“Kemal Kılıçdaroğlu 9 seçimdir kaybetti, değişsin” diyen de haklıydı.

Kılıçdaroğlu’nun son 1,5 yılda yaptığı buram buram liderlik kokan hamlelerini savunan da!

"Muharrem İnce iyi bir rüzgar yakaladı, Genel Başkan olmalı" diye çırpınan da haklıydı;

24 Haziran gecesi dahil sonraki süreçte İnce’nin söylemlerini yaptıklarını ortaya koyup “O’ndan Genel Başkan olmaz” diyen de!

Milletvekili listesine giremeyenlerin ‘değişim’ mücadelesi de haklıydı,

Milletvekili seçilmiş olanların kendilerini yazan 'Lider’i savunmaları da!

Yerel seçimde koltuğunu korumaya çalışmak için pozisyon alan da haklıydı,

Yerel seçimlerde koltuklara oturmak için pozisyon alanlar da!

Haksızlar da bir hayli fazlaydı...

Sosyal medya hesabından İnce’yi savunup Kılıçdaroğlu’na vuranlar,

Kılıçdaroğlu’nu savunup İnce’yi hedef alanlar!

İşi fanatizme çevirenler!

Mezhepçilik yapanlar...

Delege üzerinde kamu gücünü kullananlar

Manipülasyon yapanlar...

İşin özü

Tüzüğün imza hareketine verdiği 15 günlük süreçte

CHP’de o kadar çok haklı ve haksız vardı ki!

İmza toplanmış toplanmamış

Kurultay olmuş olmamışların hiçbiri

CHP’nin 15 günde ciddi yıprandığı gerçeğini değiştirmez!

***

DEĞİŞİMİN ÖNCÜSÜ YÜKSEL’İN EKSİK PUZZLE PARÇASI

Gençlik kollarında yöneticilik yaptı

Kongre kurultay delegeliklerine seçildi

İl Genel Meclis Üyeliliğinin üstüne

Belediye meclis üyeliği de yaptı

İl yöneticiliği görevinde bulundu.

Ardından il başkanı oldu...

Büyükşehir Belediye Başkanını belirledi!

Genel Başkanı Deniz Baykal’a bayrak da açtı!

Baykal gidince

Parti Meclisi’ne girdi

Genel Başkan Yardımcılığı yaptı

Milletvekili seçildi

Adayları belirlerken rest bile çekti!

'Siyasete veda mı ediyor?' deniyorken

Geriye doğru döndü

Yeniden il başkanlığı yaptı!

Canı sıkıldı istifa etti!

Siyaseti bir türlü bırakamadı

Geçmişte olduğu gibi Genel Başkan’a bu kez Kılıçdaroğlu’na bayrak açtı!

Siyasetteki en yakın dostunu da işin göbeğine çekti!

Alaattin Yüksel...

Siyasetin profesörü...

Sadece İzmir’de değil Türkiye genelinde değişim mesaisinin öncüsü oldu.

Partiye sevgisinin yanında

Partiyi yönetme ve dizayn etme sevgisinde de hiç azalma olmadı.

Görünen o ki

Kendi siyasetinde 'puzzle'ın bir parçası eksik: Belediye başkanlığı...

Yüksel o parçayı arıyor!