Bir dizi program kapsamında İzmir’e gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstiklal Marşı’nın kabulünün 98. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen Şehit, Gazi Aileleri ve STK Buluşması’na katıldı.
Balçova Termal Otel’de gerçekleştirilen buluşmaya Bakan Soylu’nun yanı sıra Cumhur İttifakı’nın İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci, AK Parti İzmir İl Başkanı Aydın Şengül, AK Partili ve MHP’li ilçe başkanları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, şehit yakınları ve gaziler katıldı. Programda konuşan Bakan Soylu, terörle mücadele konusunda net mesajlar verdi. Terör örgütlerine destek veren kişilerin meclis üyesi listelerinde yer aldığını savunan Bakan Soylu, “Teröre finans sağlayan 94 belediyeyi görevden aldık. Teröre insan sağlayan, kardeşini dağa göndereceksin diyen anlayışı kestik. PKK’nin şah damarını kestik. Evet, kestiniz ama biz büyükşehirlere sızıyoruz diyorlar. Bugün İzmir’de kimse kusura bakmasın Menemen Belediye’sinin meclis üyelerine baksınlar. Karşıyaka’ya baksınlar… İsim isim söylüyorum hepsi var bende. Bayraklı’ya baksınlar. Kim PKK adına haraç toplarken burada belediye meclis üyesi adayı olanlar var. PKK’dan tutuklu iken gelip aday olanlar var. HDP’de ilçe başkanıyken gelip aday olanlar var. O zaman siz neden şehit verdiniz?” ifadelerini kullandı.
ERDOĞAN’IN SELAMINI GETİRDİ
Buluşmada konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Bu toplantı başlarken önce saygı duruşunda bulunduk ardından Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı İstiklal Marşımızı söyledik. Ardından kelamların en güzeline şahit olduk. Kuran-ı Kerim dinledik. Bu aslında bizim nasıl bir millet olduğumuzu, kutsallarımızı ve bugüne kadar hangi özelliklerle bir arada durduğumuzu gösteren en güzel başlangıçtır. Biz köksüz bir Milet değiliz, mezhepsiz bir millet değiliz. 2200 yıldır devlet idare eden bir milletiz. İstiklal marşımız sadece mücadelemizi anlatmıyor. O büyük kahramanları ve geleceğimizi ne yapacağımızı anlatıyor. Ülkemizin kuruluşu kurtuluşu ve bekası için tarihin herhangi bir döneminde şehit düşmüş tüm geçmiş büyüklerimize, evlatlarımıza ve kelamı ile bir milletin duygularına tercüman olmayı başarmış Merhum Mehmet Akif Ersoy’a cenabı haktan rahmet diliyorum. Bizlere Allah tekrar Mehmet Akif Ersoy’u aratmasın tekrar bir istiklal marşı yazdırmasın. Buraya gelirken eli boş gelmedim. Yükte hafif pahada hafif bir emanet getirdim. Şehit gazi denilince bakışı duruşu değişen hiçbir eksiklik kabul etmeyen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın herkese selamları var” dedi.
ŞEHİTLER TEPESİ BOŞ KALMIYOR
Cumhuriyet’in basit adamlar tarafından kurulmadığını ifade eden Bakan Soylu, “Farklı düşünen adamların emeği ile kurulmuştur. Toplumun her kemsinden gençler yaşlılar 15 Temmuz’da sahaya indi. O istiklal marşının ruhunu kendi zihinlerinde bedenlerinde aynı ruhla gösterdi. 15 Temmuz’da bu ülkenin lideri aynen o ruh ile gazimiz nasıl kendisini feda etmeye hazırsa aynı ruh ile aynısını yaptı. Kararlı bir duruş ile aziz milletine önderlik etti. Bazıları gidip bir evde televizyon seyrettiler. Kontrollü darbe diyorlar ya aslında kendi kontrollerindeydi. Ama millet onların kontrolünden aldı bu darbeyi ve gerekli dersi verdi. Bizim sevdamız bu ülkeye olan aşkımız aynıdır. Şehitler tepesi hiç boş kalmıyor. Bu ülke başka ülkelere benzemez. Biz dualı bir milletiz. Bu topraklar dualı topraklardır. Biz elin batısının insanına benzemeyiz. Komşuluğu vefayı tarihimizi biliriz. Biz bize hizmet edenin, etmeyenin kim olduğunu biliriz. Biz Sudan’da yetim evlerine el uzatırken önemli olanın insana uzanmak olduğunu bilen bir milletiz. Biz Musevilere sırtımızı dönmedik. Biz Osmanlı-Rus Harbi’nden kaçanlara sırtımızı dönmedik. Onlarla kucaklaştık, sarmaş dolaş olduk. Biz Çerkezlere, Abazlara bu topraklarda gürcülere tatarlara sırtımızı dönmedik. Burası herkesin hürriyeti, özgürlüğü, baskıdan kaçan herkesin büyük bir çınarın altı gibi nefes alabileceği aziz topraklardır” ifadelerini kullandı.
İNSANLIK SINAVINI GEÇTİK
Türkiye’de 415 bin Suriyeli çocuğun dünyaya geldiğini açıklayan Bakan Soylu, “Bize kızıyorlar neden aldınız bunları diyorlar. Siz Kore’ye ne için gittiniz? Gazilerimize soruyorum. Derdiniz neydi de gittiniz? İnsanlık için gittiniz. Zulme dur demek için gittiniz. Ne yapsaydı Erdoğan? Tecavüz edilen kadınlara sınırımıza geldiği zaman hayır mı deseydi? Hamile kadının karınlarına şiş batırıldığı zaman kusura bakmayın ben o tarihi sildim mi deseydi? Sildiği ahlak komşuluk ve insanlık olurdu. Biz bugün Allah’ımıza çok şükürler olsun yıllarca Avrupa ve Amerika parlamentolarında, Ermeni tasarısı yüzünden yapmadıkları kalmadı. Bizi katil millet olarak nitelendirmek için her şeyi yaptılar. En kritik zamanlarımızda bizi aşağılamak için tarihimize ırkımıza kara leke sürebilmek için her şeyi yaptılar. Ama size bir şey söyleyeyim; 3,5 milyon Suriyeli bugün Türkiye’de var ya… Onlara ev sahipliği yaptık ya… Batı korktu ve sindi ya… Elini uzatamadı ya… Yıllardan beri insan katliamlarına göz yumdu ya… Suriye’de yaşananları görmezden geldi ya… Biz o insanlara sahip çıkarak bize bugüne kadar yapmış oldukları baskıları yüzlerine vurmuş olduk. Allah bize büyük bir sınav verdi. Üç kuruş paramız arttı diye şımarmadık. O insanlara sahip çıktık, Batı sahip çıkamadı. Biz insanlık sınavını kazandık ama onlar kaybettiler. Sizin bıraktığınız gibi güçlü bir miras bıraktık. On yıllardan beri bu milletin çektiklerini kim çekti? Bir taraftan terör, ekonomik saldırılar, tasarılar, Türkiye’yi küçük görmeler… Bu cennet vatanı birbirine bölmeler… Ne zaman yükselmeye çalışsak kafamıza vurmaya çalıştılar. Bize bu ülkeyi idare edemezsiniz eziş bücüş insanlar dediler. Bu ülkede insanları SSK sıralarında ilaç kuyruğu beklerken kalp krizi geçirtip öldürdüler. Bugün mühimmatıyla batıya bağımlı bir Türkiye yok. Ürettiğinin üzerine ay yıldız damgasını vuran ve her gün özgüveni yükselen bir Türkiye var. Bunu sizin direnciniz inancınız sağladı. Bu topraklar sadece yer tütsünde olanların mı? Böyle düşünler varsa yanlış içindeler. Yer altındakiler üstündekilerden çok daha fazla hakka sahiptirler. Onlar dirilerdir ama siz anlayamazsınız. Bu masalarda sadece biz mi oturuyoruz? Adım atarken mücadele ederken karar verirken gözümüzü açtığımızda kapattığımızda kiminiz gazisiniz ama şehit olan arkadaşlarınız yanınızdadırlar. Hiç endişe etmeyin. Biz inanıyoruz ve biz Müslüman’ız” diye konuştu.
DÖRT DUVAR VERDİK HANGİSİNE DAYARSAN DAYA
Türkiye’nin önemli bir dönemden geçtiğine işaret eden Bakan Soylu, şunları söyledi: “Bana kızıyorlar sen keskin sözler söylüyorsun diye... Bana hakaret ediyorlar. Ne kadar hakaret ederlerse etsinler biz doğruyu öteki dünyaya gittiğimizde değil bu dünyada söyleyeceğiz. Kadın çıkıp, ‘Ben sırtımı PKK’ya, YPG’ye dayadım’ diyecek ben ona bir söz söylemezsem sizin yüzünüze nasıl bakarım. O dağlarda o evlatlarımızın yanına gitmesek, özel hareket polislerimizin yanaklarını okşamazsak, merak etmeyin devletimiz de, milletimiz de sizle beraber demezsek sizin yüzünüze nasıl bakarız? Kadın diyecek ki PKK’ya, YPG’ye sırtımı dayadım... Şimdi sana dört duvar verdik hangi duvara dayarsan daya dedik; kötü bir şey demedik. Ama bu sefer hakikaten elimizdeki imkanlarla büyük bir mücadele veriyoruz. Kimseden bir şey saklamıyoruz. En ufak istihbarat geldiği zaman hemen jandarmaya, milli istihbarat teşkilatına koşarak gidiyorlar. İlk kez yumruk gibi bütün kurumlarımız zaferi kazanmayı düşünüyor. Herkes omuz omuza bir mücadele veriyor. Allah’ınızı severseniz; 15 bin terörist vardı 700’e düştü. Son 30 yılın teröre katılımındaki en düşük rakamdayız. 3 bin 300 teröristi etkisiz hale getirdik. 3 bin 99 sığınağı tarumar ettik. Bunu da 15 Temmuz sonrası tasfiye gerçekleştirdiğimiz dönemde gerçekleştirdik.”
MECLİS ÜYESİ LİSTELERİNE BAKSINLAR
Terör örgütlerine destek veren kişilerin meclis üyesi listelerinde yer aldığını savunan Bakan Soylu, “Bugün Türkiye’nin bu gidişatına çomak sokmak isteyenler var. Dün ve darbelerde olduğu gibi… 15 Temmuz’da bizi esaret altına almaya çalıştılar. O FETÖ, alçak namussuz şarlatan sayesinde yapmaya çalıştılar. Milletvekilleri yürüyüş yapacak biz de onları yürüteceğiz ha? Bu kadar çektikten sonra kaseti tekrar başa mı saracağız yani. Kötü bir şey söyleyemedik yürütürsek adam değiliz dedim. o kadar basit. Size yaklaşan bir tehlikeyi söylemek boynumun borcudur önümüzdeki seçimler güvenlik açısından Türkiye’yi yarın öbür gün başka bir boyuta taşıyabilecektir. Doğu ve Güneydoğu’dan bugün 24 saat huzur var. Bir anne çocuğunu alıp gecenin bir saatinde komşusundan evine rahat bir şekilde geliyor. Orada PKK insanların huzurunu bozamıyor. Doğu ve Güneydoğu’dan batıya göçün en fazla olduğu zaman baskı kurulduğu zamandı. Çocuklarının dağa gitmelerini engellemek için yapabilecekleri buydu. Ama huzurun olduğu zamanlarda tam tersine göç var şu an. 94 belediyeyi görevden aldık. Teröre finans sağlayan 94 belediyeyi görevden aldık. Teröre insan sağlayan, kardeşini dağa göndereceksin diyen anlayışı kestik. PKK’nin şah damarını kestik. Evet, kestiniz ama biz büyükşehirlere sızıyoruz diyorlar. Bugün İzmir’de kimse kusura bakmasın Menemen Belediye’sinin meclis üyelerine baksınlar. Karşıyaka’ya baksınlar… İsim isim söylüyorum hepsi var bende. Bayraklı’ya baksınlar. Kim PKK adına haraç toplarken burada belediye meclis üyesi adayı oldu? PKK’dan tutuklu iken gelip aday olanlar var. HDP’de ilçe başkanıyken gelip aday olanlar var. O zaman siz neden şehit verdiniz?” ifadelerini kullandı.
BELEDİYELER TRUVA ATI GİBİ
Bakan Soylu, “Selahattin Demirtaş’ın söylediği bir şey vardı… Apo’nun heykelini Türkiye’nin her tarafına dikeceğiz dedi. Yarın Konak’ta bir caddenin ismini değiştirmek isterlerse siz şehitleriniz ismini veriyorsunuz biz de vermek istiyorsunuz diyorlarsa ne yapacaksınız? Bunların hepsini yaşatacaklar. Yerel meclislerde kaos ortamı oluşur. Yapmak istedikleri budur. Adana, Muğla, Aydın bütün belediyeler şu anda truva atı gibiler. İçine saklanıp belediyelere girip bir gün geldiğinde hepsi devreye girerler. 4,5 yılda artık Türkiye’nin boynunun bükük, ayaklarının dermansız olmasına tahammülümüz yok. Kadın söyledi dün. Balıkesir’deki milletvekili söyledi. PKK’dan da oy gelse fark etmez dedi. Bunu CHP’li bir vekil söyledi. Siz kabul müsünüz bilmiyorum ama ben kabul değilim. Bunları ayıklıyoruz. Ayıklayabildiğimiz kadar ayıklamaya çalışıyoruz. Önemli bir döneme doğru adım atıyoruz. Bu süreci yarın içinizden bir arkadaşımız yerimizde olacak. Böyle bir şey vardı da bizi neden uyarmadınız demeyin. Biz bunu söylüyoruz. İzmir’e, İstanbul’a, Ankara’ya söylüyorum. Bizim Şırnak’ta, Hakkari’de, Siirt’te söküp aldığımız PKK’yı sızdırmak yemine diyorum ki vebaldir. Adı Veli’dir, ben hizmet ettiği anlayışa bakarım. Bugün doğunun makus talihi PKK’ya rağmen yenilmiştir. Yarın tarih kitapları şunu yazacak: Türkiye’de Doğu ve Güneydoğu’nun makus talihi Erdoğan zamanındaki hükümetler tarafından yenilmiştir” açıklamasında bulundu.
BİZİ KONUŞTURAN MİLLİ İRADEDİR
Türkiye’de bugün herkesin kendini net bir biçimde ifade edebildiğini söyleyen Bakan Soylu, “Dindar ben dinarım diyemiyordu, alevi ben aleviyim diyemiyordu. Kürtler, ben Kürdüm diyemiyordu. Kendini saklıyordu, gizliyordu. Bugün herkes kendisini ifade ediyor. Bu Recep Tayyip Erdoğan’a tarafından gerçekleştirildi. Bugün Türkiye herkesin kendini ifade edebildiği, net bir şekilde tanımlayabildiği bir Türkiye’ye ulaştı. Bunların üzerinden bizi çok böldüler. Ne kadar saldırı olursa olsun Türkiye kendini ortaya koymakla başarmaktadır. Şehitlerimizin emanetine helal getirecek bir adıma müsaade etmeyiz. Bizi konuşturan cesaretimiz değildir; bizi konuşturan milli iradedir. Bizim işimizi yaptıran da bunlardır. Önümüzdeki süre. Türkiye için bir fırsat sürecidir. 4,5 yıl… Birilerinin bunu zehirlemesine müsaade etmeyiniz. En büyük acıları sinenizde siz bastırdınız. Uyuşturucu ile çok güçlü bir şekilde mücadele ediyoruz. Hepsinin kodlarını millet veriyor. Şurada, burada satılıyor diyorlar.”
İZMİR’DEN GÜÇLÜ BİR MESAJ VERELİM
Programın açılış konuşmasını yapan AK Parti İzmir İl Başkanı Aydın Şengül ise, “Bugün İstiklal Marşımızın kabulünün yıl dönümü. Allah bize bir daha istiklal marşı yazdırmasın. Bu toprakların düşmanları hiçbir zaman bitmez. Namertlerin elini bu topraklara hiçbir zaman değdirmedik, değdirmeyeceğiz. Bağımsızlık mücadelemiz hala devam ediyor. Vatanımızı birliğimize saldırı hala devam ediyor. Bugün hiç olmadığı kadar birlik ve beraberliğe ihtiyacı var. Önemli bir süreç yaşıyoruz. Bu bildiğimiz bir seçim süreci değil. İnanılmaz bir saldırı altındayız. Kimlerin kimlerle bir arada olduğu net bir şekilde görüyoruz. Geçmişte bize eleştirisi olan kardeşlerimiz olabilir ama bu topraklarda bağımsızlığımızı sürdürmek için desteğinize ihtiyacımız var. Lütfen karşıdaki bloka bakın, bir de bize bakın. Siyasetin dışında değerlendirin. Bize saldıranlara karşı güçlü bir sesle İzmir’den ciddi bir mesaj verelim” dedi.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |