Akaryakıt kaçakçılığının, yolsuzluğunun ve sahteciliğinin önlemesi amacıyla TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen torba kanun hakkında konuşan CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, düzenlemenin kırsal alanlarda petrol ticareti yapanları zor duruma düşüreceğini, üreticiye ve nakliyecilere ek maliyet getireceğini söyledi; çiftçinin kullandığı mazottan KDV ve ÖTV’nin kaldırılması çağrısında bulundu.
“ÇİFTÇİLERİMİZ VE KIRSALDAKİ BAYİLER CİDDİ SIKINTIYA GİRECEK”
12 bin akaryakıt istasyonundan yarıdan fazlasının kırsalda hizmet verdiğinin altını çizen Sındır, “bu istasyonların hemen tamamı ‘cari hesap’ çalışıyorlar. Yani akaryakıtı alan, özellikle çiftçiler veya nakliyeciler, aldıkları ürünün bedelini veresiye hesaplarına yazdırıp iş yapıyorlar. Daha doğrusu; çiftçilerimiz genellikle ürünlerini hasat edip sattıktan sonra, nakliyeciler de genellikle 3-4 ay vadeli aldıkları mazotları ellerine para geçtikçe ödüyor. Şimdi siz bu bayilerden lisans tadili, lisans yenileme gibi durumlarda vergi dairesine ‘vadesi geçmiş vergi borcu olmadığı’ şartını getirirseniz sonuçta sadece bayi değil, o bayiden vadeli mal alan başta çiftçilerimizin ve nakliyecilerin çok zor duruma düşmesine neden olursunuz. Lisans sahiplerinin vergi dairesine vadesi geçmiş borcu bulunmadığına ilişkin belge ibrazı koşulu nedeniyle Nisan ayı sonunda vergilerini yatırma zorunluluğu özellikle kırsaldaki bayileri çok ciddi sıkıntıya sokacaktır. Bunun ek maliyetini ya üstlenecekler ya da müşterisi olan çiftçilerin, nakliyecilerin sırtına bindireceklerdir. Kredi borçları yükü altında olan üreticilerimiz bir de mazot parasını peşin ödemek zorunda kalırlarsa ki bu düzenleme buna neden olacak, bunu ödemek için artı bir kredi alma çabası içerisine gireceklerdir, yani üretimini sürdürebilmek için mutlak ihtiyacı olan mazotu almak için üreticilerimiz bir de mazot için kredi arayışına düşeceklerdir” dedi.
“RAFİNERİ ÇIKIŞIYLA, POMPA FİYATI ARASINDA YÜZDE 100’LÜK BİR ARTIŞ VAR”
Motorinin rafineri çıkışının litre fiyatının 3,75, pompa satış fiyatının 6,54 olduğunu söyleyen Sındır, “EPDK’nın raporuna göre Ocak-Aralık 2020 döneminde yurt içi transit ve ihraç kayıtlı teslimler dahil olmak üzere piyasaya 31.55 milyon ton akaryakıt teslim edilmiş. Bunun 25.85 milyon tonu motorin. Tarımsal üretimde tüketilen ortalama motorin miktarının yaklaşık 3.5 milyon ton olduğu düşünüldüğünde Türkiye’de tüketilen motorinin yaklaşık yüzde 13-15’i tarımsal üretimde kullanılmaktadır. Tüpraş’ın 20 Nisan 2021 tarihli rafineri fiyatlarına baktığımızda; motorinin İzmir'de rafineriden çıkış litre fiyatı 3,75 lira. Buna yaklaşık 1,00 lira ÖTV, 0,86 TL KDV ve yaklaşık 1 TL nakliye+kar payı maliyetleri eklendiğinde pompa satış fiyatının 6,54 liraya çıktığını görüyoruz. Yani rafineri çıkışıyla, pompa fiyatı arasında neredeyse yüzde 100’lük bir artış söz konusu. Yani rafineri fiyatının üzerine, bir o kadar da KDV, ÖTV, taşıma, nakliye ve diğer kâr payları biniyor. Bu tarımsal üretim açısından çok büyük bir yük” dedi.
“ÇİFTÇİMİZ MAZOTA YAKLAŞIK 7 MİLYAR LİRA ÖTV VE KDV ÖDÜYOR”
Tarımda kullanılan motorinin, lüks tüketim maddesi olmadığını söyleyerek sözlerine devam eden Sındır, “çiftçimiz bu motorini tamamıyla tarımsal üretimde kullanmak üzere traktörüne koyuyor ve bir ‘gıda üretim girdisi’ olarak kullanıyor. Dikkat edilirse neredeyse 2 TL'ye varan oranda KDV ve ÖTV çiftçinin kullandığı motorinin üzerine bindirilince, üretici de bu yükün altında eziliyor, üretim yapamaz hale geliyor. Bu da demek oluyor ki; tarımsal üretimde kullanılan 3,5 milyon ton motorin üzerinden çiftçimiz yaklaşık 7 milyar lira dolaylarında dolaylı vergiyi cebinden veriyor. Siz bir yandan tarıma 22 milyar lira destek veriyoruz diyeceksiniz, diğer yandan bunun üçte birini sadece motorin üzerindeki vergiler ile geri alacaksınız” dedi.
“ÇİFTÇİ ÜRETİM GİRDİ MALİYETLERİ ALTINDA EZİLİYOR”
KDV ve ÖTV'yi üreticinin, çiftçinin kullandığı akaryakıttan kaldıralım önerisini iktidara sunan Sındır sözlerine şöyle son verdi: “Üreticimiz gerçekten çok zorda. Üretim girdi maliyetleri altında eziliyor, ürün fiyatları ve pazar koşulları onu bu durumdan asla kurtaracak durumda değil. Kamu ve özel bankalara, Tarım Kredi Kooperatiflerine ve bir de bunların üzerine tefecilere, tüccarlara, aracılara olan kredi borçları 200 milyar lirayı bulmuş durumda, sadece takibe alınmış kredi borçları yaklaşık 5 milyar lira düzeyinde ve bu rakamlar her geçen gün artarak büyüyor. Çiftçimiz bu borçlarını ödeyemiyor ve bu nedenle ya toprağını terk ediyor, hayvanlarını mezbahaya gönderiyor ya da icara verdiği kendi tarlasında veya ahırında amele olarak çalışmak zorunda kalıyor ya da her şeyini bırakıp şehre giderek hiç olmazsa çoluğunun çocuğunun boğaz tokluğuna asgari ücrette olsa iş bulma derdine giriyor. Tüm bunlara karşın çiftçimiz yanında görmek istediği devletini yanında göremiyor. Bırakın mazot parasını bu düzenleme ile peşin ve hatta kredi ile ödemeye zorlamayı, gelin bu düzenlemeye bir madde ekleyelim, çiftçilerimizin tarımsal üretimlerinde kullanmakta oldukları mazotun fiyatı içerisindeki KDV ve ÖTV'yi üreticinin, çiftçinin kullandığı akaryakıttan kaldıralım.”
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |