Efe Can TAN/GERÇEKİZMİR - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Srebrenitsa Soykırımı’nın 27’nci yılı anma etkinliklerine katılmak için İzmir heyeti ile birlikte geldiği Bosna-Hersek’te gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, Saraybosna Belediye Başkanı Benjamine Karic ile ‘kardeş şehir’ imzalarının atıldığı protokolden sonra bir araya geldiği basın mensuplarına 'Srebrenitsa' ve Bosna-Hersek ile ilişkiler hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
"BÖLGEDEKİ BARIŞ BİZİM ÜLKEMİZ İÇİN DE KIYMETLİ!"
Sözlerine Saraybosna’ya gerçekleştirilen ziyareti değerlendirerek başlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, "Öncelikle son derece önemli bir ziyaret oldu... Çünkü Bosna Hersek Türkiye’nin doğrudan doğruya hem güvenliği ile hem geleceği ile çok ilgili bir ülke, Saraybosna’da burada başkent... İzmir’in bundan sonra Saraybosna ile çok daha güçlü ilişkiler içerisinde olması gerektiğine inanıyoruz. Çünkü biliyoruz ki bölgedeki barış bizim ülkemiz için de son derece kıymetli. Bölgedeki barışı sağlamanın yolu da yerelde kurulan güçlü ilişkilerden geçiyor. Yerelde eğer insanlarımız arasında güçlü bağlar kurabilirsek; sporda, eğitimde, tarımda, turizmde, ticarette, bunlar bölgedeki barışı da güçlendirecek çalışmalar olacaktır. O nedenle çok özen gösteriyoruz. Saraybosna Belediye Başkanımız ile bugün yaptığımız protokol bu anlamda bir sıradan kardeşlik protokolü gibi değil... Bizim açımızdan çok kıymetli, onun açısından da öyle! Saraybosna Belediye Başkanımız da bizimle aynı hassasiyeti paylaşıyor. O nedenle çok kısa sürede çok güzel işler yapacağımıza inandık. Sosyal Demokrat Parti Genel Başkanı ile sabah buluştuk. Onunla da aynı kaygılarımızı, aynı heyecanımızı paylaştık. Şunu söyleyebilirim, onlar da biz de çok memnun kaldık. Özellikle kardeş kent ilişkilerinde bir tarafın iyi niyeti isteği yeterli olmuyor. Mutlaka karşılıklı olması lazım. O karşılığı görmemiz nedeniyle çok mutluyuz. Büyükelçimizi ziyaret ettik. Eskişehir Stari Grad’ın belediye başkanını ziyaret ettik. Tabi hepsi son derece verimli geçti. Bu arada en önemli ziyaretlerimizden Srebrenitsa Anma Töreni’ne katılmak oldu. Sizler de işin bir parçası oldunuz. Oradaki tören hepimizi çok derinden etkiledi. Bu kardeşlik bağlarını bu kadar güçlü kurmak istenmesinin temel sebebi de bir duygudaşlık, bir kardeşilik duygusunu taşıyor olmak onların acısını içimizde hissettik. Gördük ki Avrupa’nın göbeğinde 20. Yüzyılda böyle bir katliam böyle bir soykırım yaşandıysa hiç kimsenin büyük tehlikelerden muaf değil. Bunun tek bir panzehiri var; güçlü kardeşlik bağları" ifadelerini kullandı.
İZMİR-SARAYBOSNA HATTINDA TURİZM İLİŞKİLERİ GÜÇLENECEK!
Saraybosna ve Bosna-Hersek’in İzmir ile geliştireceği turizm ilişkilerinden hakkında konuşan Soyer şunları söyledi: Turizm konusunda yapacağımz ilk iş; İzmir’deki tur operatörlerini seyahat acentelerini buraya getireceğiz. Burada ev sahipliği yapan acenteler ile buluşturacağız ve İzmir’den Saraybosna’nın Bosna-Hersek’in pazarlanması ile ilgili bir ön çalışma yapacağız. Aynı şeyleri buradaki seyahat acenteleri için de yapacağız. Onları da toplayıp İzmir’e getireceğiz. İzmir’in potansiyellerini onlarla tanıştıracağız. Ki onlar da burada Türkiye’yi pazarlayabilsinler. Bu karşılıklı olursa olur. Onların da bize geliyor olması lazım. Böylece turizmi besleyip desteklemek mümkün olabilir. Doğrudan uçuşları başlatabilirsek çok daha hızlı biçimde hayata geçirebiliriz. Buranın bir avantajı var, o da kış turizmi... O nedenle yapacağımız uçuş bağlantıları 12 aya yayılabilir. Bu dönünce ‘Direktizmir’ adıyla başlattığımız diğer firmalarla hızla görüşüp monte edeceğiz çalışmalarımızı. Buradan İzmir’in pazarlanması ile ilgili bir çalışma yapacağız. Bütün bunlar doğrudan uçuş bağlantısını gerektiriyor. BU biraz yumurta tavuk meselesi gibi tek başına önce onu mu yapmak lazım, sonra bunu mu yapmak lazım. İşin orasında değiliz. Biz bu bağlantıyı kuracağız doğrudan uçuş bağlantısını da bir mecburiyet haline getireceğiz...
TEK ÇÖZÜM BARIŞ!
Balkan coğrafyasındaki milliyetçiliğin öne çıkışını ve yaşanan çatışmaları değerlendiren Soyer, "Çok kültürlülük çok dinlilik etnik yapının bir ada olması bir açıdan bakarsanız barışı çok güçlendirecek bir yapılanma demektir, bir açıdan bakarsanız da kutuplaşmayı düşmanlaştırmayı kolaylaştıracak bir yapı demektir. Balkanlar genel olarak bugüne kadar bu tuzağa düştü hep. O nedenle sık sık çatışmanın yaşandığı bir coğrafya haline geldi ama insan evladının evrimi devam ediyor iyiyi arayışı devam ediyor. Daha güzele ulaşmaktan yana arayış devam ediyor ve görünen o ki barış bunun tek çözümü ve panzehiri. Ben bu coğrafyanın bir barış coğrafyası olacağını ve dünyaya barışı ilham ettireceğine inanıyorum ama bu tabi aşağıdan yukarıya gelecek bir şey, yukarıdan aşağıya milliyetçiliğin hakim olduğu bir konjonktürde yaşıyoruz ama değiştirme gücü de bizim elimizde. Diliyorum ki bu düşmanlaştırma tuzaklarına tekrar düşülmesin" diye konuştu.
‘İZMİR’DEN BOSNA-HERSEK’E DESTEK’ SORUSUNA YANIT: SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMAZ!
Bosna-Hersek’e savaşın hala devam eden yaralarını sarma konusunda İzmir’in destek olup olmayacağı yönündeki soruya yanıt veren Soyer, ‘’Bu sürdürülebilir olmaz. O hormonal bir büyümeye izin verir. Biz organik büyümek istiyoruz. Kardeşliğimizi de organik büyütmek istiyoruz. O nedenle karşılıklı menfaatlerimiz üzerinden ilişkiler kurmak istiyoruz. Tabii ki biz büyük abiyiz ve bu nedenle daha çok el vereceğiz. Ama bir suni teneffüs yaptırmak niyetinde de değiliz” dedi.
"BİZ KENDİ AYAĞIMIZA SIKMIŞIZ"
Saraybosna kentinde bulunan tarihi yapıların savaş ve soykırım geçirmesine rağmen korunarak günümüze ulaştırıldığı yorumuna yanıt veren Soyer konu hakkında, ‘’ Biz kendi ayağımıza sıkmışız. Hem de çokça sıkmışız’’ açıklamasında bulundu. Soyer şunları söyledi: Böyle eski şehirlerde belediye başkanlığı yapmak o şehirlerin doğasını, tarihini ve kültürünü koruma zorunluluğu getiriyor. 8 bin 500 yıllık bir kente belediye başkanlığı yapıyorsunuz. Yapabileceğiniz en iyi şey, ne kadar iyi koruduğunuzdur. Onlar buna çok önem veriyor biz de çok önem veriyoruz. Geçmişi düzeltmek çok kolay değil. Biz kendi ayağımıza sıkmışız. Hem de çokça sıkmışız. Ben görev yaptığımız müddetçe kentin dokusunu, tarihini korumayı kendi öncelik görevim olarak görüyorum…
"BÜTÜN DÜNYA SEYİRCİ KALMIŞ"
27 yıl önce Srebrenitsa’da yaşanan Soykırım hakkında konuşan Soyer, “Şu çok trajik bir şey. Bütün dünya seyirci kalmış. Bu çok zor anlaşılır bir şey. BM, Avrupa… Herkes seyirci kalmış. Bu kadar göstere göstere gelen bir katliam… Bir günde 8 binin üzerinde cana kıyılmış. Bu çok trajik bir şey. Demek ki ders çıkartmak ve izin vermemek lazım. Barışı öne çıkarmak lazım. Katliamın acısı o kadar tarifsiz ki… Benim en çok düşündüğüm konu ne yapmalıyız olur. Biz ne yapmalıyız da bunları bir kez daha yaşamayalım” diye konuştu.
MOBİLYA SEKTÖRÜ VURGUSU!
Başkan Soyer, Bosna-Hersek ve Saraybosna ile sektörel işbirliklerinin olabileceğini belirtti ve “Dönüşte yapacağımız en önemli işlerden biri mobilya sektörü. Burası kişi başına düşen orman alanı açısından Avrupa lideri ama ağacı sadece kereste olarak kullanıyorlar buna el atmamız gerekiyor. Buradaki üretici ile bizim sektörün buluşması lazım. Bizim mobilya sektörümüzle bu varlığın birlikte kullanılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
‘BALLI GEZİLER’ YANITI!
Başkan Soyer son olarak Saraybosna ziyaretine süreçte yapılan 'ballı gezi' çıkışıyla yapılan eleştirilere de yanıt verdi. Büyükşehir Belediye Başkanı, "Son derece yararlı bir gezi oldu. 'Gezi' sözcüğü yanlış anlaşılıyor. ‘Ballı geziler’ gibi ifadeleri kullanıldı. Onları da duyduk ama sizlerle beraber yaşadık... Burada sadece bir derdimiz var bizim... Yaşadığımız yoğun duyguyu, yoğun heyecanı İzmir’e aktarmak... Başka bir derdimiz yok. Hiçbir gezimiz, turistik değildir. Yaptığımız tüm geziler İzmir’e ne fayda getirebiliriz kaygısı ile yapılır. Bu da öyle oldu’’ dedi.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |