CHP’nin yeni MYK’sı belli oldu.

Öncelikle şunu belirtmek isterim ki;

Gerçekizmir olarak geçtiğimiz Pazar günü MYK’da yer alması muhtemel isimlere yönelik Türkiye’de ilk haber yapan haber portalıydık.

Bir çok yerel haber sitesi tarafından da kullanılan haberimiz de Oğuz Kaan Salıcı, Orhan Sarıbal, Yunus Emre, Yıldırım Kaya ve Bülent Kuşoğlu isimlerinin yeni MYK için şanslı olduğunu duyurmuştuk.

Bu 5 ismin MYK’ya girmesiyle Gerçekizmir olarak her zaman olduğu gibi doğru kulis haberi yapmanın mutluluğu içindeyiz.

Gelelim yeni MYK’ya ve İzmir şifresine...

İzmir özelinde şunu net ifade etmek gerekir ki;

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ilk kez taraf olduğu, topa girdiği bir yarışın sonunda kaybetti.

Süreçte iki kez ‘değişim’ mesajı veren, imza sürecinde topa giren, delegelerle temas kuran Kocaoğlu, yeterli imzanın toplanmaması sonrasında kaybeden isimdi.

Ancak, MYK’daki değişim önemliydi... Kocaoğlu’nun olmazları arasında en tepede yer alan Tuncay Özkan ile Seyit Torun gibi isimlerin yeni MYK’da yer alıp almayacağı ‘Kocaoğlu kaybetti’ yorumunu ‘Kocaoğlu yine istediğini aldı’ yorumuna döndürtecek bir detaydı.

Çünkü Kocaoğlu’nun ‘değişim’ adımını atarken kısa vadeli hedefi Özkan ve Torun gibi isimlerin MYK dışına itilmesiydi.

Ancak açıklanan MYK’da Özkan ve Torun’un net şekilde yerlerini korumaları

24 Haziran sonrası ‘değişim’ mesaisinde sürece tüm gövdesiyle giren, tarafını belli eden ve tarafının kazanması için büyük çaba sarf eden Kocaoğlu’nun kaybetmesiyle sonuçlandı.

Kılıçdaroğlu, Genel Merkez koridorlarında “Kamu gücüyle Genel Başkan değiştirmeye kalktı” yorumu yapılan Kocaoğlu’na ve “İzmir Aziz’dir Aziz kalacak” diye slogan atanlara 2019 yolunda net mesaj vermiş oldu.

Kılıçdaroğlu, Kocaoğlu'nu geride bıraktı.

Zaten görünen köy kılavuz istemez misaliydi. Kocaoğlu ve Kılıçdaroğlu’nun arası gün geçtikçe açıldı. Son kurultay ve milletvekilleri listesiyle tavan yaptı. İkilinin birlikte devam etme ihtimali de sıfır olmuştu.

Ancak şunu da söylemek gerekir ki; bence Kocaoğlu İnce de gelse Kılıçdaroğlu da kalsa aday olmama kararını almıştı.

Kocaoğlu kendinden sonra gelecek isim ve ekibinin yola devamı için ‘değişim’ mesaisine girişti.

Kocaoğlu eğer 1 Ekim’de “Aday değilim” derse ki bence böyle olacak bunu sadece şu son yaşananlara bağlamamak gerekir.

Parti içinde önemsediğim bazı isimler son yaşanan gelişmelerle birlikte Kocaoğlu’nun Genel Merkez’i sıkıştırmak adına adaylık kararı da alabileceğini ifade ediyor.

Pazar günü imza veren kurultay delegelerinin Ankara toplantısına katılacak olan Kocaoğlu’nun süreçte bir şeyler yapabileceğini söylemek için alim olmaya gerek yok.

Ki bunun ilk ipucunu imza veren delegeleri Şato’da ağırlayarak gösterdi Kocaoğlu...

Bundan sonrası için bekleyip göreceğiz.

***

Yeni MYK’nın tam bir denge MYK’sı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Kılıçdaroğlu özellikle Oğuz Kaan Salıcı, Orhan Sarıbal ve Yunus Emre ile 'sol'u içeri almış.

Süreçte sağlam duran İstanbul Örgütü’nün de hakkını teslim etmiş.

Oğuz Kaan Salıcı’nın Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olması İzmir’de Ali Engin ve Uğur Yıldırım gibi isimlere artı yazar!

Ekonomi’nin 1 numaralı gündem olduğu dönemde Parti Sözcülüğü’nün ekonominin önemli isimlerinden Faik Öztrak’a emanet edilmesi de doğru düşünülmüş bir hamle...

Olağanüstü kurultay sürecinde şimşekleri fazla üstüne çekmeyen Seyit Torun’un yerel yönetimler görevine devam etmesi sürpriz değil... Nitekim Torun uzun süredir yerel seçimlere hazırlanıyor ve ilçeler ile Büyükşehirlere yönelik epey bir yol almış durumda... Kılıçdaroğlu’nun hızlı bir şekilde yerel seçime odaklanılacağını duyurduğu ortamda Torun’u MYK dışına itmesi veya başka göreve kaydırması yanlış olurdu.

Partinin en yıpranan ismi Tekin Bingöl ile milletvekili listeleri nedeniyle örgütün hedefindeki Bülent Tezcan’ın da MYK dışına bırakılması sürpriz olmasa gerek...