Efe Can TAN/GERÇEKİZMİR - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, İzmir Örgütü'yle bir araya geldiği ve Seferihisar'da gerçekleşen kampta önemli açıklamalarda bulundu.
"BUNDAN SONRA SAHADA OLACAĞIZ"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Torun söze partinin Eylül ayında Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun da katıldığı milletvekilleri kampının ardından İzmir'de yeniden bir kamp gerçekleştiriyor olmasına ve kentteki bu buluşmaların devam edip etmeyeceğine yönelik soruya, "İzmir’de artık toplanmaya gerek yok, sahada olacağız bundan sonra... Bu bizim bir motivasyon toplantımız, sorumluluklarımızı gözden geçirme, ne yapacağımızı konuşacağımız, yol haritamızla ilgili bir toplantı. Bunları 2 gün içerisinde gerçekleştireceğiz. Seçime kadar tam saha mücadelemizi devam ettireceğiz. Arkadaşlarımızın zaman zaman bu süre içerisinde hem kaynaşmak adına hem de belli sorunları paylaşmak adına talepleri vardı. Bunu gerçekleştirmiş olacağız. Onlar bizi bilgilendirecek biz onları bilgilendireceğiz. Burada büyük bir motivasyonla seçim ne zaman yapılırsa yapılsın zamanında veya erken seçime yönelik çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Burada meclis üyelerimizin önemi çok büyük, çünkü onlar sürekli sahadalar. Hem meclisteki görevlerini yerine getiriyorlar hem de kendi işlerini yapıyorlar. Onların gücü bizim için çok kıymetli. Belediyelerimiz hizmetlerini aktarma konusunda vatandaşlarımızın sorunlarının çözümü noktasında onların gücü bizi iktidara gitmemizde çok önemli bir destek olacak" yanıtını verdi.
"BELEDİYELERİMİZ OLAĞANÜSTÜ İŞLER YAPIYOR"
CHP'li Torun partili belediyeler hakkında da mesaj verirken, "Gerçekten samimiyetimle söylüyorum. Her türlü kara propagandaya, iktidarın her türlü baskısına, kumpasına, yargı sopasını sürekli üzerlerinde tutmasına, her aldıkları kararı suç olarak kabul etmelerine rağmen belediyelerimiz olağanüstü işler yapıyorlar. İnanın hiçbir kamu kaynaklarından doğru düzgün faydalanamıyorlar, kredi almakta bile zorlanıyorlar ancak buna rağmen şikayet etmeyip çözüm üretiyorlar. Vatandaşlarımızın bu zor günlerinde ekonomik buhranın içinde şu zor koşullarda yükü alabilmek için her türlü imkanı sunuyorlar. Eğitimde desteğini sunuyorlar, tarıma da desteğini sunuyorlar ve tabii ki yerel hizmetleri de en iyi şekilde yerine getiriyorlar. Yılların ihmal edilmiş sorunlarını çözüm üretiyorlar’’ dedi.
GÖRDES AÇIKLAMASI: AKLIMIZLA ALAY EDİYORLAR!
Geçtiğimiz günlerde İzmir’e gelerek açıklamalarda bulunan eski Orman ve Su İşleri Bakanı ve Afyon Karahisar Milletvekili Veysel Eroğlu Gördes Barajı hakkında, ‘’İzmir’in sigortası’’ açıklamasını yapmıştı.
İzmir kamuoyunda sık sık gündem olan ve dibi delik olduğu için kentin su ihtiyacını karşılamakta zorlanan Gördes Barajı hakkında konuşan Torun, "Elbette bir oranda kabul edilebilir kaçaklar. Ancak o baraj su tutmuyorsa, işlevini yerine getirmiyor ve ciddi bir zarar oluşturuyorsa bunun sorumluları da hesabını vermeli. Ne demek su kaybolur! Melen Barajı’nı da biliyoruz İstanbul’da buradaki barajı da biliyoruz. Yaptığınız imalatların hepsi çöküyor. Tekniğe uygun yaptırmamamın çabası içinde oldular. Bugün de belediye onun parasını ödemesine rağmen bugün böyle bir olumsuz tablo ile karşı karşıya kalınıyor. Gerçekten aklımızla alay ediyorlar. Milletin gözünün içine baka baka alay ediyorlar. Sorumlular hesap verilmiyor. Yapılan yapanın yanına kar kalıyor. Ancak bu düzeni değiştireceğiz. Bu düzen halkın her bir kuruşun hesabı verilecek. Bu milletin, tüyü bitmemiş yetimin hakkı varsa o hak sonuna kadar aranacak ve sorumluları da mutlaka yargı karşısında hesabını verecek" diye konuştu.
"AKŞENER KENDİNE GÖRE YORUMLAMIŞTIR!"
İYİ Parti Lideri Meral Akşener'in İzmir'de iş dünyasıyla bir araya geldiği toplantıda yaptığı "Bana torpil için gelenler oldu. Çok kallavi abiler var içinde. İstanbul'a önerdiklerimiz oldu, 'Mümkün değil' dendi. Bu bir özel örnektir. Bundan da bir ders çıkardım ben kişisel olarak... Sizin yerinize (Tunç Soyer’e yönelerek) çok talipli vardı. Bizim partimizden değil sizin partinizden yanlış anlaşılmasın” açıklamasını da değerlendiren Torun, "Olabilir elbette ki olabilir. Aday adaylığı sürecinde herkesin gönlünden kendinde o görevi yapabilme sorumluluğunu hisseden, İzmir’e hizmet etmek için irade koyan herkesin aday adayı olmak için şansı var ama adayımız bir tane. Akşener kendine göre yorumlamıştır ama Tunç Soyer belediye başkanımız üzerinde ittifakla uzlaştığımız görevini vizyonunu ortaya koyarak İzmir’imizi daha iyi yerlere getirebilme sorunlarımızı çözme konusunda zaten gerek MYK’mız gerekse parti meclisim uzlaşmıştı kendisin adaylık sürecinde öyle bir tartışmalara neden olmadı" ifadelerini kullandı.
"HEPSİ SANIK SANDALYESİNE OTURACAK!"
Torun kendisi ile birlikte CHP'li 2 Milletvekili Ali Mahir Başarır ve Turan Aydoğan hakkında Yalova Eski Belediye Başkanı Vefa Salman’ın yargılandığı davanın duruşmasında mahkeme heyetine gösterdikleri tepki nedeniyle fezleke hazırlanması konusunda ise şu açıklamayı yaptı:
Yargıya talimat verenler. Yargıyı baskı altına alanlar, yargıyı hiçe sayanlar anayasayı tanımayanlar bize hukuk dersi vermeye çalışıyor. Biz bunları gayet iyi biliyoruz bu sindirme korkutma ama biz bir adım geri atmayız. Saygınlığı olan hakime elbette ki saygı duyarız ama sarayın talimatını uygulayan hukuku hiçe sayan yargıya da elbette ki eleştirimize getireceğiz Bizim orada mahkemeyi bastığımız filan yok mahkemeyi terk ediyoruz alınana kararın siyası olduğunu bu kararın talimatlı verildiğini bildiğimiz için de mahkemeyi terk ediyoruz. Ali Mahir Başarı vekilimiz orada tepkisini sesli olarak dile getirdi. Ve biz dikkat ederseniz oradan çıkıyoruz girmiyoruz. Adliyenin içinde yapmıyoruz çıkarken tepkimizi dile getirdik. Aldığınız karar hukuki değil siyasidir siz burada iktidarın talimatını uyguluyoruz diyoruz. Mahkeme eleştirilmeyecek diye bir şey, her kararı kabul edilecek diye bir şey yok. Yanlış karar verirse demokrasinin gereği olarak bunu eleştirmek durumundayız. Bu tamamen biz bir şey bulduk, yargıyı baskı altına alanlar her türlü talimatı verenler, Anayasayı tanımayanlar istediği kararlar olmadı diye hakimler sürenler şimdi tutmuşlar bize hukuk dersi vermeye çalışıyorlar. Onlar bugün farklı yerlerde oturuyorlar ama onların hepsi yarın o sanık sandalyesinde oturacaklar ve bu hukuksuzluğun da hesabını verecekler.