CHP’nin ‘rekortmen’ belediye başkanı Aziz Kocaoğlu bizi yanıltmamaya devam ediyor.
Geçtiğimiz gün Gerçekizmir olarak yaptığımız haberde Kocaoğlu’nun yakın çevresine ilk ‘acil değişim’ mesajı ile MYK’daki isimler Tuncay Özkan, Seyit Torun ve Bülent Tezcan’ı hedef aldığını aktardığını ve yakın zamanda bu doğrultuda bir açıklama yapacağını söylediğini yazmıştık.
Kocaoğlu, bugün 'ikinci değişim’ mesajını beklenildiği gibi yayınladı.
Kocaoğlu’nun ilk mesajına göre baya bir uzun ikinci mesajı yine beklenildiği üzere bu kez Genel Başkan’dan çok MYK gündemli oldu.
Bir çok isme göre Kocaoğlu ‘geri vites’ yaptı.
Bu konuda takdir örgütün...
İkinci açıklamasında “Bizim problemimiz kişiler değil, yönetim biçimidir” diyen Kocaoğlu aslında kişileri hedef aldı.
Kocaoğlu’nun açıklamasında yer alan bazı ifadelerle açık açık yukarıda saydığımız isimleri işaret ettiği net anlaşılıyor.
“Ne yazık ki, yerel yönetimlerimiz CHP Genel Merkezi tarafından yeterince dikkate alınmamakta ve deneyimlerinden etkin biçimde yararlanılmamaktadır” ifadesiyle Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun...
“Parti içindeki aday belirleme yönteminin sağlıklı yürütül(e)memesi de bir diğer açmazımızdır” ifadesiyle de İzmir listelerindeki etkisi tartışmasız Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan’ı
Hedef aldığı aşikar...
Tuncay Özkan için bir iki satır hatta paragraf aradım ama bulamadım.
Bu durumun nedenini Kocaoğlu’nun Özkan’a olan olumsuz düşüncelerinin fazlalığı nedeniyle kağıda dökmekte zorlanma olarak yorumladım.
Ve Kocaoğlu açıklamasında ilk mesajı sonrası kulağını çınlatan vekilleri de ‘es’ geçmemiş, “CHP'li yerel yönetimleri savunması gerekirken 'muhaliflerden daha sert ve yıkıcı' eleştirilerde bulunan bazı milletvekili ve parti yöneticilerimiz, üstü örtülemeyecek kadar önemli bir problem haline gelmiştir” diyerek vekilleri anmadan geçmemiş.
***
Şunu ifade etmek gerek.
Kocaoğlu’nun her iki açıklamada da yeterli desteği alamamasındaki temel neden parti içi geçmişi...
Kocaoğlu özellikle ikinci açıklamasında dikkat çektiği parti içi sıkıntıların yüzde 60’ından fazlasını kendisi de İzmir İl Örgütü özelinde uyguladı.
Partiyi düşündüğünü ve daha da güçlü olmasını istediği için sıkıntıları aktardığını ve öneriler sunduğunu ifade eden Kocaoğlu’nun
İzmir’de parti içi sicili kabarık!
İzmir İl Örgütü’ndeki kutuplaşmanın, güçlü bir il örgütünün şuanda olmamasının ve yerelde kaybedilen 8 ilçenin faturası Kocaoğlu’na kesilmiş durumda.
Hal böyle olunca Kocaoğlu henüz ödemediği faturanın üstüne, kendi fatura kesmeye kalkınca da en yakınlarından bile destek açıklaması gelmiyor.
Hatta durum o kadar ilginç ki!
Kılıçdaroğlu’na destek vermeyi düşünmeyenleri bile Kılıçdaroğlu’na destek verir duruma getiriyor.
Oysaki Kocaoğlu'nun açıklamasında kullandığı “Sürekli başkalarıyla hesaplaşmak yerine, biraz da kendimizle hesaplaşmayı bilmeliyiz” ifadesini kendisinden başlatması gerek.
***
Kocaoğlu’nun en büyük handikabı kendi parti içi özeleştirisini yapmadan Genel Başkan, MYK ya da milletvekillerinden özeleştiri yapmalarını istemesi zaten...
Oysaki Kocaoğlu’nun aynaya dönüp bakması ve parti içi söylemlerine karşı neden adeta siyasi linçe maruz kaldığının yanıtını kendine vermesi lazım...
***
“Güçlü bir 'Parti Mutfağı' acilen kurularak çalışmaya başlamalıdır” diyen Kocaoğlu’nun bu ifadesini özellikle açması gerekmektedir.
'Güçlü Parti Mutfağı' diyerek MYK’yı ve PM’yi kast eden Kocaoğlu’nun her iki yere de önerisi var mıdır?
'Güçlü Parti Mutfağı’ndan kastı, kendisine yakın isimlerin bulunması mıdır?!
Çünkü Kocaoğlu kendisine yakın isimlerin MYK ve PM’de yer aldığı dönemlerde Genel Merkez yönetimini bu kadar sert hedef almıyordu.
Açıklamasında gençleri umut olarak gören ve etkin rol almalarını öneren Kocaoğlu’na daha 2 yıl önce siyasette yarım asırı devirmiş Alaattin Yüksel’in il başkanı olması adına verdiği mücadeleyi hatırlatmakta fayda var. Oysa Kocaoğlu’nun yakınında genç bir çok isim vardı. Haksızlık da etmeyelim. Son il kongresinde Deniz Yücel’i il başkanı olarak önermesiyle gençler noktasında belli ki bir değişim süreci yaşıyor Kocaoğlu...
***
Kocaoğlu'nun 2019'da yüzde 99.9 aday olmama kararı aldığını ve bu nedenle rahat hareket ettiğini düşünüyorum. Bu kararın altında umarım sadece kişisel nedenler yatmıyordur. Umarım Kocaoğlu bu kadar ‘değişim’ mesajı verdiği ortamda örgüt ve kent nezdinde kendisine yönelik ‘değişim’ beklentisini de görerek böyle bir karar alıyordur.
***
Ve asıl üzerinde durulması gereken durumla bitireyim.
Parti içinde değişim yaşanır yaşanmaz... Aziz Bey haklı çıkar, çıkmaz... Aziz Bey güçlenir, güçlenmez... Orasını bilemem ama ne olursa olsun İzmir’in Büyükşehir koltuğunda ‘rekortmen’ olmuş başkanının, ‘dürüst başkan’ sıfatını almış bir başkanın 2019’a siyasete vedaya ya da aday olmamaya giden süreçte bu kadar hedef tahtasında olmaması gerekirdi...
Yazdır
Önceki sayfa
Sayfa başına git
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
|||||
|