Soyer'den İzmir'e müjde: Yüzde 10'luk zam iptal!

Mehmet İŞLER/ GERÇEKİZMİR- İZSU Genel Kurulu'nun Mayıs ayı ikinci oturumu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in katılımıyla gerçekleşti. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'ndeki (AASSM) toplantıda İZSU Genel Müdürlüğü'nün 2020 Yılı Faaliyet Raporu ve İZSU Genel Müdürlüğü'nün 2020 Mali Yılı Bütçesinin Kesin Hesapları ile Bilançosu masaya yatırıldı.

Oturumun açılış konuşmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Mustafa Özuslu, İZSU'nun kent için önemli olduğunu vurguladı. Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Özuslu, "Su bir haktır. Bunun kullanımı sağlayan, İzmir halkının temiz suya ulaşmasını sağlayan İZSU'ya hepimizin teşekkür borcu var. Dünyada temiz suya ulaşımdaki adaletsizliği hepiniz biliyorsunuz. Suyun bu kadar önemli olduğu dünyada bize bu hakkın kullanımı için faaliyet gösteren İZSU'nun raporları bu açıdan çok önemli" dedi.

CHP'Lİ KÖKKILINÇ: İZSU TAKDİRE ŞAYAN ÇALIŞIYOR
Kürsüye gelen CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, 2014 yılındaki yerel yönetimler yasasının devreye girmesinde dolayı İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin sorumluluk alanının genişlediğini vurgulayarak sözlerine başladı. Kökkılınç geride kalan yıl kurumun 2 milyar gideri olduğunu söyledi. Kökkılınç ayrıca 891 milyon yatırım yapıldığını da aktardı. Koku konusunda muhalefetten eleştiriler geldiğini hatırlatan Kökkılınç, "Kurulan koku giderim merkezleriyle ve dere ıslahlarıyla bu sorunun ortadan kalktığını biliyoruz" dedi. Körfez temizliği faaliyetlerinin devam ettiğini vurgulayan Kökkılınç, "İZSU takdire şayan bir çalışma sergilemiştir" diye konuştu. Kökkılınç, CHP Grubu olarak olumlu oy kullanacaklarını açıkladı.

İZSU DENİLİNCE İZMİRLİLERİN AKLINA NE GELİYOR?
AK Parti Grup Başkan Vekili Özgür Hızal ise, "İZSU, İzmirlilerin altyapı ihtiyaçlarını karşılaması gereken bir kuruluş. İZSU demek ki İzmir'in su ve altyapı ihtiyacını karşılayacak. İZSU denilince İzmirlilerin aklına ne geliyor diye sorduk. İzmirlilerden ilginç cevaplar geldi. İzmirlilerin ilk akıllarına gelen cevap; dönem dönem musluklarından akmasını bekledikleri, kullandıklarında da Türkiye'nin en pahalı suyu... Her yağmur sonrasında taşan dereler, su baskınına uğrayan evler, iş yerleri akıllarına geliyor. Bugüne kadar İzmir'de görev almış belediye başkanlarının birçoğunun hayalini süsleyen yüzülebilir körfez, körfez kirliliği akıllarına geliyor. Dördüncü olarak belki Türkiye'de tek; koku akıllara geliyor. İlginç olan Sayın Tunç Soyer'in göreve başlamadan önce vaatleri arasında bunlar var. Yüzülebilir körfezden, içilebilir musluk suyundan bahsetmiş. Adaylık sürecinde İzmirlilerle neredeyse aynı düşünmüş. Ama şimdi çok farklı söylem ortaya koyuyor. Bu, İzmirlileri üzüyor" dedi.

İZMİR SU ZAMMI ŞAMPİYONU!
Hızal ayrıca, "İzmirliler 31 Mart 2019'dan sonra bambaşka bir gerçekle karşılaştı. İzmir'de musluktan su içen tek kişi herhalde Mustafa Özuslu'dur. Daha önce eğer şov değilse musluktan su içmiştir. Musluklarından içilebilir su hayali taşıyan İzmirliler Türkiye'nin en pahalı suyuyla karşılaştılar. Maalesef ki Türkiye'nin en pahalı suyu İzmir'de! Su zammı şampiyonu İzmir. Göreve geldiğinizden bu yana yüzde 60 olmak üzere 3 kere suya zam yaptınız. İstanbul şampiyonluğu almak için atak yapıyor ama orada Cumhur İttifakı çoğunlukta olduğu için yapamıyor. İzmir su zammı şampiyonluğu konusunda önde. Muhtemelen Haziran ayında da zam yapacaksınız. Girdi fiyatlarında artış var diyeceksiniz. O artış başka şehirlerde de olmuş. Siz en yakın rakibinize 1 lira fark attınız. İZSU'nun aslında zam yaparak İzmirlilere yüklediği kayıp kaçak oranlarıdır. Miktar 660 milyon TL'dir. Bunun müsebbibi kim? İZSU, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve yetkilileridir. Su gelirleri 1.4 milyar TL. Fena değil. Gelirlerini arttırmak için çaba ortaya koyuyor. Kayıp kaçak oranlarını kapatmak için çaba göstermeyen İZSU, İzmir'de 4 yaşındaki bir çocuğa icra takibi başlatıyor. Kayıp kaçak oranlarının yüksek miktarda olmasının sebebi hatların eski, yenilenmemiş olmasıdır. Bunu yapacak olan İZSU. Sayın Başkan muhtemelen gelecek ve daha önce yaptığı gibi yapılanları değil yapılacakları anlatacak" açıklamasında bulundu.  

GÖRDES ÖRNEĞİ
Kayıp kaçak oranları miktarının altını ısrarla çizen Hızal, "Siz yüzde 60 zam da, yüzde 70 zam da yaparsınız. İzmir'de bazı vekiller Gördes Barajı'nda kaçak arıyor. Gördes Barajı merkezi hükümetin yaptığı muazzam bir projedir. Arada bir kaçak varsa İZSU, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde var. Elinizde bitmiş bir proje yok. Tankerlerle su taşıma fotoğraflarını göreceğiz. Siyasi şova dönüştürdüğü su çalıştayı dışında bir proje yok" dedi.

İZMİR'İ YÖNETENLER DERS ÇIKARMADI
Sel ve taşkınlara ayrı bir parantez açan Hızal, "İzmir uzun yıllar önce bu konuda en çok acı çeken şehirlerden biri. Onlarca canını sel ve taşkınlarda vermiş şehir. Bu konuda dersler çıkarması gereken şehir. Bu dersler çıkarılmadı. Kimler tarafından? İzmirliler tarafından değil, yönetenler tarafından. Deprem olur deprem aklımıza gelir. Sarsıntılar biter depremi unuturuz. Taşkın, sel olur sular çekilir unuturuz. Şu anda İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin durumu bu. Yağacak ilk yağmur sonrasında aynı taşkın ve sel görüntüleriyle karşılaşıncaya kadar böyle" ifadelerini kullandı. Hızal geride kalan yıllarda kentte gerçekleşen sel ve taşkınları hatırlatarak fotoğrafları meclise sundu.

Sözlerini sürdüren Hızal, "Tüm bu fotoğraflar üst üste konulduğunda demek ki İzmir'de bir altyapı problemi var. Bunu çözmesi gereken İzmir Büyükşehir  Belediyesi'dir. Yağmur suyu hatlarını ayrıştırması gerekiyor değil mi? 1 yılda 100 kilometre yağmur suyu hattından bahsettiniz. İZSU kaç kilometre yaptı? 2016 yılından başlayıp 2020'ye gelen süreç. Son 4-5 yılın en az yapılan yılı; 33.2 kilometre! Gerçek burada, yaptığınız yatırım. İZSU'nun 1 yılda yaptığı yatırım. İzmirliler bu durumun varlığından bahsediyor" dedi.  

BEN SAYIN BAŞKAN YERİNDE OLSAM O FOTOĞRAFI ODAMA ASARIM
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun İzmir programını gerçekleştirdiği sırada bir vatandaşın taşkınlar ve altyapıyla ilgili eleştirilerde bulunduğu fotoğraf üzerinden konuşan Hızal, "Ben sayın başkan yerinde olsam bu fotoğrafı odama asarım, bundan ders çıkarırım. Hanımefendi 35 yıldır CHP var, bu altyapıyı lütfen düzeltin diyor. Bunu İzmirliler söylüyor. Çünkü canı yanmış" açıklamasında bulundu.  

KÖRFEZDE BALIKLAR YAŞAMIYOR
Yüzülebilir körfez hayaline ilişkin knuşan Hızal, "Önceki başkan bambaşka bir yöntemden bahsediyordu, şimdi başkanımız başka bir yöntemden bahsediyor. 3 yıldan önce yüzeceğim dedi. Sonra görev süremin sonunda yüzeceğim dedi. Çokça dile getirdik. Sayın başkan körfezde nasıl yüzeceksiniz demiştik. Sizden önceki başkan körfezdeki sirkülasyon projesinden bahsetti. Soyer göreve geldiğinde şöyle bir çözümden bahsetti; çözüm çok basit, başka yerlerde aramamak lazım, onlarca yerden akıntı var. Biz körfezi temiz tutarsak temizlememize gerek yok. Biz yeter ki kirletmeyelim. Doğanın gücü temizlemeye yetecek. Körfez şu an İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU eliyle kirletiliyor. Körfeze kirlilik akıyor. Siz bu kirliliği kesmediğiniz müddetçe bu körfez kirli olmaya devam edecek. Esasen bugün de körfezde yüzebilir. Mustafa Bey nasıl musluktan su içtiğinde sağlığından endişe duyduysak başkanın da sağlığından endişe duyarız. Ama İzmirliler yüzebilecek mi? 3 yılda değil 33 belki 103 yılda ulaşmanız mümkün değil. Körfezde balıklar yaşamıyor arkadaşlar. Yüzülebilir körfez hayali bu performansla çok uzun yıllar sonra gerçekleşebilir ya da gerçekleşemez" ifadelerini kullandı.

İSTANBUL'DA KOKU CUMHURBAŞKANIMIZLA BİTTİ
Koku sorunu olduğunu söyleyen Hızal, "İstanbul'da çok önceden koku sorunu vardı. Sayın Cumhurbaşkanımız belediye başkanı olduktan sonra o sorun bitti. İnşallah önümüzdeki yıllarda yine olmaz. Sayın başkan da kampanya döneminde koku sorununu ortadan kaldıracağım dedi. Keşke kokuyu buraya getirebilsek ama öyle bir imkan yok. Birazdan çıkalım o kokuyu duyacağız. Koku probleminin ortadan kaldırılması için körfeze derelerden kirlilik akmaması gerekiyor. Bir kere derelere kirlilik akmaması lazım" dedi.  
YATIRIM DEĞİL İSRAF BÜTÇESİ
"İZSU yatırımcı bir kuruluş olmak zorunda" sözleriyle konuşmasına devam eden Hızal, "Tahminlerin üzerinde bir gelir gelmiş. Bütçe giderine baktığımızda 2 milyar 989 milyon TL. Gerçekleşen 2 milyar 184 milyon. Önemli olan nokta; yatırım bütçemiz. Ne kadar ayırdınız? Gerçekleşen rakam 554 milyon TL. Çok komik bir rakam. Son 3 yılın en düşük rakamı. Direkt yatırıma ayırdığınız bütçe; 336 milyon TL, yüzde 20 civarında. 30 ilçeye ayrılan budur. Her ilçeye 11 milyon TL denk geliyor.  İZSU, yaklaşık binin üzerinde aracı olan bir kurum. Bu yetmemiş, 640 araçlık bir ihaleye çıkmış. Yapabilir. Ama 62 tanesi sedan binek aracı, yani makam aracı. Bu yatırım değil israf bütçesi!" ifadelerini kullandı.

İZSU'NUN PERFORMANSI BÜYÜKŞEHİR'DEN DE KÖTÜ!
Hızal, "Elinizde 3 milyara yakın bütçeniz var. Siz 300 milyonu yatırıma ayırırsanız hedefler tutmaz, İzmir kokar, su baskınları olur. İzmir, kışın taşan yazın kokan bir şehir haline gelir. İzmirliler gerçekten bunu hak etmiyor. Tablo, fotoğraf, bütçe, performans ortada. İZSU'nun durumu İzmir Büyükşehir Belediyesi'nden de kötü. Çok çok kötü. Faaliyet raporu ve kesin hesabına AK Parti olarak olumlu yönde oy kullanmamız mümkün değil. Olumsuz oy kullanacağız" dedi.  

ARTIK TEDBİRLER ALMALIYIZ
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grup Başkan Vekili Selahattin Şahin, "Ülkemize baktığımızda İzmir'de su fiyatı çok yüksek" diyerek sözlerine başladı. MHP'li Şahin ayrıca rakamlar üzerinden örnekler verirken hedeflerin tutmadığını aktardı. Şahin, "İZSU'muz İzmir için önemli bir kurum. İZSU sahada çalışmaları sürdürüyor. Taşan derelerin genişletilmesi, en son olan selde hasar gören yerlerin onarılması gibi çalışmalar sürüyor. Ama gerçekten baktığınız zaman yağmur yağıyor afete dönüşüyor. Artık tedbirler almalıyız bunlar olmadan" açıklamasında bulundu.  

SULARIMIZ 24 SAAT AKMAKTADIR
İYİ Parti Grup Başkan Vekili Kemal Sevinç ise, "4 buçuk milyon nüfusluk kentin altyapısını ayakta tutmak çok önemli ve hassas bir konu. Şu an 24 saat sularımız akmaktadır. Pis sularımız kanallarla alıcılara ulaştırılmaktadır. Zaman zaman da aksaklıklar olmaktadır. İş yapılan yerde bunlar olabilir ama önemli olan kasıtlı bir tutum sergilememektir. İZSU kentimizde kaçak oranını yüzde 28'lere kadar çekmiştir. İZSU'nun bunu yüzde 20 seviyelerine çekmesi bizleri daha mutlu edecektir. Bu gayreti görüyoruz. Biz rapora olumlu oy kullanacağız" dedi.

HER İHTİYAÇ DUYDUĞUMUZDA İZSU YANIMIZDA
Karaburun Belediye Başkanı CHP'li İlkay Girgin Erdoğan, "Son bir buçuk yılda ilçemizde birkaç bozulma dışında sorun yaşamadık. Vatandaşımızın susuz kalmaması için İZSU ekipleri gece gündüz müdahale etti. Belki taşıma su ama vatandaşım susuz kalmadı. Halkım adına teşekkür ederim. Biz her ihtiyaç duyduğumuzda İZSU personelini gece gündüz yanımızda bulduk" açıklamasında bulundu.

ÖZUSLU-BOZTEPE GERGİNLİĞİ!
Toplantıda söz verme gerginliği de yaşandı. Oturumu yöneten CHP'li Özuslu  AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e söz vereceğini ardından oylamaya geçileceğini söyleyince tansiyon yükseldi. AK Partili Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe, Özuslu'ya tepki göstererek, "Ayıp ya" çıkışında bulundu. Özuslu ise, "Burada ayıp olan ne Allah aşkına!Meclisi niye geriyorsun?" dedi. Boztepe de, "Kim geriyor? Sen geriyorsun" cevabını verdi. Özuslu bu kez, "Provokatörlük yapma. Yeter ya! Hakikaten yeter. Kimsenin sözünü kesmiyoruz. Demokratik bir meclis yapıyoruz. Yapmayın allah aşkına" diye konuştu.  

AK PARTİLİ YILDIZ: BEN BUNA KAPLUMBAĞA HIZI DİYORUM
AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız da yaptığı konuşmada, "Biz körfezin kirliliği üzerinden siyaset üretmedik. Sayın başkan 2-3 yıl içinde körfezde yüzerim demişti. Ben de 15 yılda yüzemezsiniz demiştim. Başkan ise beraber yüzeriz demişti. Biz bilimsel verileri ortaya koyduk. Başkan ise bir tasarrufa gidildiğini söyledi. Bilimselliği biraz askıya aldık dedi. İfadeleri bu şekilde. 2023 sonuna gelindiğinde 380 kilometre yağmur suyu ayrıştırması tamamlanacak demiştiniz. Atık suda ise 282 kilometre yeni hat yapmışız. Ben buna kaplumbağa hızı diyorum" dedi.

BOZTEPE: ÖZUSLU AKŞAM PENCERESİNİ AÇABİLİYOR MU?
AK Partili Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe ise, "Yasaklar insanı teşvik eder. Meclis Başkanı Mustafa Bey söz vermeyeceğim demese konuşmayacaktım. O öyle deyince söz almak istedim" diyerek sözlerine başladı. Boztepe, "Ben Karşıyaka'da oturuyorum. Mustafa Bey ile aynı mahalledeyiz. Kendisi söylesi, akşamları balkonun penceresini açabiliyor mu? Sanki evin önünde bir mezbaha var ve leş var gibi kokuyor. İzmir maalesef kokuyor. İzmir'in suyu meselesi... İmkanı olan hiç kimse İzmir'in suyunu içemiyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız az borcu olan belediye ve İZSU devralmıştır. Fakat şu an çok büyük krediler çekildiğini gördük. Bundan 2 sene önce bir meclis üyesi arkadaşımız ateşli savunuyordu. O zaman sizin üyenizdi şimdi değil, burada yok. Kendisi bana şort hediye etmişti. Ben 3 senenin dolmasını bekliyorum. Görev sürem diye değiştirdi ama 1 sene sonra muhtemelen 2'nci dönemim diyecek. Belki kötü niyetle söylemediniz ama kolay değil. Körfezin öyle temizlenmeyeceğini koltuğa oturduğunuzda görmüşsünüzdür. Çok vaatte bulunmanın bir anlamı yok" açıklamasında bulundu.

AYNI ŞEYİ 40 KERE TEKRARLAMAKTAN BAŞKA BİR ŞEY YAPMADI
Yaşanan gerilime atıfta bulunan Özuslu, "Aynı şeyi 40 kere tekrarlamaktan başka bir şey yapmadı. İzmir halkını bilgilendirme için bu açıklamalar yapılıyor. Tekrara düşmeyelim. Kendisinin koyduğu tavır doğru değil. Meclisin demokratik nezaketle giden bir süreci varken bunu başka türlü zehirlemenin gereği yok ki!" diye konuştu.

İlçesindeki çalışmalardan örnekler sunan Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz, "Büyükşehir'imiz elinden geldiğince, gücü yettiğince tüm ilçelerimize destek veriyor. Verilen emeğin kıymet görmesini isterim" dedi.
Grup Başkan Vekilleri sonrasında bazı meclis üyeleri de İZSU'nun faaliyetleri için lehte ve aleyhte söz aldı.

HİÇBİR ŞEY YAPILMADI DEMEK DOĞRU DEĞİL, 841 MİLYONLUK YATIRIM ORADA!
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de kürsüye gelerek eleştirilere toplu bir şekilde cevap verdi. Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, "Kiraz en büyük sıkıntının yaşandığı ilçelerden biriydi. 27 kuyu açtık, 15 tanesi daha açılıyor. 250-300 metrelere inen kuyular. Diliyorum ki bu yaz Kiraz'da susuzluk yaşatmayacağız. Selçuk'ta da Pamucak'a akan pis su arıtılacak. Vahşi sulama dediğimiz mesele bizim de başka bir tarım mümkün diye ortaya çıktığımız tablo tarım politikalarındaki eksikliklerden kaynaklanıyor. 2 milyar 100 milyon liralık gider bütçesi olan İZSU 841 milyonluk yatırım yapmış. Kanal, arıtmalarla beraber bu rakam çıkıyor. 841 milyon buharlaşmadı. Her bir lirası yatırım olarak orada duruyor. Hiçbir şey yapılmadı demek çok doğru olmaz. Yatırım orada duruyor" dedi.

AKLIMIZ DEPREMLE, SELLE BAŞIMIZA GELMEDİ
Başkan Soyer, "Özgür Bey, 'deprem olur, sel olur, sonra unuturuz' gibi bir ifade kullandı. Deprem olmadan deprem afet daire başkanlığını, pandemi olmadan toplum sağlığı daire başkanlığını kurduk. Aklımız depremle, selle başımıza gelmedi. Bizim aklımız başımızdaydı. Bunları öngörerek hazırlıklarımızı yaptık. İzmir'in 30 senesini görerek çalışmalarımıza devam ediyoruz" diye konuştu.  

İZMİRLİLERE MÜJDE: 2021'DEKİ YÜZDE 10'LUK ZAM İPTAL!
Soyer ayrıca, "Buradan, tüm İzmirli vatandaşlarımıza bir de müjdeli bir haber vermek istiyorum. Ekonomik şartlar ne kadar zorlasa da, 2021 yılı sonuna kadar suya zam yapmayacağız. Bütçe planımızda yer alan, meclisimizde onaylanan ve 2021 yılı temmuz ayında yapılması öngörülen yüzde 10'luk zammı iptal ediyoruz. Üstelik son yüzyılın belki de en olağanüstü koşullarını yaşamamıza rağmen. 1,5 yıldır devam eden pandemi koşullarının bütün hesapları alt üst etmesine, elektrik, doğalgaz, akaryakıt fiyatları ve dövizdeki artışa rağmen. 30 Ekim’de yaşadığımız 6.9 büyüklüğündeki deprem felaketine ve 2 Şubat’taki sele rağmen" ifadelerine kullandı.

“TAAHHÜT EDİLEN SU MİKTARI HİÇBİR ZAMAN İZMİR’E VERİLEMEDİ”

Gördes Barajı’nın suyunun İzmir’e verilmesi için yatırımlar yapıldığını ifade eden Başkan Soyer, DSİ ile yıllık 59 milyon metreküp su alımı öngörerek Gördes Barajı’ndan İzmir’e taşınmak üzere bir protokol imzaladıklarını, ancak DSİ tarafından inşa edilen Gördes Barajı’ndan taahhüt edilen su miktarının hiçbir zaman İzmir’e verilemediğini söyledi. Gördes Barajı’nın tamamlanma tarihinden bu yana yıllık 59 milyon metreküp su taahhüdünün hiç bir zaman gerçekleşmediğini belirten Soyer, “DSİ 2015 yılından itibaren hiç su vermediği 3,5 yıl da dahil olmak üzere sanki bu suyu vermiş gibi İZSU’dan 55 milyon 611 bin TL tahsilat yaptı. Dahası, bugünkü genel kurulda da gündeme alındığı üzere Devlet Su İşleri 2015 öncesindeki dönem için de 45 milyon TL anapara, 16 milyon TL de faiz tahsil ediyor. Gördes Barajı için DSİ’ye ödeyeceğimiz toplam 270 milyon TL, 47 milyon TL değerindeki arıtma tesisi, 14 milyon TL’lik iletim hatları ve 16 milyonluk faiz ödemesi bir araya geldiğinde, belediyemizin bu yatırım için harcayacağı toplam miktar tam 347 milyon liradır. Dolayısıyla bu barajdan İzmir’e temin edilmesi beklenen ve fakat henüz tam olarak verilemeyen su kimsenin lütfu değil,  İZSU’nun kendi bütçesinden ödediği bir yatırımdır” diye konuştu.

“İZMİR’DE HİÇ KİMSEYİ VE HİÇBİR HANEYİ SUSUZ BIRAKMAYACAĞIZ”

22 milyon metreküplük kuyular ve 18 milyon metreküplük Halkapınar kaynaklarının, İzmir’in en önemli içme suyu kaynağı olan Tahtalı Barajı’ndan bir yılda alınan suyun yüzde 40’ına karşılık geldiğini, Gördes Barajı’ndan bu güne kadar tedarik edilen suyun ise kat kat üzerinde olduğunu ifade eden Soyer, “Özetle, İzmir’e birkaç yıl içinde Gördes Barajı’nın tamamı ve Tahtalı Barajı’nın neredeyse yarısı kadar yeni içme suyu kaynağı kazandırdık. İzmir’de hiç kimseyi ve hiçbir haneyi susuz bırakmayacağız. Mustafa kardeşime suyu içtiğinde bir şey oluyor. Suyun içilebilir olduğunu bakanlık uzmanları da söylüyor. Bizim iddiamız olmaktan çoktan çıktı. Su, Mustafa Bey’in de suyu kullanan İzmirlilerin de sağlığını tehdit etmiyor” sözlerine yer verdi.

“DENİZ SUYUNDAN TEDARİK OLABİLİR”

İzmir İçme Suyu Master Planı’na göre, İzmir’in 2030 yılından sonra içme suyunun bir kısmını deniz suyundan tedarik etmek zorunda kalabileceğini söyleyen Soyer, ilk yatırımlarını susuzluk riskinin en yüksek olduğu Çeşme ilçesinde yapmaya karar verdiklerini belirtti. Çeşme’de Kara Abdullah Burnu’nda deniz suyu arıtma tesisi için çalışmaları başlattıklarını dile getiren Soyer, bu projenin 2023 yılında hizmete girmesini hedeflediklerini kaydetti. Soyer, daha sonra yaptıkları içme suyu arıtma tesislerini anlattı.

“KAYIP KAÇAK ORANIMIZ YÜZDE 28”

Uzun yıllar ihmal edilmiş ve kayıp kaçaklara neden olan iletim hatlarının değişmesi için de il genelinde seferberlik başlattıklarını belirten Soyer, su kaçağının en yüksek olduğu yerlere öncelik verdiklerini, toplamda 605 kilometrenin yenilenmesini sağlayıp kayıp ve kaçakları engellediklerini söyledi. Çeşme ilçesinin, yaz nüfusunun en fazla olduğu turizm bölgesi olduğunu hatırlatan Soyer, Ildır kuyularından gelen 42 kilometre uzunluğundaki iletim hattını yenileyerek Çeşme’nin yaz mevsimindeki su sıkıntısını ortadan kaldırdıklarını belirtti. Soyer, ardından diğer ilçelerde yapılan yatırımları sıraladı. Kayıp kaçakları en aza indirmek üzere kararlılıkla çalıştıklarını ifade eden İZSU, “Tarım ve Orman Bakanlığı, Su Yönetimi Genel Müdürlüğünün 2023 için koyduğu yüzde 30 hedefini şimdiden yakalamış durumda. İzmir genelinde bugünkü kayıp kaçak oranımız yüzde 28. Bu oranı Menderes’te yüzde 10’a, Bayındır’da yüzde 11’e, Urla’da yüzde 7’ye indirdik. Hedefimiz tüm ilçelerde ve İzmir genelinde çok daha düşük seviyeleri yakalamak” diye konuştu. 

“KİRLİLİK SORUNUNU DIŞARIDAN KUŞATTIK”

Yüzülebilir Körfez hedefi için bugüne kadar öngörülenden çok daha farklı bir plan uygulamaya koyduklarını dile getiren Soyer, şunları söyledi: “Körfezi içinden değil, sorunun kaynağından itibaren temizlemeye başladık. Bu yüzden çalışmalarımız göze pek görünmüyor olabilir. Fakat biz Buca’da, Bornova’da ve Körfez havzasının tüm bölgelerinde yıllardır bekleyen yağmur suyu ayrıştırma projeleri için kazma vurduk. Kirlilik sorununu dışarıdan kuşattık. Son iki yılda 72 kilometrelik ayrıştırma kanalı tamamlandı ve ihalesini yaptığımız 62 kilometrenin yapımına başlandı. Bu yıl ise 204 kilometrelik ayrıştırma kanalının yapımını ihale ediyoruz. Ayrıca 250 km yağmur suyu hattının daha proje çalışmaları devam ediyor ve önümüzdeki sene yapım ihalesine çıkılacak. Böylelikle, 2024 yılına kadar 588 km yağmursuyu ve kanalizasyon hattı ayrıştırmasını yapacağız. Süreç tamamlandığında, İzmir sel riskinden kurtulacak, arıtma tesisimizin ömrü uzayacak ve aşırı yağmurlu günlerde Körfez’e karışan kirlilik kaynağı ortadan kalkacak.”

“KÖRFEZ’İN KİRLİLİK KAYNAĞININ YÜZDE 70’İNİ TAMAMEN ORTADAN KALDIRMIŞ OLACAĞIZ”

588 kilometrelik yağmursuyu imalatları tamamlandığında toplam 6 bin 825 hektarlık alanda sel baskını ihtimalini önleyeceklerini belirten Soyer, şöyle konuştu: “588 kilometre ayrıştırılması gereken yağmur suyu hattının cüzi bir kısmına karşılık gelmekle beraber, bu çalışma ile Körfez’in kirlilik kaynağının yüzde 70’ini tamamen ortadan kaldırmış olacağız. Bunun nedeni, yapılacak ilk 588 kilometrelik hattın körfezin asıl kirlilik kaynağını oluşturan ana omurga olması.”

“BALÇOVA AYRIŞTIRMA PROJESİ İZMİR KÖRFEZİ’NİN TEMİZLENMESİ İÇİN TARİHİ ÖNEM TAŞIYOR”

2024’e kadar tamamlanacak projelerden bahseden Soyer, “Balçova etabını tamamladığımızda tüm bu bölgedeki kanalizasyon suları artık Çiğli Arıtma’ya değil, Narlıdere’deki arıtma tesisine gidecek. Bu da Narlıdere’deki tesisimizin kapasitesinin iki kat artırılmasını gerektiriyor. İZSU bu konuyla ilgili tüm hazırlık çalışmalarını tamamlamış olmasına rağmen, Milli Savunma Bakanlığımızdan arıtmanın kapasite artışına dair nihai onayı henüz alamadık. Maalesef nihai onay eksiği çıkartılmış. Bunu beraberce üstenebiliriz. Çünkü bu kapasitenin iş iki katına çıkartılması şart. Balçova ayrıştırma projesi İzmir Körfezi’nin temizlenmesi için tarihi önem taşıyor. Çünkü Mustafa Kemal Sahil Bulvarı’na yüksek kesimlerden gelen sular, birleşik sistem olması nedeniyle buradaki kollektörün kapasitesini çok zorluyor. Bu durum, yağmurlu günlerde kirliliğin körfeze zorunlu deşarjına neden oluyor. Balçova ayrıştırma projemiz sahile inen suların Çiğli Arıtma yerine Batı’daki Narlıdere’ye ulaşımını sağlayarak körfezin en büyük kirlilik kaynaklarından birini tümüyle ortadan kaldıracak. Bu nedenle tüm meclis üyelerimizin tarihi öneme sahip bu proje için Mili Savunma Bakanlığımızdan gerekli onayın alınması konusunda desteklerini bekliyoruz” dedi.

“GÖREV SÜREM İÇERİSİNDE KÖRFEZ’DE YÜZECEĞİM”

Körfez’in temizlenmesi ile ilgili detaylar vermeye devam eden Soyer, “Özetle, sürekli kirlenen bir şeyi yüzeysel olarak temizlemeye çalışmak yerine, kirliliğin kaynağını kökünden ortadan kaldırmaya karar verdik. Aldığımız karar, bilimseldir, gerçekçidir ve İzmir Körfezi’ni bir daha kirlenmemek üzere temizleyecek olan yegane yöntemdir. Bu nedenle tüm meclis üyelerimizden 588 kilometrelik yağmur suyu kanalı ayrıştırma hedefimizi kısa sürede gerçekleştirmek için tam destek bekliyorum. 588 kilometrelik yatırımımız tamamlandığında, Güzelbahçe’de aldığımız Mavi bayrak unvanı, etap etap körfezin içlerine, İnciraltı’na ve ardından Konak ilçemize doğru yayılacak. 5 sene öncesinde Körfez’de çipura yakalayan balıkçı görmek mümkün değildi amaa bugün sahillerde her gün artan balıkçı sayısından denizdeki balık popülasyonunun ne kadar arttığını görebilirsiniz. İzmir Körfezi ile ilgili açılan sergi Maldivler’den değil İzmir’den. Her saat, her gün, daha temiz olmaya devam edecek. Sözümün arkasında duruyorum. Görev sürem içerisinde Körfez’de yüzeceğim” diye konuştu.

“ŞOV BUNUN NERESİNDE?”

Manda Çayı temizlik ve zemin iyileştirme çalışmaları kapsamında, dere tabanında biriken 83 bin ton dip çamurun alındığını söyleyen Soyer, “600 metre mesafede taban ve şev betonu atılarak ıslah çalışması yapıldı. Olası taşkınlar önlendi, oksijen oranı arttırılarak canlı popülasyonu artırıldı. Manda Çayı şov olsun diye yapılmadı. Bunu bütün derelerimize taşıyacağız. Derelerin Körfez’e temiz akmasını sağlamak için canla başka çalışmaya devam edeceğiz. Şov bunun neresinde?” diye sordu.