Tabip Odası Başkanı Kaynak'tan kritik 'maske' mesajları!

Efe Can TAN / GERÇEKİZMİR - İzmir Tabip Odası'nın yeni Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak'tan koronavirüs gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. 

Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Kaynak, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın geride kalan hafta "Kanatimce Bilim Kurulu'nun en önemli toplantılarından biri olacaktır" sözleriyle duyurduğu ancak bugüne ertelenen ve maske zorunluluğunun tamamen kaldırılması kararı beklenen toplantı öncesi yaptığı açıklamada, ‘’Hükümet maske kullanımını kaldırsa bile vatandaşlarımıza maske, mesafe ve hijyenden mümkün olduğu kadar vazgeçmemeyi tavsiye ediyoruz" açıklamasında bulundu. 

BİLİM KURULU ELEŞTİRİSİ!
Salgın gündemiyle ilgili sözlerine Bilim Kurulu’nu eleştirerek başlayan Kaynak, "Pandeminin başından itibaren 2 yıllık bir dönemi geçtik. Bu sürede birincisi Bilim Kurulu’nun aslında nasıl seçildiği ve tam olarak nasıl bir fonksiyon gördüğü konusu kamuoyunun tarafından tam anlaşılamadı. Çünkü Bilim Kurulu’nda çok değerli öğretim üyeleri, hekimler yer almaktaydı fakat Bilim Kurulu’nun bir sözcüsü yoktu örneğin. Bir çok hekim arkadaşımız bireysel olarak işte Bilim Kurulu üyesi sıfatıyla zaman zaman bir takım bilgiler paylaştılar belki kendi şahsi düşüncelerini paylaştılar belki Bilim Kurulu’nun düşüncelerini paylaştılar. Bu kamuoyu tarafından tam anlaşılamadı. Bilim Kurulu gerçekten nasıl bir fonksiyon yaptı, aldığı kararların kamuoyunun paylaşılması ne kadar net oldu, bu anlaşılamadı çünkü bir sözcüsü yoktu" dedi. 

AÇIKLAMAYI TAHMİN EDİYORUZ: PANDEMİ BİTMİŞTİR!
Bugün yapılması beklenen kritik toplantıda çıkması beklenen kararlar hakkında konuşan Tabip Odası Başkanı, "Bilim Kurulu’nun sözcülüğünü Sağlık Bakanı yapıyor gibi göründü fakat bu da çok net bir şekilde anlaşılamadı zaman zaman Bilim Kurulu üyelerinin beyanatları ile Sağlık Bakanı’nın beyanatları arasında bazı farklılıklar oldu. Onun için bu 2 yılı geçen sürede aslında Bilim Kurulu’nun pandemi yönetimindeki fonksiyonu bizim açımızdan çok iyi anlaşılamadı. Bilim Kurulu ne kararlar aldı, bu kararlar sahaya ne kadar yansıtıldı, bunların hiç biri konusunda çok saydam bir bilgi sahibi olamadık. Bilim Kurulu yine toplanacak ve bir takım kararlar alacak ama bu kararlar toplumdaki bu pandemi gerçekliğiyle ne kadar örtüşecek geçtiğimiz 2 yılın yaratmış olduğu şüpheler, saydamlık kaybı nedeniyle yine endişelerimiz mevcut. Bugün hala ülkemizde, bütün dünyada pandemi sona ermiş değil. Bugün hala günlük olarak 25-50 bandında hasta kaybetmekteyiz ve aslında testler sayı olarak çok düşürüldüğü için de toplumda pandemiye ilişkin olarak ne kadar bir hasta olduğu hususunda net bir bilgimiz yok. Ama sahadan edindiğimiz bilgilere bakarsak hala pandemi eski hızını kaybetmiş olmakla birlikte devam ediyor. Herhangi başka bir olay nedeniyle bir anda 25 veya 50 vatandaşımızın kaybedildiğini düşünelim, bir kaza nedeniyle örneğin ortalık baya bir kalkar oturur! Gerek kamuoyu gerek basın olayı doğrudan doğruya başlıklarına taşırlar fakat bugün 25-50 bandında hasta kaybı olmakla beraber kamuoyuna ve basına baktığımız zaman bu kaybettiğimiz insanların artık haber değerini kaybettiklerini görüyoruz. Dolayısıyla pandemi hala devam ediyor, pandemi ile ilgili bir takım risklerimiz var, bu risklerin en önemlisi yeni varyantların çıkma olasılığıdır. Ne kadar hasta olduğunu da bulaş hızını da artık bilmiyoruz. Çünkü bütün epidemiyolojik veriler ortadan kalkmış durumda... Bilim Kurulu’nun kararlarını bilmiyoruz ama yapılacak açıklamayı tahmin ediyoruz. Söylenecek olan şey şudur: Pandemi bitmiştir... Muhtemelen Sağlık Bakanı sözcü rolünde bu ifadeleri kullanacaktır. 'Covid-19 pandemisi Türkiye’de bitmiştir, biz bu konuyu kapattık. İki yıllık dönem içerisinde olağanüstü bir başarı elde ettik' diyecektir. Çünkü 100 bin hasta kaybettik. Şimdi bir ülkede 100 bin ölü ile geçirdiğimiz bir pandemi sürecinin nasıl bir başarı olduğunu belki anlatacaklar. Ve üçüncüsü de pandemi bittiğine göre biz maske de dahil olmak üzere bulaş mesafesi gibi bir takım tedbirlerin örneğin kapalı yerlerde teması bulaşı kolaylaştırıcı bir takım önlemlerin kaldırıldığını duyuracak ve artık biz çok başarılı bir dönemi savaşı yaptık ve bunu ortadan kaldırdık şeklinde bir beyanatla karşılaşacağımızı tahmin ediyoruz. Geçtiğimiz 2 senelik dönemdeki ifadelerin geleceği noktanın bu olduğunu tahmin etmekteyiz" diye konuştu. 

MASKE KULLANIMININ KALDIRILMASI ASLA DOĞRU DEĞİL!
Bilim Kurulu toplantısında maske kullanımının daha da gevşemesine yönelik kararların asla doğru olmadığını belirten Kaynak, bu yönde bir karar alınsa dahi vatandaşlara maske ve mesafeden vazgeçmeme çağrısında bulundu.  

Tabip Odası Başkanı şöyle konuştu: Maskenin kullanımının kaldırılması ve mesafe veya bulaş önlemleri diye tabir ettiğimiz en düşük seviyedeki önlemlerin kaldırılması asla doğru değil. Şu anda hastalığın klinik olarak seyrinde bir hafifleme görülmüş olabilir. Hasta sayısında azalma söz konusu olabilir ama hala çok yüksek sayıda hastalık olduğunu düşünüyoruz bu konuda rakam verme imkanımız yok çünkü test yapılmıyor artık. İnsanlar kendilerinden şüphelendikleri zaman o da merak edenler gidip test yaptırıyor böylece çok az sayıda test üzerinden bir fikir yürütmek zorunda kalıyoruz. Sahadan gördüğümüz kadarıyla aslında aslında hasta sayısı hiç de az değil. Öyle pandemi bitti diyebileceğimiz ölçülere ulaşmış değil. Burada mesele sadece hastalık geçiren insanların ağırlaşıp hastaneye yatıp, yoğun bakıma yatıp hayatını kaybetmesi ve bunların rakamsal karşılığı değildir. Bir vatandaşın kaybı bile bizim için önemlidir, birincisi bu. İkincisi de bu tür epidemiyolojik hadiseler siyasi veya hükümet kararlarıyla bitti denemez. O nedenle en düşük düzeyde olan maske-mesafe ve hijyen kurallarının her yerde uzun süreli devamında çok büyük yarar vardır. Özellikle kapalı alanlarda, toplu bulunulan yerlerde, AVM’lerde toplantı salonlarında, restoranlar mümkün olduğu kadar insanların maske, mesafe ve hijyen kurallarına riayet etmesini hala tavsiye etmek gerekiyor. Çünkü hala hastalık devam ediyor belki ölümler düştü bir de post-covid dediğimiz covid geçirmiş hastaların sonradan ortaya çıkardıkları damarsal sorunlar gibi diyabet eğilimi gibi nörolojik belirtiler gibi problemlerin ortaya çıkmakta olduğunu biliyoruz. Bunlar zaman içerisinde daha iyi tarif edilecek dolayısıyla hastalığın geçirip işte ölüm oranları çok düştü bir doğru bir yaklaşım değil. Hastalığı geçirenlerin karşı karşıya kaldıkları başka pek çok sağlık sorunu da asla unutmamak gerekir. O nedenle maske-mesafe ve hijyen kurallarının çok uzun bir süre devam etmesi gerekiyor ki bu süreç içerisinde umarım yeni varyantlar çıkmaz. Çin’den bu yönde bir takım haberler yansıyor umarım yeni bir varyantla karşı karşıya kalmayız tedbirlerin kaldırılması bu tür varyant ortaya çıkışını kolaylaştıran bir faktördür. 

'VAZGEÇMEYİN' ÇAĞRISI!
Kaynak sözlerini, "Hükümet maske kullanımını kaldırsa bile vatandaşlarımıza maske, mesafe ve hijyenden mümkün olduğu kadar vazgeçmemeyi tavsiye ediyoruz" diyerek bitirdi.