GERÇEKİZMİR – Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay Halk TV’de katıldığı yayında önemli açıklamalarda bulundu.
Büyükşehir Adayı CHP’li Tugay ‘örgütle uyum’ mesajları verirken, soğuk rüzgarların estiği süreç sonrası geride kalan hafta ekonomi zirvesinde bir araya geldiği Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’le ilgili soruya da yanıt verdi ve yarın yapılacak temel atma töreninde bir arada olacaklarını söyledi.
“Ben de boş ve sıradan bir insan değilim. Ben böyle bir göreve talip olurken, kendi kendimi de tarttım. ‘Ben bu işi yapabilir miyim?’ diye. Kesinlikle yapabileceğime dair kanaat getirdim” diyen Tugay, “Özgür Başkan zaman zaman söylüyor, “‘İzmir’de kadın belediye başkanı adayı hayal ediyorum, kente yakışacağını düşünüyorum, mevcut belediye başkanlarından biri deneyimlenmiş, belki onları gösteririz’ diyor. Benim hiçbir itirazım yok. Başka bir görevlendirmeye de itirazım yok, ‘Bu dönem sen görev alma’ derlerse de yok” dedi.
Tugay’ın öne çıkan mesajları şöyle:
ÖRGÜTÜN İÇİNDEN GELİYORUM!
Her şeyden önce İzmir’de çok güçlü bir CHP Örgütü var. Ben de o örgütün içerisinden gelen birisiyim. Seçimlerde her zaman aktif olarak çalıştım. Dolayısıyla örgüt tanıyor beni. Kurultay nedeniyle ayrışmaların olduğu bir süreçti, o nedenle karıştı biraz birbirine. Aslında benimle ilgili çok olumsuz bir tepkisi yoktu örgütün, yöntemle ilgili itirazlar oldu, kurultaydaki ayrışmanın yansımaları oldu. Ama sonuçta hepimiz CHP’liyiz, İzmir’de CHP’nin seçimi kazanmasının ne kadar önemli olduğunu biliyoruz, İzmir’de seçimi CHP’nin kazanmasının Türkiye için ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Çok güçlü bir örgütümüz var. Şu anda sahada herkes, partinin kazanması için yoğun bir şekilde çalışıyorlar. Onlarla gurur duyuyorum, onlara teşekkür ediyorum.
TUNÇ SOYER BANA AĞABEYLİK YAPTI!
Tunç Soyer’le benim ilişkime 5 sene önceye gidip bakmak lazım. Tunç Soyer ve Cemil Tugay birbirine yabancı insanlar değil. Her şeyden önce benim belediye başkanı olmamda referans vermiş ve geçen 5 senede bir ağabey olarak yanımda olmuş bir insandır kendisi. Ben de bu süreçte şuna çok özen gösterdim, Tunç Başkan’ın adaylık konusundaki önceliği hepimizin kabulüdür, bunda bir şüphe yok. Sadece bu değerlendirmeyi ben yapmıyorum. Genel Merkez yapıyor, bazı kriterler üzerinden yapıyor. Ben Tunç Başkan’ın yeniden aday gösterilmeme olasılığı olduğunu anladığım zaman Genel Başkanımızla şöyle bir konuşma yaptım: Sayın Genel Başkanım, Tunç Başkanın önceliği olduğunu biliyorum. Bu şartlar altında ben olur da eğer aday gösterilmezse aday olma şansı olan belediye başkanlarından birisi olarak benim olmam daha uygun olur diye düşünüyordum. Önceliğimiz tabi ki Tunç Başkan’la ilgili değerlendirmenin doğru ve adil bir şekilde yapılmasıydı. Böyle bir konuşmayla aday adaylığı başvurusunda bulundum. Zaten Genel Başkanımız da dedi ki, ‘Biz mevcut belediye başkanlarımızın devam edip etmeyeceğiyle ilgili kararı verdikten sonra diğer aday adaylarına bakacağız’… Devam edenler de değişenler de oldu. Ama ben Genel Merkezimizin özenerek bu kararı verdiğine inanıyorum.
ÖZGÜR BAŞKAN KADIN ADAY İSTİYOR!
Bayrak değişimi her zaman mümkün. Ben bu dönem belediye başkanı olabilirim ama bir sonraki dönem başka biri olabilir. Zaten Özgür Başkan zaman zaman söylüyor, “‘İzmir’de kadın belediye başkanı adayı hayal ediyorum, kente yakışacağını düşünüyorum, mevcut belediye başkanlarından biri deneyimlenmiş, belki onları gösteririz’ diyor. Benim hiçbir itirazım yok. Başka bir görevlendirmeye de itirazım yok, ‘Bu dönem sen görev alma’ derlerse de yok.
BEN DE BOŞ BİR İNSAN DEĞİLİM!
Ben de boş ve sıradan bir insan değilim. Hayat tecrübem İzmir'e dair. Kentin geçmişinden bugününe her şeyi yaşayarak gördüm. Bugünkü İzmir’in ne ifade ettiğini, neyin değiştiğini, neyin arandığını, özlendiği biliyorum. Bunun dışında bir siyasi geçmişim var. CHP içerisinde siyaset yaptım. Bir sivil toplum geçmişim var. Türk Tabipler Birliği’nde plastik cerrahi derneğinde görevlerim oldu, bir sürü STK’da görevler aldım. Genel olarak aktivist bir insan oldum. Yurt dışında geçici olarak yaşamış, yurt dışı deneyimi olan bir insanım. Oralardan gelen bir vizyonum var. Bunun üzerine 5 yıl içerisinde geçen dönemde de Türkiye’de büyük bir ilin metropol ilçesinde belediye başkanlığı deneyimi yaşadım. Bu arada sahada yaşanan sorunları bizzat yaşayarak gözlemledim. Pandemi, ekonomik kriz gibi felaketler de bizi daha da deneyimledi. Deprem faciasıyla deprem hassasiyetimiz daha çok arttı. Ben böyle bir göreve talip olurken, kendi kendimi de tarttım. ‘Ben bu işi yapabilir miyim?’ diye. Kesinlikle yapabileceğime dair kanaat getirdim.
YARINKİ TÖRENDE BİR ARADA OLACAĞIZ!
Tunç Başkan’la ilgili soruya dönersek, sonuçta bu değerlendirme partimizin Genel Merkezince yapıldı, benim Tunç Başkan’la ilgili o dönemde hiçbir olumsuz tavrım olmadı. Hatta özellikle kendimi geride tuttum hep. Aday adaylığı döneminde çok göz önünde olmamaya çalıştım. Ama neticede onun değil de benim adaylığıma karar verildikten sonra yine o sevgi ve saygı dolu ilişkimiz sürsün diye çaba gösterdim. Ancak bir yerde gerçekten biraz duygusal olarak söylediğim iki cümle biraz büyüdü. Ondan dolayı da üzgünüm ve rahatsızım. Geçen gün bir araya geldik, çok mutlu oldum. Yarın da bir temel atma töreninde bir arada olacağız. Önümüzdeki günlerde insanlar bizi çok daha fazla bir arada görecekler. Dolasıyla bir sorunumuz yok. Tunç Başkanın belki bir kırgınlığı vardır, ama benimle ilgili değildir diye düşünüyorum.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |