Ege Belediyeler Birliği ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in, Gediz Nehri'ndeki kirliliğe dikkat çekmek ve Ege’nin can damarını zehirleyen kaynakları tespit etmek için “Temiz Gediz Temiz Körfez” sloganıyla başlattığı inceleme turu yoğun bir biçimde sürüyor. Turun üçüncü gününe Manisa'dan başlayan Başkan Tunç Soyer, Turgutlu ilçesindeki organize sanayi bölgesinin atıksuyunun arıtılmadan sulama kanalına deşarj edildiği noktada kirliliğe tepki gösterdi. Soyer, “Burada bir katliam var. Şu anda çok açıkça, çok küstahça ve bütün insanları, doğayı yok sayarak, herkesin zehirlenmesi pahasına, kar elde etmek için muazzam bir tahribatla karşı karşıyayız. Turgutlu Organize Sanayi Bölgesi'nin atıklarını deşarj ettiği noktadayız. Atıkların deşarj edildiği yer sulama kanalı. Vatandaşın tarımsal sulama yapması için Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılan kanala, atıklarını boşaltıyorlar” dedi.
“Suç duyurusunda bulunacağım”
Dereye deşarj edilen zehirli suyun, tarım suyuyla birleşerek verimli ovalara ulaştığını, bu suyla sebze yetiştiğini anımsatan Soyer, şöyle devam etti: “Zehirli suyla yetişen sebzeler, insanların sofrasına gidiyor. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Bu kadar aleni, bu kadar küstahça, bu kadar pervasızca yapılan bir katliama seyirci kalamayız. Büyük bir felaket aleni devam ediyor. Dereyi kirletenler hakkında suç duyurusunda bulunacağım. Bunun bedelini ödetmek için, bu verdikleri zararın tahribatını ortadan kaldırmak için elimden ne geliyorsa yapacağım.”
“Böyle devam etmez”
Ahmetli Regülatörü’nün ardından Artemis Tapınağı’nı gezen Soyer, Kazı Başkanı Nicholas D. Cahill ve Başkan Yardımcısı Bahadır Yıldırım'dan çalışmalar hakkında bilgi aldı. Soyer buradan Çamurhamamı bölgesindeki Kazan Gölü'ne geçti ve gölün doğal güzellikleri karşısında hayranlığını dile getirdi. Bir sonraki durağı Taytan Köyü olan Soyer, öncelikle Gediz Nehri’yle birleştikten sonra İzmir Körfezi'ne akan Alaşehir Çayı’ndaki kirliliği inceledi ve sonra köy kahvehanesinde yurttaşlarla buluştu. Gediz'in doğduğu yerden İzmir'de denize döküldüğü yere kadar bütün güzergahı gezeceklerini söyleyen Başkan Soyer, “Çünkü Gediz sadece İzmir'den değil Manisa, Uşak ve Kütahya'dan da geçiyor. Doğduğu yerde pırıl pırıl olmasına rağmen buralarda simsiyah akıyor. Zehirlenerek akmaya devam ediyor. Böyle aksın dursun, bize ne, dedikçe, daha fazla hastalanacağız. Daha fazla öleceğiz, daha az kazanacağız. Daha fazla yoksullaşacağız. Burada ürün yetiştirememeye başlayacaksınız. Bu kadar zehirli suyla sadece silajlık mısır ile yonca ve söğüt ağacı yetişir. O nedenle topraklarınızın bereketi de bitecek. Çocuklarınızın sağlığı da bitecek. Gidişat böyle. Bir yandan kuraklık, bir yandan kirlilik… Ama bu sonsuza kadar böyle devam etmez” diye konuştu.
“Suyu kirleten herkese dava açacağız”
Başkan Soyer kirliliğin ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirterek, “Buraların 3-5 yılı kalmış. Böyle giderse 3-5 yıl sonra burada ne tarım yapılır ne de yaşanır. Gölmarmara kurumuş. Gördes yüzde 6,5'te. Demirci desen, boş. Kısacası gidişat kötü. Buna hep birlikte ya dur diyeceğiz ya da yok olmaya devam edeceğiz. Şu anda sadece kokudan rahatsız oluyorsunuz. Yarın çeşmeden, musluktan akan suyu içemez hale geleceksiniz. Biz bunun için böyle bir çalışma yaptık. Suyu kirleten herkese dava açacağız. Temizlemeyene de dava açacağız. Ama yetmez. Sizin de birlik olmanız lazım. El birliği yapmanız, dava açmanız, hakkınızı savunmanız lazım. Bu suyun zehri size. Sizin el ele vermemiz lazım. Beraber mücadele etmeniz lazım” diye konuştu.
Soyer herkesi mücadele etmeye çağırdı
Haklı olmanın yetmediğini, insanların sesinin gür çıkması gerektiğini belirten Başkan Tunç Soyer, herkesi sorunun çözümü için birlikte mücadele etmeye çağırarak, şunları söyledi: “Bunun siyaseti, sağı, solu yok. Herkes el ele verecek, gücünüzü büyüteceksiniz ve hakkınızı talep edeceksiniz. Benim deremi kirletemezsin, diyeceksiniz. Hesap soracaksınız, dava açacaksınız. Biliyoruz ki iyileştirmek mümkün. Kirliliği durdurursak sorun çözülüyor. Bunun şakası yok, sularımız elden gidiyor, nehirlerimiz elden gidiyor. Vahşi sulama sürüyor, kirletmeye devam ediyoruz ama bu doğa, nehir, toprak buna daha fazla tahammül etmez. Muhtarla birlikte bir talep dilekçesi yazın. Bakanlıklara, adliyeye, belediyelere gönderin. O dilekçenin takipçisi olacağım. Devletin makamları, sizden çıkan sesi de benden çıkan sesi de duyacak. Gücümüzü büyüteceğiz. Kimse babasının çiftliği gibi dereye kanalizasyon akıtamaz. Tesis atığını atamaz. O para kazanacak diye insanlar burada zehirlenemez. Kirletmeye izin veriyoruz, itiraz etmiyoruz. Sesimiz çıkmıyor. Sonra hayır bekle bu topraktan, hayır mı kalır? Ben yerel yöneticiyim ve bunun için tarım bakanı, çevre bakanı olmak gerekmiyor. Ben duyarlı bir insanım. Bir vatandaş olarak bu memleketin yaşadığı kuraklığa, bu sahipsizliğe tahammül edemiyorum, vicdanım sızlıyor. O nedenle sizinle birlikte hareket etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bu memleketin deresine, dağına, gölüne sahip çıkmıyorsanız bence milliyetçi, yurtsever değilsiniz.”
“Sizin hayatınız elektrik parasından daha mı ucuz?”
Başkan Soyer’in bir sonraki durağı Manisa'nın Akhisar ilçesine bağlı Kayalıoğlu Köyü oldu. Burada esnafı ziyaret ettikten sonra yurttaşların sorunlarını dinleyen Soyer, kirliliğe neden olanlarla birlikte mücadele edilmesi çağrısını yineledi:
“Muhtarlarımız, dernekler, siyasi partiler kim varsa hepimiz el ele vermek zorundayız. Gediz Nehri'ne sahip çıkmak boynumuzun borcu. Bu aynı zamanda devleti yönetenlerin de boynunun borcu. Birilerinin kar hırsı uğruna buranın kirli akmasına rıza gösteremeyiz. Buna isyan etmemiz lazım. Siz birlikte mücadele edin, biz de yanınızda olacağız. Sizin mücadelenize güç katacağız. Bu durumun siyasetten öte bir anlamı var. Siyaset eğer hayatı değiştirme sanatıysa, siyaset budur. Bizim yaptığımız Gediz'i temizleme mücadelesi, siyasetin ta kendisidir. Biz yanınızda olmaya devam edeceğiz. Kimsenin sizin suyunuzu kirletmeye hakkı yok. İşletmeler maliyetli diye arıtmalarını çalıştırmıyor. Sizin hayatınız elektrik parasından daha mı ucuz?”
Soyer Beyoba'dan seslendi: “Yeter!”
Kayalıoğlu Köyü’nde Gürdük Çayı'ndaki kirliliği inceleyen Başkan Soyer, daha sonra Beyoba Mahallesi'nde üreticilerle bir araya geldi. Sözlerine kirliliğe karşı “Yeter!” diyerek başlayan Soyer, herkesin Gediz Nehri'ndeki kirliliği seyrettiğini söyledi. Soyer, “Gediz hayatta kalma, var olma mücadelesi veriyor. Biz de onu öldürme mücadelesi veriyoruz. Doğaya ihanet ettik. İklim değişikliği bunu büyütüyor ve sonuçlarını ağırlaştırıyor. Ama biz buna çözüm bulmak yerine yeni hatalar yapıyoruz. Çok su isteyen, tüketen ürün deseni yetiştiriyoruz. Gediz Nehri'ni kirletenlere karşı ne yapıyoruz? Hiçbir şey. Seyrediyoruz, şikayet ediyoruz. Yeter. Artık bunu yapmayacağız. Benim suyumu, bu bölgede yaşayanların suyunu kirletenlere karşı mücadele edeceğiz. Atalarımızın bize bıraktığı bu mirası koruyacağız. Kimsenin katletmesine izin vermeyeceğiz” diye konuştu.
“Sesimizin gür çıkması lazım”
Başkan Soyer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Öncelikle nerede arıtma tesisi çalışmıyor, nerede arıtma tesisi yok, nerede elektrik faturası nedeniyle var olan tesis işlevsiz duruyorsa, hepsini tek tek tespit ediyoruz. Muhtarlarımızla birlikte hepsiyle ilgili tek tek suç duyurusunda bulunup, dava açacağız. Sizden beklediğimiz şey, davalara vatandaş, muhtarlık, dernekler olarak gelin müdahil olun. Hep birlikte sesimizi gür çıkaralım. Yalnız kaldığımız sürece bizi duymuyorlar. Sesimizin gür çıkması lazım. Bunun için de el ele vermemiz gerekiyor. Nerede kirlilik görüyorsanız, nerede Gediz'e yapılan bir saldırı görüyorsanız, paylaşın.”
“Kanal İstanbul’a yatırılacak para 50 tane Gediz’i temizler”
Yeni tesis yapılması, yeni önlemler alınması gerektiğini de ifade eden Soyer, “Onun için de devlet büyüklerimizden talepte bulunacağız. Ey devlet büyükleri, ey hükümet, ey bakanlıklar! Gediz can damarımızdır. Bunun korunması bizim için hayati öneme sahip, diyeceğiz. Biz bir hesap yaptık. Nehrin temizlenmesi için yaklaşık 1 milyar 500 milyon liralık bir yatırım yapılması gerekiyor. Gediz'de kirliliğin önüne geçecek yeni yatırım yapılması gerekiyor. 1 milyar 500 milyon lira ne demek? Kanal İstanbul diye bir projeleri var, 77 milyar. Yani oraya değil de kaynağı buraya yatırsalar 50 tane Gediz'i temizlerler. O para onların parası değil, hepimizin parası. Hep birlikte 'Bizim için öncelik Gediz'dir. Gediz'i yapmadan oraya gitme' demeliyiz. Bu çalışmanın sonunda hazırlayacağımız raporu da ilgili tüm kurumlarla paylaşacağız. Ayrıca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüyle de paylaşarak, onlara bu taleplerimizi ileteceğiz” dedi.
Türkiye Sulama Kooperatifleri Merkez Birliği Başkanı Halis Uysal ise burada yaptığı konuşmada Milli Su Konseyi'nin kurulması ve bu konseyin her yıl ülkenin su haritasını çıkarması gerektiğini söyledi.
Çocuk Oyun Kulübü'nün açılışına katıldı
Başkan Soyer, Kardeş Şehir Saruhanlı Belediye Başkanı Zeki Bilgin'in daveti üzerine Selçuk Recep Terzi Çocuk Oyun Kulübü'nün açılış törenine de katıldı. Bilgin, Başkan Soyer'e teşekkür ederek, “Çocuklarımız için inşa ettiğimiz eseri, hizmete alıyoruz. Çocuklarımız burada oyun oynayarak hoşça vakit geçirecek. Onlar için ne yapsak azdır. Çünkü onlar bu ülkenin geleceği” dedi.
“İzmir Manisa'ya sahip çıkacak”
Saruhanlı’dan Manisa'nın Yunusemre ilçesine bağlı Muradiye Mahallesi'ne geçen Başkan Soyer, burada CHP örgütlerinin temsilcileriyle buluştu. CHP Yunusemre İlçe Başkanı Yalçın Arcak, Başkan Soyer'in ziyaretinden dolayı mutluluk duyduklarını söyledi. Manisa İl Başkanı Semih Balaban da Gediz Nehri'nin temizlenmesi noktasında hiçbir çalışma yapılmadığını söyleyerek “Ranta dayalı politikalar yürütülüyor. Ama İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız başka bir tarım ve doğa mümkün diyerek çalışıyor” ifadelerini kullandı. Başkan Soyer ise tur boyunca çok kötü manzaralarla karşılaştığını dile getirerek, “Gediz'i üç kuruşluk kar hesaplarına meze etmeyeceğiz. Biz sonuna kadar sizin yanınızda olacağız. Bilin ki İzmir Büyükşehir Belediyesi, Muradiye'nin, Manisa'nın her daim yanında olacak. İzmir Manisa'ya sahip çıkacak. El ele çok daha güzel Türkiye'yi kuracağız.”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Gediz turunun üçüncü gününü Muradiye'deki İZSU istasyonu ziyareti ile tamamladı.
Soyer: Gediz’in verdiği hayat bize ekmek oluyor
Ege Belediyeler Birliği ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Gediz Nehri'ndeki kirliliğe dikkat çekmek ve Ege’nin can damarını zehirleyen kaynakları tespit etmek için başlattığı turun dördüncü gününde Menemen’deydi. Başkan Soyer, “Başka Bir Tarım Mümkün” vizyonu kapsamında Büyükşehir Belediyesi tarafından küçükbaş hayvan dağıtımına katıldı. Törende konuşan Başkan Soyer, “Gediz Nehri ile bugün burada küçükbaş hayvan dağıtmamız arasında çok kuvvetli bağlar var. Bu nehrin verdiği hayat bize ekmek oluyor” dedi.
Ege Belediyeler Birliği ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Gediz Nehri'ndeki kirliliğe dikkat çekmek ve Ege’nin can damarını zehirleyen kaynakları tespit etmek için “Temiz Gediz Temiz Körfez” sloganıyla başlattığı inceleme turunun son gününe Menemen’den başladı. Başkan Soyer “Başka Bir Tarım Mümkün” vizyonu kapsamında Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği küçükbaş hayvan dağıtımı törenine katıldı. Törende İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Bergama Çamavlu Tarımsal Kalkınma Kooperatifi çatısı altındaki üreticilerden alınarak 74 üreticiye dağıtılan 284 küçükbaş hayvan, kura yöntemiyle yeni sahiplerini buldu.
Süleymanlı Köyü'nde düzenlenen törene Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz, Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz, Menderes Belediye Başkanı Mustafa Kayalar, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcılarından Ertuğrul Tugay ile Yıldız Devran, Gediz Havzası Erozyonla Mücadele (GEMA) Vakfı Genel Başkanı Şener Kilimcigöldelioğlu ile İzmir Şubesi Başkanı Ersin Akbaylar, muhtarlar, üreticiler ve köylüler katıldı.
“Gediz Nehri'nin verdiği hayat bize ekmek oluyor”
Başkan Tunç Soyer, Gediz Nehri'nde gözlemlediği kirliliği anlatarak konuşmasına başladı. Soyer, “Gediz'in akışına eşlik ettik. Birçok yerde içimiz parçalandı. Gediz Nehri'nin ne kadar kirlendiğini, zehirlendiğini yerinde görme fırsatı bulduk. Gediz Nehri ile bugün burada küçükbaş hayvan dağıtmamız arasında çok kuvvetli bağlar var. Gediz, Murat Dağı'nın Karapınar Şelalesi'nden pırıl pırıl doğuyor. Bütün Gediz Havzası’nın can damarı aslında. Hem tarımsal sulamamız, hem içtiğimiz suların kaynakları Gediz'den besleniyor. Bu nehrin verdiği hayat, bize ekmek oluyor. Bize su, aş oluyor. Zehirlenirse bizi hasta ediyor, yoksullaştırıyor ve bizi zor duruma düşürüyor. Tüm dünyada iklim krizi yaşanıyor. İklim krizinin yarattığı sonuçlardan biri de kuraklık. Kuraklıkla karşı karşıya kalan toplum suyu az tüketen, suya göre ürün yetiştirmeli. Azalan suya uygun ürün planlamamız lazım. Sulama teknolojilerini yenilemek, vahşi sulamadan vazgeçmek lazım. İşte onun için koyunlar burada” dedi.
“Silajlık mısır su kaynaklarını tüketiyor”
Bu topraklarda büyükbaş hayvancılığın silajlık mısır yetiştirmeyi gerektirdiğini söyleyen Başkan Tunç Soyer, “Tek bir fidanının büyümesi için 85 litre su tüketen, genetiği ile oynanan bitki, Gediz'in zehirli suyundan bile besleniyor. Büyükbaş hayvancılık yapmak için silajlık mısır yetiştiriyoruz ve bu da bizim su kaynaklarımızı tüketiyor. Küçükbaş hayvancılıkta ekmek var, gelecek var” diye konuştu. Soyer, üreticilerin doğduğu yerde doyması ve köyünü terk etmemesi gerektiğini de ifade etti.
Bergama Kozak Çamavlu Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Mustafa Kocataş da Başkan Soyer'in üreticiye destek verdiğini belirterek, “Bergama'daki üreticilerimizin koyunlarını Menemen'deki üreticilerimizle buluşturuyoruz ve bu desteklerinden dolayı Tunç başkanımıza çok teşekkür ediyorum” diye konuştu. Konuşmaların ardından küçükbaş hayvanlar, çekilen kurayla sahiplerini buldu.
Başkan Soyer, İZSU'nun Menemen'deki Atıksu Arıtma Tesisi ile Foça'daki Gerenköy İleri Biyolojik Atıksu Arıtma tesislerini ziyaret etti. Burada personelin bayramını da kutlayan Soyer, tesisler hakkında bilgi aldı.
Başkan Soyer’in Gediz Havzası’ndaki 4 günlük inceleme turu bugün Foça’daki basın toplantısıyla sona erecek.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |