CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Deniz Yücel’in il başkanı olarak devam etmesine sıcak bakıyor…
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, daha uyumlu çalışacağı bir il başkanı istediği için Yücel’in devam etmesine sıcak bakmıyor.
Bu iki cümleyi de duymak istemeyenler kusura bakmasın ama durum bu.
Bunlar iddia ya da algı değil.
Şu satırları okuduğunuz andaki realite bu!
Şuandaki 2 gerçek net bilgi bunlar.
1 ay, 2 ay sonra hatta kongre haftası değişir mi?
Pekala değişebilir…
Ama şuandaki tablo bu!
***
Öncelikle hem Yücel’i hem de Soyer’i tebrik etmek lazım.
Aralarında uyum problemi var ama;
Süreç boyunca birbirlerini yıpratacak, hedefe koyacak açıklamalardan tamamen kaçınmaları çok önemli.
Büyükşehir’de Aziz Kocaoğlu olsa koltukta istemediği bir il başkanı olacak…
Kıyameti koparmıştı!
Başka bir il başkanı olacak, Büyükşehir Belediye Başkanı kendisini istemeyecek…. Valla satır araları mesajlarla hatta açık açık örgüte hedef göstertirdi.
Yakın siyasi ekiplerini, kendilerine destek verenlerin girişimlerini bilmem ama 2 başkan da süreci kendileri adına doğru götürüyor.
***
Kemal Kılıçdaroğlu, Deniz Yücel’e neden sıcak bakıyor?
Tek ya da birden fazla nedeni olabilir.
Gençliğinden olabilir…
Başarılı buluyordur...
İmza hareketi sürecindeki net tavrından olabilir.
Rest'ler çekmeyecek, dayatma yapmayacak, baş ağartmayacak bir il başkanı profili olması da olabilir.
Belki de parti içi ‘denge’ siyasetini iyi uygulayan Kılıçdaroğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer’e karşı ‘denge’ mekanizmasını çalıştırmıştır.
Bunlarından hangisi ya da hepsi mi veya başka bir neden mi?
Bunu Kılıçdaroğlu bilir!
Ancak hepsi gerçekçi nedenlerdir.
***
Peki…
Soyer ne yapacak?
2-3 kez gidip ‘uyumlu çalışacağım il başkanı istiyorum’ diyen Soyer, Genel Merkez’den henüz istediği ışığı alamadı.
‘Karışmayacağım’ taahhüdünü kendisi şuana kadar sürdürüyor.
Kendisine yakın siyasi isimlerin sürece müdahil oluşu, kendisinin karıştığı anlamına gelmez.
Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görüşünü gidip açık şekilde söylemesi de karışıyor anlamına gelmez.
Soyer, CHP Lideri ‘Yücel’ dediği sürece Kılıçdaroğlu’na karşı olmaz.
Soyer, kendisinin büyükşehir adaylığını ilmek ilmek ören Kılıçdaroğlu’na karşı bir hareketin içinde olmaz.
Büyükşehir kamu gücüyle il kongresini kazanabilir Soyer!
Ama Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na karşı kongre kazanmak istemez!
Hal böyle olunca bence Kılıçdaroğlu Deniz Yücel’den geri adım atmadıkça, Soyer de bir adım atmaz…
Bir de Soyer’den parti içi Kocaoğlu performansı beklemek haksızlık olur. Parti içi yarıştan çok ‘İzmir’i Dünya kenti yapma’ parolasıyla yol alan Soyer’i, Kocaoğlu’laştırmak büyük haksızlık.
Soyer’i hiçbir zaman parti içindeki birini basında eleştiren, hedef gösteren, örgüte il başkan adayı dayatan, adayı koluna takıp ilçe ilçe gezdiren, vekilleriyle kavgalı bir figür olarak göremez CHP Örgütü!
Bu yüzden de Soyer’in istemediği bir ismin il başkanı olması veya süreçte Yücel’in devam etmesi halinde Soyer’in parti içi güçsüz ya da kaybeden isim olduğu anlamını doğurmamalı.
Tersine Kocaoğlu gibi karşısında ‘Muhalefet’ yaratmayan Soyer daha da güçlenir!
Bunu başarabilirse!
….
Kılıçdaroğlu İzmir’e nasıl müdahil olur.
Zaten gelen gidenlerin çoğuna ‘Yücel’ mesajı veriliyor.
Sürecin bir yerinde büyük ihtimalle Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı’nın İzmir’e hem gelerek hem de telefonla mesajıyla olur bu iş…
***
Peki olmazsa!
Süreçte tablo değişir mi?
Değişebilir…
Kılıçdaroğlu Deniz Yücel’den vazgeçerse ‘bal gibi’ değişir.
İlçe kongreleri sonrası matematik yapılır.
Soyer, KIlıçdaroğlu’nun ‘Yücel’ demediği ortamda işte o zaman harekete geçer…
Büyükşehir gücüyle istediği ismi büyük ölçüde seçtirir.
O isim de zaten hazır kıta bekliyor!
Yücel’in, arakasındaki en büyük güçten mahrum şekilde kongre kazanması zor olur.
***
İşler bir de ne zaman değişir…
Soyer’le hareket eden, etmek isteyen isimler ilçe kongrelerinde geniş çaplı bir zafer elde ederse değişir.
Soyer ve ekibiyle hareket edecek 20’ye yakın ilçe başkanı toplanır gider Genel Merkez’e ‘Biz Yücel’i istemiyoruz’ der…
İşte o zaman tablo yine değişebilir…
Genel Merkez örgütün sesine kulak verebilir.
Zaten o nedenle Soyer’le siyasi olarak yol yürüyen isimler Kılıçdaroğlu’nun şuandaki tavrını bildikleri halde boş durmuyor!
‘Değişebilir, değiştirebiliriz’ diye düşünüyorlar.
Yücel’e destek verenler de tabiî ki aynı şekilde… Boş durmuyorlar. Değişmemesi adına!
***
Ha bu arada işler bir de karışık hal alabilir.
Soyer, Genel Merkez’den ‘Yücel’ mesajını finalde yine alır geri durur, ekibine de ‘aday çıkmayacak’ mesajı verirse…
Ya da Genel Merkez direkt müdahil olup örgüte Yücel’i işaret ederse illa aday çıkmayacak anlamına da gelmez.
Parti içinde Yücel’i istemeyen ciddi derecede isim var. Soyer ve ekibinden bağımsız hareket eden ve Genel Merkezi dinlemeyecek olan bu isimler Yücel’e karşı bir hareket içine girebilir.
‘Tek aday’a karşı durabilirler.
Genel Merkez tek aday dese de muhalefet kongrede birini çıkarabilir.
İşler o zaman karışık bir hal alabilir.
***
Bir de tüm bunları rafa kaldıracak durum da yaşanabilir. Zaten Genel Merkez’in bunu biraz açalım ‘Kılıçdaroğlu dışında Oğuz Kaan Salıcı ve Tuncay Özkan’ gibi isimlerin desteğini alan Yücel’e bir de kendisine destek veren isimlerin ilçe kongre zaferleri eklenirse zaten matematiğe gerek kalmadan Yücel 15 yıl sonra İzmir il başkanlığı koltuğuna ikinci kez üst üste seçilen isim olur!
***
Benim il kongresi sürecinde edindiğim bilgiler ışığında gördüğüm, okuduğum, yorumladığım tablo bu!
Önümüzdeki hafta Kılıçdaroğlu İzmir’e gelecek.
3 günlük başkanlar toplantısı var.
O toplantıya, verilecek mesajlara ve fotoğraflara bakmak lazım.
Yazdır
Önceki sayfa
Sayfa başına git
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
|||||
|