Toplantının açılış konuşmasını yapan ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Fadıl Sivri, ESİAD olarak İzmir’in uluslararası marka kentler arasında yer almasını ümit ettiklerini söyledi.
Sivri, “Artık rekabetçilik şehirler üzerinden gerçekleşiyor. Etrafıyla kurduğu yerel koalisyonlarla bölgeyi sürükleyen, öncülük eden, hinterlandını destekleyen; küresel olarak ise, çevresindeki lider kentlerle işbirliği içinde dünyayla entegrasyonu ile gündeme gelen, etki alanı giderek genişleyen bölgesel bir şehir olması için el birliğiyle çalışmamız gerekiyor. Lider kentler bilime ve sanata katkılarıyla, kültürel zenginlikler anlamında içerik yaratan, bilgi üreten her türlü paylaşım ortamını destekleyen, ürettiği bilgiyi katma değere dönüştüren akıllı şehirler. Akıllı şehir fikri, bireyin verimliliğini artıran, ilham veren, inovasyona temel girdi teşkil eden ortamları kapsıyor. Yeni ekonominin itici gücü yaratıcılık olduğu için, yaratıcı yeteneklerin tercih etmediği kentler gerilemeye mahkûm oluyor. Bugünün koşullarında ekonomik büyüme; teknoloji, yetenek ve hoşgörünün bir araya gelmesiyle gerçekleşiyor. Eğer İzmir’i marka şehirler arasında görmek istiyorsak, öncelikle bakış açımızı bu vizyona göre tekrar tasarlamalıyız” dedi.
İZMİR İÇİN ÖNERİLER
Her yıl sonunda üyelere yönelik yaptıkları beklenti anketinde İzmir’e dair sorular yönelttiklerini hatırlatan Sivri, İzmir’e yatırım çekilmesinin önündeki başlıca engellerin şehre ulaşımın zorluğu, firma ölçeklerinin yetersizliği ve altyapı sorunları olarak sıralandığını; 2. Çevreyolu, özel ulaşım alanları ve kentsel dönüşümün öncelikli yatırım alanları olarak belirlendiğini söyledi. Kent planlarının da bu doğrultuda mega yatırımlara ve yeni kümelenmelere olanak sağlayacak şekilde oluşturulması gerektiğini ifade etti.
ESİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kasalı da İzmir’de yaşanan sıkıntılarla ilgili değerlendirme yaptığı konuşmasında, özel imar, kent yoğunluğu ile kişi başına düşen yeşil alan, park, sosyal donatıların eksikliği ve kentin kongre merkezi ihtiyacına değindi. İzmir Körfezi’ne yönelik de değerlendirmelerde bulunan Kasalı, “İzmir Körfezi için küçük dokunuşlar ile büyük sonuçlar alınabilir. Örneğin, Göztepe-Karşıyaka rekabeti çok kıymetli. Körfezimizi bir spor alanı olarak tanımlayarak İzmir’i Türkiye’nin yelken merkezi yapabiliriz” dedi. Soyer’in projelerini hayata geçirirken ortak akıla önem vermesinin çok güzel bir düşünce olduğuna işaret eden Kasalı, sivil toplum örgütleri olarak bu konuda ellerinden gelen destek ve çabayı da göstereceklerini kaydetti.
BRÜKSEL’DE İZMİR OFİSİ
Katılımcı, sürdürülebilir ve ortak aklı esas alan yönetim anlayışı ile çalışacaklarını dile getiren CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer, İzmir’in tanıtımına özel önem vereceklerini söyledi. Brüksel’de İzmir Tanıtım Ofisi açacaklarını açıklayan Soyer, “Sadece İzmir’in lobisini yapan bir ofis olacak. Bu konuda ESİAD’ın deneyimlerine ihtiyacımız var. ESİAD kent ve sektörel diplomasi adına çok değerli çalışmalar gerçekleştiriyor. İzmir’in turizm, tarım, sanayi başta olmak üzere her alanda büyük potansiyeli var. Biz, hem bu potansiyeli açığa çıkaracağız hem de tanıtım faaliyetleri ile İzmir’e turist ve yatırımcı getirmek için çalışacağız. Film, sinema, müzik endüstrisinin İzmir’e gelerek yatırım yapmasını ve kente katma değer sağlamasını hedefliyoruz. Bu konudaki projelerimizi hayata geçireceğiz. Daha birçok projemiz var. 1 Nisan sabahından itibaren bu projelerimizi İzmir’e kazandırmak için var gücümüzle çalışacağız” diye konuştu.
