GERÇEKİZMİR - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer Deutsche Welle’de Nevşin Mengü’nün sorularını yanıtladı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, kentteki tarım eylem planını detaylandırdığı programda Gördes Barajı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında çarpıcı açıklamalarda bulunurken, İzmir'de vaka sayılarındaki artışı da değerlendirdi. Soyer ayrıca altyapı çıkışı yaptığı programda Menemen'deki süreçle ilgili de konuştu.
İKİ TEMEL AKS ÜZERİNE ŞEKİLLENDİRDİK
Küresel ısınmanın gölgesinde yaşanan doğa felaketleri ekseninde “Dünya hastalanıyor” tanımını yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, üretimi yaşatmak için “Başka bir tarım mümkün” sloganıyla yola çıkılan eylem planını, “Politikamızı iki temel aks üzerine şekillendirdik. Biri kuraklıkla biri de yoksullukla mücadele... Her ikisiyle birlikte baş etmeliyiz, bunu düşündük. Hem çiftçimizin toprağında hayatını idame edebilmesi lazım. Ama aynı zamanda yanlış tarım politikaları nedeniyle kuraklıkla karşı karşıyayız. ‘Bu sene az yağdı’nın ötesinde bir hikaye... Ama bunu değiştirmek mümkün” dedi. Yerel yönetimlerin mevzuatları çerçevesinde yapılabilecek çok şey aldını çizen Soyer, “Örneğin üretim garantisi. Yem bitkileri için satın alma garantisi verip bu alımı hayvancılığa ayırıyoruz” dedi.
GÖRDES MESAJLARI!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “İzmir’e suyu biz getirdik” sözleri ekseninde Gördes Barajı hakkında önemli açıklamalarda bulunan Başkan Soyer, ‘Dibi delik mi?’ sorusuna “Evet... Yanlış imalat, başarılı bir proje değil... 14 sene önce 270 milyona mal olmuş bir baraj... Genç bir baraj ve İzmir’e 59 milyon metreküp su vermesi taahhüt edilmiş, İzmir Büyükşehir Belediyesi de 30 yıl içinde proje bedelini ödemeyi taahhüt etmiş. İzmir Büyükşehir Belediyesi şu ana kadar 56 milyon küsur ödemiş. Fakat en son geçen sene 4 milyon metreküp su verilmiş, ondan önceki sene ise hiç verilmemiş. Neredeyse belediye boşa para veriyor denilebilir. Çünkü protokol gereği 59 milyon almamız gerekirken, şu ana kadar 30 milyon metreküplerde kalmış. Yani baraj öngörüldüğü gibi İzmir’e su veremiyor. Üstelik bu kadar yağışa rağmen su tutmadığını görüyoruz. O nedenle orada bir yanlış bilgilendirme var. Özetle İzmir kendi kaynaklarıyla su ihtiyaçlarını karşılayabilir konumda... Gördes Barajı bir takviye olsun diye yapılmıştı ama 2016 ve 2017 yıllarında Gördes’ten tek bir metreküp su gelmemesine rağmen bir sıkıntı yaşanmadı” dedi.
ERDOĞAN ONAYLADI, BEN DE TEŞEKKÜR ETTİM
Soyer’e programda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile iletişimi de soruldu. Mengü’nün “Bu aralar aranız iyi sanırım” sözlerine yanıt veren Büyükşehir Belediye Başkanı şunları söyledi: Çok şükür... Şöyle, İzmir’in bütçesinin 2.5 kat boşluğu olduğuna dair bir şey söylemişti. Bizim de iki büyük finansman olayımız var. Bir tanesi İzmir Buca Metrosu. İzmir tarihinin en büyük yatırımı... İzmir’in trafiği en sıkışık ilçesini rahatlatacak, sadece ulaşım değil İzmir’in en büyük ilçelerinden birinin dönüşümünü de hizmet verecek bir proje... Buca’nın yaşam kalitesini yükseltecek. Bunun için yıllar önce proje hazırlanmış, biz de geçen finansman arayışına başladık ve 490 milyon euroluk bir konsorsiyum oluşturduk. Bu hazine garantisi de gerektirmeyen bir finans kaynağıydı. Ama her yurt dışından olan parada olduğu gibi Cumhurbaşkanı’nın onayı gerekiyordu. Yıllık bir onay bu... Geride kalan gün Sayın Cumhurbaşkanı onayladı. Ben de teşekkür ettim. Kısacası bizim için önemliydi... Bir de hazine garantisi gerektiren bir başkan girişimimiz olmuştu. Geçen yıl Washington’da İzmir’in başka yatırımlarına finansman için Dünya Bankası’yla görüşmüştük. Oradan kentsel dönüşümle ilgili yeni bir enstürman geliştirdiklerini bildirmişlerdi. Depremden hemen sonra Dünya Bankası’yla iletişimi yeniden kurduk. Çok düşük faizli ve uzun vadeli bir kaynak için uzlaşı sağladık. Bunun için hazine garantisi de gerekiyor. Bunu da Sayın Cumhurbaşkanı’ndan talep etmiştim, şimdi cevap bekliyoruz.
BAHÇELİ'NİN ÇIKIŞINA YANIT
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dış kaynak finansı tartışmalarında yaptığı eleştirileri cevaplayan Soyer, “Bizim derdimiz yerli ve milli olanın peşinde koşmak. Bu memleketin toprağından daha yerli ve milli ne olabilir ki? Biz onun peşindeyiz” ifadelerini kullandı.
İNSANLAR ÇOK YORULDU
İzmir Valisi Köşger’in vaka sayılarının yüzde 50 arttığı yönündeki açıklamasını da değerlendiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı kentte tablonun neden böyle olduğu yönündeki soruyu da “İnsanlar çok yoruldu bence... Aylardır herkes eve kapalı... Okullar, eğlence yerleri kapalı... Ve zembereğinden boşalmış saat gibi kendilerini dışarıya atıyorlar. Bir yandan bahar geliyor, hava yumuşuyor. İnsanların sabrının taştığı anlar. Elbette daha olumsuz bir tabloya da yol açabilir ama rakamlar bu nedenle yükseliyor biraz... Bu dünyada da böyle...” sözleriyle yanıtladı.
İZMİR'İN ALTYAPI SORUNU OLDUĞU YÖNÜNDE BİR ALGI VAR!
Soyer pandemi nedeniyle sayfiyelere kaçışın altyapı sorunlarına neden olup olmadığı hakkındaki soruya ise çarpıcı bir yanıt verdi. Büyükşehir Belediye Başkanı, “İzmir’in altyapı sorunu olduğu yönünde bir algı var. Öyle bir sorun yok. Şöyle yok, altyapı deyince ne anlaşılır? Yollar, pis su kanalları, temiz su şebekesi, metro ağları ve yeşil altyapı... Ben size bunlar hakkında birşeyler söyleyeyim. İzmir 68 tesisle Türkiye’de en çok pis su arıtan kenttir. Yüzde 97’den fazlasını arıtan bir şehir... İkincisi yağmur suyu kanalları... İzmir’e sene 68 kilometre, bu sene içinde 130 kilometre yapıyoruz ve 122 kilometre daha kanal için ihaleye çıkıyoruz. Biz önümüzdeki 3 yıl içinde 374 kilometre yağmur suyu-pis su ayrıştırma kanalı yapmış olacağız ki bu hem büyük afette yaşadığımız sellerin tahribatını azaltacak, hem de Körfez’in kirlenmesinin önüne set çekecek. Şimdiye kadar bir afet yaşanmadığında o altyapı o suyu kaldırıyordu. Almanya’da da caddelerde botlar görüyorsunuz. Bu kadar yoğun bir yağışı hiç bir altyapı kaldırmaz. Metro hattı derseniz, şu anda 3 ayrı hat çalışıyor İzmir’de, Narlıdere Metrosu’nda ışık gördük, Buca Metrosu’na başlıyoruz. Pandemiye rağmen Narlıdere hattında bir gün bile gecikmemiz yok, öngörülen tarihte bitecek. Türkiye’de hükümetin bir metre bile metro hattının olmadığı tek kent İzmir’dir. Kendi özkaynaklarıyla kendi raylı sistemlerini yapıyor, yapmaya devam ediyor. Özetle İzmir bu belki de bu algılar nedeniyle kendi ayakları üzerinde durma refleksini geliştirdi” dedi.
HİLE OLUP OLMADIĞINI BİLEMEM AMA...
Soyer son olarak Menemen'de Serdar Aksoy'un tutuklandığı soruşturma sonrası yaşanan seçim süreci ve koltuğun AK Parti'ye geçişi hakkında yaptığı "Kapalı kapılar ardında bir şeyler oldu" çıkışı hakkında da konuştu. Büyükşehir Belediye Başkanı, "Hile olup olmadığını bilemem. (Mengü'nün 'Hile mi yapıldı?' sorusu üzerine) Sadece Menemen halkının iradesi hiçe sayılmış oldu. Bu noktaya nasıl gelindi ben onu bilmiyorum. Doğal olan, adil olan CHP’li birinin başa geçmesiyle ama böyle olmadı" dedi.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |