GERÇEKİZMİR- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, KRT TV’deki ‘Şimdiki Zaman’ programına katıldı ve önemli açıklamalarda bulundu. Gelen soruları yanıtlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer net ifadeler kullandı.
Soyer, belediye faaliyetleri, sendikalarla yürütülen Toplu İş Sözleşmesi (TİS) süreçleri, Kültürpark için hazırlanan yeni planlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la görüşmesi ve Menemen’de başkan vekilliği seçimi ile kura çekimi sonrasında yönetimin Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) AK Parti’ye geçmesi konularında açıklamalar yaptı.
TÜRKİYE YOKSUL, İZMİR DE PAYINI ALDI!
Başkan Soyer, olağanüstü süreçlerde İzmirli vatandaşlara yapılan yardımlara ve düzenlenen kampanyalara dair vurgular yapılması ve sonrasında, “İzmir’de durum ne, fakirleşiyor mu?” şeklinde soru yöneltilmesinin ardından konuştu. Soyer, “İzmir, Türkiye’nin bir şehri… Türkiye’nin yaşadığı yoksulluk, çaresizlik, işsizlikten İzmir’de payını alıyor. Yaşadığımız felaketler bu sıkıntıları daha da fazla büyüttü. El uzatmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken de uzatan el ve alan el birbirini görsün istemiyoruz. Bir aracı ve köprü rolü üstleniyoruz. Yaptığımız şey sadece erzak paketi götürmek değil. Acil çözüm ekiplerimiz var. Arka mahallere önce hizmet götüreceğiz diye sözümüz vardı. Oralara giderek acil çözüm üretiyoruz. Neyse o mahallenin ihtiyacı yerine getiriyoruz. Arkadaşlarımızla oralara gidiyoruz, daha biz o mahalleden çıkmadan iş makineleri giriyor. İzmir payını aldı derken bütün Türkiye yoksul. Türkiye giderek daha da yoksullaşıyor” dedi.
MECLİSTE NEGATİFLİK YOK, KARARLARIMIZ YÜZDE 95 OY BİRLİĞİYLE ALINIYOR!
Merkezi iktidar ile arasındaki ilişkinin ve Büyükşehir meclisindeki uyumun sorulması üzerine konuşan Soyer, “Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi meclisinde aldığımız kararların yüzde 95’inden fazlasını oy birliğiyle alıyoruz. Bunu önemsiyoruz. Siyaset Türkiye’de klişelere sıkıştı. Bu kimseyi tatmin etmiyor. Oysa hizmet üzerinden siyaset yaptığınız performans yarışıyor. O zaman da siyasetin ta kendisini yapıyorsunuz. Benim anladığım siyaset başka bir şey. Bugünün klişelerine sıkışmış bir siyaseti kast etmiyorum. Yerelde akan hayatın siyasetini kast ediyorum. Siyaset hayatını iyileştiriyor ya da kötüleştiriyor. Meclisimizde negatiflik yok. Sert tartışmalar oluyor. Uzun saatler sürüyor ama sonunda büyük ölçüde oy birliğiyle karar alıyoruz. Deprem sonrasında nasıl bir imar düzenlemesi yapabiliriz diye düşündük. Komisyonlarımız aylarca toplandı, çalışmalar yaptı. Bakan Bey ile görüştük, anlattık, olurunu aldıktan sonra meclise getirdik. Zaman geçti ama o yönetmeliği oy birliğiyle çıkardık. Türkiye’nin ihtiyacı olan bu. Öbür türlü kör dövüşü oluyor, klişeler çatışıyor. İnsanlar kulaklarını kapatıyor ve duymamaya başlıyorlar. Hizmeti konuşuyorsanız, siyaset yapmanız mümkün hale geliyor” ifadelerini kullandı.
10 DAKİKA GÖRÜŞME TALEP ETTİM
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesini anlatan Soyer, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesinden 2 buçuk kat fazla borçlu olduğundan bahsetti, Gördes’ten su getirdiklerine dair açıklamaları oldu, Buca metrosu için yurt dışı kaynağıyla ilgili tespitleri olmuştu. Yanlış bilgilendirildiğini düşündüm ve anlatmam lazım dedim. İzmir’e geldiğinde havaalanında karşıladım ve 10 dakika sizinle görüşmek istiyorum dedim. Akşam görüştük. Buca metrosuyla ilgili İzmir’in hassasiyetini anlattım. Bu metro hattına en çok ihtiyaç duyulan yer buca. Uzun süredir üstünde çalışıyorduk. 490 milyon euroluk bir kaynak bulduk. Bu kredi için hazine garantisi gerekmiyor ama her yurt dışından gelen parada olduğu gibi cumhurbaşkanı onayı gerekiyor. Biz de bu onayı vermesini talep ettik. Cumhurbaşkanımıza önemini anlattım. İlgileneceğini söyledi. Ben vücut dilinden ilgileneceğini algıladım” dedi.
MOTTOMUZ EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET!
Büyükşehir ile sendikalar arasındaki toplu iş sözleşmeleri süreçlerine ilişkin konuşan Soyer, “Emekten yanayız. Emeğin örgütlü olmasından yanayız. Örgütlü olmanın önündeki engelleri kaldırmaya devam edeceğiz. Eşit işe eşit ücreti mottomuz yaptık. Seferihisar Belediye Başkanı iken de bunu yaptık. Ücret sendikacılığını doğru bulmayız. Zam meselesi oturup çözeceğimiz bir mesele. Bugünün Türkiye’sinde emeğin örgütlenmesine toz kondurmamak için elimizden geleni yaptık. Geçen yıl toplu sözleşme töreninde birlikte halay çektik. Arkadaşlarımızla müzakere edemeyeceğimiz hiçbir şey yok” açıklamasında bulundu.
BİZ ASLINDA BİRLİKTE İŞÇİYİZ VE BİRLİKTE HİZMET ÜRETİYORUZ
Soyer geçtiğimiz yıl kurulan SODEMSEN’in işveren sendikası olarak görülmesi için detaylı açıklama yaptı ve “Bir mevzuat garabeti var. Biz aslında işveren sendikası değiliz. Mantık böyle kurgulandığı için yanlışa götürüyor. Vatandaşa hizmet götürme açısından hiçbir fark yok. Biz işveren değiliz aslında. Biz aslında birlikte işçiyiz ve birlikte hizmet üretiyoruz. Biz SODEM olarak kurulmuş bir dernektik. Bunu büyütmek için bir de sendika faaliyetine geçtik. Sosyal demokrat belediyelerde, halktan, demokrasiden yana çalışma zeminin yaratmak için ortak dil kıllanılmasına olanak vermekti. SODEMSEN’e kadar toplu iş sözleşmesi sürecinin nasıl yürütüldüğü bilinmeden masadan kalkılıyordu. Eşit işe eşit ücret temel ilkelerimizden biri. Biz elbette örgütlü emekten yanayız ama sonuçta o verilen para halkın kaynağıdır. Belediyenin başka bütçesi yok ki! Belediye başkanlarının gösterdiği hassasiyeti de saygıyla karşılamak lazım. Tabii ki emekten yanayız ama dengeyi koymak zorundayız. O denge de bize vatandaşın verdiği paradır ve onu korumaktır. Hem emeğin hem de vatandaşın hakkını korumak durumundayız. Daha 1 yıl oldu. Daha da ilerleyen zamanda birlikte çalışma kültürünü göstereceğiz” ifadelerini kullandı.
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İZMİRLİYİ ARKASINA ALAN, İZMİRLİYE GÜVENEN BİR BELEDİYEDİR!
Büyükşehir Belediyesi’nin kredi notunun yüksek olması üzerinden, “İzmir Büyükşehir Belediyesi bunu neye borçlu?” şeklinde gelen soruyu yanıtlayan Soyer, “Disiplinli bir bütçeye borçlu. Kendi özgücüne güvenme kültürünü çok fazla geliştirmiş durumda. Biz kendi özgücümüzle ayakta durmaya çok alıştık. Türkiye’de diğer şehirlerde metroları hükümet yaptı. 1 metre metro tüneli yoktur hükümetin İzmir’de yaptığı. Tamamını İzmir Büyükşehir Belediyesi yapmıştır. İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmirliye güvenerek, İzmirliyi arkasına alarak devam eden bir belediyedir. Bütçe konusunda da çok titizdir” diye konuştu.
BİZDEN SONRA DA DEĞİŞMESİ PEK MÜMKÜN DEĞİL
Kültürpark için hazırlanan yeni plana dair konuşan Soyer, “Uzun yıllardır büyük belirsizlikler vardı. Belki 1 sene kaybettik ama sonunda büyük bir mutabakatla ortaya bir şey çıktı. Çok ve detaylı raporlar çıktı. Kurucu iradenin Kültürpark ile ilgili tespiti var. Burası halk üniversitesidir. Çocukken o fuara gittiğimizde çok şey öğrenmiş olurduk. Orası bir eğitim kurumuydu. Bunu göz ardı edemezdik. Kurucu iradenin aksine bir şey yapmak haddimiz değil. Doğal kimliğine de saygı göstermek gerekiyor. Kültürpark bir cennet parçasıdır, kentin ortasında bir vahadır! Bu iki özelliğini dengede tutarak bir anayasaya kavuşturduk. Bizden sonra da değişmesi pek mümkün değil” dedi.
BANA MI SORUYORSUNUZ!
Urla ve Menemen’deki süreçlerin hatırlatılması ve aday seçimlerinin nasıl yapıldığının sorulması üzerine konuşan Soyer, “Bunu bana mı soruyorsunuz? Her ikisi de devam eden davalar ve hüküm yok. Meclis üyelerinin seçim iradesi kimdeyse ona bakmak lazım. Urla’da da Menemen’de de henüz ortada bir hüküm yok. Ortada iddialar var. Urla’da tahliye oldu, dava devam ediyor. Menemen’de iddianame var. Sizin belediye başkanlarınız şöyle algısı doğru gelmiyor” açıklamasında bulundu.
MENEMEN’DE BESBELLİ BİR ŞEYLER DÖNDÜ Kİ SONUÇ BÖYLE OLDU!
Menemen’de başkan vekilliği seçiminde yaşanan fireler ve kura çekimi için konuşan Soyer, “Bizim de anlamadığımız, şaşırdığımız, çok üzüldüğümüz bir tablo. Menemen halkının bir iradesi var ve buna aykırı bir şey yapılıyor. Ben AK Partili bir meclis üyesi olsaydım işi bu noktaya getirmezdim. Orada Menemen halkı bir tercihte bulunmuş. Başkanı gitmiş, hakkında dava sürüyor olabilir. AK Partili meclis üyeleri başkanı da seçtireceğiz diyor. Ne yaptılar bilmiyoruz, bir şeyler yaptılar ki böyle oldu. Gizli kapılar ardında bir şeyler döndü, besbelli ki sonuç böyle oldu. Sizin yaşadığınız şaşkınlığı ben de yaşıyorum” ifadelerini kullandı.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |