GERÇEKİZMİR - Millet İttifakı'nın İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Tunç Soyer bir otelde düzenlenen buluşmada İzmir İçin Düşünce Platformu'nun konuğu oldu.
İzmir Ticaret Odası Eski Başkanı Ekrem Demirtaş'ın kurucusu olduğu platform tarafından düzenlenen oturuma İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar da katıldı.
- SOYER'DEN 'KADIN DOSTU KENT' İMZASI...
Oturuma Millet İttifakı'nın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer satışa çıkarılan tarihi elektrik fabrikasıyla ilgili planı damga vurdu. Soyer, tarihi fabrikayı Büyükşehir olarak satın alacaklarını bir plato kurarak sinema endüstrisini bölgeye taşımak istediklerini ve bölgeyi de bir kültür vahası haline getirmeyi planladıklarını söyledi.
BİR KALP MASAJINA İHTİYAÇ VAR
Konuşmasına demokrasi vurgusu yaparak başlayan Soyer, “Buna sımsıkı sahip çıkan bir kent İzmir. Çünkü İzmir’in iki önemli özelliği var. Bir tanesi liman kenti olması diğeri de demokrat bir kent olması. İzmir, damar tıkanıklarını açarak tekrar Akdeniz çanağında öncü rol üstlenmeye başlayabilir. İzmir bir yürek gibi. Yürek nasıl insan bedeninde kan dolaşımını sağlarsa, İzmir de bütün coğrafya için bir yürek vazifesi görmüştür. Bu kimlik ve konum aslında değişmedi. Tepemizde aynı güneş, bereketli topraklar, akvaryum gibi bir deniz… Aslında her şey yerli yerinde duruyor, bizim bir kalp masajına ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.
Soyer şöyle konuştu: İzmir’i dünyaya tanıtmak zorundayız. İzmir sahip olduğu potansiyel ve zenginlikle uyumlu bir noktada değil. Biz bu topraklarda hep deryayı bilmeyen balık misali yaşadık. Şimdi bunu değiştirmenin vakti diye düşünüyorum. Bu yüzden de siyaset yapıyorum. Çocukluğumuzda öğretmenlerimiz şöyle derdi. Biz ekonomisi kendi kendine yeten ülkelerden biriyiz, tahıl ambarıyız. Bizim topraklarımız yeraltı kaynaklarımız iklimimiz bütün hikayeyi değiştirmeye müsait. Tarım meselelerini çözmeden Türkiye’nin meselelerini çözemezsiniz. Çok daha fazlasını yapacağız. Sadece küçük üretici için değil İzmirli tüketiciyi iyi ve sağlıklı ürünlerle buluşturmak için çalışmalar yapacağız. Kentin arka sıralarındakilere İzmir’in yarattığı refahtan eşit pay çıkarmak. Uyuşturucu kullanma yaşı 9, 10’lara düşmüşse siz dünya markası yaratsanız da o olmaz. Böyle bir dünya markası tutmaz. O çocukların uyuşturucu kullanmak yerine kültür sanat ve spor olanakları ile buluşmasını sağlamak zorundayız...
O PROJELERİN BÜTÇESİ HAZIR, ANKARA'DAN ONAY BEKLİYOR
İzmir için öncelikli hedefin tanıtım olduğunu vurgulayan Millet İttifakı Büyükşehir Adayı, “İlk işimiz İzmir’in tanıtımını yapmaya çalışmak olacak. Bu tek başına ne büyükşehir ne de bakanlığın işi değil. Bu İzmir’de ekmek yiyen herkesin içinde olması gereken bir şey. Büyükşehir burada bir öncülük yapacak. Bir yapı kurarak İzmir’i tanıtmaya başlayacağız. 5 yıl içinde dünyanın en büyük 100 marka kentinden biri olacak. Bunu mutlaka sağlayacağız. Bunun için İzmir havalimanının ikinci hub haline gelmesi lazım. Bir de İzmir limanının navigasyon kanalının yapılması lazım. Pazar ağımızı geliştirecek olan havaalanı ve limanın kapasitesini genişletmek zorundayız. Körfez’in navigasyon ve sirkülasyon kanalı ile ilgili her şey hazır ama Ankara’dan onay imzası bekleniyor. Başka konular da var. Buca-Metro, Halkapınar-Otogar metro gibi. Bunlar planı bütçesi hazır olan ama Ankara’dan onay bekleyen projeler” ifadelerini kullandı.
SİYASİ AYRIŞMA TAHRİBATI ARTTIRIR
Soyer ekonomik krize de değinerek tablonun 1 Nisan'dan sonra daha da netleşeceğini ifade etti. Soyer, “Gerçekten büyük bir ekonomik daralma, yoksullaşma, küçülme dönemi bizi bekliyor. 1 Nisan’dan sonra bunu daha net göreceğiz. Bizim İzmir olarak mutlaka başarmamız lazım. Bir yandan aramızdaki farklılıkları bir ayrışma nedeni olarak değil zenginleşme olarak görmeyi başarmamız lazım. Merkezde yürütülen siyaset nedeniyle ayrıştırılan insanlarımızı, İzmir menfaatleri etrafından buluşturmayı başarmak zorundayız. Bizi İzmirli yapan çok güçlü bir bağ var. Benim Mardinli bir arkadaşım var. Mardin’e gittiğinde İzmirliyim diyor. Neden dedim. Ben kendimi İzmirli hissediyorum diyor. İzmir’in liman kenti olması bir tür sosyal gene dönüşmüş ve yaşam kültürü haline gelmiş. Şimdi bizim bunun yeniden altını çizerek her yerde konuşmamız lazım. Çünkü bu siyasi ayrışma hepimizin yaşayacağı ekonomik krizin tahribatı arttırır” açıklamasını yaptı.
KAVGA ETMEYE GELMİYORUM, VİZYON ORTAKLIĞI KURMAK İSTİYORUM
“Ben kavga etmeye gelmiyorum” diyen Soyer, konuşmasını şöyle sürdürdü: İzmir vizyon ortaklığı kurmak istiyorum Ankara’ya. Bütün medeniyetin vatandaşları vergi öder, devletten beklediği ise bu vergilerin adil dağıtılmasıdır. Biz bunun böyle olmaması gerektiğini anlatacağız ama bunu rant beklentisi ile yapmayacağız. Hakkımızı talep edeceğimiz için yapacağız. Bunu da tek başımıza yapmayı düşünmüyorum. Bu sadece Büyükşehir’in değil herkesin meselesi olmak zorunda. İzmir’in sanayi ve ticaret erbapları, Ankara ile ilişkiler konusunda Büyükşehir ile el ele vermeli. Bunu şimdiden talep etmiş olayım sizden...
KÜLTÜRPARK’A KÜLTÜRÜNÜ GERİ VERECEĞİZ
Deniz ulaşımı ve çevre yatırımlarına ilişkin projelerinden bahseden Soyer, “Üç ayrı noktada katı atık bertaraf tesisi kuracağız. Kuzeyde, güneyde ve merkezde... Bunlar aynı zamanda enerji elde edecek. Üç noktada bir sıkıntı yok ama kentte bir kültürün yaygınlaşması gerekiyor. Evden okuldan başlayarak çöp ayrıştırılmalı. Çöpü ayrıştırmayı bir alışkanlık haline getireceğimiz düzen kurmamız gerekiyor. Mesele sadece tesis kurmakla bitecek bir şey değil. Vatandaşın duyarlılığı ve katılımı, Büyükşehir’in örgütleyici güç ile bir arada olması gerekiyor. İki yeni feribot daha katacağız deniz filomuza. Konak-Karşıyaka arasında hiç durmaksızın çalıştıracağız. Bu Körfez Geçiş projesi ile bilgili beklenen katkıyı da sağlayacağını düşünüyorum. Kültürpark’a kültürünü geri vereceğiz. Artık kültür yok orada. Festivallerle, ikinci el pazarıyla, üretici pazarıyla Kültürpark’ı canlı dinamik herkesin girmek isteyeceği bir mekan haline getireceğiz. Nedense biz orada bir cazibe noktası yaratmayı beceremedik ama bunu yapacağız” ifadelerini kullandı.
ÖNCE ULAŞIM!
İzmir’in en temel probleminin ulaşım olduğunu savunan Soyer, “Herkes bundan şikayet ediyor. Dolayısıyla mutlaka önceliğimiz bu olacak. 111 noktada akıllı trafik uygulaması başlatacağız Ankara Otoyolu’nda yaptığımız çalışma ile iki yeni şerit ve iki yeni güzergah aynı araç sayısında yüzde 50 hafifleme sağlıyor. 3 noktada yer altı geçişi sağlayacağız. 50 km’lik bisiklet hattımız şehrin çeperlerine kadar yayılacak. 300 km’lik yeni parkurlarla bir bisiklet kenti hayal ediyoruz” dedi. “Turizm konusunda sefil durumdayız” diyen Soyer, “Büyük bir utanç. Bunu mutlaka değiştirmek zorundayız. Turizmin sadece konaklama tatil turizmi değil gastronomi kültür tarh bilim turizm enstrümanıdır. Hiçbirini yapmıyoruz ve sonra hayıflanıyoruz. Bir şey yapmıyoruz ki gelsinler. Bu konuda çok dertliyiz ama dermanı hep birlikte bulacağız” diye konuştu.
KATILIMCI DEMOKRASİ VURGUSU: EN ÇOK BEN SEVİYORUM DEMEYECEĞİM
Soyer konuşmasında katılımcı demokrasi vurgusu da yaptı ve kent için tüm dinamiklerle işbirliğinden yana olduğunu altını şu sözlerle çizdi: En tehlikeli şey; ‘İzmir’i en çok ben seviyorum ve ben biliyorum’ demektir. Bunu dediğiniz an potansiyeli ıskalıyorsunuz. Bu lafı benim ağzımdan asla duymayacaksınız. İzmir’i hepimiz aynı miktarda seviyoruz ve biliyoruz. Bütün mesele bu bilgiyi ve sevgiyi birleştirip kenti buradan yönetmekte. ‘İzmir’i en çok ben biliyorum ve seviyorum’ lafını benden asla duymayacaksınız. Böyle baktığım için bu katılımcılığın mümkün olacağını düşünüyorum. Bu kentin çok donanımlı STK’ları ve meslek odaları var. Hepsinin bilgisini İzmir’e kattığımızda olağanüstü bir şey ortaya çıkar. Ama mesele bunun koordinasyonunda… Hep birlikte bunu koordine edeceğiz. İzmir’i dünyanın global bir aktörü haline getireceğiz.”
ELEKTRİK FABRİKASI PLATO, BÖLGE KÜLTÜR VAHASI OLACAK
Tarihi elektrik fabrikasını Büyükşehir olarak satın alacaklarını ve bir sinema platosuna dönüştüreceklerini kaydeden Soyer, “Kentin içinde atıl kalmış alanlar var. Örneğin; elektrik fabrikası satışa çıkarıldı. Şartname değişmiş, Büyükşehir olarak bu fabrikayı satın alacağız. Burayı sinema platosu olarak kullanacağız. Sinema endüstrisini oraya taşıyacağız. Havagazı’ndan başlayarak o aksı bir kültür vahası olarak düşünüyoruz. Dizilerin ve filmlerin çekildiği cıvıl cıvıl bir yer hayal edin… Bu aynı zamanda bir turizm projesidir. Turizmi nasıl tetikleyeceğini hep birlikte göreceğiz. Kentsel dönüşüm biraz da budur. Kentin atıl alanlarının sosyal alanlar olarak tasarlanmasıdır” açıklamasında bulundu.
ZEYBEKCİ’NİN CANLI YAYIN MESAJINA YANIT
Sandıktaki rakibi Cumhur İttifakı’nın İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci’nin otoban projeleri hakkında da konuşan Soyer, “Otoban, köprü konusunda onlara ulaşmak mümkün değil. Allah yollarını açık etsin” dedi.
Zeybekci’nin, kendisi ile canlı yayında şehrin sorunlarını tartışabileceğini belirterek “Öyle bir şey olursa hayır demem” sözlerine de yanıt veren Soyer, “Yemek daveti yapmıştım ama o benim varlığımın kamuoyu vicdanını zedeleyen bir durum olduğunu söylemişti. Eğer bunun kamuoyunun vicdanını zedelemeyecek bir durum olduğunu düşünüyorsa, biz buradayız; gideriz” ifadelerini kullandı.
ÖNEMLİ ÇALIŞMALAR YAPACAĞINA İNANIYORUM
Toplantının açılış konuşmasını yapan platformun kurucularından İzmir Ticaret Odası eski Başkanı Ekrem Demirtaş da şunları söyledi: İzmir İçin düşünce Platformu, yeni bir oluşum. İzmir için düşünen sorunlar içim çözüm üretenlerin bir araya geldiği bir olum. Siyasi hiçbir yönü yok. Başkanı yok, ben başkanı değilim ama arkadaşlarım benim konuşmamı istedi. İzmir için varım diyenlere kapısı açık olan bir platform. Toplantımızın konuşmacısı Tunç Soyer, kendisini Seferihisar’dan tanıyoruz. Çok güzel bir performans gösterdi. Birlikte uzun yıllar çalışmalarımız oldu Tunç Soyer ile. EXPO için çalıştık kaybettik ama İtalyanlara has birtakım oyunlar ile kaybettik. Soyer’in çalışmalarının şehir ile ilgili bölümü dışında Avrupa’da ve dünyada tanınması konusunda çok önemli çalışmalar yapacağına inanıyorum. Seçilirse ki öyle görülüyor burada aksi olması mümkün değil. İzmir bir dünya kenti olma konusunda çok önemli mesafeler alacaktır...
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |