CHP’nin bir genel başkanın delegenin oyuyla değiştiği,
Konuşmalarıyla, tribündeki atmosferiyle uzun yıllar hatırlanacak,
Tarihe geçen,
38. Olağan Kurultay’ını bir gazeteci olarak salonda yer alarak izlemek meslek hayatımın unutulmaz mesailerinden birine dönüştü.

***
Kurultayın en önemli sonucu 28 Mayıs sonrası umudunu kaybeden muhalif seçmenin umutlarını yeniden yeşertmesi oldu.

***
Kurultay başladıktan sonra konuşmalar devam ettikçe seçimin bıçak sırtı bir durumda olduğu zaten gözüktü. Nitekim ilk tur sonucu da (18 oy fark) bunu gösterdi.
İkinci turda farkın açılacağı zaten neredeyse herkesin ortak düşüncesiydi.

***
Kemal Kılıçdaroğlu,  belki de 28 Mayıs’tan sonra 1-2 ay içinde yapması gereken konuşmayı kurultaya bıraktı.  ‘Hançer’ vurgulu  konuşmanın zamanlaması ve yeri hataydı.

Kurultay konuşmasına kadar  ‘güvenli liman’ çıkışında tarih verememesi, kurultaya yakın 'yerine bırakacağı isim' özelinde yaptığı açıklama sonucu etki eden faktörler arasında yer alır.

MYK’sının siyasi zayıflığı ve kurultay sürecine katkı koyamaması, imza ve destek noktasında yanlış bilgilendirilmesi, salonda ‘değişimcilerin’ ağırlıklı olarak yaptıkları konuşma ve Kılıçdaroğlu’nu destekleyen isimlerden kürsüde kontra gelememesi kaybetmesinde önemli etkenlerdi.

Kılıçdaroğlu’nun kürsüye tekrar çıkıp Özgür Özel’e yanıt vermesi zaten sonucun bir bölümünü sandık açılmadan görmemize neden olan fotoğraftı.

Kılıçdaroğlu ile parantezi kapatırken hem CHP’ye hem de Türkiye’ye çok önemli katkılar koyduğunu düşünüyorum.

Partinin genel başkanlık koltuğundan gidiş şekli delegenin oyuyla ve  kaybederek olsa da önemli bir iz bıraktı Kılıçdaroğlu…

***
Kurultaya damga vuran kent İstanbul oldu. İstanbul’un CHP kurultayları için ne kadar önemli olduğu tescillendi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu neredeyse tüm Büyükşehir Başkanlarına ve Genel Merkeze karşı sandıkta zafer kazanmış oldu. Özellikle 180 üstü imzanın Özel’e teslim edilmesi rüzgarın yönünü değiştirtti.

***
CHP’nin yeni genel başkanı seçilen Özgür Özel kritik bir süreçte çok önemli bir makama geldi.

Genç Lider, kısa bir zaman sonra yerel seçimlerde ‘başarı’ sınavından geçecek

Yerel seçimlerde alınacak kötü bir sonuç CHP’de yeniden bir kurultayı gündeme getirebilir.
O nedenle parti yönetiminin üzerinde en çok durması gereken yerel seçimlerde en çok oy getirecek en doğru adaylar olması gerek.

***
Gelelim İzmir’e…

Kurultay sonucu ve yeni oluşan PM,

İzmir’de il kongresi zaferini bir anlamda ıskartaya çıkarmış oldu.

İl kongresi sürecinin kazananları Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Milletvekilleri Rıfat Nalbantoğlu, Mahir Polat, İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya, Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal ve İl Başkanı Şenol Aslanoğlu gibi isimler kurultayın kaybedeniydi…

Kılıçdaroğlu’na açık destek veren ve kurultay sonrasının potansiyel genel başkan yardımcıları olarak bakılan Nalbantoğlu ve Polat sonuç doğrultusunda PM’ye aday bile olmadı.

Büyükşehir cephesinde kaybın boyutunu, derinliğini, etkilerini adaylar belli olurken göreceğiz. Bu isimler için kayıp,  kurultay salonunda mı kalacak yoksa adaylıklara yansıyacak mı cevabı 2 ay içinde verilecek.

Kurultay sürecinde bolca ‘sol’ vurgusu yapan Özgür Özel’in partinin en solcu Büyükşehir Belediye Başkanı olan ve 28 Mayıs sonrası 'sağcılaşma' eleştirisi getirip 'sol’ çıkışında bulunan Soyer’le ilgili tavrı, kararı 5 Kasım sonrası en çok merak edilen konu durumuna gelmiş durumda. Bu sorunun cevabını alana kadar isimler havada uçuşacaktır, ki bu başladı bile! 

CHP İzmir Örgütü’nde en fazla okların çevrildiği isimlerden olan Heval Savaş Kaya kurultayın ciddi kaybedeni olsa da,  Murat Bakan’ın PM ve olası MYK’sında Kaya’nın siyasi olarak yoluna devam etmesini muhtemel görüyorum.

***
İzmir Örgütü’ndeki parti içi meselelere uzak duran Selin Sayek Böke ve Gökçe Gökçen’i dışarıda tutarsak PM’ye İzmir’den giren İzmir Milletvekilleri Murat Bakan ve Deniz Yücel ile ‘değişim’ diyen ilk ilçe belediye başkanı olan Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay İzmir’de yeni dönem için ‘oyun kurucular’ arasında artık ön sıralarda olacak.

Murat Bakan sürecin çok başında ‘değişim’ derken il il gezerek değişim mesaisinde bulundu.

Deniz Yücel, Özgür Özel’in beğendiği takdir ettiği siyasetçilerden. Ancak 5 yıl il başkanlığı yapsa da İzmir Örgütü’nde karşılığı soru işareti olan Yücel’in, bu tabloyu tavrını,iletişimini biraz değiştirerek değiştirmesi gerek. Başarılı olmak istiyorsa!

Cemil Tugay ise, İzmir İl Kongresi sonrası ‘değişim’ dedi, bunu diyen ilk belediye başkanı oldu, delegelerle temas kurdu, ikna mesaisinde bulundu. Tugay’ın hem İmamoğlu hem de Özel’le iyi bir iletişim kurduğunu da öğrendim.

***
Ancak İzmir’de önümüzdeki süreçte ciddi bir siyasi boşluğun doğacağını düşünüyorum.
Bu boşluğun kimler tarafından doldurulacağını hep birlikte göreceğiz.
Özellikle İzmir’de ilçe kongreleri  ve il kongresinde kaybeden bazı aktörlerin oluşan yeni ortamda ‘kaybeden’ sıfatını geride bırakabileceği bir süreç de oluşacaktır.

***
Kurultay sonucunda yaşanan Genel Başkan değişimi, yeni oluşan PM ve MYK,  İzmir’de bazı isimlerin belediye başkanlık hayalini rafa kaldırmasına, bazı isimlerin de rafta duran hayallerinin tozunu üflemesine sebep olacak.

***

Bir iki cümle de Konak Belediye Başkanı Abdül Batur için yazmak gerek.

Ekim başında basın mensuplarıyla buluştuğu toplantıda “Tek kişi de kalsam genel başkanımın yanında olacağım” diyen Batur’un hem seçim sonrası salondaki tavrı hem de 2 gündür sosyal medyadaki paylaşılan fotoğraflar dikkatimi çekti.

Süreci takip etmeyen biri son 2 gündür duydukları ve gördükleriyle Batur’un  en başından beri Özel’e destek verdiğini en büyük değişimci olduğunu düşünür.

Algı siyaseti bu olsa gerek!