Haftanın ikinci günü
İzmir özelinde sıcak gelişmelere sahne oldu.
AK Parti İzmir Adayı olarak Denizli’de belediye başkanlığı yapmış, Denizli’de milletvekilliği yapmış Ekonomi Eski Bakanı Nihat Zeybekci’yi açıklarken, CHP’de de siyaseten emekliye ayrılma gibi bir düşüncesi zerre olmayan Alaattin Yüksel Büyükşehir Aday Adayı başvurusunda bulundu.
***
AK Parti’de Mahmut Özgener ve Süleyman Soylu gibi isimlerin aday olmayacağını düşünenlerdendim.
O nedenle İl Başkanı Aydın Şengül’ün adaylığa yakın olduğunu düşünüyordum.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, uzun yıllar birlikte yol yürüdüğü, ne görev verildiyse yapan, küsmeyen Zeybekci’yi İzmir’e gönderdi.
Aslında İzmir Teşkilatı’nda şaşkınlık yaratsa da ben şaşırmayanlardanım.
1 Kasım ve 24 Haziran seçimleri için Zeybekci ismi İzmir’de milletvekilliği için geçmişti.
Hatta Zeybekci’nin İzmir’de liste başı yazılmasını talep edenler olmuştu.
Son olarak 5 Haziran 2018’de yani 6 ay önce Denizli’de partisinin il başkanlığında basın toplantısı düzenleyen Zeybekci’ye gazeteciler ‘isminin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı için konuşulduğunu’ sormuştu.
Denizlililerin aylar önce konuştuğu bir iddianın İzmir’de bilinmemesi pek inandırıcı değil.
Diyeceğim şu ki
'Zeybekci-İzmir projesi' bir anda ortaya çıkmış, 1 günde karar verilmiş durmuyor.
Geçmişte İzmir’e Egeli Bakan projesi vekillikte Veysel Eroğlu ile hayata geçirilmişti.
Gelelim Zeybekci’nin o gün 5 Haziran’da İzmir sorusuna verdiği yanıta....
Zeybekci o gün “İzmir'le ilgili asla böyle bir düşüncemiz yoktur. Çünkü 7 Haziran 2015 seçimlerinde de, bu dönemde de 24 Haziran seçimlerinde de İzmir mevzusu gündeme geldiğinde ben kabrimin, mezarımın Denizli'de olmasını tercih ettiğimi söyledim" yanıtını verdi.
6 ay önce bu yanıtı verip gönülsüz olduğunu ortaya koyan Zeybekci’nin
Birkaç gün önce İzmir için “Mahallenin en güzel kızı kim istemez ki” demesi aslında 6 ay da çok şeyin değiştiğini ortaya koyuyor.
Zeybekci kazanır-kazanmaz...
Doğru adaydı-değil
Bu yazıda bunlara girmeyeceğim.
Anlattığım gündemde olan ve bir proje olarak duran Zeybekci’nin İzmir adaylığına teşkilat içinde fazla şaşırılmasına şaşırdım.
Zeybekci’nin adaylığıyla ilgili finali bir iddiayla bitirelim.
Sayın Erdoğan Zeybekci hamlesiyle İzmir Teşkilatı’na yönelik ciddi bir değişimin startını vermiş gibi duruyor!
İzmir’de yeni bir dönem açıyor gibi!
YÜKSEL’İN ADAY ADAYLIĞI
Zeybekci’nin adaylığının açıklanmasından sonra
CHP İzmir İl Eski Başkanı Alaattin Yüksel’in buram buram hamle-mesaj kokan Büyükşehir Aday Adaylığı başvurusu geldi.
Yüksel sanki 2014’te Aziz Kocaoğlu’nun, Binali Yıldırım’ın adaylığının açıklanması sonrası il binasına giderek adaylık başvurusu yapmasını canlandırmış gibiydi.
Ve bunu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’yla görüşmesinden bir gün sonra yaptı.
Yüksel’in başvurusunun üzerine roman yazılabilir...
Öncelikle ne yapmak istedi?
Konu ‘Siyasetin Profesörü’ olunca çok şey yapmak istemiş olabilir...
Çünkü Yüksel kendine güldürtecek??? bir siyasetçi değil..
Ne yapmak istemiş olabilir;
- Büyükşehir Adaylığı için İzmir’deki toz dumanını yükseltmek gibi...
- Kocaoğlu’nun ‘yokum’ demesinin ardından Abdül Batur, Murat Bakan ve muhaliflere doğru yönelen ekibine ‘Biz hala buradayız...Güçlüyüz...Nereye gidiyorsunuz...’ mesajı vermek gibi belki de!
- Ya da parti içi CV’sine belediye başkanı sıfatını ekletmek isteyip isminin uzun süre geçtiği Urla veya Çeşme’ye fit olmak...Çünkü Yüksel'in bu ilçelere başvuru yapması kendisi açısından şık olmazdı. O da 'Büyük'ten başladı.
- Belki de Urla ve Çeşme’nin yanında 3-4 ilçe de ekibinden isimleri koydurmak adına sahne almak.
- Yahut siyasi dostu Kocaoğlu’na partinin Genel Merkezine “Yüksel’i yapmıyorsanız şunu bunu onu da yapmayın” deme kozu vermek gibi...
- Hatta ve hatta Kılıçdaroğlu’ndan ışık da almış olabilir.
Dedim ya konu Yüksel olunca ne yapmak istediğine yönelik teorileri çoğaltabilirsiniz ama benim favorilerim ‘Biz daha bitmedik mesajı' ve ‘Urla-Çeşme gibi ilçelerden birini alabilmek düşüncesi’
Yüksel hepsini aynı anda da yapmak istemiş olabilir.
Burada altı çizilmesi gereken 3 durum var.
Birincisi parti genelgeyle son başvuru tarihini 26 Ekim olarak açıklamıştı.
Bu tarihin üstünden bir ay geçtikten sonra elinde dosyayla il başkanlığına gidip kolunu sallaya sallaya dosya vermek neyin nesi?
Üstelik bunu yapan eski genel başkan yardımcısı, eski milletvekili, eski il başkanı...
Yüksel’in başvurusu sonrası herkes için başvuru yapma hakkı doğmuştur.
Yüksel’in başvurusu sonrası CHP içinde son başvuru tarihi diye bir şey olmadığı net şekilde ortaya çıkmıştır.
İkinci olarak CHP’de 24 Haziran sonrası parti içinde ciddi kutuplaşma yaratan imza hareketinin başrol aktörlerinden biri olan Yüksel’in aday adaylığı başvurusu benim imza sürecinde ortaya attığım bir iddianın neredeyse ilanı gibi.
İmza hareketi eğer başarılı olsa Muharrem İnce Genel Başkan olsa, Alaattin Yüksel’in Büyükşehir Adayı olacağını iddia etmiştim. Hatta Yüksel’in imza hareketinde başrol olmasını nedenini Büyükşehir Adaylığı istemesi olduğunu ifade etmiştim.
İmza hareketinin bu kadar başrolünde olan birinin rahat rahat gidip Büyükşehir için başvuru yapması sonrası imza hareketi sürecindeki iddiamın kesin olduğunu net düşünmeye başladım.
Örgüt içinde bu kadar yıpranmış, imza hareketinin göbeğinde yer almış Yüksel, böyle bir süreçte başvuru yapıyorsa demek ki hareket başarılı olsaymış kesinlikle Büyükşehir Adayıymış.
Ki Yüksel 'Büyükşehir düşüncesi olmadığını' bir kaç kez basın aracılığıyla ifade ederek bu iddiayı yalanlamıştı.
Ve üçüncüsü... İkinci kez il başkanı olduktan 5-6 ay sonra kimseye sormadan, haber vermeden ‘canı sıkıldı’ diye il başkanlığı görevinden ayrılan birinin ‘STK’lardan talep var’ diye Büyükşehir Belediye Başkanlığı gibi bir göreve talip olması!!!!!
Parti içinde “Yüksel Büyükşehir Adayı olduktan sonra ya canı sıkılıp bırakırsa” diye düşündürüyordur herhalde!
Yazdır
Önceki sayfa
Sayfa başına git
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |