Soyer’den çok konuşulacak 'süreç' mesajları: Hem aday gösterme hem benden kazanılmasını bekle!

Efe Can TAN/GERÇEKİZMİR – Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer basın mensuplarıyla bir araya gelerek 5 yılını değerlendirdiği toplantında 31 Mart yerel seçimleri ve seçim sürecinde kendisini yeniden aday göstermeyen partisinin Genel Başkanı Özgür Özel ve Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ile arasında yaşanan soğukluk hakkında açıklamalarda bulundu. 

Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, yerel seçimlerin CHP açısından öneminin altını çizerken, İzmir’de saha çalışmalarına katılmaması hakkında çarpıcı mesajlar verdi. Büyükşehir Belediye Başkanı ayrıca açıklamaları arasında ‘Genel Başkanlığa adaylık’ sorusuna da yanıt verdi. 

“CHP BU ÜLKEDE DEMOKRASİNİN TEMİNATI”
Soyer, “CHP bu ülkede demokrasinin teminatıdır. Sevebilirsiniz sevmeyebilirsiniz, oy vermeyebilirsiniz, sizin bileceğiniz bir şey ama CHP eğer iktidarı frenleyecek, dizginleyecek, dengeleyecek bir güç olmaktan çıkarsa o zaman Türkiye yüzde 80’ler 90’larla seçim kazanılan bir ülke haline gelir. Bu demokrasinin kaybolması demektir. Bunu aklı selim sahibi AK Partili, MHP’li, İYİ Partili herkes fark ediyor. Ana muhalefet partisi dışında diğer muhalefet partilerinin de iktidarın gücünü sınırlama misyonu vardır elbette ama asıl büyük güç ana muhalefet partisinde olmak zorundadır. O nedenle CHP’nin tüm adaylarına başarılar diliyorum. Diliyorum ki CHP bu seçimlerden büyük kazanımla çıkar. Türkiye’nin buna ihtiyacı var diye düşünüyorum” dedi. 

“HEM BENİ ADAY GÖSTERME, HEM BENDEN KAZANILMASI BEKLE, HAKKANİYETE UYGUN DEĞİL”
Büyükşehir Belediye Başkanı, “Sonuç itibariyle ben burada aday gösterilmedim, üstelik de anketlerde başarısız çıktığıma dair ifadeler kullanıldı. Dolayısıyla benim, başarısız bulunan bir belediye başkanının, ‘Sütte leke var, onda yok’ denilen bir başkan adayının yanında olması ona zarar verir. Benim başarısız bulunduğum yerde CHP için yapacağım çalışmanın bir sınırı vardır. O da olabildiğince zorlayarak olur. Daha önce İstanbul’a gitmiştim, bu hafta içinde Rize’ye gideceğim. Pazar ilçesinin kazanılma ihtimali var, orada çok talep etti arkadaşlarımız. Balıkesir’e gideceğim, yine çok talep edildi. Benim birikimimden, deneyimimden faydalanmak isteyen CHP’lilere koşa koşa gidiyorum. Son dakikaya kadar elimden geleni yapacağım. Ama İzmir’le ilgili sorumluluğu benden beklemek artık haksızlık olur. Bir siyasi irade kullanıldı, bu siyasi iradenin tercihleri oldu, bunların nasıl sonuçlanacağını hep birlikte göreceğiz. Ama hem beni gösterme hem benden bu işin kazanılmasını bekle. Bu hakkaniyete uygun değil. Ben elimden geleni yapmaya devam ediyorum” dedi. 

Soyer ayrıca, “Buraya Karataş’taki üst geçidin temelini atmaktan geldim. Geçen hafta Şaşal’ın ikinci büyük etabını açtık, dün Brüksel’de çok önemli bir ödül aldık. Artık Avrupa Birliği misyonlarını şehirlere yüklüyor. 100 Avrupa Birliği şehri dışında tek kent İzmir oldu. Karbon nötr vizyonunu başarıyla ortaya koyduğu için. Dolayısıyla biz İzmir için çalışmaya devam ediyoruz. Yaptığımız her şey CHP’nin yerel yönetim anlayışının nasıl olduğunu dair bir veridir” diye konuştu. 

GENEL BAŞKANLIĞA ADAY MI? 
Soyer şunları kaydetti: Ne yaptığımız işin, ne bunların tanıtımının ne de bunların kamuoyundaki karşılığı nedeniyle başkan adayı yapılmadığımı düşünmüyorum. Bunların hiç biri doğru değil. Dolayısıyla benim vicdanım çok rahat. Kafayı yastığa koyduğumda huzurla uyuyacağım çünkü bu 5 yıl ne kadar çok çalıştığımı ben ve arkadaşlarım çok iyi biliyor. Eksin yapmış olabiliriz, kusurumuz, yanlışımız olabilir ama hep en iyisini en çoğunu yapmak için çok çalıştık. Vicdanım çok rahat. Bundan sonrasında bu güzel memleket için yine çalışmaya devam edeceğim. Ben hayatındaki tercihini bundan yana yapmış, hayatının anlamını burada bulan bir insanım. Başka bir şey yapmam söz konusu değil. Bu memleket aşkı da koltuk, makam, mevki tanımıyor. Böyle bir ihtiyacım yok. ‘Genel Başkanlığa aday mısınız?’ diye soracak olan olursa baştan söyleyeyim bunların hepsi olabilir ama benim derdim bu değil. Ben bu memleket için çalışmaya devam edeceğim. Çok şükür evde de ‘Baba daha çok para getir’ diyen evlatlarım, eşim yok. Bu yönden de şanslıyız. 

“TÜM SİYASİ TERCİHLERİMİN ARKASINDAYIM”
Büyükşehir Belediye Başkanı ayrıca, “Siyasi tercihlerimin her birinin arkasındayım. 22 Haziran’da ‘İzmir Duruşu’ adıyla bir metin yazmıştım, orada da büyük bir değişime ihtiyaç olduğunu söylemiştim ama ‘Bu değişim 1 Nisan’dan sonra olmalı’ demiştim. Orada yanıldığımı gördüm. Çünkü kurultay süreci partinin seçmeniyle partiyi barıştıran bir sonuç ortaya koydu. Bunu bu kadar öngörmemiştim. Ama diğer kısmı doğru çıktı. ‘Partide büyük bir kaynama olur, tam seçime giderken bu doğru olmaz’ kısmı. Dolayısıyla ben hala o noktadayım, keşke bu kurultay 1 Nisan’dan sonra yapılsaymış. Ama bunlar geride kaldı. Ama ben tüm siyasi tercihlerimin arkasındayım. Hayat benim için siyasettir, siyaset hayatı iyileştirme sanatıdır. Dolayısıyla ben bunu yaparken resmin bütününü görmeye çalışarak yaptık hep. Bu nedenle 9 Eylül konuşması nedeniyle, hiç görmediğim bir çan hakkında yürüyen bir soruşturma var hala. Bu siyasi kararların sonuçlarını o taraftan da bu taraftan da çok gördüm ama çok da umurumda değil. Tüm bunları bilinçli irademle yapıyor olmanın vicdani rahatlığını yaşıyorum” diye konuştu. 

‘DEĞİŞİM’ SORUSUNA YANIT: SOL DEĞERLER VURGUSU! 
Soyer toplantıda yöneltilen ‘Kurultaydan kısa bir süre sonra yerel seçimler olmasaydı değişimcilerin yanında olur muydunuz?’ sorusuna ise, “Yüzde yüz olurdum demeyeceğim olmaya devam edeceğim. Çünkü en başta söylediğim gibi CHP’de büyük bir dönüşüme ihtiyaç var. Sadece yaş ve cinsiyet kotalarıyla ilgili değil ideolojik bir değişime ihtiyaç var. İktidarın gücünü sınırlayacak bir güç haline gelebilmesi için gerçekten sokağın dediğini iyi anlayan ama popülizm yapmayan ve gerçekten dönüştürmek için ne yapması gerektiğini biliyor olması lazım. Özetle çok radikal bir değişim şart. Benim de değiştirmek istediğim şey CHP’nin siyasi konumlanış olarak sosyal demokrat ve sol değerler üzerinden yola devam edeceği bir yol haritası çıkartmak olur” yanıtını verdi. 

“KILIÇDAROĞLU ŞAŞKINLIKLA KARŞILADI” 
Soyer, önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile aday olmadığının açıklanmasının ardından 2 kez görüştüğünü de ifade ederken, “Benim aday gösterilmememi şaşkınlıkla karşıladığını söyledi” dedi.

Soyer, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, DEM Parti, kampanyalar ve Büyükşehir Adayı Cemil Tugay’ı geride kalan dönem Karşıyaka’ya önermesine yönelik soruları da yanıtladı. 



"İMAMOĞLU SÖYLEDİ, BEN DE İNANDIM"
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun aday olmamasındaki rolü ile ilgili soruya yanıt veren Soyer, “Sonradan öğrendiğim şey İmamoğlu bir müdahalesi olmadığını söyledi. Ben de buna inandım” dedi.

“AK PARTİ’YE OY VERENLERLE DE GÖNÜL BAĞIM VAR”
“DEM Parti ile gönül bağım var’ sözlerine açıklık getiren Soyer, “Benim romanlarla da gönül bağım var. Bütün dezavantajlı gruplarla gönül bağım var. AK Parti’ye oy verenlerle de gönül bağım var. Siyasi bir içerik değil burada kastedilen” dedi.

“AZİZ BEY ADAYLIK KAMPANYAMA KATILMADI”
Önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile ilgili soruya yanıt veren Soyer, “Aziz Bey adaylık kampanya hiç katılmadı ben de bunu talep etmedim ama devir teslime geldi. Devir teslim olacak mazbata alındıktan sonra o yapılır” diye yanıt verdi.  

“ÇOK SÖNÜK BİR KAMPANYA YÜRÜYOR”
CHP ile AK Parti arasındaki oy farkı ve Tugay’ın kampanyası ile ilgili soruya yanıt veren Soyer, “Ben tabi ki araştırma şirketi değilim. Ümit Yaldız Bey’in çalışmalarını ciddiye alırım. Kararsız sayısının yüzde 15’lerde gözükmesinin enteresan olduğunu söylüyor. Yüzde 10 fark ile de kazanabilir diyor Cemil Bey için çok daha düşük de olabilir diyor. Araştırmaları okuyorum. Benim aklıma yakın geldiği için paylaştım. Oy farkı azaldı mı çoğaldı mı bilmiyorum. Kampanya ile ilgili Cemil Bey ile ilgili değil Türkiye’de çok sönük bir kampanya yürüyor. Bana iyi bir şey gibi gözükmüyor” dedi.

“BU DÖNEM HİÇBİR İLÇE İÇİN BANA GÖRÜŞ SORULMADI”
Soyer Tugay’ı 5 yıl önceki seçimlerde Karşıyaka Belediye Başkanlığı’na önerdiği ile ilgili soruya, “5 yıl önce benim yakın siyaset yaptığım arkadaşlarım tanıştırmıştı beni. Adaylık sürecinde tanıştırdılar ben de doğrusu etkilendim. Estetik cerrah, partide yönetimde bulunmuş tek isimdir benim genel başkanımıza önerdiğim isim odur. O zamanlar diğer ilçeler ile ilgili de görüşlerimiz sorulmuştu. Bu dönem öyle bir şey olmadı. Hiçbir ilçe ile ilgili bana bir görüş sorulmadı” yanıtını verdi.