İzmir Tabip Odası, Türk Tabipler Birliği’nin (TTB) 14-18 Eylül tarihleri arasında düzenlediği ‘Yönetemiyorsunuz, Tükeniyoruz’ başlığı altındaki etkinlikleri kapsamında basın toplantısı düzenledi. Koronavirüs salgınının iyi yönetilmediği ve sağlık çalışanlarının tükenme noktasına geldiği vurgulanan toplantıya; TTB Merkez Konsey Üyesi Mübeccel İlhan, İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süleyman Kaynak, İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Nuri Seha Yüksel katıldı.
PANDEMİ KONTROLDEN ÇIKTI
Basın metnini okuyan İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süleyman Kaynak, “Ülkemizin kamu yönetimi altıncı ay itibarı ile pandemi mücadelesini terketmiş görünümü ile ağır bir başarısızlık göstermiş ve bu sınavdan geçememiştir. Kurulmuş bilimsel kurullar hem eksik oluşturulmuş hem de etkisiz ve göstermelik kalmıştır. Sağlık alanındaki birikimli pek çok sivil toplum yapılanması ve kurum, pandemi kurullarının dışında tutulmuştur. Bilim kurullarının bilimsel düşünceleri, siyasi kararların gölgesinde dikkate alınmadan kaybolmuştur. Bilimsel planlamalar, tavsiyeler ve kararlar o kadar kullanılmamıştır ki, siyasi kaygılar ile ne karantina uygulaması, ne izolasyon uygulaması, ne testlerin planlanması, ne hastanelerin planlanması ne de sağlık çalışanlarının planlanması dikkate alınmamış ve bu nedenle de artık bir çok bilim kurulu üyesinin de ifade ettiği gibi pandemi kontrolden çıkmış ve kamu yönetimi pandemi mücadelesinden vazgeçmiş görünmektedir. Her geçen gün geri dönülmez yıkım artmaktadır. Bunun anlamı, ‘Ben artık pandemi mücadelesinden vazgeçtim ve sürü bağışıklığı diye tabir edilen herkes kendi başının çaresine baksın yöntemine geçtim, ben bu işte yokum’ demektir. ‘Pandemi yayılmasının ve büyümesinin suçunu vatandaşa, plansız programsız tedavi sorumluluğunu ve yükünü hekimlere ve sağlık çalışanlarına yıkıyorum’ demektir. Bunu yapanların ağır tarihsel sorumluluklarını yılmadan her gün hatırlatmaya devam edeceğiz” dedi.
SALGIN YASASI VE MECLİS ÖNERİSİ
Salgınla mücadelede yapılması gerekenlere ilişkin önerileri sıralayan Prof. Dr. Kaynak, “Öncelikle, sağlık alanında birikimli tüm paydaşların bir araya getirilerek, başta TTB ve Tabip Odaları olmak üzere, tüm sağlık odaları, sağlık çalışan örgütlerinin bir araya getirilerek Sağlık Bakanlığında bir ‘COVID-19 İşbirliği ve Ortak Çalışma Meclisi’ oluşturulmasını öneriyoruz. Hıfzıssıhha kurullarının usulüne uygun kapsam ve çalışma prensipleri ile aktive edilmelerini istiyoruz. TBMM’nin açılmasını beklemeden, özel gündemle toplanarak bütün partilerin COVID-19 salgını konusunda işbirliği ve koordinasyon sağlamak üzere bir araya gelmeleri için çağrı yapıyoruz. Bu konudaki önlemlerin alınması için gereken ‘Salgın Yasası’ düzenlemesinin yapılmasını ve eldeki verilerin kamuoyu ile paylaşılacak şekilde şeffaflaştırılmasını talep ediyoruz. Bu salgın yasası içinde hekimler ve bütün sağlık çalışanlarının ölüm-kalım savaşına dönüşen COVID-19 mücadelesinde yalnız bırakılmayacaklarını, korunacaklarını, bu insanüstü çabaların farkında olunduğunu gösterecek; maddi ve manevi olarak destekleyecek, hastalanan ve vefat eden arkadaşlarımızın ‘meslek hastalığı’ tanımının kabul edilmesini istiyoruz. Bu adımları atmayanların, COVID-19 salgını ile mücadeleyi gerçekler üzerinden, olağandışı durum tanımıyla ve bir seferberlik ruhuyla karşılamayanların; suçu vatandaşa, yükü hekimlere ve sağlık çalışanlarına yıkanların tarihsel sorumluluğunu her gün ama her gün hatırlatacağımızı buradan ilan ediyoruz” ifadelerini kullandı.
ANLAMAKTA GÜÇLÜK ÇEKİYORUZ
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın, ‘Salgında son kritik ayları yaşıyoruz’ açıklamasına yönelik değerlendirmelerde bulunan İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Çamlı ise, “1 Haziran’daki veriler pandeminin söndüğünü söylemezken normalleşme adı altında bir açılım süreci başlatıldı. O zaman da bunu şu andaki sağlık otoritesi başlattı. Bir süre sonra pandeminin sonlanacağını söylediler. Ama bugün vakaların artığını ve pandeminin önlenemediğini gördük. Vakalar ve ölümler artarken nasıl kritik son aylardayız denilebiliyor anlamakta güçlük çekiyoruz. Sadece İzmir’de bir ayda yüzde 50’lik vaka artışı varken iki ayda ne değiştirmeyi düşünüyor Sağlık Bakanlığı? Birtakım etkinlikleri yasaklarken AVM’ler, kafeler, eğlence merkezi açıkken, düğünleri bir saatle sınırlandırırken, pnömoni vakalarını eve gönderirken bu salgını kontrol altına alamazsınız. Böyle bir tablo varken iki ay sonra pandemide başarıya ulaşılacağını söylemek çok zor. 31 Ağustos’ta okullar açılacak dendi ama vaka sayıları artınca 21 Eylül’e aldılar. Şu anki vakalar o dönemkinden daha çok. Bu koşullarda okullar nasıl açılacak?” diye konuştu.
Bakanlığın açıkladığı veriler ile sahada çalışan hekimler tarafından kendilerine ulaştırılan verilerin birbiriyle uyuşmadığını söyleyen Çamlı, “Dönem dönem bizim elimize ulaşan verilerle Sağlık Bakanlığı’nın verilerinin birbiriyle uyuşmadığını gördük. İzmir’de günlük ortalama 450-550 pozitif vaka varken akşam bin 500’lerde vaka tablosu açıklanıyor. Bunun 1/3’ünün, ilk 10’da olmadığı söylenen İzmir’den olması garip geliyor” ifadelerini kullandı.
YÖNETEMEYENLERİN KARA YÜZÜ
MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin, ‘TTB haindir, kapatılmalıdır’ sözlerine yanıt veren TTB Merkez Konsey Üyesi Mübeccel İlhan da, “Bu süreçte pandemi ve kaybettiğimiz sağlık çalışanlarıyla ilgili olarak acımızı, sağlıkla ilgili tedbirlerin bilimsel şekilde alınması yönündeki uyarılarımıza devam edeceğiz. Taktığımız siyah kurdeleler hem kaybettiğimiz canlarımız için yasımızın göstergesi hem de süreci yönetemeyenlerin kara yüzüdür” dedi.
YENİ YOĞUN BAKIM ALANLARI AÇILMALI
Bakan Koca’nın İzmir’in şu an yoğun bakım doluluk oranının yüzde 72,5 oranında olduğuna yönelik açıklamasına ilişkin de konuşan Dr. Çamlı, “Şu anda pandemi için ayrılan yatak sayıları neredeyse dolmuş durumda. Kapasite daha fazla olabilir yeni yerler açılabilir, yeni yataklar eklenebilir ama pandemi için öngördükleri servisler şu anda dolmak üzere ya da dolmuş durumda. O yüzden yeni yoğun bakım alanlarının açılması gerekiyor” açıklamasında bulundu.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |