Halil İbrahim GÜLER/GERÇEKİZMİR - İzmir Körfezi’nin temizliği için çalışmalarını sürdüren İzmir Büyükşehir Belediyesi, “Körfez’in geleceği İzmir’in geleceği” başlıklı bir çalıştay düzenledi.
İZMİR KÖRFEZİ SİYASET YAPILACAK KONU DEĞİLDİR’
“Bugüne kadar biz kendi kurumumuzun kapasitesiyle konuyu değerlendirmek istedik” diyerek sözlerine devam eden Tugay, “Bağlı bulunduğumuz merkezi hükümetin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın olaya çözüm sağlama niyetiyle bakması ve bize yardımcı olmasını bekledik. Ama pek çoğunuzun da şahit olduğu gibi; maalesef bu sorunu bir siyaset yapma aracına dönüştürdüler. İzmir Körfezi’ndeki problem siyaset diliyle konuşulması, malzeme edilmesi gereken bir konu değildir. Bugün yaptığımız gibi bilimsel duyarlılıkla; sorunu nedenleriyle, mevcut haliyle ve gelecekte bize neler getirebileceği ile ilgili olarak değerlendirme konusudur ve bu gözle bakılmalıdır. Yani bunları yabancı konuklarımızın önünde ifade ederken zorluk yaşıyorum ama bize lazım olan dil bilim dilidir. Asla çirkin, iftiralarla dolu ve suçlayıcı bir dil değildir” diye konuştu.
‘ENGELLENEN BİLİM İNSANLARIMIZ VAR’
Başkan Tugay, çalıştaya davet ettikleri bazı bilim insanlarının engellendiğini söylerken, “Bunu da ifade etmek isterim; çok uzaklardan gelip, katkı veren konuklarımıza rağmen, çok yakımızda olan ve davet ettiğimiz ama buraya gelmesi maalesef engellenen bilim insanlarımız var. Bu da bizim için çok büyük bir üzüntü kaynağı olmuştur. Bunu da gerçekten açıklamak zor” diye konuştu.
"BU KONUYU BASİTE İNDİRGEMEMİZ GEREKİYOR"
"Bu başından itibaren yapılan sunumları dinledikten sonra; tablo benim için daha da netleşti" diyen Tugay şunları söyledi:
Bazı şeylerin değerlendirmesinde bir süreklilik ihtiyacı içerisindeyiz. Bu çalıştaydan bizler bir sonuç çıkarıcaksak; ‘Bir kriz yaşadık ve bu krizi atlattığımız zaman bu geçecek ve tekrar etmeyecek’ diye düşünmememiz gerekiyor. Konuyu basite indirgememiz gerekiyor. Dünyada pek çok şehirden örneklerden bahsedildi. Dünyada pek çok yerde görülebilen bir sorun olduğunu bilmemiz lazım. Nedenleri henüz yüzde 100 değil. Çünkü çok karışık. Denizin ekosisteminin bozulmasıyla bağlantılı bir konu olduğu açık. Tüm dünyada denizlerin kirlenmelerle beraber, iklim değişikliğinin yarattığı olumsuz etkiler altında olduğumuzu unutmamalıyız. Sadece İzmir’i değil dünyanın tüm denizlerini ilgilendiren bir durum. Arka planda denizin içeriğiyle ilgili değişim mutlaka var ama aynı zamanda iklim değişikliğinin de burada etkisi var."
“ORMAN YANGINLARI KİRLİLİĞİ TETİKLEMİŞ OLABİLİR”
Tugay, "En son sunumda Avustralya’dan katılan sayın genel müdür yardımcısı olası tetikleyicilerden bahsetti. ‘Denize taşınan tozlar denizlerdeki alg patlamalarını tetikleyebilir’ dedi. Bu daha önce bana söylenmişti açıkça çok üzerinde durmamıştım ama bu alg patlamasının hemen öncesinde yaşadığımız orman yangını ve bu orman yangınıyla körfeze taşınan küller, orman yangınının atıkları, alg patlamasını tetiklemiş olabilir. Ben de böyle bir kanaat oluştu. Tabii yüzde yüz doğruluğunu bilim insanları açıklar ama yangın körfezin çevresindeydi. Önemli sayıda kül ve toz yangın sonrasında havalanmıştı. Şehir içerisinde soluk alıp vermesini etkileyecek düzeydeydi. Körfezi de etkilememesi mümkün değil ve böyle bir şeyi tetiklemiş olabilir" dedi.
“SİYASİ BASKILARDAN SIYRILARAK KATKI VERMELERİNİ İSTİYORUZ”
Tugay sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Körfezin kirliliğini azaltmak, ilave kirliliğin oluşmasını engellemek ve süreci yakından takip etmek için gerekeni yapıyoruz ancak sürekli izleme merkezi kurmamız gerektiği anlaşılıyor. Şu anda körfezde alg patlaması, koku problemi ve balık ölümleri yok ama günlük yaşayan insanlar olmadığımız için hepimizin derdi ‘önümüzdeki yıl böyle bir sorun yaşar mıyız?’ ‘Bununla ilgili nasıl önlemler almalıyız?’ bunun üzerine düşünmek. O çerçevede, bu çalıştaydan çıkan veriler ışığında kendimize yol haritası çizeceğiz. Körfezin sadece kirlenmesini önlemek değil deniz ekosistemi ile ilgili sorunları doğru yönetmek noktasında üzerimize düşeni yapacağız. Bunu İzmir’e olan sevgimiz, çevremize duyduğumuz saygımız ve gelecekte sağlıklı bir kentte, sağlıklı bir dünyada yaşama isteğimizle yapacağız. Özellikle bu konuda duyarlılığı, ilgisi, bilgisi ve birikimi olan tüm değerli hocalarımızı, olumsuz hiçbir etki altında kalmadan, ülkemize yakıştıramadığımız tuhaf siyasi baskılardan kendilerini sıyırarak bize katkı vermelerini istiyoruz. Çünkü bugüne kadar ki tutumdan anladığım kadarıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin katkı veren tüm kişi ve kurumlarla çözeceği bir sorun olacaktır. Burada en önemli dayanağımız ve gücümüz, başta bilim insanlarımız olmak üzere; bilgi sahibi olan insanlarımızın, teknoloji üzerine çalışan ulusal ve uluslararası tüm kurumlarımızın desteğidir. Onlarla beraber yöneteceğimize inancım var. Ve İzmirlilere şunu söylemek isterim ki; Lütfen müsterih olsunlar."
“MORALİMİZİ BOZANLARA KULAKLARINIZI TIKAYIN”
Tugay sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Sürekli moralini bozmaya çalışan, İzmir’i, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni ve İzmirlileri suçlamaya çalışan insanlara kulaklarınızı kapayın. Yapabiliyorsanız burada gösterdiğimiz çabaya katkıda bulunun. Nasıl? Körfezi temiz tutmak tüm İzmirliler için en asli görevlerden oldu. Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak üzerimize düşeni tam olacak yapacağız. Bu konuda hiç kimsenin şüphesi olmasın. Ancak halkımızın desteği bize güç verecektir.”
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |