Başkan Sürekli; alüminyum malzemeden ve rengarenk tasarlanan Atatürk heykelinin ; Ulu Önder'i küçülten bir uygulama olduğuna dikkat çekti. Geri adım atılacak olsa da böyle vahim bir tablonun oluşmasında sorumluluğu olanlara yüklenen Sürekli; "Konuyla ilgili olarak mülk sahibi heykeltraş olduğu kadar; Urla Belediyesi ve Büyükşehir Belediyesi de sorumludur. İstiklal Harbi'nin mimarı ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucusunun böylesi bir tasavvurla hakarete maruz kalması kabul edilemezdi. Sanat ve özgürlük adı altında Atatürk'ümüzü canlarının istediği gibi boyayıp, resmedemezler. Hele İzmir gibi bir şehirde bu olursa, işte böyle bir duvarla karşılaşırlar. Sanat ve özgürlük adı altında Atatürk'ümüze olduğu gibi topluma mal olan ve ortak değerlerimize, milli birliğimize halel getirecek hiçbir ürünü, uygulamayı kabul etmeyiz. Sanat bu değildir. Sanatçının da bu açıdan sorumlulukları vardır" diye konuştu.
Rengarenk kampanyalarının sonu
AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli; açıklamasında şu ifadelere yer verdi; " Biz sanata karşı değiliz, sanat adı altında devlet ve toplum kurallarının ihlaline, devlet büyüklerimize hakarete, bizi biz yapan değerlere saldırıya karşıyız. Kişisel bir mülkiyet ve uygulama olsa da; yerelde kamu görevi yapan Urla Belediyesi'nin bu girişime göz yumması da kabul edilemez. Cumhuriyet'imizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e bunu reva gören de onu cesaretlendiren de suçludur. Urla Belediyesi; duruma çok önce müdahale edebilecekken kayıtsız kalmıştır. Üstelik, 'biz yapmadık, O yaptı!' diyerek meseleyi daha da küçültmüş,sorumluluktan kaçmıştır. Büyükşehir Belediyesi'nin ise 'rengarenk kampanyalarının' geldiği yer ortada; toplumsal eşitlik komisyonu uygulamalarının vahameti halen gündemde. İzmir Büyükşehir Belediyesi; özgürlükler adı altında devletin birliğini yok sayan , toplumsal barış ve ahlak anlayışında teraziyi şaşırtan uygulama ve söylemleri ile ne yazık ki bu tür olumsuzlukların cesaret kaynağıdır. "
Milli değerlerimizle dalga geçtirmeyiz...
AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli sözlerine şöyle devam etti:
" Bölücüyle hareket ettiler, toplumsal cinsiyet özgürlüğü adı altında toplumsal hezeyan yarattılar. Aylardır rengarenk ihlallerle sahneye çıkıyorlar. Böyle siyaset ve hizmet yaratılmaz. 5816 Sayılı Atatürk'ü Koruma Kanunu'nu hatırlatmak isterim ki; Atatürk'ü korumak için hiçbirimizin hele hele İzmirli'lerin kanuna ihtiyacı yoktur. Milli değerlerine, Cumhuriyete ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e uzanacak her ele en etkili yanıtı İzmirli hemşerilerimiz vermeye devam edecektir. Nitekim sosyal medyada bu olaya ilişkin tepkilerin boyutu da bunu göstermiştir. "
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |