GERÇEKİZMİR – Türkiye yüzünü 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlere çevirirken, hareketliliğin tavan yaptığı kentlerin başında da İzmir geliyor…
İzmir’de seçime 2 ay kala Büyükşehir Belediye Başkanlığı yarışının fotoğrafı netleşti. AK Parti en çok kazanmak istediği kentlerin ilk sırasında yer alan İzmir’de sandığa Ekonomi Eski Bakanı Nihat Zeybekci’yle gitme kararı alırken, MHP ile yapılan iş birliği çerçevesinde Zeybekci aynı zamanda ‘Cumhur İttifakı’ çatısının da adayı oldu. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Büyükşehir Belediye Başkanlığı için Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer’i aday gösterirken, yine yapılan ittifak kapsamında İYİ Parti de aday çıkarmama kararı aldı. İzmir’de aday çıkarmama kararı alan bir başka parti de HDP oldu.
AK Parti’nin 28 Kasım’da yaptığı resmi açıklamayla Büyükşehir için adaylığı ilk açıklanan isim olan ve o tarihten itibaren kentte sahaya inen, çalışmaları, vaatleri ve çarpıcı söylemleriyle kısa sürede gündeme damga vuran Nihat Zeybekci Gerçekizmir’e konuştu.
Gazeteciler Sercan Avcı, Fırat Başaran ve Gizem Taban’ın sorularını yanıtlayan AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci çok önemli açıklamalarda bulundu. İzmir vizyonunu ortaya koyan, ivedi çözüm gerektiğine inandığı sorunları sıralayan, adaylığı öncesi ve sonrası tartışılan söylemlerine açıklık getiren ve rakibi Tunç Soyer hakkındaki sorulara yanıt veren Nihat Zeybekci, İzmirlilere “Oyunuzu hiçbir partiye değil, İzmir’e verin” diye seslendi.
Yaşam tarzı endişesinin yaratılmak istenen bir algı olduğunun altını çizen AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı, “İzmir’de yaşam tarzı endişesi yok, yaşam kalitesi problemi var” dedi. HDP’nin kararının sandık matematiğine etkisi yönündeki soruya çarpıcı bir yanıt veren Zeybekci, ‘AK Parti’nin İzmir’i neden alamadığı’ sorusuna da “Bugüne kadar İzmir’i hizmetkar belediyecilik ile tanıştıramadıysak bunun tek bir sebebi vardır; o da bizizdir” cevabını verdi.
GERÇEKİZMİR: Büyükşehir Belediye Başkanı olmanız halinde nasıl bir İzmir hayal ediyorsunuz?
NİHAT ZEYBEKCİ: Bunu anlatmak saatler, günler sürer ama ne üretiyorsanız, ne ortaya koyuyorsanız bunun bir alıcısı olması lazım, bir ederi olması lazım… Bizim hedefimiz, ortak noktamız İzmir... Hep beraber ne diyoruz? ‘İzmir’i bir noktaya getireceğiz’ diyoruz. İzmir’i getirmek istediğimiz nokta da şu: 21. yüzyılın İzmir’ini ortaya çıkarmak... Bir İzmir hikayesi yazmak istiyoruz. Bu hikayeyi yazarken de İzmir’e bir rol biçip, İzmir’i yazdığımız hikayenin bir kahramanı olarak, 21. yüzyılda İzmir nerede olacak? Buna karar verecek olan da İzmirli... Bu kararlar verildikten sonra inşallah bu şehir, ki bugüne kadar kaybettiği bir süreç oldu, bunu herkes aynı şekilde söylüyor. Bu şehir zaman kaybetti mi? Etti… Bu şehrin ulaşamadığı bir çok şey var mı? Var. Bugün bu şehrin yerel iktidarında olanlar da aynı şeyi söylüyor, bu şehre yatırım yapacak olanlar da aynı şeyi söylüyor, yatırım yapamayanlar da, bu şehirde trafiği yaşayanlar da aynı şeyi söylüyor, arıtma, yağmur suyu ve kanalizasyon ile sorun yaşayanlar da aynı şeyi söylüyor, katı atığını dağlara, taşlara, derelere dökenler de aynı şeyi söylüyor. 21. yüzyıl dünyasının altyapı, üstyapı, kültür, sanat, eğitim, çevre hassasiyetleri, ulaştırma, trafik, sanayi, üretim, teknoloji gibi tüm bu alanlarda hak ettiği yerde olması... Benim İzmir ile ilgili hayalim bu...
GERÇEKİZMİR: Belediyeci gözüyle kentin fotoğrafını çektiğinizde bu fotoğrafta İzmir’deki en önemli sorunlar nedir? Kolları nereden başlayarak sıvayacaksınız?
NİHAT ZEYBEKCİ: Vatandaşlarımızı devamlı dinliyoruz. ‘İzmir’i dinliyoruz’ başlığıyla tüm imkanları kullanarak, gerek Whatsapp gerek sosyal medya, insanların arasında yollarda yürüyerek, tüm sivil toplum kuruluşlarıyla, odalarla, derneklerle, herkesle bir araya gelerek İzmir’in sesini dinliyoruz. İzmir’in tüm organlarını dinliyoruz, izliyoruz. Zaten İzmir’e olan ilgimiz hiç bitmedi. Sadece Whatsapp üzerinde 10 bin mesaj geldi, sosyal medya, benim dinlediklerim ve diğer alanlar hariç... En önemlisi çevre… Kentin yaşadığı altyapı yoksunluğu... En önemli problemlerimiz; yağmur suyu, kanalizasyon ve katı atık… Aynı önemde trafik, ulaşım en önemli problemlerimizden bir tanesi... Kent içi diğer ulaşım alanları, raylı sistemler ile ilgili... Hava kirliliği, yetersiz altyapı... Bunlar ilk müdahale edeceğimiz konular... Bir de ilk müdahale edeceğimiz şehre yakışmayan görüntülerin ortadan kalkması olacak.
GERÇEKİZMİR: İzmir’de AK Parti özelinde hep yaşam tarzına müdahale kaygısı var. Bu bir algı mı? Bunu vatandaştan gördünüz mü?
NİHAT ZEYBEKCİ: Yok. Bu şehirde en çok dolaşan siyasetçiyim. Her gün yaklaşık 5-10 kilometre dolaşma hedefimiz var. İzmir’i böyle bir şeye indirgemek, İzmir’in problemlerini bu noktaya çekmek birincisi İzmir’e en büyük haksızlık ve saygısızlıktır hatta hakarettir, kolaycılıktır. İzmir’in problemlerinin üzerine akıllıca, uyanıkça, beceriksizliklerin ve mazeretlerin üzerine ideolojik bir kılıf örtmektir. Onun için kimse İzmir’e kimse bu haksızlığı yapmasın. Kimsenin böyle bir şeye hakkı yok. Evet, İzmir’de bir yaşam kalitesi problemi var ama yaşam tarzı ile ilgili kimsenin endişesi yok. Benim vatandaşımın dertleri başka... Birilerinin dertleri başka olabilir ama o polemiklere hiç girmeyeceğim, hiç de işim olmayacak.
GERÇEKİZMİR: AK Parti İzmir’i yıllardır alamıyor. Neden alamıyor ve sizinle neden alma ihtimali var? Nihat Zeybekci İzmir’i nasıl kazanacak?
NİHAT ZEYBEKCİ: İzmir’i almak bizim tabirimizde yok. Biz İzmir’i almaya değil, kendimizi İzmir’e vermeye geldik. Belki bugüne kadarki izlediğimiz yöntemlerle ilgili bu farklılığımız önemli bir şey... Gönülleri almaya, gönüllere girmeye geldik. Samimiyetimizi, kabiliyetimizi, sevdamızı İzmirlilere gerçek anlamda göstermeye ve ispat etmeye geldik. Olmadıysa sebebi bizizdir. Bugüne kadar İzmir’i hizmetkar belediyecilik ile tanıştıramadıysak bunun tek bir sebebi vardır; o da bizizdir. İsimlerde değil, AK Parti olarak sorumluluğu kendimizde arayalım. Hata yapmamışızdır, eksiğimiz olmuştur. Eksik yaptığımız şeyler olmuştur yoksa milletin mahşeri vicdanı ile ilgili doğru yaptı, yanlış yaptı demek bizim haddimize değildir.
GERÇEKİZMİR: 7 Şubat’ta projelerinizin lansmanı yapılacak. İzmir ile ilgili projelerinizin genel hatlarıyla perspektifi nedir?
NİHAT ZEYBEKCİ: Birinci olarak çevre... Ulaşım, trafik, gerek kent içi gerek çevre demiryolu hatlarımız ile ilgili... Yağmur suyu, kanalizasyon, katı atık ilk müdahale edeceklerimiz. Kent estetiği, kent temizliği, otopark sorunları, çocuklarımızın spor alanları sorunları, sentetik- çim sahalar, kapalı spor salonları... Nüfusun her 25 bin olduğu yere 1 tane kapalı spor salonu... Her 50 bin nüfusa hitap edecek bir yüzme havuzu... Bu şehirdeki yeşil alan şu an kişi başına 1.6 metrekare... Bunu 5 yılda 10 katına çıkardık. Şehri sadece sahile hücum edipte tek bir sahneye değil... İzmir’de Kültürpark haricinde çoluk çocuk şu parka gitsek diyebildiğiniz bir park var mı? Bir İzmir Ege’nin, bu coğrafyanın şehridir. Ta ki Muğla, Aydın, Denizli, Uşak, Kütahya, Manisa’sına kadar… Haydi bir gidelim dediği tek yer Kordon veya Karşıyaka, Balçova, İnciraltı... Bu şehirde çocuklar 3-5 bin dönüm parkların içinde... Bunları inşallah yapacağız. Bunu da 5 yıl içinde gerçekleştireceğiz. Muhteşem birkaç örneği de ilk 1 yıl içinde gerçekleştireceğiz. İlk tespit ettiğimiz 30 tane köprülü kavşak battı-çıktı. 30’un içine dahil değil tabi, köprülü kavşak düzenlemeleri ile ilgili çalışmalarımız olacak. Daha çok şey var paylaşacağız.
GERÇEKİZMİR: Lansmanın öne çıkan başlığının çevre olduğunu söylediniz… Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve sizin dile getirdiğiniz gibi kentin kanayan yarası olan çöp sorununa nokta koyacak o büyük proje olacak herhalde... Yeri dahil her şeyi hazır mı?
NİHAT ZEYBEKCİ: Yer meselesi o kadar kolay halledilir ki... Yer meselesini tartışmaya açmak istemiyorum. Çünkü kimseyi rahatsız etmeyecek. Orada olduğu hissedilmeyecek bile… Ama şimdi çöp dökülen yerlere bakıyorsun mahallelere, denize doğru dereler akıyor sızıntılarından... Bu şehirde arıtma yok, şu an çalışmıyor. Yağmur suyu komple kanalizasyona veriliyor. Arıtmaya gitse bile arıtma direk baypasa geçiyor. Çünkü arıtma o debiye uygun değil. Oraya sadece kanalizasyon kitlenir. Sen kanalizasyon 100 katı yağmur suyu veriyorsun oraya. Niye arıtsın ki? Arıtacak kapasitesi var mı ki?
GERÇEKİZMİR: Şehrin ihtiyaçlarını ve sorunlarını çözüme ulaştırmak dışında İzmir’e nasıl bir vizyon getirmek istiyorsunuz? İzmir’e ne katmak istiyorsunuz?
NİHAT ZEYBEKCİ: İzmir, sağlık, kültür, turizm merkezi olur, olmalı da zaten! İzmir bir ticaret, lojistik, tarım-gıda, balıkçılık, yat merkezi olur, olmalı da! Tüm bunlar nasıl olur? Bakın Türkiye’nin mega projeleri; Avrupa- Çanakkale köprüsü, Çandarlı-Aliağa-İzmir yapılıyor şu an… İstanbul-İzmir otoyolu bu yıl bitiyor. Ankara-İzmir hızlı treni, Ankara’nın memurları İzmir’e çabuk gelsin dönerken de rahat huzurlu gitsin diye yapılan bir demiryolu mu? Kars-Tiflis-Bakü demiryolu hattı bağlandı. Yani İpek Yolu’nun giriş ve çıkış bölümü, çift hatlı, her türlü fonksiyonu olan bir hat yapılıyor ve 2020’de bitiyor ve 40 milyon turiste hitap edecek. Şu an da 25 milyon turist var, Antalya ve Ege havzasında. Bu turistleri Antalya ve İzmir arasında 2 buçuk saatte hareket edebilir hale getirdiğiniz zaman, “Arıyı gezdir ki bal alasın” derler ya, turisti gezdir harcama yapsın. Bu mega projeler Çeşme-Ekrem Pakdemirli Havaalanı, Adnan Menderes Havaalanı, Gaziemir Lojistik Merkezi, ki bizim projelerimizin içinde Çiğli Havaalanı’nın tekrar hayata geçirilerek bir uçak-kargo ve lojistik serbest bölgesi ile ilgili de bir çalışmamız var. Ben esprili bir şekilde şunu diyorum; Ferhat’ın dağları delerek geldiğini görüyoruz, Şirin ne halde? Benim yatırım ile ilgili en güçlü alanım neresi? Yarımada Bölgesi; Çeşme, Karaburun, Urla, Narlıdere, Güzelbahçe, Seferihisar... Kanalizasyonu yok, foseptik derdi, ulaşım derdi... Sanayiciye sağlayacağım yatırım alanı yok, organize sanayi bölgem yok. Nasıl bir İzmir hayal ediyorum derken bunlarla beraber 21. yüzyılda tüm dünyada bu alanlarda herkesin geldiğinde direkt karşılık bulabileceği bir İzmir vizyonu... Yollar yapılır, kavşaklar yapılır, katı atık, kanaliasyonu hallederiz ama asıl bu hikayeyi, bu rol İzmir’in... İzmir 1980’lerde Türkiye’nin 1 numaralı ihracat şehriydi, bundan 15 yıl önce Türkiye’nin 2. Büyük ekonomisi şimdi ise 3. Büyük ekonomisi, ihracatta şuan da 6. Şehir... 5 sene içinde Antalya, Bursa ve Kocaeli, İzmir’i geçiyor bu açıdan baktığımızda... Memur şehri Ankara bizim önümüzde şuan da. İzmir’in hedefleri bunlar. Yoksa şu şunu dedi, bu bunu dedi. Yok! Böyle bir kavganın içinde olmam zaten, öyle bir derdim de yok. Göreceksiniz yine alıp gelip şehrin önüne koyacaklar ilkel tartışma alanları. Gerici, yobaz tartışma alanları... Bıktı bu şehir! Bunu bana CHP’li kardeşlerim söylüyor; “bıktık, mazeretlerinden, bahanelerinden bıktık” diyor. Zaten etraflarında da kimse yok birbirleri ile şehrin önünü tıkıyorlar.
GERÇEKİZMİR - ‘Mahallenin en güzel kızını kim istemez ki’ başta olmak üzere ‘İzmir’i pazarlayacağız’, yaşam tarzı üzerinden verdiğiniz rakı örneği ve ‘İzmir’i Anadolu ile birleştirme’ gibi söylemleriniz çok tartışıldı. Ciddi eleştirilere maruz kaldınız… Anlaşılma anlamında bir haksızlığa uğradığınızı düşünüyor musunuz?
NİHAT ZEYBEKCİ: Adaylığım açıklanmadan 1 hafta önceydi. Soru şuydu; “İzmir’i ister misiniz?”. Bizim kültürümüzde biz güzelliği bir genç kıza benzetmenin hiçbir yanlış tarafı yoktur. Dedim ki; ‘İzmir mahallenin en güzel kızı kim istemez ki’. İzmir’deki tüm kızların, hanımların böyle bir şikayeti yok. Benim hanım kardeşlerimde bir sıkıntı yok onlar meseleyi doğru anladı da ötekilerin niyeti başka bir şey galiba... Bunun yanlış olduğunu söylemiyorum defalarca tekrar tekrar da söylüyorum. ‘İzmir’i pazarlayacağız’ derken ne söylediğim belli, gaye belli... İzmir’i uluslararası arenaya koyduğumda, yatırımcı istiyorum, yatırımcı bekliyorum. “İzmir’i sattırmayacağız” diyorlar. Bu, aklımdan bile geçmedi.
GERÇEKİZMİR - Rakibiniz Tunç Soyer oldu… Nasıl değerlendiriyorsunuz?
NİHAT ZEYBEKCİ: Hayırlı olsun. Tebrik ediyorum.
GERÇEKİZMİR: Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Soyer’in adaylığının açıklanmasından 1 hafta önce 2018 yılının Ekim ayında açıkladığı veda kararından dönerek yeniden aday adayı olduğunu açıklamıştı… CHP üst yönetimin tercihi Soyer’den yana oldu… Peki siz Kocaoğlu’nu mu tercih ederdiniz, Soyer’i mi? Bir seçim şansınız olsa hangisiyle yarışmak isterdiniz?
NİHAT ZEYBEKCİ: Aziz Bey’i severim. Aziz Bey bir dostumdur, ağabeyimizdir. Benim böyle bir tercih hakkımda, yöntemim de olmaz. Doğru veya İzmir için iyi-kötü dersek... Bence Aziz Bey’in son dönemdeki tavır değişikliklerine de iyi bakmak lazım. Çok net şekilde çıktı; ‘Ben varım’ dedi. Bu, herhalde ihtiyaçtan kaynaklanan bir şeydi! Bu sorunun cevabını Aziz Bey verdi aslında...
GERÇEKİZMİR: CHP’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer adaylığının açıklanmasının ardından size bir davette bulunacağını açıkladı… Birlikte Kemeraltı’na gitme, esnafa buluşma yönünde… Bu davet için neler söyleyeceksiniz?
NİHAT ZEYBEKCİ: Ben öyle bir şey duymadım. Ben tebrik ediyorum, hayırlı olsun, o kadar.
GERÇEKİZMİR: İzmir’de zaman geçirmeyi sevdiğiniz bir yerler neresi… İzmir’de nerelere gitmeyi, neler yemeyi seviyorsunuz?
NİHAT ZEYBEKCİ: Ben liseyi devlet parasız yatılı olarak okudum. Onun için her yemek benim için güzeldir. Zeytinyağlılar, ev yemekleri ve küçük esnaf lokantalarını çok severim. Burada en çok beğendiğim yerler de Kemeraltı’ndadır. Yahut yolda giderken denk geldiğim küçük yerleri severim. En çok nerede olmak isterim derken, bizim seçim kampanyamızın temeli bizim yürümemiz. Dolaştığım ilçelerimiz muhteşem. Tire, Ödemiş, Bayındır, Beydağ, Kiraz, Menderes, Kınık, Bergama, Dikili, Kemalpaşa, yarımada bölgesi ayrı güzel... Hepsinin ayrı ayrı tadı var. Ama kadim dediğimiz zaman en çok hoşlandığım bölge Kemeraltı... Bir de Tire... Tire çok farklı. Tire, ahbap dost anlamında sokaklar, insanlar, çınarlar, pazarlar size o sıcaklığı veriyor. Kent merkezinde kendini gayriihtiyari korumuş.
GERÇEKİZMİR: 24 Haziran’da yapılan genel seçimde İzmir’de 3.parti olmayı başaran HDP yerel seçimler için aday çıkarmama kararı aldı. Bu karar CHP’nin adayına destek olarak yorumlanıyor… Siz bu durumun seçim matematiğini nasıl değiştireceğine inanıyorsunuz, İzmir’de HDP seçmeninin oylarını alabileceğinize inanıyor musunuz?
NİHAT ZEYBEKCİ: Hiçbir partinin seçmenin oylarını hedef olarak koyduğumuz yok. İzmir’e hitap ediyorum, İzmir’e sesleniyorum ve şunu diyorum; Oylarınızı hiçbir partiye değil, AK Parti de dahil hiçbir partiye değil, oyunuzu İzmir’e verin… Oyunuzu sokağınıza, ilçenize, mesleğinize, çocuklarınızın geleceğine verin. Çünkü bu yerel seçim... HDP’nin kararı ile ilgili de çok açık ve net bir karar. Aday tespitinin beklenerek, aday tespitinin hemen ardından böyle bir açıklama yapma hususu da bence iyi okunması gereken bir karar. Ama dediğim gibi hiç kimse, hiç kimsenin oyları hedefimiz de değil... Yahut parti seçmenleri hedefimizde değil, İzmir seçmeni topyekün bizim hedefimizde. Siyaset dışı bir şekilde hedefimizde...
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |