Büyükşehir Belediyesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin “tapu senedi” olarak anılan Lozan Antlaşması’nın 100. yıldönümü kutlamaları kapsamında “Lozan Antlaşması Yeni Yüzyılına Girerken” paneli düzenledi. Panelin kolaylaştırıcılığını tarih doktoru ve oyuncu Pelin Batu üstlenirken, tarihçi yazar Sinan Meydan, Yeditepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Tülay Alim Baran ve Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Doç. Dr. Mehmet Emin Elmacı konuşmacı olarak yer aldı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları İsmet İnönü Sahnesi’nde izleyicilerle buluşan panele, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Dışişleri Bakanlığı İzmir Temsilcisi Büyükelçi Naciye Gökçen Kaya, Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, İYİ Parti İzmir İl Başkanı Sinan Bezircilioğlu, siyasi parti temsilcileri, akademisyenler, sanatçılar, öğrenciler, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda yurttaş katıldı.
“İzmir, 100 yıl sonra geleceği, ortak akılla inşa etmeye devam ediyor”
Panelin açılış konuşmasını Başkan Tunç Soyer yaptı. İzmir’in 9 Eylül’den İktisat Kongresi’ne kadar Türkiye tarihine yön veren dönüm noktalarının 100’üncü yılında fark yarattığını ifade eden Başkan Soyer, “Tarihi olayların 100. yıldönümlerinin her zaman farklı bir anlamı vardır. Tarihin akışını değiştiren bu olayların 100. yılında, İzmir’in Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görev yapmaktan dolayı büyük bir onur duyuyorum. Kurtuluştan kuruluşa giden bu sürecin kıvılcımının yakıldığı İzmir, 100 yıl sonra hala geleceği, ortak akılla inşa etmenin koşullarını aramaya devam ediyor” dedi.
“Lozan, mağlubun mağlup olduğunun resmen beyanıdır”
Başkan Soyer, “Lozan, emperyalizme karşı tarihin gördüğü en büyük halk direnişinin bir sonucudur. 100 yıl önce bugün imzalanan bu antlaşma, Anadolu direnişinin milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğiyle sonuçlandığını tüm dünyaya ilan etti. Kuvayı Milliye ve önderimiz Mustafa Kemal’in geleceği inşa eden mücadeleci ruhu kazandı. Teslimiyet ve hayalsizlik kaybetti. Lozan’ın bizlere bıraktığı iki önemli miras vardır; birincisi bağımsızlık, ikincisi ise barış. Lozan, mağlubun mağlup olduğunun resmen beyanıdır. Bugün, bu topraklardaki hür yaşamımız bu siyasi zafer sayesindedir. Bu antlaşma, sadece ülkemizin değil, aynı zamanda emperyalizmin altında acı çeken ulusların da kaderini değiştirmiş, evrensel bir bağımsızlık bildirisine dönmüştür” diye konuştu.
“Demokrasiden geriye asla dönemeyiz”
Başkan Soyer, “Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu mahiyetinde olan bu antlaşma bugün kimi kesimler tarafından itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor. Gündelik siyasetin sığ sularına çekiliyor. Bunu yapmaya hiç kimsenin hakkı yok. Cumhuriyet de, Osmanlı da, Selçuklu da bizim tarihimiz. Hakimiyetin kayıtsız şartsız milletimize ait olduğu bugünleri, yani demokrasiyi işte bu uzun tarihsel sürecin sonucunda elde ettik. Her aşaması büyük mücadele ve zaferlerle dolu tarihimizin bizleri ulaştırdığı şu noktada demokrasiden geriye asla dönemeyiz. Tersine, tarihimiz boyunca olduğu gibi milletin egemenliğini daha da güçlendirmek zorundayız. İzmir Büyükşehir Belediyesi bu ödevin bilinciyle Cumhuriyet’in yüzüncü yılında İktisat Kongresi ile başlayan konferans, söyleşi ve oturumlar düzenlemeyi sürdürüyor. Çünkü geleceğin Türkiyesi’ni aramıza duvarlar örerek değil ancak birbirimizi dinleyerek, konuşarak, ortak akıl ve vicdanla inşa edebiliriz. Aynı Mustafa Kemal Atatürk’ün Sivas’ta, Amasya’da, Erzurum’da yaptığı gibi. Barış, nefes almak gibi bir şey. Onu bir kere içinize çektiğinizde hiçbir şey bitmiyor. Ona ihtiyacınız olduğunu her an hatırlamanız ve yeniden içinize çekmek için çalışmanız, mücadele etmeniz ve emek vermeniz lazım. Bu topraklarda barış içinde yaşamamız için Lozan tarihi bir dönüm noktasıdır ve bizlere özgürce yaşamanın kapılarını aralamıştır. Ne var ki, barışı yurtta ve dünyada daim kılmak için bizim de tıpkı atalarımız gibi alın teri dökmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.
“Lozan’ı yerel bayram olarak kutlayacağız”
Başkan Soyer, panelin ardından ise kapanışı şu sözlerle yaptı: “Lozan'a çok daha fazla sahip çıkacağız. Biz İzmir olarak Lozan Meydanı’nda çelenk koymaya, İsmet İnönü Sanat Merkezi’nde tartışmaya, konuşmaya ve Kültürpark’ta coşup eğlenmeye devam edeceğimiz 24 Temmuz’ları İzmir’de yerel bayram olarak kutlayacağız. Diliyorum ki Türkiye’de bir gün tüm milletçe bu bayramı kutlayacağız” dedi.
“Lozan tuhaf komplo teorilerine tanık oluyor”
Başkan Soyer’in ardından panelin açılışını yapan Pelin Batu, “Tarih, belgelere dayanan somut bir bilimdir. Bizde sadece bir başlık bile büyük kavgalara, tuhaf komplo teorilerine tanık oluyor. Birileri bir şeyler ortaya atıyor ve olmayan taraflarını tartışıp zaman harcıyoruz. Bugün Lozan’ın anatomisini çizerken oradaki diplomasi savaşını anlatacağız. Keşke Lozan 100. yılı her ilde coşkuyla kutlansa” dedi.
Lozan bayram olarak kutlanmalı
Panelde tarihçi yazar Sinan Meydan Lozan üzerine yapılan Musul sorunu, adalar konusu, boğazlar tartışması gibi karalamaların yalan olduğunu ifade etti. Tüm itibarsızlaştırma çalışmalarına karşın Lozan’ın büyük bir zafer olduğunu yineleyen Sinan Meydan, “Lozan siyasete kurban edilemeyecek kadar değerli bir belge. 1950’den sonra Lozan, güncel siyasete kurban edildi. Atatürk Lozan’ın bir bayram olarak kutlanmasını istemiş. İlk yıllarda çok da güzel kutlanmış. Sırf İsmet İnönü muhalefette diye Lozan’ın kutlanması engellenmiştir. Lozan sanki sadece CHP’ninmiş gibi Lozan’ı gündemden çıkarmaya çalışmışlar ve Lozan zamanla unutulmuş. Bu nedenle Tunç başkanı gönülden kutluyorum. Yerli ve milli olanlar Lozan’ın 100. yılında ne yaptı, nasıl kutladı” ifadelerini kullandı.
“100 yıllık barış sağlayan başka bir metin gösterin”
Meydan, “Laik, çağdaş cumhuriyetin kurucu metni Lozan Antlaşması’dır. Lozan Antlaşması'nın dünyada eşi benzeri yoktur. Birinci Dünya Savaşı’nı bitiren antlaşmadır. Şu ana kadar 100 yıllık kesintisiz bir barış sağladı Lozan Antlaşması. Türkiye kimseyle meşru müdafaa dışında savaşa girmedi. Türkiye bir barış vahası gibi. Başı sıkışan bu ülkeye geliyor. Lozan Antlaşması dünyanın en problemli bölgesinde bir barış vahası kurdu. Yaşadığımız tüm problemlere rağmen bunun yanına koyabileceğiniz başka bir metin yok. Bana 100 yıllık barış sağlayan başka bir metin gösterin, sonra Lozan’ı eleştirin” şeklinde konuştu.
“Lozan’ın tek maddesi kapitülasyonlar olsa bile tek başına zaferdir”
Lozan’la ilgili söylenen yalanlara karşın antlaşmanın Türkiye için hayati öneme sahip olduğunu anlatan tarihçi Doç. Dr. Mehmet Emin Elmacı, “20 yıldır söylenen trajikomik yalanları görüyoruz. Ama şu çok açık ve net ki Lozan, Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusudur. Bu toprakların bize ait olduğunu, biz Lozan’la kabul ettirdik. Eğer Atatürk ve arkadaşları olmasaydı biz Anadolu’da değildik. Çünkü Sevr ölümdü, Lozan hayattı. Kapitülasyon uzmanı olarak söylüyorum, Lozan’ın 142 maddesini bırakın tek maddesi olsun, o da kapitülasyonların kaldırılması olsun. Bu başlı başına bir zaferdir. Ben Alsancak Limanı’nın, demiryollarının ne zorluklarla alındığını çok iyi biliyorum. Şimdi tekrar satılmaya çalışılıyor” diye konuştu.
“Lozan’a bizim daha çok sahip çıkmamız gerekiyor”
Panelde konuşan Prof. Dr. Tülay Alim Baran, Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü’nün vermiş olduğu büyük siyaset mücadelesi sürecini anlatarak, “Lozan Antlaşması başlı başına büyük bir diplomasi zaferidir. Ben, bu kadar zorlu bir mücadele, nasıl bu kadar başarılı tamamlanmıştır diye hep düşünmüşümdür. Mustafa Kemal Atatürk’ün Nutuk’ta anlattığı Sevr’den Lozan’a gelen bir süreç var. Bir toplum, Sevr’den Lozan’a nasıl mucizevi bir şekilde getirildiğine şaşıyorum. Lozan’ın 100. yılında yapılması gereken şudur: Meselelere biraz geriden bakmayı öğrenmemiz gerekiyor. Türkiye’nin nasıl bir savaş süreci yürüttüğünü görmemiz gerekiyor. Bütün dünyanın şapka çıkardığı bu diplomasi zaferine, bizim onlardan çok daha iyi sahip çıkmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Panelin sonunda Başkan Soyer, konuşmacılara günün anısına plaket verdi. Panelin ardından panelistler İsmet İnönü Sanat Merkezi’nde okurları için kitaplarını imzaladı.
Söyleşinin ardından Kültürpark Lozan Meydanı'nda Umut Kaya konseri yapıldı.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |