. 2 yıl önce, yapay zeka, teknolojiden bahseden, dinleyenlerin sıkıldığı bir konuşmadan ayakta alkışlanan konuşmaya döndü. İlk defa parti örgütünde bu kadar alkışlanan, bu kadar parti örgütüne etkileyen bir konuşmasına denk geldim. Şenol Bey’in teknik terimleri bırakması lazımdı, bıraktığını gördüm.

Şenol Bey’in bir yılda değiştirdiği tablo az buz bir tablo değil. Kurultay sonrasındaki Aslanoğlu ile şimdiki Aslanoğlu arasında çok fark var. ‘Görevden alınacak’ dinelen Aslanoğlu, şimdi ‘kongrede devam eder mi acaba’ deniyor…

Şenol Aslanoğlu ile ilgili biraz kendi PR’na girişti yorumları yapılıyor. Kısmen katılıyorum. Krizli ilçeler var. Biraz oraya dönmesi lazım. Şenol Bey şuan 2 yıl sunumu hazırlığına başlamış.  Köşe yazımda yazdım. Birkaç kişi bunu sordu. ‘Milletvekilliğine mi kırdı rotasını’ diye… Bu uzun zamandan beri böyle. Şenol Bey’i partililer Balçova’ya adaylığıyla bilirler. 2-3 kere Balçova’ya talip oldu. Buradan net bir şekilde söyleyeyim. Şenol Bey’in yol haritasında milletvekilliği hedefi var. Bu anlamda genel merkezde çok artı puanlar topladı.

ÖZEL GEÇMİŞTE ELEŞTİRİYORDU BU KEZ ÖVDÜ
Özgür Özel’in İzmir örgütüne bolca övgü verdiği bir mesai oldu. Bu bence dikkat çekiciydi. Geçmişte, parti ziyaretlerinde kapalı toplantılarda çok eleştiri yaptığı dönemler oluyordu. Mesela Cemil Bey’i de çok savunup övdüğü bir mesai oldu. Bu da çok önemliydi. Körfez, maaş krizi konusunda bence savunabileceği en üst seviyeden savundu.

VEKİL LİSTESİNE YÖNELİK ÇIKIŞI RAHATSIZLIK YARATIR AMA DOĞRU BİR ELEŞTİRİYDİ
Özgür Bey’in buluşmasında en dikkat çekici çıkış da mevcut milletvekillerine yönelik sözleriydi. ‘Helalleşme listesi yapacağını söyledi. Kontenjan adaylarına, istifa edenlere dikkat çekti. Benim için en sürpriz çıkışı, ‘Keşke seçim olsa da 4’te 3’ünü değiştirsek’ dedi. Bu milletvekillerinde rahatsızlık yaratır ama çok doğru bir eleştiri. İzmir listesi geçen dönem çok tartışmalıydı. Biz burada haftalarca ‘CHP’de yük birkaç kişinin omuzlarında, kimsenin sesi çıkmadı’ dedik. Özgür Bey de buna dikkat çekti. Özgür Bey de ‘İzmir’de yük birkaç kişinin omuzlarında bunun farkındayız’ dedi. Bu da çok önemli.

HELALLEŞME ÖRGÜTÜN ÖNÜNE SANDIĞI KOYARAK OLUR
Bence helalleşme önseçim sandığı örgütün önüne koyarak olur.  Son 5-6 yılda biraz üye yapısında düzelmeler var. ‘Helalleşme listesi yapacağız’ derseniz, ön seçim yapmak zorundasınız. Çünkü örgütle helalleşeceksiniz. Örgütle nasıl helalleşeceksiniz? Listeyi kendiniz yaptığınız zaman insanlar mutsuz olacak. Sonuçta herkesi mutlu edemezsiniz ama, uyacağınız hakim denetiminde önseçimin sonuçlarıyla helalleşirsiniz. Bu açıklama milletvekili listesini eleştiren bir açıklama. Açıkçası milletvekili kanadında da bir rahatsızlık yaratır. Kaldı ki biz haftalarca konuşuyoruz. Bir bildiri krizi var. Burada 6 tane İzmir milletvekilinin muhaliflik durumu var. Bu açıklama onları iyice koparmaz mı?

GENEL BAŞKAN BİLDİRİ KRİZİNİ İYİ YÖNETECEĞİNİN İPUÇLARINI VERDİ
Sevda Erdan Kılıç ve Tuncay Özkan daha keskin anladığım kadarıyla. 3 gün boyunca hiçbir etkinlikte yoktular Özgür Bey’in…  Rıfat Bey ve Mahir Bey kapanışta oradaydı ama onlarında bildiriye imza atacaklarını biliyoruz. Genel Başkan bu bildiri geldiğinde yumuşak karşılayacağını, krizi iyi yöneteceğinin ipuçlarını verdi.  Ben kendisine bu soruyu sorduğumda bu mesajı aldım. Bunu bir kriz boyutuna çıkarmayacağını, süreci iyi yöneteceğini izlenimi aldım.

ESKİ BAŞKANLARDAN KIRMIZI KART
Orda tabi dikkat çeken bir şey de; eski belediye başkanları da telefonla aranarak davet edildi. Ekrem Oran, Utku Gümrükçü, Mustafa İduğ, Abdül Batur… Hasan Arslan dışında kimseyi görmedim. Belli ki geçen sene bu başkanlara kırmızı kart çıkmıştı. Hiçbiri katılmadı. Belli ki eski başkanlar da kırmızı kartı çıkarmış genel merkeze… O iş artık başka yerde. Eski başkanlar artık genel merkezde bir değişiklik ya da kurultay sürecini bekliyorlar.

KONGRE TAKVİMİYLE İLGİLİ SÜRPRİZ İDDİA: NİSAN AYINDA AÇIKLANACAK
Genel Başkan, kongreler için il başkanlarının yarısının hemen yapılmasını, yarısının da ertelensin yönünde görüş bildirdiğini, takvimi yaklaşınca bir toplantı yapılarak karar vereceklerini söyledi. Benim için sürpriz bir bilgi var. Ben erteleme olacağını düşünüyordum, bilgiler o yöndeydi. Bir parti kimliği olmayan, araştırmacı kimliği olan birinden gelen bilgi nisan ayında kongre takviminin açıklanacağı yönünde… Asgari ücrete baktığımızda bu yıl seçim olmadığını düşüyorum. Genel merkez bir an önce seçim yokken, 2026’da erken seçim ihtimalinden bu erteleme kararından vazgeçebilir. Ancak değişkenlik gösterebilir. Bu 1 ay sonra değişebilir, konjonktür ile ilgili ama önemli olduğu için paylaştım.  

İZMİR ANKETİ İYİ DEĞİL
Genel Başkan memnuniyet anketlerinde bahsetti. Aslında bu çarşamba belediye başkanları Ankara’ya gidecekti ve kendileriyle ilgili detaylar paylaşılacaktı. Beşiktaş Belediyesi’ne yapılan gözaltı sonrası iptal edildi. Genel merkezdeki anketlerde İzmir’deki durumun iyi olmadığını hatta 12-13 belediyenin kötü çıktığı bilgisi var. İzmir anketleri iyi çıkmadı.

SOKAĞI YAKALAYAN BAŞKANLAR VAR
Bazı başkanlarla ilgili ilgili memnuniyet olabilir. Bornova zaten bence geçen senenin yıldızıydı. Buca Belediye Başkanı Görkem Duman sokağı yakalamış gözüküyor. Torbalı Belediye Başkanı Övünç Demir sokağı yakalamış gözüküyor. Balçova Belediye Başkanı Onur Yiğit sokağı yakalamış gözüküyor. Bir başkan daha var. Sessiz, sakin işini yapıyor.  Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin… Başarılı buluyorum. Ama krizli yerler var. Menderes gibi… İçine kapanan bir Bayraklı var. Zaten kötü çıksa şaşırmam. Mali durumla boğuşan belediyeler var.  Karşıyaka gibi… Karaburun ikinci dönem belediye başkanı. Nerede, ben göremiyorum. Bir fotoğrafını dahi görmedim geride kalan 10 ayda… Beydağ’ı da görmedim.  Bu dönemki yani ilk 10 aylık anket sonuçları yanıltabilir. Çünkü gerçekten mali tabloyla uğraştırlar, TİS görüşmeleri, maaş krizleri, parti içi iki tane yarış denk geldi. Bu süreçler de başkanları yordu. Bu nedenlerden dolayı anketler biraz kötü çıkabilir.

PARTİ İÇİ YARIŞTA BOĞULAN BAŞKAN DIŞARIDA KALIR
Bence süreçte parti içi yarışta boğulan başkan da dışarda kalır. Sadece parti içerisinde elde edilecek zaferler de yanıltıcı olur. Geçmişte bunu çok gördük. İlk 10 ay içerisinde parti içi yarış vardı. Bence bu belediye başkanlarını zaman zaman yordu. Olağan kongre takvimi eğer bu yıl başlarsa bence yine yorar. CHP’de parti içi yarış olmadığında belediye başkanları biraz daha kendilerini gösterebilir.

ONUR ÇAKIR

Programda gazeteci Onur Çakır'ın değerlendirmeleri, yorumları ve paylaştığı kulis bilgiler şöyle;

RAMAZAN BEY’İN YAZISI 1-2 AY DAHA GECİKSEYDİ FARKLI ŞEYLER KONUŞUYORDUK
Ramazan Tezcan’ın Genel Sekreter yazısı bakanlıktan geldi… Şunu iddia ediyorum, yazı 1-2 ay daha geç gelseydi çok farklı şeyler konuşuyor olabilirdik. Aslında onay yazısı bir krizin üzerine geldi. Bu ‘maaş krizi’ çıkınca sendika greve gitti. Burada bürokrasi açısından bir zafiyet ortaya çıktı. Bu fatura kendisi kabul eder mi bilmiyorum ama Ramazan Tezcan’a kesildi. Kendisini dinlesek belki şansızlık olarak ifade edebilir. Ama bu şansızlıkla geçiştirilebilecek bir şey değil. Sürecin kötü yönetimi var. ‘Ramazan Tezcan ile Cemil Tugay ipleri attı. Tugay Tezcan’ı istemiyor’ lafları, iddiaları boyu aşan laflardır. Ancak vurgulamak isterim ki hiçbir şey toz pembe değil. ‘Maaş ödeme krizi’, bu iş mali bir iş. Ramazan Bey’in uzmanlık alanı da mali konular. Genel sekreter yardımcısıyken de ona bağlı birimler mali bölümlerdi. Mesela 2025 yılı mali bütçesini de Ramazan Bey yaptı. Ramazan Bey geleli 3 ay oldu. Bu 3 ayda memnuniyetsiz olacak bir durum yok. Ayrıca öyle olmadığını ben biliyorum. Oturduğu koltuk çok önemli bir koltuk. ‘Kan uyuşmazlığı’ demek için erken ama haziran ayına kadar bu sürecin beklenmesi gerekiyor.

KARCI OLSAYDI YAŞANMAZDI
Barış Karcı eğer genel sekreterlik koltuğunda olup da bu süreci yönetseydi büyük ihtimalle maaş krizi olmayacaktı. Çünkü Barış Bey geride duran ama her şeye hakim olan bir genel sekreterdi. Eğer değişmediyse Cemil Tugay’ın Karcı’ya olumsuz bakış açısı var. ESHOT’daki Genel Müdür değişimi yaşandı. Karcı ‘ESHOT Genel Müdürü olacak mı?’ diye bir söylenti çıktı ama olmadı.

BELKİ DE DİSK’TE YENİLENME ZAMANI GELMİŞTİR
Geçen hafta da söyledik. Belediye bürokrasi iyi yönetemedi süreci ama sendika büyük yanlış yaptı. Bir de sendikadan bakmak lazım. Sendikayı dinleyince biraz farklı durum ortaya çıkıyor. Sendika buna biraz itilmiş. Sebebi; iletişimsizlik, dinlenmeme, 3’te 1 maaşın ödenmesinin ilgili birim amirlerinden öğrenme, duyulunca da ilgili bürokrata ulaşamama…  Böyle bir iletişimsizlikte sendika eyleme gider. Onlar ‘biz öyle olmasını istemiyorduk ama bizi buna ittiler’ derler. Olaya hangi açıdan bakarsan bak bir yönetimsel sorun var.  Bence artık sendikanın yeniden yapılanması zamanı gelmiştir. Bu sendika ağalığı vs. artık çığırından çıkmıştır. DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı çok uzun zamandır o koltukta oturuyor. Belki de DİSK’te yenilenme zamanı gelmiştir. Özgür Özel de DİSK’e sitem dolu bir açıklama yapıyor. DİSK’in yaptığına CHP’nin en üst düzeyinde sitemle karşılanıyor. TİS görüşmelerinde sendikanın yine belediyeden çok yüksek bir talebi var. Eğer böyle devam ederse orası da tıkanır. Belediyenin bütçesi belli. Cemil Tugay en üst seviyeden zam yapacağına eminim. Ama İzmir bir daha sendikal eylemi kaldıramayacaktır. Umarım anlaşırlar.

ÇÖZEN TOPPARLAYAN TUGAY OLDU
Bu işi de çözen de toparlayan da Cemil Tugay oldu. Büyükşehir Belediye Başkanı’nın tecrübeli olması çok önemli. Ne olursa olsun, Büyükşehir Belediye Başkanı küçük ilçeden gelmiş ya da hiç belediye başkanlığı yapmamış birisinin yapacağı iş değil. Tecrübeyle bu işi akşam çözdüler. Ama bu iş akşama kalmaması gerekiyordu. Tecrübe olmayınca görüyoruz kriz yönetimlerini, bakın Karabağlar ne hale geldi.

‘KIRMIZI KART’A NOTUM 5 ÜZERİNDEN 2
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in ‘Kırmızı kart’ eylemini Mersin’de söylediği zaman ilk başta çok zayıf buldum. Daha sonra altını doldurmaya çalıştılar. Özellikle CHP’ye yakın olan cenah tırnak içinde bu işi çok asitledi. Daha doğmandan bitirdiler diyebilirim. Simgesel olarak doğru ama geçmişte bunun örneği var. Burada kırmızı kartın arkasında bir yazı olacak. AK Parti’nin öncesi ve sonrası yazılacak gibi bir düşünce vardı. Toplumda çok karşılığı olacağını düşünmüyorum. Bu kadar tartışılması da CHP’nin lehine oldu. Kırmızı kartı anlatırken kendilerini anlatma fırsatı buldular. Ama 5 üzerinden bir not verirsem 2.

‘TAM BİR GENEL BAŞKAN OLMUŞ’ DEDİRTTİ
‘Özgür Bey artık duruşuyla, giyiniş tarzıyla, söylemleriyle tam bir genel başkan olmuş’ söylemleri var. Bu yorumu 3 günlük İzmir mesaisinden sonra yapanlar oldu. Genel Başkan tam liderliğini İzmir’de göstermiş oldu. Her gittiği yerde farklı mesajlar verdi. Ben Kemal Bey’i yıllarca takip ettim. En çok eleştirdiğim konu kentteki mesaisinde her yerde aynı mesajları vermesiydi. Kemalpaşa’da yaptığı açıklamayı Konak’ta da yapardı. Özgür Özel, bir defa her gittiği yerde nasıl mesaj vereceğini çok iyi biliyor. Ve her gittiği yerde farklı mesajlar verdi.

ASLANOĞLU İLE TARTIŞMA TAM ANLAMIYLA RAFA KALKTI
Şenol Aslanoğlu, ikinci yılını doldururken iyi bir organizasyon yapmış. Çalıştay, çalıştay yemeği, kapanış konuşması, açılışlar, organizasyonlarda sıkıntı yaşanmaması…. İkincisi, Şenol Bey’in konuşması iyiydi. Kendisine de söyledim, şiirsel bir konuşma ama içi dolu bir konuşmaydı. Çok şiirseldi. Normal bir akışta değil, tematik bir konuşmaydı. Hatta konuşmasının bir bölümünde ‘kalkın alkışlayın’ gibi bir hareketi oldu. Şenol Aslanoğlu’nun atandığından beri tartışılan Özel’in genel başkan seçilmesiyle doruk noktasına ulaşan, kendisiyle ilgili yaşanan tartışma geçtiğimiz hafta sonu rafa kalkmıştır. Şenol Bey’e muhalif olan isimlerle görüştüm onlar da artık kabul ediyorlar. Aslanoğlu kendi bırakmayıncaya kadar kongreye kadar il başkanı olarak devam eder..

BEN İZMİR’DE ÖNSEÇİME KARŞIYIM
Gerçekten son genel seçimde milletvekili listesi açısından yapılan bir hatayı Genel Başkan tarafından söylenmesi örgüt açısından çok iyi ama ön seçim yapılacak. Biz ön seçimden kimlerin geleceğini bilmiyoruz. Ben İzmir’de ön seçimin yapılmasına karşı bir insanım. CHP’nin bileceği bir iştir ama… Çünkü son yapılan ön seçimde gördük onculuk, bunculuk, hemşericilik… Bence CHP’de bu kültürün oluşmadığın farklı şeylerin devreye girdiğini düşünüyorum. Genel merkezin başka bir yöntemle aday belirlemesi gerekiyor.

Bir de şu yanlış var bence; Özgür Özel dedi ki, ’30 ilçe var, bir dahaki seçimlerde kadın erkek aday sayısını eşitleyeceğiz.’ Partilerde örgütten gelen kadın siyasetçi azlığı var. Yine oradan örnek vereceğim, kusura bakmasın. Karabağlar’da neler yaşandığını görüyoruz.

BİLDİRİ HAZIR, İMZAYA AÇILMADI
Bildiriyle ilgili son gelişme şu; bildiri hazır. Ancak imzaya açılmadı. Bu iş ne kadar uzarsa farklı evrelere uğrar. Yarın bildiri acırsa ne yaparsınız? Haftaya ne olacağını bilmiyoruz dedik. Pazartesi bildiri açıklayacaklar Beşiktaş’a operasyon oldu. Bildiri hazır CHP Genel Merkezi de güzel bir adım atmış. Oradaki milletvekillerini ikna sürecine girmişler. Şu dikkatimi çekti; tırnak içerisinde bildirgeye imza atacağı söylenen isimler hiçbir etkinliğe katılmadı, sadece kapanış konuşmasında geldiler. İzmir Milletvekili Mahir Polat, Mansur Yavaş ziyareti ile ilgili fotoğraf paylaştı. Çok tecrübeli bir siyasetçi. Ondan bağımsız olarak söylüyorum. Muhaliflerin, ya da  bildiriye destek verecek vekillerin Mansur Yavaş kozu her zaman bir kenarda duracak. Ve biz konuyu seçim takvimi belirlenmeden 1 yıl önce daha sık, daha farklı şekilde konuşacağız. Ama şu an kimse açık vermiyor. Ama şunu görüyoruz; Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanlığı adaylığına yürüyor. Bunu görüyoruz. Genel Başkan ‘ben aday değilim’ dedi.

SOYER’İN KATILMASINA  ŞAŞIRANLAR OLMUŞ
Tunç Soyer’in çalıştayın kapanışına gelmesine ben şaşırmadım ama şaşıranlar çok olmuş. Partinin seçimlerdeki hiçbir etkinliğine katılmayan, hatta birilerine göre (ben buna katılmıyorum) partinin aleyhine çalışan bir ismi niye ısrarla davet ettiniz. Tunç Bey’in ısrarla davet edildiği bilgisi var. Doğru bilmiyorum. Dikkat çeken şey; Cemil Bey konuşmasında Aziz Bey’i övdü. Ama Tunç Bey’den bahsetmedi.

İZMİR ANKETİ İYİ DEĞİL
Genel merkezin kime anket yaptırdığını biliyorum. Ben görmedim ama anketin bir bölümünü anlattılar. İzmir anketi iyi değil. Ama belediyeler bu kadar farklı şeylerle uğraşıyorlar. Geldiklerinden beri işçi, maaş, SGK kriziyle uğraşıldı. Şuan İzmir’de belediyeler hizmet üretemiyor. Hizmet üreten tek belediye var, o da mali gücünden kaynaklanan Büyükşehir Belediyesi. Diğer ilçe belediyelerin birçoğunu hizmetle eşleştiremeyiz. 9 aylık süreçte bahaneleri profesyonel baktığım için beni keser ama vatandaşı kesmez. Onun için de ‘memnuniyet çok üstte çıkıyor’ deniliyorsa, o ankette sıkıntı vardır. Bazı belediyeler hariç. İsim de vereyim. Bornova hariç. Bornova’da eğer bir memnuniyet çıkarsa niye yüksek çıktı demeyiz. Daha oturaklı, mali yapısı belli, heyecanlı bir belediye başkanı var. Bornova gibi,  Buca için aynı şeyleri söyleyebiliriz. Çeşme'de öyle... Krizle uğraşan, maaşları ödeyemeyen Karşıyaka gibi ilçede memnuniyetin yüksek olmasını çok beklememek lazım.

BAŞKANLAR BU DÖNEM BOLLUK İÇİNDE YÜZMEYECEK
Belediyecilik şu; küçük dokunuş, büyük mutluluk. Bu düsturla gidersen, bir şeyler elde edilir. Belediye başkanları bu dönem bolluk içerisinde yüzmeyecek. Bu dönem böyle olacak. Onun için sokağı yakalamak. Bu sokağı yakalamak derken de popülist değil. Bornova Belediye Başkanı’nın popülist olmadığını görüyoruz. Gidiyor sorunu yerinde tespit ediyor. Sabah saatlerinde gidiyor, talimat veriyor. Öğleden sonra takip ediyor. İşte bunlar küçük dokunuşlar. Evden çıktığında neler istersin; çöpler toplansın, kaldırımda yürüyebildiğim, asfalt düzgün olsun… Senin bakacağın ilk başka bunlar. Zaten ilçe belediyelerinin neler yapacağı yasa ile belli. Sahayı yakalayan başkanlar bu dönemi yıldızı olur, ilerlerler. Ağlamaya devam eden başkanlar da silinip giderler.

İŞÇİ ALIMLARINA DİKKAT EDECEKLER
Parti içi yarışlara dikkat edecekler… O seçimmiş, bu seçimmiş, işçi alayım vs. İşçi alıp yol yürümek isteyenlerin sonu SGK borcunu ödeyememek, sonucunda belediyeye haciz gelmesi olur. Bu dönem çok farklı. Mesela Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal… Evet, biraz geride kaldı. Kendisini dinlediğinizde hak veriyor olabilirsiniz ama İrfan Önal, geldiğinden beri 10 kişiyi işe almamıştır. Geldiğinde en yakın kişileri işe almadı. Düşünsenize ilçe kongresi için Önal’ın belediyeye işçi alması. Kötü bir örnek olur. Diğer ilçeler için de geçerli.