MARKA ŞEHİR İZMİR
ESİAD üyelerinin sorularını da yanıtlayan Soyer, şöyle konuştu: “En çok ihtiyacın olduğu Alsancak Bölgesi’nden başlayarak yer altı ve asansörlü otoparklarla kentin bu sorununu çözeceğiz. Şu anda 62 bin 500 olan otopark kapasitesini kısa sürede 100 bine çıkaracağız. Yağmur kanallarına 100 kilometre daha ek yapacağız. Tarımsal destekleri ve alımları daha da artıracağız. Kentin her kesimin refahını artırmak için çalışacağız. Biz rotamızı sürdürülebilir kalkınma olarak belirledik. Kriterlere uygun olarak yalpalama ve yanılma fırsatı olmadan sürdürülebilir kalkınma hedefini gerçekleştireceğiz. Kavga etmeden, bütün kurum ve meslek odaları ile işbirliği içinde olarak ortak akılla bu kenti yöneteceğiz. Başkanlık süremin sonunda da İzmir’i dünyadaki 100 marka şehirden biri yaparak, herkesin refah içinde ve kardeşçe yaşadığı bir kent haline getirmeyi hedefliyorum.”
SOYER: ‘SİZİN İÇİN SİZLERLE BERABER EN İYİSİNİ YAPACAĞIM’
Millet İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer, İzmir’in sesine kulak vermek üzere kentin tüm kesimleriyle bir araya gelip, sorunları, önerileri dinlemeye devam ediyor. Bu kapsamda İzmir Ayakkabıcılar Sitesi’nin esnafıyla, dernek ve esnaf odalarının temsilcileriyle bir araya gelen Tunç Soyer, seçim çalışmaları sırasında olduğu gibi sonrasında da bir araya gelmeye devam edeceklerini, demokrasiyi dijital hale getirerek iletişimi güçlendireceklerini söyledi: “Cep telefonuna indirilen bir aplikasyon ile daha hızlı iletişim içinde olacağız. Ayakkabıcılar Sitesi’nin esnafı derdini, fikrini oradan iletebilecek. Biz de projemizi, projenin bütçesini sizin değerlendirmenize sunacağız, nasıl katkı sağlayabileceğinizi soracağız. Sonuç olarak siz projenin hedeflerini, takvimini, katılımınızı, her şeyi bileceksiniz. Benim ağzımdan şöyle bir cümle duyamazsınız: Sizin için en iyisini yapacağım. Onun yerine şöyle derim: Ben sizin için sizinle birlikte en iyisini yapacağım.”
İZMİR’İN ÜRETTİĞİ REFAHI BİRLİKTE BÜYÜTECEĞİZ
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP İzmir Milletvekilleri Kamil Okyay Sındır ve Bedri Serter’in de eşlik ettiği buluşmanın ardından Soyer, İzmir Demir Çelik Fabrikası’nın (İDÇ) emekçileriyle beraber yemek yedi, sohbet etti. ‘Belediyecilik, sadece yol, kaldırım ve çöp meselesi değildir. Elbette bunları yapacağız fakat Belediyecilik İzmir gibi bir şehirde asla yalnızca bunlardan ibaret olamaz. İzmir gibi bir şehirde refahı büyütemiyorsan belediye başkanı olmamalısın’ diyen Soyer, İzmir’in ürettiği refahı birlikte büyüteceklerini ve belediye başkanı olarak bu refahın eşit olarak paylaştırılmasını sağlayacağını belirtti: “Demokrasi bu yüzden önemli. Demokrasi en çok alın teri dökenlerin, emekçinin, işçinin ekmeğini büyütür.”
Üretim alanını ve çelikhaneyi dolaşan Tunç Soyer, İDÇ Enerji A.Ş. ve Nemrut Körfezi’ndeki İDÇ Liman İşletmeleri tesisini de gezdi.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |