İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından düzenlenen 88. İzmir Enternasyonal Fuarı Lozan Kapı girişinde ziyaretçileri bu yıl ilk kez kitap sokağı karşıladı. Kitap sokağının hemen karşısında kaskatlı havuzun yanında gerçekleştirilen “Yüz Yüze Sohbetler” birbirinden değerli düşünür ve yazarlara ev sahipliği yaptı. İsmet İnönü Sanat Merkezi ise dokuz gün boyunca birbirinden değerli sanatçıları sahnesinde ağırladı. Kültürpark’ın Lozan Kapı girişi, sanatçıların İzmirliler ile buluşma noktası oldu.
“Delilikte direndiğim için bilge oldum, Don Kişot’um ben!”
İsmet İnönü Sanat Merkezi, 14 Eylül’de Cervantes’in ölümsüz eseri Don Kişot’u ağırladı. Oyunda Ozan Güven, yel değirmenleriyle savaşan Don Kişot’u canlandırırken, Don Kişot’un aklı selim tarafı olan Sancho Panza’ya ise Günay Karacaoğlu hayat verdi. Nazlı Tosunoğlu, Ömür Arpacı gibi isimlerden oluşan geniş oyuncu kadrosu ise izleyicilerden tam not aldı. Don Kişot’un seyircilerine delilikle ilgili yorumu ise şöyle oldu: “Delilikte direndiğim için bilge oldum. Zalimlerin yönettiği bir dünyadansa deliliğin dünyasını tercih ettim ben, gerçek bilgelik delilikmiş sonradan gördüm, korkunun esaretinden bile kurtarıyor insanı. Don Kişot’um Ben!”.
Ozan Güven: “İzmir’e ait vefa borcumu ödedim”
Oyunun başrol oyuncusu Ozan Güven, İzmir Fuarı’nda sahne almanın kendisi için önemine değinerek; “Çok fazla sanatçıyı bir arada bu fuarda izledik biz. İzmir Fuarı’nın büyülü atmosferini iyi bilirim. Burada pek çok sanatçıyı çocukken izleme fırsatım oldu. Eski günlerini de bildiğim için fuarın yeniden o günlere benzediğini gördüm. İzmir’de büyüdüğüm buraya olan özlemimi giderdim. Aynı zamanda İzmir’e ait vefa borcumu ödemiş gibi hissettim. İzmir Fuarı benim çocukluğumdan beri tanış olduğum bir organizasyon olduğu için burada sahne almaktan son derece mutluyum” dedi.
İnsani değerleri kaybetmemek için yazmalı.
Yüz Yüze Sohbetler’in 14 Eylül’deki konuğu ise Murat Menteş oldu. Yazara, Türkiye ve dünyadaki önemli yazarların hayatlarını postmodern bir bakış açısıyla kaleme aldığı “Derde Deva Randevu” isimli kitabının çizimlerini yapan Hakan Karataş eşlik etti. Okurlarıyla buluşan Menteş, insani değerleri kaybetmemek için yazmak gerektiğine değinerek; “Bizler hepimiz artık hümanist olmanın anlamının kalmadığı bir dünyada yaşıyoruz. İnsanlara aslında Ahmet Hamdi Tanpınar’ın, Nazım Hikmet’in Dostoyevski’nin, Farabi’nin ve daha nicelerinin insanlık niteliklerini besleyen yazarlar olduğunu daha çok anlatmamız lazım. Düşüncelerimizi özenli bir şekilde sıraya sokabilmek için yazıyoruz. Bir takım dahi yazarların düşüncelerini yaşatabilmek için. İyi okurlar da aslında düşünce ve ifadelere değer kazandırmak için kitap okurlar. İzmir’in kendine özgü ruhu da sizlerle birlikte bu düşünceyi besliyor” şeklinde konuştu.