Ulupınar’dan hükümete ‘kimya edebiyatı’ çıkışı

GERÇEKİZMİR – Siyasette kendine has üslubuyla dikkat çeken  İYİ Parti İzmir İl Başkanı Yıldırım Ulupınar, farklı bir çıkışa imza attı. 

Ulupınar “Ders: Kimya, Konu: Borç stoku" başlığıyla sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda İzmirlilere seslendi. Ulupınar, hükümet kanadından yapılan açıklamalarda zaman zaman kullanılan ‘borç stoku’ ifadesini vatandaşlara farklı bir dille anlattı, hükümetin 'kimya edebiyatı' yaptığını iddia etti.

Ulupınar paylaştığı yazısında şu ifadeleri kullandı;

“İzmirli Hemşehrilerim,

Aralık 2017’de hükumet açıklama yaptı ; Türkiye'nin brüt dış borç stoku 438 milyar dolar oldu, stokun milli gelire oranı yüzde 51,9 olarak hesaplandı. Türkiye'nin net dış borç stoku da aynı dönemde 282,1 milyar dolar olarak gerçekleşti, stokun milli gelire oranı yüzde 33,4 olarak kayıtlara geçti.Söz konusu dönemde Hazine garantili dış borç stoku da 13,5 milyar dolar oldu. Kamu net borç stoku ise bu dönemde 229,5 milyar lira olarak gerçekleşti, stokun milli gelire oranı yüzde 7,8 olarak belirlendi. AB tanımlı genel yönetim borç stoku 836 milyar lira, bu rakamın milli gelire oranı ise yüzde 28,2 olarak kayıtlara geçti.

Ekonomi uzmanı siyasetçiler zaman zaman ilginç söylemler geliştirirler.

En berbat , en pis kokular çıkan durumu mis kokulu mantık önermeleri ile açıklar ve bizleri rahatlatırlar. Dolambaçlı yollardan… Bildiğimiz kavramları dönüştürüp yumuşatarak…

Bu söz cambazları benim bulduğum bir kavramla “kimya edebiyatı”nı keşfettiler.

Hiçbir okulda “kimya edebiyatı” bölümü yok. Tamamen alaylı usulle , diz dibi eğitim metoduyla ve de kabiliyet derecesine göre öğrenilen bir şey bu iş.

Örneğin iki kelime alıyorsunuz ve bunları öyle terkip ediyorsunuz ki adeta zımpara kağıdı ve tükürükten el kremi yapıyorsunuz. Hadi canım demeyin şimdi . Vallahi öyle.

Yukarıda ki örneği açmak için örneği farklı biçimde örneklendireyim istiyorum.

Borç nedir ?

Geri ödenmek üzere alınan yada en azından ödenmesi gereken para yada başka bir şeydir. Mecaz olarak vatan borcu gibi kavramsal anlamda bile bir ödeme yükümlülüğünü ifade eder.

Peki stok nedir ?

İleride üretimde kullanılacak, pazarlanacak materyaldir; yarı mamul veya işlenmiş ürünler mevcudu dur. Bazen de atıl maldır. Gün gelir satarsın belki durumudur.

Yahu bunları biliyoruz da bu “borç stoku” ne menem bir kavramdır ?!

İleri de daha iyi paraya başkasına devredip bu şekilde parayı bulacağımız birikmiş borç tutarı mıdır?

Öyleyse borcumuzu stokladığımız kredi kartlarını devredecek kerizi nereden bulacağız?

Bir mizansen yapalım;

“Bey, bugün kasap çırağını göndermiş şu biriken borçları ödesinler diye”

“Şükufe sen kafanı takma stokta epey borç biriktirdim, onları bir kerize iyi paraya okutursam kapatacağız tüm borçları”

“Ne ?!”

“Sen bunları anlamazsın Şukufe, olmazsa bu borç stoku lafını siyasete atılıp vatandaşa satarım”.

Masal sözü gibi uyutucu etkisi var vallahi bu sözün.

“Sevgili vatandaşlarım borç stokumuz 438 milyar dolar seviyesinde”

“Ooo iyi be. Stok dolu. Bize epey borcu olan var herhalde”

Hükumetin seçimden seçime yoğun olarak gündeme taşıdığı bir stok daha var. O da tam evlere şenlik.

Hazıra dağ dayanmaz derdi eskiler.Yani hazırda yani “stok”da olana güvenme çalışmayı,üretmeyi bırakma derlerdi.

Şimdi bazıları dağ dayanır sanıyorlar.

Neymiş Türkiye'nin altın ve maden zenginliği 800 milyar dolarmış. Al işte sana bor…yani dağ…yani hali hazır değer…yer altındaki doğal stok.

Peki buna “hadi” desek satar mıyız?

Yok.

O zor.

Şöyle ki; bor oksijen ve diğer elementlerle birlikte tabiatta tuz halinde bulunan bir element. Gelişmiş endüstrilerde de önemli bir madde olduğu için şiirsel bir ifade ile “endüstrinin tuzu” diyorlar bora. E bizde de bor çok hadi yemekte bizimde tuzumuz olsun desek ne olur? İyi olur. Bor stoku ile borç stoku yer değiştirebilir. Boru usul usul çıkaracak yabancı yatırımcıya devrederiz. Zira çıkarmak için önemli yatırım ve gelişmiş teknoloji lazım. Onlar yılda 1,4 milyar dolar civarında boru çıkarıp pazarlarlar. Pazar büyüklüğü o kadar çünkü. Sonra o paradan bize de bir şeyler düşer. Çıkarılan bor gelişmiş ülkelerde manyetik tren ve ulaşım teknolojilerinde,lazer yazıcılarının tonerlerinde,kamera ve fotoğrafcılıkta, nükleer enerji kullanımında, fiber optik kablo imalatında,mikroskop ve teleskoplar da vs..vs.. kullanılır. Biz o ülkelerden bu üretilenleri yada ürettiklerinin ürettiklerini “ithal” ederiz. Elimizde kalan “bor ihracat geliri”ne biraz “borç stoku” daha eklersek ithalat için gerekli parayı da bulmuş oluruz. Ne kadar çok bor çıkarılıp satılırsa borç stoku da o kadar artar.

Neticede ; bor biter borç bitmez. Edebiyat yapmayın bize birader”