Vahşetin görgü tanığı: Köpek değil, insanlık öldü

Ankara Caddesi'ndeki bir akaryakıt istasyonuna saat 07.00 sıralarında gelen 45 J 1510 plakalı minibüs, pompalardan birine yanaşırken yavru köpeği ezdi. Yavru köpek acı içinde kıvranarak yaşamını yitirdi. O sırada anne köpeğin yavrusunun yanına gelerek onu koklaması yürekleri dağladı. Bir akaryakıt istasyonu çalışanı ise manevra yapan minibüsün altında kalmaktan son anda kurtuldu. O anlar akaryakıt istasyonunun güvenlik kameralarına yansıdı. Minibüs şoförünün olayın ardından kendisini durdurmak isteyen akaryakıt istasyonu çalışanları ile tartışıp, hızla uzaklaştığı ileri sürüldü.

Görüntülerde, aracın hızlı geldiğini fark ederek yavru köpeği ve annesini uzaklaştırmaya çalışan akaryakıt istasyonu çalışanı Fatih Şen, o anları anlattı. Şen, "Ben geçerken minibüs beklemedi, adımlarımı hızlandırdım. Az daha bana da çarpıyordu. Son anda sıyırdı. Frene basmadı. 'Neden bu kadar hızlı gidiyorsun?' dememe kalmadı yavru köpeğimiz aracın altında kaldı" dedi.

'KÖPEĞİ GÖRDÜ AMA FRENE BASMADI'

Minibüs sürücüsünün köpeği görmesine rağmen frene basmadığını ileri süren Şen, "Akaryakıt istasyonunun marketinden çıktım, şarj aletimi içeriye bırakacaktım. O arada yavru köpekle annesi bana doğru geldi. Onları kenara çekmek isterken servis aracı yanımdan hızlıca geçti. Neden bu kadar hızlı gidiyorsun diye sormama fırsat kalmadan, arkadaşlar, 'Köpek aracın altında kaldı' diye bağırdı. Biz, olayın şoku yaşarken, köpek olduğu yerde can çekişti. Minibüs durmayıp, ilerledi. Biz de arkadaşlarla arkasından otoparka gittik. Minibüs şoförü, önce fark etmediğini söyledi. 'Neredeyse bana çarpıyordun" dedim. Köpeği gördü ve hiçbir şekilde frene basmadı. Acelesi de yoktu" diye konuştu.

'KÖPEĞİMİZ İÇİN KULÜBE YAPMIŞTIK'

Yavru köpeğin ölümünün sadece kendisini değil, akaryakıt istasyonunda çalışan diğer arkadaşlarını da üzdüğünü belirten Şen, şöyle devam etti:

"Minibüs şoförü, neden durmadığını sorduğumuzda bize, 'Köpeği beklemek zorunda mıyım?' diye karşılık verdi. Bu nedenle bir arbede yaşandı. Arkadaşlar geldi, bizi ayırdı. Daha sonra yanına kardeşi olduğunu söyleyen biri geldi. Birlikte ayrıldılar. Köpeği, kasıtlı olarak ezdiğini düşünüyorum. Köpeğimiz doğalı daha 1,5 ay olmuştu. Olay yerinde gerçekleşen aslında yavru bir köpeğin ölümü değil insanlığın ölümüdür. 3 yavruydu, 2'si ölmüştü. Bir tane kalmıştı. Sabah, akşam besliyorduk. İsim koymaya fırsat bulamadan son yavru da öldü. Bir gece önce sabaha kadar yavru köpekle oynamıştık. Sabah başımıza böyle bir talihsizlik geldi. Ona bir kulübe yapmıştık, güzel bir evi vardı. Güzel bir hayat bekliyordu ama nasip olmadı. Biri geldi, ezdi. Gereken en büyük cezayı almasını istiyoruz." (DHA)