Muharrem İnce CHP’den istifa etti ve yeni parti kuracağını açıkladı.

Beklenen oldu ancak erken oldu gibi...

İnce-Genel Merkez krizinde diplomasiyi yürüten eski vekiller Lütfi Baydar, Mevlüt Dudu ve Hakkı Akalın üçlüsünden Baydar’ın Aydın’da yerel bir haber sitesine yaptığı açıklamayı gördüm.

Baydar, İnce’nin istifasına şaşırmış. En azından görüşme trafiğinin tamamlanmasını bekleyeceklerini düşünmüşler.

***

İnce’nin istifası sonrası sosyal medyaya göz attım

İlk izlenimim CHP’lilerden çok fazla tepki olduğu…

Özellikle İnce’ye yönelik ‘siyasi ikbal’ eleştirisine çok denk geldim.

CHP için yaptığı ‘tabela partisi’ çıkışına da büyük tepki var ki bence de bu ifade ciddi bir yanlıştı... Daha 2 yıl önce bu partinin Cumhurbaşkanı Adayıydı…

‘Seçim gecesine’ takılmış hala bu soruyu yönelten çok kişiye de denk geldim.

***

Bu süreci CHP Genel Merkezi'nin İnce’ye göre daha iyi yönettiği ortada...

İnce’ye çok fazla cevap vermeyerek ‘gündemimizde yok’ mesajı verildi, tartışmaya girilmedi.

İnce cephesinde diplomasiyi götüren isimlerle hatta istifa eden 3 vekille de görüşülerek ‘istişareye açığız’ mesajı da verildi.

Herhangi bir disiplin işlemi de başlatmayıp ‘mağduriyet’ algısı yaratılmaması hedeflenmiş belli ki!

***

İnce’nin yeni bir yola girmesiyle gözler geçmişte özelikle 2018 sürecinde hatırı sayılır destek aldığı CHP İzmir’e çevrilmişti.

İnce’nin kurucular kurulunda İzmir’den İl Eski Başkan Yardımcısı Cüneyt Oğuz var. Adeta süreçte İzmir sözcüsü oldu hareketin.

İzmir’de İnce’yle birlikte yol yürüyeceğini açıklayan ilk isim de olağanüstü kurultay sürecinde imza veren isimlerden olan Bornova İlçe Eski Başkanı  Nevzat Kavalar oldu. Kavalar ve Oğuz’un CHP’de geçmiş dönemde il başkan adayı olmaları ilginç tesadüf… Bakarsınız yeni partinin il başkanı olurlar.

Bu tesadüften hareketle belirteyim, İnce’ye yakın bazı isimlerle görüştüm, İzmir’de kadın il başkanı olması gerektiğini savunanlar da var.

***

Olağanüstü kurultay sürecinde ‘değişim’ için imza veren İzmir’den 2 milletvekili vardı. Mehmet Ali Çelebi ve Selin Sayek Böke…

Çelebi’nin zaten İnce’nin partisine katılacağı duyuruldu, ancak Böke şuan CHP'de Genel Sekreter… Böke, parti içinde bir dönem Genel Merkez’e karşı birlikte hareket ettiği kanattan koptu. Böke’yle birlikte diğer İzmir milletvekillerinin hiçbirinin CHP’den ayrılıp İnce’yle hareket etmesi mümkün değil. Çoğu zaten sosyal medyadan İnce’ye tepki gösterdi.

***

Ankara’da siyasi kulis yazan bir Twitter sayfasında İzmir’den 2 belediye başkanının İnce’nin kuracağı partiye katılacağını iddiası yer aldı. Hem İnce’ye yakın hem de CHP’de siyasi öngörülerini önemsediğim isimlere bu iddiayı sordum. Benim gibi hepsinin aklına gelen ilk isim Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş oldu.

Normal çünkü İnce’nin yerel seçimlerde İzmir’de aday tanıtım toplantısına katıldığı tek isim Eriş olmuştu. İnce’nin Ödemiş Belediye Başkanı Eriş ile iyi bir diyaloğa sahip olduğunu biliyoruz.

Ancak; Eriş’e yakın isimler İnce'nin partisine katılma gibi bir durumun söz konusu olamayacağını net şekilde söylerlerken, aynı zaman da Eriş’in süreçte dost meclislerinde İnce’nin söylemlerini, partiden ayrılma ve yeni parti kurma girişimini eleştirdiğini de belirtiyorlar. 

***

CHP’de 5 dönem ilçe başkanlığı yapan Nevzat Kavalar’ın İnce’yle birlikte yol yürüyeceğini söylemesinin ardından gözler 2018’de İnce’nin başlattığı ‘değişim’ hareketinde ‘imza’ veren İzmirlilere çevrilmişti.

O dönem İzmir’den 25 imza çıkmıştı. 2-3 isim daha sonra geri çekti. İyi bir destekti bu sayı. İmzacıların 3’te 2’siyle konuştum. ”İnce ile yol yürüyecek misiniz?” diye sordum. Sedat Uzunbay’ından Umut Tekin’e, Hatice Tatlı’dan Mehmet Ayçil’e hepsi ‘hayır’ yanıtını verdi.

Ve 2018’de İnce’nin ‘değişim’ mesaisine ciddi destek veren Aziz Kocaoğlu ile Alaattin Yüksel gibi isimler de 'Memleket Hareketi’nin hiçbir yerinde değiller...

Tüm bu tabloya bakınca CHP İzmir özelinde kısa vadede ses getirecek, partiyi sallayacak, kriz yaratacak ya da İnce’ye büyük güç katacak (Belediye başkanı, milletvekili, ilçe başkanı, meclis üyesi) bir geçiş, ‘istifa’ gözükmüyor.

***

Ancak CHP’nin İzmir’de İnce ile en büyük sınavını genel ve yerel seçim süreçlerinde vereceğini düşünüyorum. Son dönemlerde hem milletvekili adaylığında hem belediye başkanı adaylıklarında parti için homurdanmalar yüksek olmuştu. Ki 2014’te bir çok isim DSP’nin yolunu tutmuş bu partiden aday olmuş ve bazı ilçelerde CHP açısından seçimin kaybedilmesine neden olmuştu.

2019’da Urla ve Menemen’de belediye başkanlığını CHP’nin kazanmasına rağmen bugün birinde kayyum diğerinde AK Partili bir başkanvekilinin oturması, üstüne ‘kontenjan milletvekili adayı’ Çelebi’nin partiden istifası CHP içinde aday belirleme süreçlerini yeniden tartışmaya açtı.

Önseçim şimdiden dillendirilmeye başlandı.

Önümüzdeki seçim dönemlerinde İzmir’de aday belirlemede yaşanacak kırgınlıklar küskünlükler de rota İnce’nin kuracağı parti olabilir. 2014’te bu parti DSP olmuştu. 2019’da ittifakların varlığı küskünlerin yerinde durmasına neden oldu.

CHP’nin bu nedenle önümüzdeki dönem aday belirleme konusunda daha dikkatli olacağını, bazı yerlerde ya da bazı sıralar için önseçim şıkkını devreye sokabileceğini düşünüyorum.