GERÇEKİZMİR - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer Bir TV ana haber bültenine konuk olarak çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Kahramanmaraşlı merkezli 2 büyük depremin ardından bölge, Büyükşehir'in bölgedeki yara sarma çalışmaları, kurumun tüm ekipleriyle afet koordinasyon üssü kurulan Osmaniye'deki mesai hakkında önemli mesajlar veren Başkan Tunç Soyer, İzmir'de son durum hakkında da konuştu.
Başkan Soyer depremin ilk gününden itibaren kurum olarak hızlıca mobilize olduklarını ifade ederken, ilk arama kurtarma ekibi gönderen kentin de İzmir olduğunu söyledi.
Büyükşehir Belediye Başkanı 45 bini aşkın can kaybı verilen büyük felaket hakkında ise, "İlk günden beri tahminimiz 100 binin üzerinde bir can kaybı... Halen enkaz altında çok can var. Çok ağır bir tablo. Rakamlar bir süre sonra netleşecek" açıklamasını yaptı.
4 afet kentinde Büyükşehir'in gölgesini kurduklarını ifade eden Başkan Soyer, her müdürlükten ayrı ekiplerle kurumsal kapasitenin taşınarak hizmer verdiğini söyledi ve "Depremzedelerin belediyeden almak istediği istekler var bunun için oraya konumlandık. Dört şehrimizde de kurumsallaşmış, hizmet kalitesi yüksek hizmet üretiyoruz. Bu şehirler; Adıyaman, Kahramanmaraş, Osmaniye ve Hatay” dedi.
OSMANİYE'DEKİ YOL HARİTASI
Büyükşehir'in ana yara sarma üssü Osmaniye'de yapılan çalışmaları da anlatan Soyer şunları kaydetti:
Osmaniye diğer illere göre daha az sayıda yıkım görmüş bir şehir. Binin üzerinde vefat var. İzmir depreminde 117 can kaybımız vardı. Çok daha az sayıydı. İzmir’e göre 10 misli tahribatımız var. Osmaniye’de gölge birimlerimiz var. Hatay’da sahra hastanemiz var, mobil mutfaklarımız var. Osmaniye’de sadece bugünkü yaraları sarmıyoruz, geleceğin inşasına destek olmak istiyoruz. Başka bir tarım mümkün mottosuyla İzmir’de çiftçilere her anlamda destek olduğumuz bir uygulamamız var. Bütün bu çalışmaların ışığında Osmaniye’nin kırsalında da hizmet üretmeye karar verdik. Dün Osmaniye’nin bütün köylerini ziyaret ettik. Olağanüstü bir zeytin memleketi orası. Narenciye bahçeleri var orada her yerde. Fıstık bahçeleri var. Çok güçlü bir tarım ekonomisi var. Yüzde 26’sı tarım alanı. Küçük üreticinin büyük mağduriyetleri var. Orada küçük köylerde üretimi planlamaya başladık. Yem desteği veriyoruz buna devam edeceğiz. Şu an tam üretim zamanı. Hayvancılığın en çok desteklenmesi gereken bir zaman. İki ay sonra yaparsak bu çok geç olur.
Soyer Osmaniye'de yerelde kalkınmaya desteğin 5 ana başlıkta gerçekleşeceğini ifade ederek, bunları zeytin ve zeytinyağı, süt, atalık tohumlar ve yerli ırklar, fıstık ve fıstık ezmesi ve halı dokumacılığı olarak sıraladı.
Büyükşehir Belediye Başkanı ayrıca Osmaniye'ye Halk Konut Projesi'ni anlattıklarını ve bölge halkının şimdiden dernek kurmaya başladığını da ifade etti.
"HALEN KOORDİNASYONSUZLUK VAR"
Soyer afet bölgesindeki son durumu ise şu sözlerle anlattı: Bana sorarsanız halen koordinasyonsuzluk var. Giderek azalıyor ama halen daha orada çadır ve konteyner eksikliği varsa bu kabul edilebilir bir durum değil. Bir an önce hızlı bir şekilde organizasyon sağlanması lazım. Çadır kentler kuruluyor ama vatandaş evinin önünden ayrılmak istemiyor. Çadıra ihtiyaç var çadır kente değil. Yıkılan evin önüne kurmak istiyorlar. İnsanlar bu şehirleri terk edip köylere gitmişler. Bir köy odasında 17 kişi kalıyor. İnsanlar o topraklarda kalmak istiyorlar. İzmir’e gelenler var ama bir yandan gelenler geri dönecekler. Biz üzerimize düşeni yapacağız. Kapasitemizle sınırlı ama elimizden geleni yapacağız...
Soyer programda İzmir'i dirençli kent haline getirme ve kentteki son durum ile çalışmalar hakkında da bilgi verdiği bölümde, kentin fay haritasını çok eski olduğunu ve bunları güncel olarak ortaya konması gerektiğini ifade ederek, "Bu bilgilerin bu kentteki herkesin biliyor olması lazım. Depreme hazırlıklı yaşamak konusunda sınıfta kalmış durumdayız. Depreme dirençli hale nasıl getirebiliriz bunu yapmamız lazım” dedi.
ÇARPICI YAPI STOKU VERİLERİ
Büyükşehir Belediye Başkanı kentteki yapı stoku hakkında ise şu açıklamayı yaptı:
Deprem afet daire başkanlığı kurduk. Biz o günden bugüne kentsel dönüşüm konusunda çabalarımız sürdürüyoruz ama yüzde 36’sı kaçak veya ruhsatsız. Yüzde 52’si 1999’dan önce yapılmış. Sadece yüzde 12’si 2000 senesinden sonra ruhsatlanarak yapılmış durumda... Dönüşümle ilgili bir hedefimiz var. Türkiye yeni bir tarafa evrilmek zorunda. onlar ayrımını kaldırmalı. Hepimizi içine alan bir mesele. Bu ayrımları artık bir tarafa atmak mecburiyetindeyiz...
"BU ÖLÇEKTE DEPREMDE SİZ BU PERFORMANSI GÖSTERİYORSANIZ..."
Soyer programın son bölümünde ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bölgede yeniden yapılanma için 1 yıl süre istemesini değerlendirdi ve şunları söyledi:
Buna imkan olduğunu düşünmüyorum. Riskli alan olarak tespiti yapıldıktan sonra İzmir’de, rezerv alanda deprem konutları yapıldı. İki etap altında 6 bin 800 civarında konut yapılacaktı. 3 bin civarında olan konut tamamlandı. Sadece 550’si depremzedelere aktarılabildi. Bu ölçekte bir depremde siz bu performansı gösteriyorsanız, bu kadar büyük bir coğrafyada bu kadar yıkımdan sonra bu iddiayla ortaya çıkarsanız bu çok inandırıcı olmaz.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |